Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/954 E. 2022/1388 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/954
KARAR NO: 2022/1388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/814 Esas
KARAR NO: 2018/937
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Beylikdüzü ilçesi, … ada … nolu parsel üzerinde bulunan d:… (Eski No Daire:…) taşınmazı davalı SS Jetkent Konut Yapı Kooperatifi’nden 12/09/2003 tarihinde satın aldığı, bunun üzerine satıcı kooperatif tarafından müvekkiline ortaklık senedi verildiği, taşınmazı fiilen 16 yıl kullanıp taşınmaz maliki olan Pınar Kule Konut Yapı Kooperatifler Birliği ödenmesi gereken katılım payı, tapu harç ve giderlerini ödemediği bahisle müvekkili adına tapu intikali yapmadığı, bu nedenlerle müvekkilinin Jetkent Kooperatifi üyesi olması nedeniyle davalı birlik adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının üyesi olduğu Jetkent Konut Yapı Kooperatifi’nin, Pınarkule Konut Yapı Kooperatifleri Birliği’ne olan katılım payı ve tapu harç giderlerini ödeme koşuluyla taşınmazın tapusunu devralabileceği, davacının talep edilmesine rağmen söz konusu borcu ödemediği, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının celp ve tetkikinde taşınmazın halen davalı PINARKULE KONUT YAPI KOOPERATİFİ adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.Dava konusu taşınmazın malikinin arsa sahibi olan ve arsanın tahsis edildiği davalı PINARKULE YAPI KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ olduğu, davalı GÜRTEPE KONUT YAPI KOOPERATİFİNİN KKİS’ye göre binayı inşa eden müteahhit olduğu, diğer davalı BÜYÜK JETKENT KONUT YAPI KOOPERATİFİNİN ise inşa edilen bağımsız bölümleri pazarlamak amacıyla kooperatif üyesi kaydeden konumunda olduğu, davacının dava konusu taşınmazı JETKENT YAPI KOOPERATİFİNDEN satın aldığı, davacı tarafın arsa sahibi olan ve taşınmaz maliki olan BİRLİKTEN talepte bulunabilmesi için üye kaydeden kooperatif ile binayı inşa eden kooperatifin arsa sahibine karşı olan tüm edimlerini yerine getirmesi gerektiği, düzenlenen bilirkişi raporuna göre ve karar tarihine en yakın dönem itibariyle arsa sahibi olan BİRLİĞİN dava konusu taşınmaz yönünden katılım payı ve diğer giderler olmak üzere toplam 40.210-TL alacağı bulunduğu, davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen söz konusu bedelin mahkememiz dosyasına depo etmediği, katılım payını ödemeyen davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı (Yargıtay 23. HD 2015/7267 Esas 2017/722 Karar sayılı ve 2015/4881 Esas 2018/3334 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) dikkate alınarak davacı tarafından açılan davanın sübuta ermediğinden reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan red kararı verildiği, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak nispi vekalet ücretinin hesaplandığı, davanın tapu iptal ve tescil davası olup depo edilmesi gereken parasal tutarının alacaklı tarafından ayrı bir takip ve dava konusu edilebileceğinden davanın esastan kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Davalılardan Tasfiye Halinde S.S. Özgütepe Konut Yapı Koop. vekilince uyuşmazlığa emsal Yargıtay kararının sunulması ve sair hususlar konulu 15.02.2021 havale tarihli beyan dilekçesinde, güncellenmiş birlik alacağının birlik kayıtları ve hesapları incelenerek tespit edilmesi gerektiği, kooperatifin eldeki davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve bu nedenle yargılama giderlerinden muaf tutulması gerektiği belirtilerek istinaf talebinin kabulü ile istinaf konusu kararın kaldırılması talep edilmiş olup, davalı vekilince dairemize gönderilen 16.11.2022 tarihli beyan dilekçesinde ise istinaf dilekçesinin sehven gönderildiği belirtildiğinden, iş bu davalı yönünden sunulan istinaf sebepleri incelenmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasıdır. Gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından düzenlenen raporda; taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri 375.000 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemece 27.06.2018 tarihli celsede davacı vekiline 325.000 TL üzerinden eksik harcı ikmal etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, aynı zamanda 01.06.2018 tarihi itibariyle davacı tarafından üst birliğe ödenmesi gereken katılım payı, tapu harç ve aidat toplamı olarak 40.210,12 TL’yi mahkeme veznesine depo etmek üzere bir sonraki celseye kadar kesin süre verildiği belirtilmiş, kesin süreye rağmen bedelin ödenmemesi halinde toplanan delillere göre karar verileceği hususunda davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının kesin süreye rağmen alacağın depo edilmediği belirterek davanın reddine karar verilmiştir. HMK’nin 355. maddesi uyarınca yapılan inceleme: Harç hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, sunulan istinaf sebeplerinden önce bu yönden re’sen inceleme yapılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi “(1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir. a) (Değişik: 23/7/2010-6009/18 md.) Karar ve ilam harcı; karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir…”, 30. maddesi “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.”, 32. maddesi ise “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani nispi harca tabi davalarda, dava değeri üzerinden hesap edilen harcın 1/4’ünün peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın, Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve 6100 sayılı yasanın 150. maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde noksan tespit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi düzenlenmiştir. Buna göre muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden farklı olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celse kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmayacağı belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada ise; ”Davacı vekiline 325.000 -TL üzerinden eksik harcı ikmal etmek üzere kendisine 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre zarfında eksik harç ikmal edilmediği taktirde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtarına,” dair karar verilmiştir. Mahkemece taşınmazın dava tarihi nazara alınarak belirlenen rayiç değer üzerinden, harç ikmalini yapmak üzere bir sonraki celse kadar süre verilmesi, harç ikmal edilmediği taktirde ise dosyanın işlemden kaldırılacağı yönünde ihtar yapılması gerekirken, mahkemece bu hususun gözardı edildiği anlaşılmaktadır. İş bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair sebeplerle incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 355.ve 353/1.a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yaptıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/814 Esas, 2018/937 Karar sayılı ve 18/07/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/12/2022