Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/932 E. 2022/1257 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/932
KARAR NO: 2022/1257
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2019
ESAS NO: 2017/794 Esas
KARAR NO: 2019/75
DAVA TARİHİ: 08/09/2017
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kot yıkama sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin ürünlerini yıkayıp kendisine teslim ettiğini; bu işin karşılığı olarak 21.06.2017 tarih … numaralı 34.725,00 TL bedelli faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini; ürünlerin davalı şirkete noksansız teslim edilmesine ve ürünleri teslim alırken hiçbir şekilde itirazı kayıt ileri sürmemesine rağmen daha sonra “ürünler eksik teslim edilmiştir” iddiası ile keşide tarihi çizilerek paraf edilen … numaralı 24.275,05 TL bedelli reklamasyon gelirleri açıklamalı faturayı tanzim ederek müvekkil şirkete gönderdiğini , geriye kalan bakiye alacağını da banka kanalı ile ödediğini; davacı müvekkilce bu reklamasyon faturası ve içeriğine itiraz edilerek, söz konusu faturanın Bakırköy …Noterliği’nin 19.07.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı borçlu tarafa iade edildiğini ve bakiye borcun ödenmesinin ihtar edildiğini; yapılan işe konu ürünlerin davalıya sayılarak teslim edilmesine ve kendisi de bu ürünleri teslim alırken hiçbir itiraz ileri sürmemesine rağmen işin faturası keşide edildikten sonra ürünler eksik teslim edildi iddiası ile üstelik son derece fahiş bedelle reklamasyon faturası keşide edilmesinin hayatın olağan akışına ve ticari ahlaka aykırı kötü niyetli tutum ve davranış olduğunu beyan ederek davalı borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı tarafın asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İngiltere’ye ihraç edeceği kot pantolon cinsi tekstil ürünlerini davacıya Kot yıkama işi için teslim ettiğini ; davacı şirketin kendisine kot yıkama işi için teslim edilen pantolonlardan 202 adedini kaybettiğini; müvekkilinin karşı tarafın bu hatasına rağmen iyi niyetli yaklaşımı dolayısı ile ihraç edeceği ürünlerin kaybı dolayısı ile her bir pantolonun ihraç fiyatı 115 GBP olduğu halde yalnızca kaybedilen pantolonların maliyeti fiyatından KDV dahil 101,84 TL’den faturalandırarak davacıya reklamasyon faturasını 23.06.2017 tarihinde tanzim ederek 04.07.2017 tarihinde teslim Ettiğini; davacı ile müvekkil şirketin zararın bu şekilde karşılanması hususunda mutabık kaldıklarını ve kot yıkama işi nedeni ile oluşan 4725,63 TL’lik bakiyeden bu reklamasyon faturasını mahsup edip cari bakiye olan 10.450,58 TL yi davacıya ödediğini; davacı şirketin, müvekkil şirketin 23.06.2017 tarihinde tanzim ve 04.07.2017 tarihinde teslim ettiği faturayı kayıtlarına işlediğini, cari hesap kartını mail yolu ile gönderdiğini ve kalan bakiyenin ödenmesi için banka hesabını da gönderdiğini; davacı şirketin yasal süresinden sonra faturaya itiraz ettiğini beyan ederek 04.07.2017 tarihinde teslim aldığı faturaya , kayıtlarına işlediğine dair mail yolladığı halde , yasal itiraz süresinden çok sonra 19.07.2017 tarihinde itiraz ettiğini; davacının bu faturaya itirazına karşı noter kanalı ile ihtarname keşide edilerek yasal süresinden sonra faturaya itirazlarının Kabul edilmediği ve fatura tanziminin nedeni olan pantolonların kaybedildiği olgusu ve hususunun bildirildiğini; davacı yanın mail yolu ile müvekkil şirkete gönderdiği cari hesap kartında dahi kayıtlara işlediği Reklamasyon faturasını akabinde kayıtlarından çıkararak yasal süresinden sonra itiraz etmesinin hukuken Kabul edilemez olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf kot pantolon yıkama işi ile ilgili 21.06.2017 tarihli 34.725 TL bedelli fatura kesmiş olup ,davalı taraf ise kaybolan pantolonlardan dolayı 23.06.2017 tarihli24,275,05 TL bedelinde reklamasyon faturası keserek , 5.7.2017 tarihli mail vasıtası ile bildirmiş,Davacı ise fiilen faturanın tesliminden sonra 19.09.2017 tarihinde noter kanalıyla faturayı iade etmiştir.Davacı taraf ayıp süresinin geçirildiğini 15 gün sonra reklamasyon kesildiğini bildirmiş bunun basiretli tacir davranışı olmadığını söylemiştir.Yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacı defterlerinin incelenmesinde kesilen faturanın kayıtlarda görüldüğü 24.275,63 TL alacaklı görüldüğü,Davalı defterlerinde ise davacı tarafından kesilen fatura olan 34.725,63 Tl nin kayıtlı bulunduğu,24 275.05 TL lık kaybolan pantolan bedeli açıklaması ile reklamasyon faturası kesildiği ve bu miktarın da cari kayıtlarda görüldüğü bakiyesi olan 10.450.58 TL’ nin ise borç miktarından mahsubu ile borç alacak kalemlerinin sıfırlandığı anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ,reklamasyon faturasından kaynaklanması nedeniyle ayıbın süresinde yapılıp yapılmadığı,yönünde araştırmaya gidilmiştir.Davacı tarafın muhasebe yöneticisi … ile davalı …-… arasındaki mail yazışmalarında davalının reklamasyon faturasının bu ortamda iletildiği, ayıbın kabul edilerek davacı tarafın cari hesaplarına bu faturayı işlediği, 5.7.2017 de cari hesap kartını davalı tarafa mail ortamında gönderdiği ,cari hesap kartına göre davalı borcu gözüken 10.450 tl nın davalı tarafça ödendiği görüldüğünden, Aksine iddianın(muhasebe elemanlarının bilgisizliği)hakkın kötüye kullanılması olup M.K m.2 gereğince dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı düşünülmüştür. İşbu gerekçelerle; Her ne kadar ticari deftere kayıtlarında davacı alacağı gözükse de taraflar arasında cari mutabakatlaşmanın sağlandığı, bunun üzerine bakiyenin yatırıldığı anlaşılmakla,davacı tarafın reklamasyon faturasını iade ettiği yönündeki beyanına üstünlük tanınmayacağı kanaati oluştuğundan, talep edilecek alacağın bulunmadığı görüldüğünden, açılan davanın reddine kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; eksik ürün teslim iddiasının doğru olmadığını, davalının ürünleri ihtirazi kayıt sürmeden teslim aldığını, müvekkilinin 21/06/2017 de ürünleri teslim ettiğini, davalının 06/06/2017 olan tarihi 23/06/2017 olarak düzelterek reklamasyon faturası düzenlediğini, bu faturayı da teslimden yaklaşık 15 gün sonra mail olarak muhasebeciye gönderdiğini, amaçlarının yapılan işi bilmeyen muhasebeye faturayı kayıt altına aldırmak olduğunu, davalının basiretli tacir gibi davranarak ürünleri teslim alırken kontrol etmesi gerektiğini, bunu yapmadığını, davalının reklamasyon faturasını mail ile gönderdiğini, faturanın iadesi için aslının gönderilmesinin gerektiğini, müvekkilinin reklamasyon faturasının aslı gönderildikten sonra süresinde derhal faturayı iade ettiğini, kaldı ki faturanın süresinden sonra ,iade edilmesinin de eksik ürün teslimini kanıtlamadığını, davalının iddiasını ispatlayamadığını, kayıp kotların birim fiyatına ilişkin davalı iddiasının ve bilrikişi raporunun da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının sunduğu belgelerin kayıp kotlara ilişkin olduğunun sabit olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Davacı vekili, müvekkilinin kot yıkama işi yaptığını, davalının ürünlerini yıkayıp teslim ettiğini, faturayı gönderdiğini, eksiksiz teslim edilmesine rağmen, davalının eksik teslim iddiası ile keşide tarihi çizilerek paraf edilen reklamasyon faturası gönderdiğini, bakiyeyi ödediğini, taraflarınca reklamasyon faturasının noter aracılığıyla iade edilerek borcun ödenmesi için ihtar edildiğini, alacağın ödenmediğini, başlatılan takibe davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafın 202 adet kotu kaybettiğini, zararı telafi edeceklerini beyan ettiklerini, müvekkilince ihraç edilecek ürünlerin kaybı dolayısıyla her bir pantolon için ihraç fiyatını değil, maliyetini hesaplayarak davacı tarafa reklamasyon faturası kesildiğini, faturanın davacıya teslim edildiğini, davacının cari hesap kartı mail olarak gönderdiğini, tarafların mutabık kaldığını, davacının alacağından reklamasyon faturasının mahsubu ile bakiyenin müvekkilince davacıya ödendiğini, davacının süresinden sonra faturaya itiraz ettiğini, itirazın kötüniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava itirazın iptali davasıdır. Davanın dayanağı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 19/07/2017 tarihinde davalı aleyhine takip başlatığı, takibin dayanağının 21/06/2017 tarihli fatura olduğu, 24.725,00TL asıl alacak, 184,93TL işlemiş faiz talep edildiği, davalı borçlunun süresi içinde borçlu olmadıklarından bahisle takibe itiraz ettiği, davacının süresi içinde işbu itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Davanın dayanağı fatura, 21/06/2017 tarihli … numaralı 34.725,00 Tl bedelli faturadır. … modeli için 1448 adet 11.50 TL birim fiyattan, … modeli için 111 adet 11.50 TL birim fiyattan fatura kesildiği ve toplam matrahın 29.428,50 TL, Kdv dahil 34.725,00 TL olduğu görülmektedir. Faturada teslim eden ve teslim alan kısımları boş bırakılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda göre fatura her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlıdır. Davalı taraf, düzenlenme tarihini paraflayarak düzelttiği 23/06/2017 tarihli fatura düzenlemiştir. Fatura 24.725,05 TL bedelli reklamasyon geliri faturasıdır. Faturanın ekindeki sevk irsaliyesinde … kaybolan pantolon bedeli 202×101,842=24.275,05TL yazmaktadır. Davalı tarafın delil olarak sunduğu mail yazışmalarından; davalı tarafın bu faturayı davacının muhasebe işlerini yapan …’e mail olarak 04/07/2017 tarihinde gönderdiği, cari ekstrenin gönderilmesini talep ettiği, …’in faturanın işlendiği cari ekstreyi 05/07/2017 tarihinde mail olarak gönderdiği görülmektedir.Davacı taraf, Bakırköy … Noterliğinin 19/07/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının gönderdiği reklamasyon faturasına ve sevk irsaliyesine itiraz ettiklerini beyan ederek fatura aslını ve bilgi notunu iade etmiştir.Davalı taraf ise Bakırköy … Noterliğinin 24/07/2017 tarihli ihtarnamesi ile; faturanın 04/07/2017 tarihinde teslim edildiğini, faturaya itirazın süresinde olmadığını, faturanın cari hesap ekstresine işlenerek taraflarına mail olarak gönderildiğini, bakiye borcun banka aracılığı ile ödendiğini, iade edilen faturanın muhteviyatının kaybedilen emtiaya ilişkin olduğunda tarafların mutabık olduğunu, borçlarının olmadığını bildirmiştir.Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan raporda; Davacı şirket tarafından davalı yan adına düzenlenmiş 21.06.2017 tarih … nolu faturanın olduğu, davacı şirket tarafından kesilen … nolu fatura bedelinin ödenmemiş yani açık fatura olduğu, … Nolu faturanın davacı yan ve davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin faturada belirtilen hizmeti oluşturan pantolon tekstil ürünlerinde 202 adet eksik teslimat gerekçesi ile reklamasyon olarak kesilen 23.06.2017 tarih … nolu faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yanın ve davacı yanın kesilen faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği, fatura ve irsaliyelerde bulunması gereken teslim alan ve teslim eden imzalarının bulunmadığı, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı şirketten 24.275,05.-TL tutarında alacaklı göründüğü, davalı tarafın ticari defter kayıtlarma göre davacıya olan 34.725,63-TL borcuna mahsuben kesilen 23.06.2017 tarih … nolu 24.275,05 TL fatura tutarını davacının alacağına mahsup ederek ve de davacı muhasebe servisi ile mail yolu ile teyit alarak (Cari hesap extresi mucibi ) kalan bakiyeyi 06/07/2017 tarihinde 10.450,58 TL.yi EFT yaparak cari hesabı kapattığı, borç alacak bakiyesinin 0,00 göründüğü, tarafların kendi defter kayıtlarının birbirini teyit etmediğinin tespit edildiği mütalaa olunmuştur.Davalı tarafın kayıp kotlar için belirlediği birim ücretin uygun olup olmadığı yönünde tekstil mühendisi bilirkişiden alınan raporda; ” davalı tarafından davacıya kesilen kayıp kotlara ait 101,842 TL lik birim ücretin kayıp 202 adetlik kot için kabul edilebilinir bir değer olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaa olunmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafın eksik ürün teslim edildiği iddiası ile düzenlendiği reklamasyon faturası bedelini, davacının alacağından mahsup etmesinin ve bu miktara yönelik davacı tarafından başlatılan takibe itirazının haklı olup olmadığından ibarettir.Somut olayda davacının alacağına dayanak teşkil eden 21/06/2017 tarihli fatura, davalının ticari defterine işlenmiştir. Davalı süresi içerisinde faturaya itiraz etmemiş, faturayı iade etmemiştir. Faturaya konu ürünlerin eksik olduğuna dair davacıya ihbarda bulunmamıştır. Davalı, düzenlenme tarihini paraflayarak düzelttiği 23/06/2017 tarihli 24.275,05 TL bedelli reklamasyon faturası düzenlemiş, 06/07/2017 tarihinde davacıya bakiye 10.450,58 TL yi ödemiştir. Davalı, 04/07/2017 tarihinde ilgili faturayı mail aracılığıyla davacının muhasebecisine göndermiştir. Davacı taraf da reklamasyon faturası aslı gönderildikten sonra ihtarla faturayı iade ettiğini beyan etmektedir. Davacı taraf, Bakırköy … Noterliğinin 19/07/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalının gönderdiği reklamasyon faturasına ve sevk irsaliyesine itiraz ettiklerini beyan ederek fatura aslını ve bilgi notunu iade etmiştir. Davalının düzenlendiği reklamasyon faturası, davacının ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Her ne kadar mahkemece davalının iddiası, ayıplı ifa olarak değerlendirilmiş ise de; dava konusu uyuşmazlık, eksik teslim ile sözleşmeye aykırılıktan dolayı uğranılan zararın, davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiği iddiasından kaynaklanmaktadır.Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir. ”(1)Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. (3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” Davalı taraf, eksik teslimin söz konusu olduğunu, eksik teslim edilen ürün bedelini mahsup ettiklerini iddia etmekte ise de; ürünleri teslim aldığında ürünlerin eksik olduğuna dair bir itirazda bulunmamış, davacının ifa ettiği hizmete ilişkin düzenlediği faturayı kabul etmiş, ticari defterlerine kayıt etmiştir. Eksik ürün teslim edildiğine dair bir tutanak veya ikrar içerir bir belge ibraz edememiş, iddiasını kanıtlayamamıştır.Mahkemece davalının reklamasyon faturasının mail ortamında iletildiği,ayıbın kabul edilerek davacı tarafın cari hesaplarına bu faturayı işlediği, taraflar arasında cari mutabakatlaşmanın sağlandığı kabul edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/4576 esas, 2016/621 karar sayılı ilamına göre ”faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.” Davalının , ürünleri teslim aldıktan 13 gün sonra mail olarak gönderdiği reklamasyon faturası e-fatura olmadığı gibi, yukarıda belirtildiği gibi güvenli elektronik imza ile gönderilip gönderilmediği de net değildir. Faturanın mail olarak gönderildiği kişinin irtibat yetkilisi olarak kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı da belli değildir. Bu durumda e-posta gönderimi davacı bakımından bağlayıcı kabul edilemez. Aksinin kabulü bir tacirin fatura tebliği hususunda yetkili kılındığı bilinmeyen başka bir tacir çalışanın e-posta adresine içeriği tam olarak denetlenemeyen fatura adı altında başka belgeler göndermesiyle 8 iş günü olan sürenin başlamasının önünü açarak ağır sonuçlar doğuracaktır. Kaldı ki davalı tarafın fatura aslını davacı tarafa gönderdiği, davacı tarafın da noter aracılığıyla faturaya itiraz ettiği, fatura aslını iade ettiği anlaşılmakla; itiraz süresi tekrar başlamıştır. Davalı taraf fatura aslının tebliğ edildiğine dair belge ibraz etmediğine göre, davacının ilgili faturaya noter vasıtasıyla süresinde itiraz ettiğinin kabulü gerekmektedir.Davalı tarafından davacının düzenlemiş olduğu faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması, davalının bu faturayı ticari defterlerine kaydetmiş olması ve faturaya konu ürünlerin eksik teslim edildiğini davacıya bildirmemiş olması, davacının, davalının zararını mahsup ettiği iddiası ile düzenlediği reklamasyon faturasına süresinde itiraz etmesi karşısında; alacağının varlığını ispat eden davacının davasının kabulü gerekirken, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi yönündeki karar isabetli olmamıştır. Buna göre ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulü ile davacı tarafından başlatılan takibin devamına, davacı tarafça talep edilmiş olması ve alacağın likit olması karşısında yargılama sonucu haksız çıkan davalının takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davanın yeniden esası hakkında karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/794 Esas, 2019/75 Karar sayılı ve 24/01/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KABULÜNE,a-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 24.725,00TL asıl alacak üzerinden devamına, b- Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine c-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 1.688,96 TL olduğundan peşin alınan 422,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.266,71 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, d-Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 173,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.473,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, e-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, f-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, 3-İstinaf İncelemesi Yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından yapılan 165,70 TL istinaf yargılama gideri ve 35 TL posta masrafı olmak üzere toplam 200,70 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, d-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 02/11/2022