Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/907 E. 2022/287 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/907
KARAR NO: 2022/287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/520
KARAR NO: 2018/979
DAVA TARİHİ: 06/05/2016
KARAR TARİHİ: 06/11/2018
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından … Konaklarındaki kusur nedeniyle … Konakları Site Yöneticiliğine ödenen tazminatın rücuen tahsili istemiyle müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin … Konakları Site Yöneticiliğine karşı tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, rücu talebinin dayanağı olan vakıanın Şubat 2015’te tüm Marmara’yı etkisi altına alan 3 gün boyunca devam eden fırtına olup fırtına nedeniyle sigortalının çatısında meydana gelen hasardan kaynaklı müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, olay nedeniyle Kocaeli Adliyesi dahil birçok binanın çatısının uçtuğunu, balıkçı teknelerinin battığını, deniz ve yht seferlerinin iptal edildiğini, olayın mücbir sebep olması nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, talep edilen zarar miktarının ise fahiş olduğunu iddia ederek, müvekkilin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nedeniyle davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hasarın davacının işini gereği gibi teknik şartnameye uygun yerine getirmemesi sebebiyle meydana geldiğini, davacının doğal afet ve mücbir sebep iddialarının kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Taraflar arasında; Kartepe ilçesi … Koyu … ada, … parsel de bulunan … Konakları çatı işinin davacı tarafça yapıldığı ve 30-31/01/2015 tarihinde Kartepe Kocaeli bölgesinde meydana gelen şiddetli rüzgar neticesi çatıların shingle kaplama malzemelerinde açılmalar ve kalkmaların meydana gelmesi suretiyle zarar oluştuğu ve zararın sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, davacıdan rucuen tahsili için davacı aleyhine takibe girişildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf; zarara sebebiyet veren Kartepe-Kocaeli bölgesindeki şiddetli rüzgarın fırtına vasfında mücbir sebep teşkil edip etmediği, çatıların teknik şartnameye uygun yapılıp yapılmadığı, çatı imalatında gizli veya açık ayıp olup olmadığı, poliçe kapsamında yapılan ödemelerin halefiyete istinaden davacıdan tavsiyeliği talebinde bulunulup bulunulamayacağı, talep edilen miktarın kadri maruf olup olmadığı hususlarına ilişkindir. Mübrez kök ek raporlar ile davaya konu olayda; davacı tarafça yapılan Kartepe İlçesi … Koyu … ada, … parsel de bulunan … Konakları çatı işinin fen ve sanat kurallarına aykırı, işçilik hatası ve gizli ayıplı iş olduğu; meydana gelen hasarın işin ayıplı yapılmasından kaynaklandığı, davaya konu hasara sebep olan fırtınanın, ön görülemeyen ve önüne geçilemeyen bir mücbir sebep olmadığı ve buna bağlı olarak davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, gerçek hasara ilişkin Kocaeli 2. AHM 2015/8 değişik iş sayılı İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan tespit raporunda hesaplanan 192.335,36 TL’nin serbest rayiç fiyatlarına uygun olduğu, talebin ekspertiz raporundaki 73.083.57 TL miktarla sınırlı olması nedeniyle davaya konu zararı 73.083,57 olarak değerlendirdiği hususları tespit edilmiş olup mahkememizce de benimsenmiş ve davalı sigorta şirketince poliçe kapsamında karşılanan hasar bedelinin halefiyete istinaden davalı müteahhitten zarara sebebiyet veren gizli ayıp vasfındaki imalat kusuru nedeniyle talepte bulunabileceği anlaşılmakla; davacı yanını takibe yönelik borçsuzluk talebi yerinde görülmemiştir. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; kanıtlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporunun Kocaeli 2. AHM 2015/8 D.İŞ raporuna atıf yapılarak düzenlendiğini, Kocaeli 2. AHM 2015/8 D.İŞ raporunun ise tek taraflı düzenlenen ve tebliğ edilmediği için itiraz hakkı tanınmayan bir rapor olduğunu, bilirkişi heyet raporunda ekspertiz raporundan ise hiç bahsedilmediğini, ekspertiz raporunda hasar nedeninin açıkça “fırtına” olarak yazıldığını ayrıca hükme esas alınan rapor ile Kocaeli 2. AHM 2015/8 D.İŞ raporu ve ekspertiz raporu arasında gerek hasarlı alanın m²’si gerekse hasar bedeli yönünden farklılıklar bulunduğunu, buna rağmen raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, sigortalının gerçek zararının tespit edilmediğini, TTK 1448.maddesinde sigortalının zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğü düzenlenmiş olup fırtınanın olacağı bilirkişi görüşüne göre önceden belli ve bu konuda Meteoroloji Müdürlüğü uyarılar yapmışsa, sigortalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tartışılması gerektiğini, 5 yıl önce teslim edilen ve kullanılan yapının/yerin daha önce de bir fırtına geçirip geçirmediği, buna bağlı ve/veya diğer tüm yıpranma ve diğer bütün unsurlar hesaplanmadan ve dikkate alınmadan bütün bir kusurun müvekkiline yıkılmasının hakkaniyete uygun olmadığını, sigortalının bakım yükümlülüğü yokmuş gibi rapor düzenlendiğini, sigorta ekspertiz raporunda hasarın sebebi ve kaynağının fırtına olarak tespit edilip davalı taraça kabul edilmişken fırtınanın sonuçlarından müvekkilini sorumlu tutmanın hakkaniyete uygun olmadığını, fırtınanın etkisi ve sonuçlarının ise raporda yanlış ve yanlı değerlendirildiğini, delilleri arasında aynı bölgede, Kocaeli Adliyesinin dahi çatısının uçtuğuna/hasarlandığına dair gazete haberi ve fotoğrafların dikkate alınmayarak değerlendirme dışı tutulduğunu, raporda sigorta hukuku açısından yapılan değerlendirmelerin de hatalı olduğunu ifade ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Kocaeli ili Kartepe ilçesinde 30/01/2015-01/02/2015 tarihleri arasında meydana gelen şiddetli rüzgar ve fırtına sonucunda, davalı şirket sigortalısı … Konakları Sitesi’nin çatılarında shingle kaplama malzemelerinde açılmalar ve kalkmaların meydana gelmesi suretiyle oluşan hasar nedeniyle, hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenmesi sonucu, ödenen bedelden siteye ait çatıların yapımını üstlenen davacının sorumlu olduğu iddiası ile davalı sigorta şirketi tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile 73.083,57 TL asıl alacak ve 1.333,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.417,09 TL alacağın rücuen tahsili istemiyle 29/05/2015 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Eldeki dava ise; hasarın mücbir sebepten kaynaklandığı, davacı şirketin sorumluluğunun olmadığı iddiası ile menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi nezdinde … poliçe numaralı, 24/11/2014-2015 vadeli Yangın Sigorta Poliçesi ile … Konakları Sitesine ait binalar ve ortak alanlar teminat altına alındığı, sigorta bedelinin bina için 2.050.000,00 TL, eşya için 100.000,00 TL olduğu ve “fırtına” hasarının teminat kapsamına alındığı tespit edilmiştir. Ekpertiz raporunda; 21 bloktan oluşan sigortalı sitedeki tüm çatıların kontrol edildiği, site yönetimi tarafından hasarın büyümemesi için hasarlı kısımların önlem olarak kapatıldığı, bu sebeple çatı altındaki ahşap taşıyıcılarda hasar oluşmadığı, 3.115 m² alanda onarım yapılması gerektiği ayrıca 9 adet çatı çıkış kapağının hasar tutarına dahil edildiği, onarım bedellerinden % 15 eskime payı tenzil edilerek tazminat tutarının hesap edildiği, şıngıl malzeme bedeli 31.773,00 TL, çatı örtüsü bedeli 2.859,57 TL, çatı işçiliği 37.380,00 TL, çatı çıkış kapağı 1.071,00 TL olmak üzere toplam hasar bedelinin 73.083,57 TL olduğu, hasarın nedeni fırtına olup, teminat kapsamında olduğu ve rücu imkanı bulunmadığı belirtilmiştir. Teminat süresi içinde oluşan hasar nedeniyle, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 16/03/2015 tarihinde ekspertiz raporunda belirlenen 73.083,57 TL hasar ödeme yapılmıştır. Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/8 D.İş sayılı dosyasında; meydana gelen hasar nedeniyle … Konakları Site Yöneticiliği tarafından, sitenin çatılarının teknik şartnameye uygun olarak yapılıp yapılmadığının tespiti için delil tespiti talebinde bulunulmuştur. Keşfen yapılan inceleme neticesinde inşaat mühendisi … tarafından düzenlenen 04/03/2015 tarihli raporda; her biri 3 katlı 21 blok ve sosyal tesislerden oluşan sitede tüm çatıların çatı iskeleti + osb + izolasyon kağıdı + shingle kaplama şeklinde yapıldığı, saçak altlarının alçıpan olduğu, 19 blokta shigle malzemenin rüzgar nedeniyle açılması sonucunda çatıların zarar gördüğü, teknik şartnameye göre çatıların “çatı döşemesi üzerine 2,2 cm kalınlığında aralıksız yeni tahta veya 1,8 mm osb kaplanacağı, ısı izolasyonu yapılacağı, bu malzeme üzerine iyi cins membran serileceği, serilen membran üzerinin Marsilya tipi kiremit veya shigle çatı örtüsü ile kaplanacağı…” belirtildiği, yapılan incelemede yeni tahta yerine osb, kiremit yerine shingle kullanıldığı, shigle altına sarı renkli ince bir plastik malzemenin serilmiş olduğu, bu malzemenin osb’ye yapıştırılmamış olması ayrıca shigle malzemenin de yapıştırılmayarak sadece çivilerle osb’ye çakılmış olması nedeniyle rüzgarda kolayca kalktığı, böylece çatılarda büyük hasarlar oluştuğu, çatıların teknik şartnameye uygun olarak yapılmadığı, osb üzerine yapıştırılmayan, yapıştırma olmadığı için izolasyon vazifesi görmemiş, ayrıca düşük kaliteli olup kolayca yırtılabilen sarı renkli malzemenin üstüne serilen shingle levhaların altındaki yapıştırma bantlarının dahi sökülmediği, bitümlü malzemeden yapılmış olduğu için shingle levhaların mutlaka sıcak şaloma ile membran üzerine yapıştırılması gerekirken sadece çivilerle çakıldığı, halihazırda 19 blok çatısında hasar oluşmuş olmakla birlikte diğer 2 blokta da aynı imalat şekli söz konusu olduğu, bu nedenle bu blokların da çatısının kusurlu yapıldığı, tüm çatılardaki uygulamanın gizli ayıp niteliğinde kusurlu yapıldığı belirtilmiştir. Hasar bedelinin tespiti noktasında ise … blokta kopan kalkan malzemelerin sökülmesi ve taşınması 9.481,44 TL, koparak kalkan yerlere yama şeklinde membran yapılması 28.444,32 TL, koparak kalkan yerlere yama şeklinde shigle yapılması 63.209,60 TL, çatı kapaklarından gelen akıntı nedeniyle oluşan boya hasarları 57.000,00 TL, kopan alçıpan saçak altlarının tamiri 34.200,00 TL olmak üzere toplam hasarın 192.335,36 TL olduğu ancak çatıların tamamının teknik şartnameye uygun olarak yapılmamış olması nedeniyle tüm çatıların yenilenmesi gerektiği aksi takdirde yeni bir rüzgarla bu kez başka kısımların hasar göreceği, çatıların teknik şartnameye göre yenilenme bedelinin 452.691,52 TL olduğu hesap edilmiştir. Mahkemece Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, meydana gelen hasarda imalat ayıbının bulunup bulunmadığı, davacının hasardan sorumlu tutulup tutulmayacağı ve sigortalıya yapılan ödemenin kadri maruf olup olmadığı hususlarında rapor alınması istenilmiş, sigortacı …, meteoroloji mühendisi …, inşaat mühendisleri … ve … tarafından 19/10/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu tanzim olunmuştur. Raporda inşaat açıcından yapılan incelemede; değişik iş dosyasında rapor düzenleyen bilirkişi …’un görüşüne katıldıklarını, teknik olarak shingle malzemenin ve altındaki membran malzemesinin bitüm esaslı malzeme olduğu, membran malzemesinin şaloma ile ısıtılarak osb ahşap üzerine yapıştırılması gerektiği ayrıca shingle malzemenin bitümlü kısmındaki bantın, membrana yapışmasını sağlamak için çıkarılarak çivilenmesi gerektiği, teknik uygulamaya göre yapılmayan çatı kaplamasının dava konusu olayda olduğu gibi şiddetli rüzgarda yerinden kalkmasının mümkün olduğu, bu olayda meydana gelen hasarın fen ve sanat kurallarına uygun olmayan çatı kaplama işinin, işçilik hatasından kaynaklanan gizli ayıplı iş olduğu belirtilmiştir. Meteorolojik açıdan yapılan incelemede; 30/01/2015, 31/01/2015 ve 01/02/2015 tarihlerinde Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yapmış olduğu hava ve deniz tahminleri ile yayınlamış olduğu Kuvvetli Rüzgar ve Fırtına uyarıları incelendiğinde, 30/01/2015 tarihinde Marmara Bölgesi’nin tamamı ile Ege Bölgesi’nin batı ve kuzeyinin 3 gün boyunca Balkanlar’dan gelen derin merkezli alçak basınç sisteminin etkisi altına girdiği, sağanak yağışla birlikte alçak sistem önündeki basınç eğrilerinin çok sık ve güney-güneybatı (lodos) yönlü oluşundan dolayı yer seviyesinde rüzgarın kuvvetli fırtına, yer yer tam fırtına ve çok şiddetli fırtına şeklinde estiği, alçak basınç sistemi önündeki rüzgarlar güney-güneybatı-batı yönlü olup sıcak hava taşıdığı, sistem geçerken rüzgar yönündeki ani değişimle birlikte rüzgarın yönü batı-kuzeybatı-kuzeye dönerek daha yağışlı ve nispeten serin ve soğuk havanın etkisi altına girileceği, yer seviyesindeki eş basınç eğrilerinin (izobar) sıkışık olması, diğer bir deyişle sık basınç gradyanı (iki konum arasındaki basınç farklılığı) rüzgar hızında artışa ve fırtınalara neden olması bekleneceği, hasara konu tarihler arasında Marmara Bölgesi, dolayısıyla Kocaeli ili üzerinde hava koşullarının bu özellikleri taşımakta olduğu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 28/01/2015 tarihinde 33 nolu ve 30/01/2015 tarihinde ise 35 nolu 2 adet uyarı yayınlandığı, kurum uyarılarında Marmara Denizi ile Marmara Bölgesi için Kuvvetli Rüzgar ve Fırtına Uyarısında bulunarak rüzgarın zamanla tam fırtına şeklinde esebileceğinin belirtildiği, Kocaeli İline ait Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonları rüzgar verileri incelendiğinde; 30/01/2015 tarihinde saat 21:10’dan itibaren beklenen kuvvetli rüzgarın etkisi altına girdiği, rüzgarın 3 gün boyunca en az 8 bofor kuvvetinde fırtına şeklinde en çok 11 bofor kuvvetinde çok şiddetli fırtına ve Kartepe Kayak Merkezi’nde 12 bofor kuvvetinde harikeyn şeklinde estiği, Kartepe İlçesi sınırları içerisinde 2 adet Otomatik Gözlem İstasyonu bulunduğu, bunlardan biri Cengiz Topel Havaalanı’nda olup diğeri de Kocaeli Üniversitesi Arsfanbey Kampüsü’nde kurulu olduğu, rüzgarın Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Kampüsünde kurulu bulunan istasyonda çok şiddetli fırtına şeklinde, Cengiz Topel Havaalanı’nda kurulu bulunan istasyonda da sırayla ilk gün kuvvetli fırtına (9 bofor), ikinci gün tam fırtına (10 bofor) ve son gün de çok şiddetli fırtına şeklinde estiği, 11 bofor kuvvetinde çok şiddetli fırtına olduğu ve karada yaptığı etki bakımından “ender rastlanır ve geniş çapta hasarlara neden olur” şeklinde tanımlandığı, Kocaeli Meteoroloji Müdürlüğü’nün 02/02/2015 ile 30/03/2015 tarihleri arasında hasardan hemen sonraki hafta 37 adet, ikinci hafta 19 adet ve sonraki haftalar 13 adet olmak üzere fırtınadan dolayı oluşan hasarla ilgili toplam 69 adet rapor talebini karşıladığı, bu sayının hasara konu 3 gün boyunca kuvvetli rüzgarın Kocaeli ilinde etkili ve zarar verebilir büyüklükte olduğunu gösterdiği, bu bilgiler ışığında … Konaklarının meteorolojik açıdan karada “ender rastlanır ve geniş çapta hasarlara neden olan” bir çok şiddetli fırtınaya maruz kalabileceğini gösterdiği ifade edilmiştir. Sigorta hukuku açsından yapılan incelemede ise; inşaat açısından ve meteorolojik açıdan yapılan tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde meydana gelen hasarda çatı ayıbının etkili olduğu, çatı ayıplı olmasa idi muhtemelen davaya konu zararın meydana gelmeyeceği, zira o tarihte meydana gelen fırtınanın bölgede genel bir zarara sebep olmadığı (bölgedeki diğer çatı veya yapıların tamamında hasar oluşturmadığı) düşünüldüğünde söz konusu olayın, öngörülemeyen ve önüne geçilemeyen bir mücbir sebep olduğunu ve buna bağlı olarak davacının sorumluluğunun ortadan kalktığını söylemenin mümkün olmayacağı bu nedenlerle davacının sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı yönünde görüş sunulmuştur. Davacı vekili tarafından kök rapora karşı ekspertiz raporundaki tespitlerin dikkate alınmadığı, zarar miktarının tespit edilmediği, sigortalının gerekli önlemleri alıp almadığı ve sorumluğunun tartışılmadığı hususlarında ileri sürülen itirazların değerlendirilmesi için aynı heyetten alınan 13/07/2018 tarihli ek raporda ise; Ekspertiz raporunda yapılan değerlendirmenin bölgede meydana gelen şiddetli fırtına sebebiyle oluşan hasarın, poliçe kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi, hasar sebebinin ve hasar miktarının tespit edilmesinden ibaret olup raporda çatı kaplama işinin tekniğine uygun yapılıp yapılmadığı konusunda değerlendirme bulunmadığı, Kocaeli 2. AHM 2015/8 değişik iş sayılı dosyasında bilirkişi İnşaat Mühendisi … tarafından hazırlanan 16/02/2015 tarihli raporda çekilen fotoğraflarla gerekli incelemenin yapıldığı ve kök rapordaki inşaat açısından yapılan değerlendirmelerin, gizli ayıp olduğu kanaatlerinin geçerli olduğu, bilirkişi raporunda şıngıl yapılması fiyatı = 50/2.5 = 20 TL/m2 + 3 temizlenmesi = 23 TL/m2 ekspertiz raporunda (12+1.08) x 0.85 yıp +12 işçilik = 23.12 TL/m2 olduğu, hasar alanı bakımından bilirkişi 3160,48 m², ekspertiz 3155 m² olarak değerlendirdiği, her iki rapordaki tespitin birbirine yakın olduğu, ekspertiz raporunda su sebebiyle oluşan boya hasarlarının dikkate alınmadığı, bilirkişi raporunda çatı kapaklarının değerlendirmede dikkate alınmadığı, bu sebeple toplam hasar miktarlarında fark olduğu, değişik iş dosyasındaki raporda hesaplanan 192.335,36 TL’nin serbest rayiç fiyatlarına uygun olduğu ancak talep ekspertiz raporundaki 73.083,57 TL miktarla sınırlı olduğundan davaya konu zararın 73.083,57 olarak değerlendirdiği, TTK 1444.maddesinde sigortalının rizikoyu ağırlaştırmaması, kendi veya onun izniyle bir başkasının fiilinden (sübjektif riziko ağırlaşması) yahut bilgisi dışında (objektif riziko ağırlaşması) gerçekleşmişse bu durumu sigortacısına bildirmesi ve 1445.maddede bu yükümlülüğe aykırılığın yaptırımı düzenlenmiş olup davaya konu olayda fırtınanın gelmekte olmasının objektif bir riziko ağırlaşması niteliği arz ettiği, bu durumda sigorta ettirene düşen yükümlülüğün bu nevi (objektif) riziko ağırlaşmasını öğrendiği tarihten itibaren 10 gün içinde sigortacıya bildirmekten ibaret olduğu, sigorta ettirenden fırtınanın sebep olabileceği olaydaki gibi çatı uçmasını engelleyici yönde önlem alması şeklinde bir yükümlülüğü olmadığı gibi ancak inceleme sonucu ortaya çıkan çatıdaki ayıbı öngörerek fırtınanın çatıya verebileceği zararı bertaraf veya en aza indirmek şeklinde bir tedbire başvurmasını beklemenin hayatın olağan akışına da ters olduğu, sigorta poliçesinde fırtına klozu olmasının sigortacının rücu/halefîyet hakkını ortadan kaldıran bir sebep olmadığı ve zararı karşılayan sigortacının zarardan sorumlu olan üçüncü kişiye rücu etme imkanının bulunduğu ifade edilmiştir. Sigortalı … Konakları Sitesi’nin çatı işleri davacı tarafça imal edilmiş, değişik iş dosyasında olaydan sonra yapılan tespit ve incelemede çatının teknik şartnameye uygun olarak yapılmadığı tespit edilmiş, bilirkişi heyeti de dosya kapsamında yer alan olay sonrası çekilen fotoğraflar ve değişik iş dosyasında alınan rapor ile diğer bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde çatının teknik şartnameye uygun olarak yapılmadığı ve çatı kaplama işinin, işçilik hatasından kaynaklanan gizli ayıplı iş olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Hasara konu tarihlerde rüzgarın şiddeti meteorolojik açıdan karada ender rastlanır ve geniş çapta hasarlara neden olan çok şiddetli fırtına olarak değerlendirilmiş ise de çatının ayıplı olarak imal edilmemiş olması halinde davaya konu zararın meydana gelmeyeceği de heyet raporu ile tespit edildiğinden, illiyet bağının kesildiğinden söz edilemeyeceği için davacı meydana gelen hasar nedeniyle sorumludur. Ekspertiz raporunda hasar nedeninin “fırtına” olarak yazılmış olması raporlar arasında çelişkiye sebebiyet vermemektedir. Zira gizli ayıp fırtına neticesinde ortaya çıkmış ve ekspertiz raporunda ise çatının teknik şartnameye uygun olarak imal edilip edilmediği yönünde bir inceleme yapılmamıştır. Yine heyet raporunda zarar miktarının hesaplanması açısından değişik iş dosyasında bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme ve hesaplanan 192.335,36 TL’nin serbest rayiç fiyatlarına uygun olduğu tespit edilmiştir ancak rücu bedeli bu miktardan daha az 73.083,57 TL olduğundan, bedel yönünden de çelişkinin giderilmesini gerektirir bir hal bulunmadığı anlaşılmakla; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, oluşa uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve olayın meydana geliş şekline göre rücu şartlarının gerçekleşmiş olmasına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçeler yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 121,30 TL’nin istinaf başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/03/2022