Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/99 E. 2020/323 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/99
KARAR NO: 2020/323
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/996 Esas
KARAR NO: 2017/967
KARAR TARİHİ: 24/11/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ ( Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirketle davalı arasında akdolunan 01/01/2014 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi gereğince, müvekkili tarafından 01/01/2014 – 31/12/2015 tarihleri arasında davalı şirkete ait 3 adet AVM’de güvenlik ve koruma hizmeti sunulduğunu, Ekim 2012-Kasım 2013 arası döneminde … Alışveriş Merkezi … Mağazası’nda verilen hizmete ilişkin faturaların toplamda sehven 26.924,46 TL tutarında eksik tanzim edildiğinin tespiti üzerine durumun e-posta ile davalıya bildirildiğini ve kayıtların incelenmesinin talep edildiğini, … yöneticilerinin gerekli araştırmayı yaparak 31/05/2015 tarihli gönderilen e-posta ile eksikliğin doğru olduğunu teyid edip ödeme yapılacağını bildirdiklerini, ancak iki firma arasında devam eden dava bahane edilerek ödeme yapılmadığını, bunun üzerine fatura tanzim edilerek davalı tarafa gönderildiğini ve davalı tarafın tebliğ olunan faturaya ilişkin itiraz ve iadede bulunduğunu, girişilen takibin haksız itiraz nedeniyle durduğunu beyanla davalı/borçlunun icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın % 20’ sinden az olmamak üzere tazminat ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafça faturaya dayalı takip başlatıldığını, gönderilen fatura araştırıldıktan sonra yasal süresi içerisinde noter vasıtasıyla ile itiraz ve iade olunduğunu, davacı yanca delil gösterilen mail yazışmaların takibe konu fatura ve borcun kabulü sonucunu doğurmadığını beyanla davanın reddini savunmuş,davacının takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan 27.409,10 TL alacaklı olduğu, davalının borcu ödediğine dair delil sunmadığı halde likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği, itirazın iptali istemiyle açılan iş bu davada davacı/alacaklı tarafın hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı yanın icra takibine konu yapmış olduğu faturayı Bakırköy … Noterliğinin 11.06.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle süresi içerisinde sözleşmeye aykırı olması nedeniyle davacıya iade edildiğini, bu nedenle davacı yanın iddia etmiş olduğu gibi söz konusu faturadan doğan bir alacak mevcut olmadığını, davacının delil listesinde dayandığı mail yazışmaları, davacının alacağın varlığı konusundaki iddiasını ispatlayıcı nitelikteki delil niteliğine haiz olmadığını, nitekim bu husus bilirkişi raporunda da açıklandığını, iş bu davaya konu alacağın varlığını ispat yükü davacı yan üzerinde olup kesinlikle kabul alamına gelmemek kaydıyla, salt mail yazışmaları, davaya konu alacağın varlığını kesin olarak ispatlayıcı nitelikte olmadığını, müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 05/06/2015 tarih 27.409,10 TL tutarlı faturaya istinaden fatura alacağın tahsili için 27.409,10 asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları, takip ve dava dosyası ile dosya mevcut diğer deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan kök raporlarda özetle; “davacı yanın icra takibine konu faturasının davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamakla birlikte bu faturaya dayanak davacı yanın eksik hesaplamasından kaynaklanan 14 aylık faturalarının tümünün davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterlerine göre davalıdan 174.013,83 TL alacaklı göründüğü, ancak bu tutarın 146.604,73 TL.’nin taraflar arasında başka bir davanın konusu olduğu, taraflar arasındaki elektronik yazışmalardan davalı yanın takibe konu faturanın kabulüne ilişkin tarafımızca anlam çıkarılamadığını, davacı yanın davalı yana tanzim etmiş olduğu ve tam bedelini aldığını iddia ettiği ve yukarıdaki tabloda yer almayan Ağustos-2012 ve Eylül-2012 aylarına ait faturalarda güvenlik amiri birim fiyatı 2.031,62 TL. ve güvenlik görevlisi birim fiyatı 1.919,17 TL. olarak hesaplama tablosunda yer almakla birlikte, Ekim-2012 ayından itibaren 2.031,62 TL.’nin 1.630,00 TL.’na düştüğü ve 1.919,17 TL.’nin 1.590,00 TL.’na düştüğü ve bu hesaba göre davacı yanca faturalandırılmış olduğu, Davacı yanın, icra takibine konu yapmış olduğu fatura bedelini hakedip etmediğinin tarafımızca denetime elverişli şekilde rapor hazırlanabilmesi için taraflar arasındaki sözleşmenin ve/veya hizmet bedelinin nasıl belirlendiğinin, personelin istihdam sayı ve niteliğinin davalı yanca kabulüne ait evraklar-belgelerin, her bir fatura içeriğini oluşturan işçilik maliyetlerinin personel ismi/ görev alanı/brüt ücreti/işveren vergi ve prim maliyetlerini/sosyal yardımları gösterir personel bazında maliyet Excel tablosunu, fatura toplamına ulaşılacak diğer maliyet+kar unsurlarını belirtir detaylı bir dokümanın sunulması gerektiği” belirtildikten sonra raporda bildirilen eksik hususlar davacı tarafça temin edilmiş olmakla bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda özetle; ” davacı yanın dilekçe ekinde sunmuş olduğu personel maliyet detayları dönemleri itibariyle çıkartıldığı buna göre davacı yana göre eksik faturalandırılan tutar bizim hesabımıza göre 27.518,08 TL olup davacının talebinin 593,62 TL daha düşük olduğu taleple bağlılık gereği davacı yanın Ekim-2012 ila Kasım-2013 dönemleri arasında davalı yana vermiş olduğu güvenlik hizmeti kapsamında 26.924,46 TL. eksik faturalandırma yapmış olduğu tespit edilmiş olup, mübrez dava dosyasında mevcut ve icra takibine konu eksik kesilen hizmet bedeli açıklamalı 05.06.2015 tarihli 032979 nolu faturanın matrahı ile örtüştüğü, faturada yapılan kdv ve tevkifat kesintilerinden sonra davacı yanın fatura tutarı olan 27.409,10 TL.’nin doğru hesaplamaları ihtiva ettiği tarafımızca tespit edildiği ” kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında 30/07/2012 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi düzenlendiği, davalı tarafça ihtiyaç duyulan koruma ve güvenlik hizmetlerinin davacı tarafça yerine getirileceği kararlaştırıldığı, davacı yanca davalı yana İstanbul-… Alışveriş Merkezi’nde vermiş olduğu güvenlik hizmeti kapsamında Ekim-2012 ayı (dahil) ve Kasım-2013 ayı (dahil) olmak üzere 14 aylık sürede davalı yana hizmet bedeli olarak tanzim etmiş faturalarda hesaplama hatası yaptığı ve sonradan farketmeleri neticesi tekrar hesaplama yapılarak icra takibine konu 27.409,10 TL.’lık faturanın tanzim edildiği, davalı yanca faturanın kanuni süresi içerisinde itiraz edilerek davacı yana noter marifeti ile iade edildiğini anlaşılmıştır. Davacı yanın icra takibine konu faturasının davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamakla birlikte bu faturaya dayanak, davacı yanın eksik hesaplamasından kaynaklanan 14 aylık faturalarının tümünün davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dolayısıyla 14 aylık faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olması, söz konusu hizmetlerin yerine getirildiğine karine oluşturduğu, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerektiğinden 14 adet faturanın eksik hesaplanıp hesaplanmadığının tespiti gerekmektedir. Dosyaya sunulan sözleşmenin mali hususlar kısmının 9/a maddesindeki ” işbu sözleşme konusu hizmetler için müşteri tarafından yükleniciye ödenecek olan bedel, işbu sözleşmenin ekinde yer alan diğer tablosundaki bedeller üzerinden hesap edilecektir” şeklindeki düzenleme uyarınca sözleşme ekindeki görevli pozisyonu ve birim fiyatı hususları dikkate alınarak, yüklenici tarafından sözleşme uyarınca güvenlik hizmeti verilecek olan müşteriye ait şubeler, personel sayıları ve birim maliyetlerine göre bilirkişice yapılan hesaplamada davacı yanın Ekim-2012 ila Kasım 2013 dönemleri arasında davalı yana vermiş olduğu hizmet kapsamında 27.518,08 TL eksik faturalandırma yaptığı tespit edildiği ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b.1 bendi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.872,30 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 511,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.360,90 TL.’ nin istinaf eden davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/12/2020