Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/922 E. 2022/1299 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/922
KARAR NO: 2022/1299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1080 Esas
KARAR NO: 2018/1227
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki ticari ilişki gereği fatura kestiklerini, borçlu şirket tarafından ödenmeyen faturalar ile ilgili olarak takibe geçtiklerini, ödeme emri borçlu şirkete usulüne uygun tebliğ edildiğini, davalı borçlunun takibe haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, davalının bu tutumu müvekkilinin alacağının tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu, bu nedenle davalının haksız ve mesnetsiz yapmış bulunduğu itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı yana borçlarının bulunmadığını, davacı tarafça dosyaya sunulan faturalarda yazılan hizmet ve malın müvekkili şirkete teslim edilmediğini, taraflar arasında cari hesap uyuşmazlığı bulunduğunu, müvekkilinin icra dosyasına yapmış bulunduğu itirazın kötü niyetli olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığına cari hesap uyuşmazlığından davacının alacağını engellemek amaçlı bir davranış olmadığını, bu nedenle davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı kabul etmediklerini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Temel borç ilişkisinden kaynaklanan ve takibe dayanak faturaya konu borcun her iki tarafın defter ve kayıtlarında birbirini teyit eder şekilde kayıtlı olması nedeniyle takip tarihi olan 02/11/2017 tarihinde davacının davalıdan 12.983,80 TL alacaklı olduğu ancak takibe konu alacak bakımından davacının davalıya daha önce temerrüte düşürdüğü tespit edilemediğinden takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 12.983,80 TL asıl alacak bakımından iptali gerektiği ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 12.983,80 TL asıl alacak bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, İİK 67/2.maddesi kapsamında 2.596,76 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturalara dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 15 adet faturaya istinaden 12.983,80 TL asıl alacak, 967,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.950,96 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan raporda, cari hesaba konu faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler yönünden taraflar arasında bir çekişme olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında davalıya işyeri hekimliği hizmeti verilmesi hususunda ticari ilişki bulunduğu, icra takibine dayanak yapılan faturaların hem davacının hem davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının itiraza konu takibe dayanak yapılan bakiye 12.983,80 TL fatura alacağın davalının muhasebe kayıtlarından da teyit edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili her ne kadar müvekkil şirkete fatura kesilmiş olması alacağı tek başına ispata yeterli olmadığını, davacının alacağın varlığını ispatlaması gerektiğini savunmuş ise de söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması hizmetin verildiğine karine oluşturmakta olup aksi davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27/06/2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamı ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. Sayılı benzer mahiyette ilamları) Bu nedenle aksi davalı tarafça ispatlanamadığından bu faturalar yönünden alacağa yapılan itirazın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından, davalı tarafından yatırılan 222,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 141,30 TL’ nin istemi halinde davalı tarafa iadesine,4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2022