Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/948 E. 2022/1089 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/948
KARAR NO: 2022/1089
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/476 Esas
KARAR NO: 2018/568
KARAR TARİHİ: 24/05/2018
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacı İsveç şirketinin, ithalatçı davalı firmaya ticari ilişki kapsamında ağaçtan mamül orman ürünleri sattığını, söz konusu ürünlerin davalı firmaya gönderildiğini, ancak 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 İsveç Kronu meblağındaki satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine iflas yolu ile icra takibine girişildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalı şirketin itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davalı şirketin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/218 Esas, 2016/506 Karar sayılı ve 25/05/2016 tarihli kararı ile iflasına karar verildiğinden ve bu karar 21/06/2016 tarihinde kesinleştiğinden, yerleşik uygulamaya göre elde bulunan iş bu iflas davasına kayıt kabul davası olarak devam olunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu malların sipariş edilmediğini, malların teslim alınmadığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davalının iflas kararı kesinleştikten sonra iflas müdürlüğüne tebligat yapılmış, iflas müdürlüğünce davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “…Davacının davalıya mal sattığı, mal bedelinin davalı tarafından ödenmediği, tarafların 04/06/2013 tarihli ödeme planı yaptığı, iflas tarihi olan 25/05/2016 tarihine kadar davacının bu ödeme planı kapsamında alacağının mevcut olduğu, kayıt kabul davasının iflas tarihine kadar olan miktarı kapsadığı, son alınan ek rapora göre bu miktarın 854.119,98-TL’ye karşılık geldiği anlaşılmakla, bu miktar esas alınarak” davanın kabulü ile ” 854.119,98 TL alacağın Bakırköy … İcra İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında davacı alacağı olarak masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; 04.06.2013 tarihinde taraflar arasında imzalanan protokol /ödeme planı ile davalı tarafın muaccel olan toplam borcunun 2.074.774 Euro ile 29.820.677 SEK olduğu davalı tarafça kabul edilerek işbu toplam borcun taksitler halinde ödenmesi kararlaştırıldığını, taraflardan sadır olduğu sabit olan belgeye göre müvekkilinin alacağının 2.074.774 Euro ile 29.820.677 SEK olduğunu, işbu hususun gözardı edildiğini, dava konusu alacağımız ile ilgili tüm ticari defter kayıtlarımız apostilli şekilde ve resmi tercümesi ile dosyasına sunulmasına rağmen bilirkişilerce işbu belgelere itibar edilmeyerek ayrıca teslim belgelerinin gerektiği yönündeki değerlendirme ve tespitlerin hukuki olmadığını, söz konusu ödeme planında belirtilen borcun muaccel olmadığı tespitinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, iflas yolu ile takibe karşı yapılan itirazın kaldırılması ile borçlu şirketin iflası istemine ilişkin olup davalı şirketin iflas etmesi nedeniyle alacağın masaya kayıt ve kabulüne ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının faturalara istinaden 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK (İsveç Kronu) alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı, davalı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas davasının kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan 28/11/2015 tarihli heyet raporunda özetle; “Dava konusu eşyaların ithale dayalı eşyalardan olması nedeni ile davacının bu eşyaları gönderip göndermediği, davalının ise eşyaları teslim alıp almadığının tespiti yönünde en önemli belgeler CMR ya da Gümrük Beyannameleri olduğunu, buna göre davaya konu faturalardan 1.414.678,00 Euro ve 18.402.879,00 SEK tutarındaki eşyaların davalı şirket tarafından Dilovası Gümrük Müdürlüğü’nden teslim alındığını, ancak dosya ekine sunulan faturalar ile davalının Gümrük Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu faturaların sayı ve tarihleri aynı olduğu fakat kıymet ve formatların farklı olduğu, davalının Gümrük Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu faturalara göre gerçekleşen ithalat tutarının toplam 14.817.165,95 SEK olduğu, söz konusu miktar farklılıkları nedeniyle davalının ithal ettiği malların gerçek bedeli hususunda takdir mahkemeye ait olduğu, bununla birlikte 04/06/2013 tarihli taraflarca kaşelenmiş imzalanmış ödeme planında 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK toplam borç miktarına işaret edildiği, buna göre davalının 2013 yılı boyunca davacıya her ayın 28’inde en az 20.000,00 Euro, 2014-2017 yılları arasında her ayın 28’inde en az 50.000,00 ödeyeceği ve borcun tamamının en geç 31 Aralık 2017 yılına kadar ödenmiş olması gerektiği hususunda tarafların anlaştığı, ödeme planına göre dava tarihi olan 13/02/2014 tarihi itibariyle 240.000 Euro’nun muaccel hale geldiği” yönünde görüş ve tespitine yer verilmiştir. İflas tarihi itibariyle kapak hesabı yönünden hesap uzmanı bilirkişisinden alınan 01/04/2018 tarihli raporda özetle; ” 21.11.2013 tarihli takiple istenebilir fatura bazında ithal edildiği vurgulanan 18.402.879,00 SEK esas alındığında 25.05.2016 iflas tarihinde masaya kabul edilebilir alacağın kök rapor hesaplama ve sonucuna göre 7.492.918,53 TL, 240.000,00 Eura anapara takip çıktısı kabul edildiğinde kök rapor maddi hata düzeltilerek, 22.11.2013 takip tarihinden 25.05.2016 iflas tarihine kadar 3095 s. Faiz K. 4a md. göre kamu bankaları azami Euro mevduat faizi yürütülerek, 45,00 TL. ilk icra gideri ve takip günü müteabih üzerinde icra nispi vekalet ücreti ilave edilerek, 25.05.2016 iflas tarihinde masaya kabul edilebilir alacağın toplam alacağın 894.366,18 TL olacağı ” tespitine yer verilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğu, davalı firmanın, davacı yurt dışı menşeli firmadan orman ürünleri ithal ettiği, davacının, teslim ettiği ürünlerden dolayı faturadan kaynaklı 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK (İsveç Kronu) alacaklı olduğunu iddia etmiştir. Dosya sunulan, davalı şirketin kaşesinin ve imzasının bulunduğu taraflarca imzalanan 04/06/2013 tarihli ödeme planında, davalının, davacıya toplam borcu 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK (İsveç Kronu) olarak kabul edildiği iş bu borcun 2013 yılından itibaren en geç 31 aralık 2017 yılına kadar taksitler halinde ödeneceği kabul edilmiştir. Her ne kadar bilirkişilerce tespit olunan davaya konu faturalardan 1.414.678,00 Euro ve 18.402.879,00 SEK tutarındaki faturalar dışındaki faturalara ait gümrük beyannameleri bulunduğu dolayısıyla bu faturalara ilişkin malın teslimine ilişkin belge bulunmadığı, 1.414.678,00 Euro ve 18.402.879,00 SEK tutarındaki faturalar yönünden ise davalının Gümrüğe sunmuş olduğu faturalar ile faturaların tarih ve sayısı aynı olsa da miktarı ve içeriği farklı olsa da dosyaya sunulan ödeme planına göre davalı şirket 04/06/2013 tarihi itibariyle toplam borcunun 1.414.678,00 Euro ve 18.402.879,00 SEK olduğunu kabul etmiştir. Mahkemece, iflas tarihi olan 25/05/2016 tarihine kadar davacının bu ödeme planı kapsamında alacağının mevcut olduğu, kayıt kabul davasının iflas tarihine kadar olan miktarı kapsadığı, son alınan ek rapora göre bu miktarın 854.119,98-TL’ye karşılık geldiği gerekçesiyle bu miktar esas alınmış ise de bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı yapılan hesaplamanın hatalı olduğu görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ödeme planına göre dava tarihi olan 13/02/2014 tarihi itibariyle 240.000 Euro’nun muaccel hale geldiği kabul edilmiş olup 240.000 Euro’nun takip tarihinden iflas tarihine kadar 3095 s. Faiz K. 4a md. göre kamu bankaları azami Euro mevduat faizi yürütülerek, icra gideri ve takip günü müteabih üzerinde icra nispi vekalet ücreti ilave edilerek, 25.05.2016 iflas tarihinde masaya kabul edilebilir toplam toplam alacağın 894.366,18 TL tespiti yapılmıştır. Oysa, İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca ödeme planında kararlaştırılan tüm borcun muaccel olduğu kabul edilerek iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve takip masrafları birlikte alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde mahkemece yapılacak iş, ödeme emri ile talep edilen 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK (İsveç Kronu) alacağın, davalı tarafça 04/06/2013 tarihli ödeme belgesi ile kabul edildiği gözetilerek bu miktar esas alınarak takip tarihinden iflas tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının Euro ve İsveç Kronu ile açılmış bir (1) yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre işlemiş faizi ile birlikte iflas tarihindeki kur karşılığı ve takip masraflarının tespiti bakımından hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Kabule göre de, davacı tarafça talep edilen 2.074.774,72 Euro ve 29.820.677 SEK (İsveç Kronu) alacağın bir kısmının kabul edilmesine rağmen tam kabul şeklinde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/476 Esas, 2018/568 Karar sayılı ve 24/05/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022