Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/978 E. 2022/101 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/978
KARAR NO: 2022/101
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/770
KARAR NO: 2019/232
DAVA TARİHİ: 22/08/2017
KARAR TARİHİ: 22/02/2019
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasıyla müflis … şirketinin iflas masasında masaya yazılan alacak istemleriyle ilgili incelemelerin iflas idaresince yapıldığını, müvekkilinin alacak kaydı talebinin müflis şirket alacağı kabul etmesine rağmen iflas idaresi tarafından reddedildiğini, masraf verilmiş olmasına rağmen kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, daha sonra dosyaya başvuru yaparak tebligat yapılması talepleri üzerine kararın 15/08/2017 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, müvekkilinin … plaka sayılı aracı satın almak üzere müflis şirket ile anlaştığını ve banka yoluyla toplam 50.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak aracın tescilinin yapılmadığını, aracın tescili yapılmadan şirketin iflas ettiğini, müflis şirketin alacağın varlığını kabul ettiğini, buna rağmen taleplerinin iflas idaresi tarafından reddedildiğini belirterek 50.000,00 TL alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Bakırköy …İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasının incelenmesinde, … San. Ve Tic. A.Ş.’nin Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/424 Esas 2015/140 Karar sayılı kararı ile 12/02/2015 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, davacının alacak kayıt talebine ilişkin dilekçesi üzerine iflas idaresince istemin reddine karar verildiği, tebliğ tarihi dikkate alındığında davanan yasal süresinde açılmış olduğu görülmüştür. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/12/2018 tarihli raporda, davacının kayıt kabul talebinin iflas idaresince … kayıt numarası ile işleme alındığı, müflis şirket yetkilisinin alacağı kabul ettiğini bildiren 02/09/2015 tarihli alacak kabul yazısı sunduğu, iflas idaresince alacak talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafından araç bedeli olarak toplam 25.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davacının yaptığı ödemelerin müflis şirket defterlerine sipariş avansı olarak kaydedilmiş olduğu, davacıya satışı yapılan ve satış bedeli ödenmiş olan … plaka sayılı aracın müflis şirket kayıtlarına göre halen satılmamış olduğu ve kirada olarak gözüktüğü belirtilmiştir. Dava, İİK’nın 235.maddesinde düzenlenen kayıt kabul istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından müflis şirketten … plaka sayılı aracın satın alımına ilişkin olarak toplam 50.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından yapılan ödemenin müflis şirket kayıtlarında sipariş avansı olarak kayıtlı bulunduğu, ancak satış bedeli ödenmiş olan aracın davacı adına tescil edilmediği, halen müflis şirket adına kayıtlı olup kiraya verilmiş olduğunun tespit edildiği, borcun müflis şirket yetkilisi tarafından da kabul edildiği” gerekçesiyle “1-Davanın Kabulüne, 2-50.000,00 TL alacağın Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin iflas masasına rüçhanlı davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Masanın kanuni temsilcisi olan iflas idaresi masanın menfaatlerini gözetmekle yükümlü olduğunu, davacı taraf sıra cetveline alacağını kaydettirmek için başvurmuş olsa da iflas idaresine bu alacağını kanıtlayacak hiçbir belge sunmadığını, bu nedenle iflas idaresince alacağın reddine yönelik karar verilmesinin yerinde olduğunu, İİK 219 hükmü uyarınca alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını ileri sürerken alacağına kanıt oluşturan delilleri masaya sunması gerektiğini, davacı tarafın alacak kayıt istemi … sıra numarasıyla sıra cetveline kaydedilmiş ise de davacı taraf alacağını kanıtlayan herhangi bir belge sunmadığından masanın menfaatlerini gözetmekle yükümlü olan iflas idaresince bu talebin reddedildiğini, davacının rehin ile temin edilmiş bir alacağı bulunmadığından yerel mahkemenin alacağın rüçhanlı olarak sıra cetveline kaydedilmesine yönelik verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı alacak kayıt talebi sırasında herhangi bir belge ibraz etmediğinden davanın açılmasına sebebiyet veren davacı taraf olduğu için Yargıtay içtihatlarında belirtildiği gibi iflas idaresi aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 02/11/2000 tarih, 2000/6699 E. ve 7392 K. sayılı ilamı) beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Kayıt kabul davası için yasada öngörülen 15 günlük süre özel dava şartıdır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2020 tarihli 2016/8277 E. 2020/2247 K. sayılı ilamı; “Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iflas tarihi itibarıyla müflis şirketten 28.564,00 TL alacaklı olduğu, iflas idaresi tarafından kabul edilen miktarın 28.138,00 TL olduğu, buna göre kaydedilen miktar düşüldüğünde davacının 426,00 TL daha alacağının bulunduğu ve masaya kaydının gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 426,00 TL’nin kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, alacağın iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. İİK’nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun’un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, iflas sıra cetveli, son olarak 02/12/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesin’de ilan edilmiştir. Davacı kayıt başvurusu sırasında tebliğ avansı yatırmamıştır. Buna rağmen iflas sıra cetvelinin 18/12/2013 tarihinde davacıya bilgi mahiyetinde ayrıca tebliğ edildiği görülmüştür. Dava dosyasında mevcut harçlandırma formu, tevzi formuna göre dava 31/12/2013 tarihinde açılmış olup ilan tarihine göre yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, reddedilen miktar yönünden bu sebeplerle reddi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur…” Somut olayda, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 05/09/2017 tarihli cevabı yazısına göre, davacının 08/06/2015 tarihinde alacağının masaya kaydı için başvuruda bulunduğu, dosyaya tebliğ gideri yatırmadığı, davacının alacağının iflas idaresince reddedilerek red kararının tebliğe çıkarıldığı ancak gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edildiği, Av. …’nun 10/08/2017 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek alacaklı … vekili olduğunu, müvekkiline gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edildiğini belirterek alacağa ilişkin red kararının tarafına tebliğini talep ederek 10/08/2017 tarihinde tebliğ gideri yatırması üzerine sıra cetvelinin Av. …’na tebliğe çıkarıldığı ve 15/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Yine müzekkere ekinde gönderilen kayıtlara göre sıra cetveli 14/12/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve 09/12/2015 tarihli … Gazetesinde ilan edilmiştir. Davacı tarafından iflas masasına başvurulduğu sırada tebligat masraf avansı yatırılmadığından 15 günlük yasal süre, son ilan tarihi olan 14/12/2015 tarihinden itibaren hesaplanmalıdır. Bu durumda dava en geç 29/12/2015 tarihinde açılması gerekirken, 22/08/2017 tarihinde açılmıştır. Mahkemece davanın yasal süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle özel dava şartı yokluğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 355.maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden hüküm tesis edilerek davanın HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi gereğince KABULÜ ile; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/770 Esas, 2019/232 Karar sayılı ve 22/02/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 3-İlk derece mahkemesi yönünden: a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcından, davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, ç-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, 4-İstinaf incelemesi yönünden: a-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c-Davalı tarafın yapmış olduğu 165,70 TL (istinaf başvuru ve karar harcı toplamı) istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2022