Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/924 E. 2022/1210 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/924
KARAR NO: 2022/1210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/654 Esas
KARAR NO: 2019/153
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 29.05.1991 tarih 14 sayılı yönetim kurulu kararı ile 14.08.1991 tarihinde 172 nolu ortak olarak üyeliğe kabul edildiği ve halen ortaklığı devam ettiği, kooperatifin henüz ferdileşmeye geçmemesi nedeniyle mülkiyeti halen kooperatife ait olup ancak davalıya tahsis edilen konutun ise davalıya teslim edildiği ortakların kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşit oldukları, davalının adına tahsisli ve zilyetliğinde bulunan konut için kooperatif tarafından ödenmiş olan emlak vergisi ve kooperatif ortaklığı yükümlülüğü olan aidatları ödememesinin hukuken geçerli bir nedeni olmadığı, davaya konu icra takibinde borç başlangıç ayı olarak alınan Ekim 2008 tarihinden takip tarihi olan 23.05.2018 tarihine kadar davalı yanca hesaba 8.250 TL aidat borcu, 1.260.TL emlak vergisi borcu açıklamasıyla toplam 9.510.TL yatırıldığı ve makbuz karşılığında da kooperatife 80.TL’nin ödendiği ve ödemelerin kooperatif kayıtlarına yansıtıldığını, ancak davalının bu kayıtlar sonrasında kalan 2.263.35.TL emlak vergisi ve işlemiş faizi, 9.661.84.TL aidat ve genel gider borcu ve buna işleyen faizi olmak üzere toplam 11.925.20. TL’lik borcunu ödemediğinden iş bu davaya konu icra takibinin başlatıldığı belirtilerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin iddialarının doğru olmadığı, 2013 yılına kadar kooperatife borcu olmadığı zira tüm ödemeleri banka vasıtasıyla ödediğinden alacaklı durumda bulunduğu, kooperatifin ödemeleri kendisinden almaması nedeniyle üyelik sebebiyle borçlarını ödeyebilmek için mahkeme eliyle tevdii mahalli tayin ettirdiği, aidatlarını ödediği halde aleyhine üyelikten ihraç kararının alınması üzerine, kooperatif aleyhine İstanbul 13. ATM’nin 2004/397 E. sayılı dosyası ile ihraç kararının iptali davasını ikame ettiği ve mahkeme eliyle haksız alınan ihraç kararının iptal edildiği, davacı kooperatifin istediği aidatların kanun ve ana sözleşme hükümlerine aykırı olduğu gibi fahiş faiz talebinde bulunulduğunu bu nedenlerle davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla davacı kooperatifin kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, kooperatif bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davalının davacı kooperatif ortağı bulunduğu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalıya üyeliği gereği bağımsız bölümün (konutun) tahsis edildiği, kooperatif ana sözleşmesinin 23. maddesinin 6 fıkrasında düzenlendiği üzere, ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme esaslarını tespit etme görevinin, en yetkili organ olan genel kurula ait bulunduğu, kooperatif üyelerinden tahsil edilecek ödemelerin, kooperatif genel kurul kararı ile kararlaştırılması gerektiği, ayrıca Genel Kurullar’da alınan kararların sözleşme niteliğinde bulunması nedeniyle, toplantıya katılsın ya da katılmasın tüm üyeleri bağlayacağı, temerrüde düşürmek için genel kurul kararlarının kooperatif ortağına tebliğinin zorunlu olmadığı, icra takibine konu alacakların davacı kooperatifin ibraz edilen genel kurul kararları doğrultusunda ve genel kurul kararlarıyla uyumlu olarak davalıdan tahsilinin talep edildiği, ibraz edilen ödeme belgeleri, cari borç alacak hesapları ve banka hesap kayıtları çerçevesinde taraflar arasındaki borç alacak farkının, davalının genel kurul kararlarıyla ödenmesine karar verilen aidat, genel gider ödemeleri ve vergi ödemelerine dair tahakkuk eden borçlarını genel kurulca belirlenen zaman ve vade tarihinde ödememesinden kaynaklandığı yönünde sonuca ulaşıldığı, davacı kooperatifin genel kurulca belirlenen tarihteki ödemelerin zamanında davalı tarafından yapılmaması nedeniyle, yine genel kurul kararı gereğince ve alınan kararlar doğrultusunda eşitlik prensibi gereği bu alacaklara aylık %1,5 gecikme faizi işletmesinin 1163 sayılı kanun ve diğer yasal mevzuatlara uygun olduğu, 1163 sayılı kooperatifler kanununun 23. maddesinde tanımlanan eşitlik prensibi gereğince ödemelerin geciktirilmesi halinde yine genel kurulca kararlaştırılmış bir gecikme faiz kararı varsa kooperatif üyesinin yapacağı ödemeden öncelikle gecikme faiz borçlarının tahsil edilmesi gerekeceği, var ise kalan tutarın da ana para borcundan mahsup edilmesi gerektiği, davacı kooperatifin 23.05.2018 takip tarihi itibari ile davalıdan 2.263.35.TL emlak vergisi ve 281.35.TL işlemiş faizi, 9.661.84.TL aidat ve genel gider borcu ve buna işleyen 10,00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 11.925.20.TL’nin tahsilini talep etmede haklı bulunduğunun kabulünün gerekeceği, davacı kooperatifin bir kısım genel kurul kararlarıyla ödemelerin zamanında yapılmaması halinde her ne kadar yüksek oranda gecikme faizinin alınması kararlaştırılmış ise de davacı kooperatifin icra takibinde, aidat alacaklarına takip tarihine kadar aylık %1.5 oranından faiz işlettiği ve takip tarihinden sonrada asıl alacağın aylık %1.5 üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olması karşısında davalıdan talep edilen aylık %1,5 faiz oranı ile 6098 sayılı BK’nin 120/2 maddesinde tanımlanan yasal sınırlamanın dikkate alınmış olması nedeniyle talep edilen faiz oran ve miktarının yerinde olduğunun kabulü ile davalının gecikme faizine yönelik yaptığı itirazının bu nedenle yerinde olmadığının kabulünün gerekeceği belirtilmiştir.Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı kooperatif üyesi olan davalıdan kooperatif genel kurulunca üyelerden alınması kararlaştırılan emlak vergisi, aidat ve genel giderler nedeniyle alacaklı olduğu iddiası ile davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davası açılmıştır. Celp edilen kooperatif kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı kooperatifin 23.05.2018 takip tarihi itibari ile davalıdan 2.263.35.TL emlak vergisi ve 281.35.TL işlemiş faizi, 9.661.84.TL aidat ve genel gider borcu ve buna işleyen 10,00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 11.925.20.TL talep edebileceği tespit edilmiş olmakla, davacının davasını ispatladığı anlaşılmış, buna göre davanını kabulüne, alacak likit olmakla davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının genel kurula çağrılmasına ve kendisine tebligat yapılmadığı, 2018 yılına ait genel kurul sunucu olarak çağrıldığı, davalının kooperatif ardından bankaya yatırdığı ödemeler nasıl alınmaksızın aleyhine borç çıkarıldığı, emlak vergisi ve aidat borçlarını ödediği Bakırköy 1. İcra Mahkemesi’nde verilen kararda davalı lehine 839,90 TL’ye hükmedildiği ancak bu meblağın mahsup edilmediği, belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif aidat borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan takip sonucunda aidat alacağı + emlak vergisi alacağı + işlemiş faiz olmak üzere 11.925,20 TL toplam alacağın tahsili talep edilmiştir. Dava dilekçesinde davacının 25.05.1991 tarih ve 14 sayılı yönetim kurulu kararı ile 14.08.1991 tarihinde 172 nolu ortak olarak ortaklığı kabul edildiği, kooperatifte henüz ferdileşmeye geçilmediği ve mülkiyeti kooperatife ait olan konutun davalıya tahsisli olarak davalının zilyetliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Davalının kooperatif genel kurulunda alınan kararlar kapsamında tahakkuk ettirilen aidat, genel gider payı ve kooperatif tarafından Avcılar Belediyesine ödendiği belirtilen emlak vergisinden kendisine isabet eden vergi paylarını ödemediği, iş bu nedenle Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığı ve davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemli Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verildiği ve davalının başvurusu üzerine anılan dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderildiği belirtilmiştir. Kooperatif kayıtlarına göre Kartal … Noterliği vasıtasıyla davalı tarafın 31.12.2017 tarihine kadar ödenmediği belirtilen 13.490 TL aidat ve 1.902 TL emlak vergisi ile faizlerinden oluşan toplam 25.348,63 TL’nin ödenmesi ihtar edilmiş ve davalı tarafça ödemelerin kooperatif adına açılan banka hesabına yapıldığı belirtilmiştir. Yapılan incelemede Ekim 2008 tarihinden takip tarihine kadar (23.05.2018) davalı tarafından toplam 9.510 TL ve kooperatife makbuz karşılığında 180 TL ödeme yapıldığı, ancak davalının bu kayıtlar sonrasında kaldığı belirtilen 2.263, 35 TL emlak vergisi ve işlemiş faiz 9.661,84 TL aidat ve genel gider borcu olmak üzere toplam 11.925,20 TL borcun ödenmediğinden bahisle uyuşmazlığa konu takip başlatıldığı belirtilmiştir . Davacı tarafça Kartal … Noterliği vasıtasıyla davalı tarafa gönderilen ihtarname de Ekim 2008 tarihinden beri kooperatif genel kurulu tarafından tespit edilmiş olan genel giderleri katılma payları, aidatlar, bunların gecikmiş faizlerinin tespit edildiği ve 31.12.2017 tarihi itibari ile toplam 25.348,63 TL borcunun bulunduğu belirtilerek kooperatif aidat borçlarının ödenmesi talep edilmiştir. 2007 yılından başlayarak 2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına ilişkin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örnekleri dosya arasına alınmıştır. “20.05.2007 tarihinde yapılan 2006 yılı genel kurulunda; 2007 aidatlarının görüşüldüğü 12 nolu genel kurul kararı ile 2007 yılı aidatlarını bir daha ki genel kurula kadar aylık 50 tl’den tahsiline, ödemelerimi geciktirenlerden aylık %5 gecikme faizinin tahsiline, 14.05.2017 tarihinde yapılan 2016 hesap yılı genel kurulunda; genel kurulunun 10 nolu kararı ile kooperatif aleyhine hükmedilen mahkeme kararları gereği kooperatif taşınmazları üzerine haciz konulması nedeniyle bu borçların ödenmesi için her ortaktan 1500 TL’nin tahsil edilmesine, bu ödemenin de genel kurulu takip eden 15.06.2017 tarihinde 500 TL, 14.07.2017 tarihinde 500 TL, 15.08.2017 tarihinde 500 TL olacak şekilde mahkeme ve icra gideri olarak para toplanmasına, Genel kurulun 12 nolu kararı ile 2017 yılı aidatlarının aylık 100 TL’den devam ettirmesine, Genel kurulun 13 nolu kararıyla belirlenen üye aidatları dışında kalan belediye, vergi, diğer resmi harç ve borçların her üyenin payına düşen oranda sırası geldikçe toplanması ve bu alacaklarının takibi konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine, Genel kurulun 14 nolu kararıyla üye aidatları ve aidat daha dışındaki belediye, vergi, diğer resim harç ödemelerinden payına düşen tutarı zamanında ödemeyenlerin aylık % 1,5 gecikme faizi alınmasına” dair karar verilmiştir. Kooperatif alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davalının, davacı kooperatif ortağı olduğu, üyeliği gereği bağımsız bölümün kendisine tahsis edildiği, davacının alacaklara aylık %1,5 gecikme faizi işletilmesinin yasal mevzuata uygun olduğu, toplam 11.925,20 TL’nin tahsilinin talep etmekte davacının haklı olduğu, belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair karar verilmiş olup davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı vekilince sunulan istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde davalı lehine Bakırköy 1. İcra Mahkemesi’nde 839,90 TL ye hükmedildiği ancak davacı tarafça bu bedelin ödenmediği gibi borcunun mahsup edilmediği iddia edilmiş ise de; HMK’nin 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alındığında bu talebi yönünden ileri sürülen itirazları incelenmemiştir. Uyuşmazlığa konu işbu davalı hakkında (emlak vergisi, aidat alacağı ve işlemiş faiz yönünden) başlatılan icra takibine davacının haklılık durum ve oranının incelenmesi gerekmektedir. Davalı tarafça sunulan istinaf dilekçesinde 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılında yapılan genel kurula çağrılmadığı iddia edilmiştir. Kooperatifler kanununun 45/2 maddesinde “genel kurulu ana sözleşmede gösterilen şekil bir surette toplantıya çağrılır” denildiğine göre bu yöndeki hükümlerin ana sözleşmede gösterilmesi zorunludur. Kooperatif ana sözleşmesinde çağrının ,taahhütlü mektupla (ayrıca gerektiğinde gazete ilanı ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adetlere göre ilan yoluyla yapılacağı) veya sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması yöndeki hükümler yer almaktadır. Eğer çağrı yazılı olarak elden imza karşılığı yapılacaksa, ayrıca taahhütlü mektupla çağrıya gerek yoktur. Keza, anasözleşmelerde; çağrının, toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok 2 ay önce yapılması, toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesinin zorunlu olduğu belirtilir (Mahmut Coşkun, Kooperatifler Hukuku s. 650-651) Konut yapı kooperatifi ana sözleşmesinin 28. maddesinde çağırma şekli yukarıda belirtildiği gibi tespit edilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında, yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir. Aynı madde hükmü uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar ret oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Davaya konu somut olayda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapıldığı iddia edilmediği nazara alındığında, davalı her ne kadar kendisinin genel kurula çağrılmadığı önünde itiraz ileri sürmüş ise de; yukarıdaki bilgiler ışığında bu istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacının haklılık durum ve oranının hiçbir şüpheye mahal bırakılmaksızın tespit edilmesi gerekmektedir. Davacı taraf davalı aleyhine başlatılan icra takip talebinde aidat alacağı ve emlak vergisi alacağı ve bunlara istinaden işlemiş faiz talep edildiğinden mahkemece HMK 31 maddesi uyarınca davacı taraftan beyanları da sorularak aidat alacaklarının hangi dönemi kapsadığının açıklığa kavuşturulması dönem dönem alacak kalemlerinin ayrıştırılması gerekmektedir. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde kooperatife aidat alacağı ve emlak vergilerinin ödendiği, dolayısıyla herhangi bir borç olmadığı iddia edilmiştir. Davalı tarafça yapılan ödemeye ilişkin belgeler nazara alınarak takibe konu alacak kalemlerine ilişkin olarak davacının takip dosyasındaki alacak durum ve oranının açıklığa kavuşturulması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmalı ve oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nin 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/654 Esas, 2019/153 Karar sayılı ve 21/02/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022