Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/950 E. 2021/1154 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/950
KARAR NO: 2021/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/822
KARAR NO: 2019/189
DAVA TARİHİ: 02/12/2015
KARAR TARİHİ: 15/02/2019
DAVA: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; S.S.Göker Konut Yapı Kooperatifinde üye olarak hak sahibi iken, haksız ve hukuka aykırı olarak 2 kez ihraç edildiğini her iki ihraç kararının da iptal olduğunu ve kesinleştiğini, davalı Kooperatif 3. defa ihraç kararı ile Kooperatif üyeliğini sonlandırma gayreti içinde olduğunu, davalı Kooperatif dürüstlük kurallarını açıkça ihlal ettiğini, Kooperatiften çıkan ve çıkanlan üyelerle ilgili olarak eşitlik ilkesi prensibi ihlal edildiğini, Kooperatifin arsasının kendi şirketlerine satılmasının da bunun açık delili olduğunu, Kooperatife diğer üyeler gibi ödemelerini yaptıklarını, davacının ihracına 2003 yılında alınan Genel Kurul Kararına dayanılarak karar verildiğini, oysa bu kararın mahkemece iptal olduğunu beyan ederek, davalı kooperatifin İstanbul … Noterliğinin 26/10/2015 tarihli … yevmiye ihtarnamesi ile … hakkında hukuka aykırı olarak verdiği ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 25 Yıldır Kooperatife ödeme yapmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmesi için Bakırköy …Noterliğinin 20/11/2013 tarih ve … yevmiye nolu ve 18/12/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile uyarılmasına rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı için 23/10/2015 tarihli ve 02 nolu Yönetim Kurulu Kararıyla üyelikten çıkarıldığını, davacının haksız menfaat elde etme gayreti içinde olduğunu, davacı aleyhine alınan l. ve 2. üyelikten çıkarılış işlemlerinin usul eksikliğinden iptal edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; dosyada deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 07/01/2019 havale tarihli raporunda; ….Davacının Kooperatif üyeliği tartışmasızdır. -Dosyaya ibraz edilen Yönetim Kurulu Karar defterlerinden anlaşılacağı üzere : Davacı Kooperatif üyesi …’in üyelik haklarını devir almış ve 03/08/1995 tarih 79 sayılı Yönetim kurulu Kararı ile üyeliğe kabul edilmiştir. Yine Kooperatif üyesi …’in üyelik haklarını devir almış ve bu işlem de Yönetim Kurulunun 05/08/1998 tarih ve 60 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile onaylanmıştır. Dolayısı ile Davacının iki pay sahibi üyeliğinin olduğu ve tartışmasız olduğu görülmektedir. -Davalı Kooperatif tarafından davacı için uygulanan l.ve 2. ihraç işlemleri usul eksikliğinden dolayı iptal edildiği anlaşılmaktadır, -Davalı Kooperatif, Davacı Üyesine Bakırköy …Noterinin 20/11/2013 tarih ve … yevmiye nolu 1.ihtarnameyi, 18/12/2013 tarih ve … yevmiye nolu 2.ihtamameyi göndererek borçlarını ödemeye davet etmiş ancak ödemenin yapılmamasını takiben de 23/10/2015 tarih ve 02 sayılı Yönetim Kurulu toplantısında Üyelikten çıkarma karan verildiği, bu kararın da davalıya İstanbul … Noterinin 26/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 27/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. -Davacıya gönderilen l.ve 2.ihtamamelerde Ocak/2000 – Temmuz/2006 arası ödemesi gereken toplam 27.200 TL Borcu olduğu ve bu borca Genel Kurul Kararlan gereği 44.421.- TL faiz tatbiki ile toplam 71.621.-TL borcun ödenmesi uyarısının yapıldığı ancak buna mukabil herhangi bir ödeme belgesinin ibraz edilemediği görülmektedir. Yine Yönetim kurulu Karar defterlerinde: Davacı üye için 15/06/1999 tarih ve 79 sayılı, 15/10/2003 tarih ve 108 sayılı Yönetim Kurulu kararlarında ödemeye davet edilmesi yönünde kararların alındığı varittir. -İhraç kararının 27/02/2006 tarihli Genel Kurul Toplantısında gündeme alınıp onaylandığı, bu karann da Ticaret Sicili Gazetesinin 02/03/2006 tarih ve 437. sahifesinde yayınlandığı sicil dosyasından anlaşılmaktadır. Davanın esas konusunun İhraç kararının yerinde olup olmadığının tespitine yönelik olduğundan inceleme bu yönde yapılmış olup: -Davalı Kooperatifin ihraç prosedürünün Kooperatifler yasası, Kooperatif tip esas sözleşmesi ve diğer mevzuat açısından tartışılır bir yanının bulunmadığı, sürelere ve tebliğ esaslarına uyulmuş olduğu, -Davacının, kendisinden istenilen ve 79 ay gibi bir süre için ödemesi gereken yükümlülüklere istinaden makbuz, dekont, çek ve senet alındı bordrosu ve benzeri tek bir belge dahi ibraz etmediği, bu halde devir yolu ile iktisab edilen kooperatif ortaklığı için devir bedeli (devir edene ödenen) hariç hiçbir ödemenin yapılmamış olduğu, Davalı Kooperatifin Ticari defterlerini Mahkemeye ibraz etmemiş olmasının delil bakımından ayrıca değerlendirilmesinin gerekeceği, Davacı iddiaları arasında yer alan, eşitlik prensibi, arsa satışı, iptal edilen genel Kurul Karan ile ihraç edilmek istenilmesi (ihraç karan alma yetkisi Yönetim kurullarına aittir.) gibi iddialann davanın esasını ilgilendirmediği sonuç ve kanaatine vanlmıştır.
SONUÇ: Yukanda arz edilen inceleme ve değerlendirmelerimiz sonucu olarak; maddî olguların, uygulanacak yasa hükümlerinin ve delillerin takdiri tamamen Yüce Mahkemenize ait olmak üzere, davacının Kooperatiften ihracına ilişkin yürütülen iş ve işlemlerde yasa ve sözleşmeye aykırı biçimde herhangi bir eksikliğin ve aykınlığın olmadığı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere davacının davalı kooperatife olan aidat borçlarını ödemediği, kooperatife karşı mali yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalı kooperatifin ihraç prosedürünün kooperatifler kanunu ve sözleşmeye uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak…” davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin üye olarak hak sahibi iken, haksız ve hukuka aykırı olarak 2 kez ihraç edildiğini ve her ikisinde de ihraç kararlarının iptal edilerek kararların kesinleştiğini, Davacının ev sahibi olmak için davalı kooperatife üye olarak üyelik aidatını ödediğini, sitenin 3 blok halinde yapılması, sitenin 1 bloğunun toprak sahibine verilerek diğer 2 bloğunun da üyelerine dağıtılması ve kooperatif ana sözleşmesine göre herkese 1 daire verilmesi gerekirken, davalı kooperatifin 2 blok halinde siteyi yaparak 1 bloğunu toprak sahibine verdiğini ve diğer bloktaki daireleri ise kooperatif yönetimine yakın olan bazı kişilere dağıttığını, 3. bloğun ise hiç yapılmadığını, 3. bloğun yapılacağı arsanın ayrılarak yönetimde bulunan hepsi akraba olan 9 kişinin kurduğu … Ltd. Şti isimli şirkete değerinin çok çok altında satıldığını, bu arada daire bekleyen ve hiçbir şeyden haberdar olmayan müvekkilinin ise ihraç edildiğini, Dava konusu ile birebir benzer olan ve vekil olarak takip ettikleri davacısının kooperatif ortağı … olduğu davalı kooperatif aleyhine açılan tapu iptal davasında Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1106 E. 2018/35 K. sayılı kararı ile davanın kabul edildiğini ve istinaf aşamasında olduğunu, Davalı kooperatif yetkilileri hakkında yapılan ceza başvurusunda, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/9 E. sayılı dosyasında, davalı kooperatif yöneticileri hakkında 29/03/2019 tarihinde görevi kötüye kullanma suçundan ceza verildiğini, Davalı Kooperatifin davacı dahil, 27 kişiyi ihraç kararı alarak bir günde ihraç ettiğini ve sadece 9 kişilik akraba üyelerin kaldığını, kalan bu kişilerin ise kooperatife koydukları ödemelerinin 9-10 katı paraları aldıklarını, kooperatifin arsasını da kendi şirketleri … Ltd. Şti’ye sattıktan sonra kooperatifi tasfiye etmek için karar aldıklarını, Kooperatifin eşitlik ilkesine aykırı davrandığını, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/9 E. sayılı dosyasına sunulmuş toplam 62 sayfalık Sayıştay Denetçiliği yapmış bilirkişilerden alınan raporda, kooperatifin üyelerine eşit davranmadığının belgeleri ile ispatlandığını, kooperatifin ortaklarına eşit davranmadığı gibi, haklarının zayi edildiğini, Kooperatifin malları ve paralarının da Yöneticileri tarafından zimmete geçirildiğini, Davacı müvekkili tarafından kooperatif aidatı ödemelerinin yapıldığına dair belgelerin Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/762 E. sayılı dosyası Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/38 E. sayılı dosyasında mevcut olduğunu ancak dosyalar incelenmeksizin sadece karar örneklerinin alındığını, Yöneticilerin eşitlik ilkesine aykırı davrandıklarını, 3 blok yeri de Kooperatifin o zamanki yetkilisi … tarafından kendi akrabaları üzerine alacağını beyanları üzerine, bir kısım kişilere haksız bedeller ödenerek veya hukuka aykırı belgeler ile ödeme yapıldığı gösterilerek, kooperatiften çıkartıldığını, Kooperatifin halen yetkilisi olan …’ın, Kooperatife ödediği bedelin kat be kat fazlasını alarak çıktığını, bir kısım üyelere de, ödemelerini eksik yapmasına ve borcuna rağmen fazladan keyfi ödemeler yapıldığını, …’ın Kooperatife 925,00 TL borcu varken kendisine 32.500,00 TL ödendiğini, bu ödemeyi ise Kooperatif başkanı olarak kendi kendisine yaptığını, bir diğer yönetici …’in 1.178,00 TL borcu varken 20.000,00 TL geri aldığını, …’nun 300,00 TL borcu varken 100.300,00 TL iade aldığını, kime neye göre ödeme yapıldığının belli olmadığını, Davalı kooperatifin, davacı müvekkilini haklı sebeple çıkardığını ispat etmesi gerekirken, davalı kooperatifin defterlerini sunmadığını, defterlerin kendileri tarafından incelenemediğini, haklarını kullanmalarının engellendiğini, 2003 yılındaki Genel Kurul Üyeleri ve Yönetim Kurulu Üyeleri değiştiğinden 2003 yılında alınan karar ile 2015 yılında ihraç kararı tebliği yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, üzerinden 10 yıldan fazla süre geçen Genel Kurul Kararına dayanarak, ihraç işlemi yapılamayacağını, Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının ise gerekçeli ve ikna edici olmadığını ayrıca yargılama aşamasında mahkeme hakiminin sürekli olarak taleplerini reddederek aşırı agresif tutum sergilediğini, hakimin reddi talebinde bulunmaları nedeniyle tarafgir davrandığını ve objektifliğini yitirdiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Bir ortağın ortaklıktan çıkarılması ancak ana sözleşmede açıkça gösterilen nedenlere dayanması halinde mümkündür. İşbu nedenle çıkarılma nedenlerinin açık ve net bir şekilde ana sözleşmede tek tek gösterilmesi gerekmektedir. Kooperatifler Kanununun 16. maddesinde kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede açıkça gösterileceği, ortaklarının ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacağı ve ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulun ancak karar verebileceği, ana sözleşmenin çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere bu hususta yönetim kurulunda yetkili kılabileceği belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 27.maddesinde; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” düzenlemesine yer vermiştir. Konut ve yapı kooperatifleri tip ana sözleşmesinin 14.maddesinde; parasal yükümlülüklerini 30 (Otuz) gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 10 (On) gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılacağı, ikinci ihtarı takip eden 1 (Bir) ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiştir. “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, her iki ihtarnamede de bildirilen borç miktarının aynı olup olmadığı, tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir…” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18/03/2021 tarihli 2021/653 E. 2021/1007 K. sayılı ilamı) Bakırköy 3. Noterliği’nin 20/11/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 31/10/2013 tarihine kadar 27.200,00 TL aidat borcu ile 44.421,00 TL faiz borcunun toplamı olan 71.621,00 TL’nin (her bir aya ilişkin aidat ve geçmiş gün faizi tablo halinde belirtilmiş) ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde nakden ve defaten ödenmesi aksi halde Kooperatifler Kanunu’nun 16 ve 27.maddeleri ile ana sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca kooperatif ortaklığından çıkarılacağı ihtar edilerek davacıya 22/11/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bakırköy … Noterliği’nin 18/12/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 31/10/2013 tarihine kadar 27.200,00 TL aidat borcu ile 44.421,00 TL faiz borcunun toplamı olan 71.621,00 TL’nin (her bir aya ilişkin aidat ve geçmiş gün faizi tablo halinde belirtilmiş) ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde nakden ve defaten ödenmesi aksi halde Kooperatifler Kanunu’nun 16 ve 27.maddeleri ile ana sözleşmenin 14/2 maddesi uyarınca kooperatif ortaklığından çıkarılacağı ihtar edilerek davacıya 20/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kooperatif yönetim kurulunun 23/10/2015 tarih 2 no’lu kararı ile davacının gönderilen ihtarnamelere rağmen aidat borcunu ödemediği belirtilerek ortaklıktan çıkartılmasına ve ortaklıktan çıkarma kararının noter vasıtası ile bildirilmesine karar verilmiş, İstanbul … Noterliği’nin 26/10/2015 tarih … yevmiye no’lu ihtarnamesi davacıya 27/10/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarnameler ile verilen süreler 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu ve tip ana sözleşmeye uygun olup dava yasal süre içerisinde açılmıştır. Dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmış ise de; incelemede kooperatif tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediği açıktır. Bilirkişi tarafından davacının aidat borcunun ne kadar olduğu, hangi tarihten itibaren aidat ödemesi yapmadığı incelememiş, sadece ihtarnamede belirtilen hususlar rapora yansıtılmıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif genel kurullarında alınan genel kurul kararları getirtilerek üyelik aidatlarına ilişkin davalı kooperatifin aldığı kararlar belirlenerek, kooperatif defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşfen inceleme yapılması, aidat alınmasına ilişkin kararın denetlenmesi, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/762 E. sayılı dosyası Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/38 E. sayılı dosyaları dosya kapsamına getirtilerek incelenmesi, davacının ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, ihtarnamede belirtilen miktarlar kadar aidat ve faiz borcunun olup olmadığı yönünde kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/822 E. 2019/189 K. sayılı 15/02/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/11/2021