Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/90 E. 2020/357 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/90
KARAR NO : 2020/357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1002
KARAR NO : 2017/950
KARAR TARİHİ: 05/12/2017
BİRLEŞEN DOSYA: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/68 Esas, 2017/79 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı dava dilekçesinde özetle; sigortalısı … San. Tic. A.Ş’nin İstanbul İli ,… İlçesi … mah. … cad. No:…, D.9’da bulunan iş yerinde 02.08.2014 günü yağan yağmurların davalı … tarafından inşaatı/tadilatı devam eden 1.katın çevresinde birikip zemin su giderlerinin tıkalı olması ve suyu tahliye etmeye yetmemesi nedeniyle buradan sızarak sigortalısının bulunduğu iş yerine sızdığını, oluşan sızıntı sonucunda, tavan armatürü led trafolarının ve dekoratif lake boyalı ahşap lambrilerin ıslanıp hasara uğradığını, mevcut hasarın 24.100 TL. olduğunu ve hasar bedelinin sigortalıya davacı şirket tarafından ödendiğini, sigortalı ile şirket arasında münakıt sigorta poliçesi umumi şartları ve TTK md. 1481 amir hükümlerine göre davacı şirketin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu hasardan dolayı davalı tarafın sorumlu olduğunu, belirterek her türlü fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 24.100.TL.hasar bedelinin 30.12.2014 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP Davalı bankanın cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davaya konu olayın meydana gelmesinde davalı bankanın herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu olayın müvekkil banka kullanımında olan yerde değil, tüm kat malikleri ve kiracıların kullandığı binanın ortak kullanım alanında meydana geldiğini, davalı bankanın yaptırmış olduğu tadilattan kaynaklanmadığını, Bankanın Güneşli hizmet lokalinde tadilatın 20.05.2014 tarihinde başladığını ve 27.08.2014 tarihinde sona erdiğini ve 22.09.2014 tarihinde de bankanın hizmet lokalinin faaliyetine başladığını, dava konusu edilen yerdeki su sızıntılarının davalı banka tadilata başlamadan çok önceden oluşmuş olduğunu ve sigortalı tarafından bina yönetimine iletildiğini, dava konusu olayın herkesin ortak kullanım alanı olan binayı çevreleyen geniş ve büyük balkondaki giderlerin izolasyonun yetersiz alması sebebiyle, bu alana havuz katından, yağmur sularından veya davalının bankanın kusurundan kaynaklanmayan başkaca yerlerden sızan suların birikmesi sebebiyle oluştuğunu, sigorta eksper raporunun gerçeklere aykırı olduğunu, raporu ve içeriğini kabul etmediklerini, davalı bankaya ait olmayan, herkesin ortak kullanımında bulunan balkonun uzunluğunun tahmini 80mt. olduğunu, balkonda biri müvekkil banka giriş kapısında diğeri de balkonda olmak üzere iki adet su tahliye gideri bulunduğunu, davalı banka dışında bulunan ortak alan olan balkonda yağmurlu havalarda yer yer su birikintileri oluştuğunu, üst katta bulunan otelin havuzundan sular sızdığını, oluşan su birikintilerinin olduğu yerlerde herhangi bir su gideri bulunmadığından ve mevcut giderlerde suyu tahliye etmeye elverişli olmadığından, davalı banka iş yeri de dahil olmak üzere su sızıntıları meydana geldiğini, su sızıntılarından bankanında mağdur olduğunu, banka dışında ve ortak alan balkonda biriken suların meydana getirdiği hasarlardan bankanın sorumlu olmadığını, yerin giderlerinin ve izolasyonunun yetersiz olmasından kaynaklanan hasarlardan tüm kat malikleri ve yönetimin sorumlu olduğunu, bu sebeple davanın bina yönetimine ihbar edilmesini, bankanın davaya konu edilen yerde kiracı olduğunu, olayda davalı bankaya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını tüm bina malikleri ve kiracılar tarafından kullanılan ortak alanda ve banka ile İlgisi olmayan sebeplerle biriken suların, genel giderlerin yetersiz olması sebebiyle sızmasından kaynaklandığını, davanın kiralayan malik ve tadilat işlerini yapan firmaya ihbar edilmesini, banka aleyhine haksız ve yersiz olarak açılmış işbu davanın tüm sonuçları ile birlikte usul ye esas yönünden reddini talep etmiştir.Birleşen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/68 esas sayılı dosyası yönünden: Davacı … Şirketi A.Ş. Vekili tarafından sunulan dilekçesinde özetle; … San. Tic. A.Ş’nin, … Mah. … Cad. No:… D:9 ‘da bulunan iş yerinin … nolu ve 19/03/2014-2015 tarihli Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, dava dışı sigortalının şirkete yapmış olduğu ihbarda. 02/08/2014 tarihinde yağan yağmurların Vakıfbank Genel Müdürlüğü tarafından inşaatı devam eden 1.katın çevresinde birikip zemin su giderlerinin tıkalı olması ve suyu tahliye etmeye yetmemesi nedeniyle buradan sızarak sigortalı mahalle sirayet etmesi neticesinde led trafoların, iş yerinin tavan boyalarının, aydınlatma armatürleri trafolarının, dekoratif lake boyalı ahşap lambrilerin ıslanıp hasarlandığının tespit edildiğini, söz konusu hasarla ilgili olarak uzman eksperlerce yapılan inceleme neticesinde 24.100,00-TL hasar tespit edildiğini ve hasar tazminatı olarak bu miktarın davalı tarafından sigortalısına ödendiğini, ödenen hasar miktarının tahsili için hasara neden olan Vakıfbank Genel Müdürlüğüne Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/285 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/862 Esas sayılı dosyasında davaya devam olunduğunu, bu dosyada yapılan bilirkişi incelemesinde; davalının kiracısı olduğu 1.kat 1-3/20 nolu Vakıfbank Genel Müdürlüğü önünde yer alan ve su sızıntısına sebep olduğu belirtilen açık balkon kısmının ana yapının ortak mahalli olduğunun, dava konusu 1.kat Vakıfbank Şubesi önündeki açık balkonda mevcut olan iki adet yer süzgeci ve tahliye yerinin balkonda birikebilecek yağmur suyunu tahliye etmeye yeterli olamayacağı ve bunun da binada yapım hatası olarak değerlendirilebileceğinin, dava konusu kat zemininde yapılmış su izalasyonunun da yeterli olmadığının, bunun da yapım hatası olarak değerlendirildiğinin tespit edildiğini bildirerek, öncelikle işbu davanın Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/862 Esası üzerinden görevsizlik kararı verilerek, Bakırköy 5.Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilen dosya ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 24.100,00-TL’nin ödeme tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalı ….A.Ş. Vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; …San. Tic. A.Ş’nin, … Mah. … Cad. No:… D:9’da bulunan iş yerinin … nolu ve 19/03/2014-2015 tarihli Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile şirket nezdinde sigortalı olduğunu, dava dışı sigorta cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından işbu dava konusu ile aynı alacak için öncelikle 23/06/2015 tarihinde Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/862 Esas sayılı dosyasıyla … A.Ş aleyhine rücuen tazminat davası açıldığını, 06/04/2016 tarihli 2015/862 Esas 2016/397 Karar sayılı davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilerek davanın Bakırköy 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/511 Esası üzerinden yürütüldüğünü ve 07/06/2016 tarihinde 2016/511 Esas 2016/452 Karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verildiğini ancak henüz kesinleşmediğini bu nedenle davanın derdestlik sebebiyle dava şartı oluşmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu ve davalı müvekkiline ait 03/02/2016 tarihli otelin tapu kaydında ana taşınmazın beş bodrum + 20 normal kat otel ve arası niteliğinde bulunduğunu, ana taşınmaz üzerinde kat irtifakı ya da kat mülkiyetinin bulunmadığını bu nedenle davanın görev yönünden dava şartı nedeniyle red edilmesi gerektiğini, davanın yasada öngörülen süre yönünden zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin meydana gelen zarardan hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece”….Dava ve birleşen dava sigorta şirketi tarafından iş yeri paket sigorta sözleşmesiyle sigorta teminatı alınan iş yerinin zarar görmesi nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup, davalı kiracı … tadilat ve dekorasyon işleriyle ilgili inşaatın 29/07/2014 tarihinde bittiği ve su sızıntısının meydana geldiği 02/08/2014 tarihi itibariyle balkonda yer alan su tahliye yerlerinin tadilat nedeniyle kapanmasa dahi yağmur sularının tahliyesinde yeterli olmayacağı, suyun tahliye olmamasının binanın yapı kusuru olup, ayrıca alt kata sızmasının da balkonun su izolasyonunun iyi yapılmadığını göstermesi sunulan tüm bilirkişi raporlarında belirtilmiş olup, balkonda bulunan yer süzgeçlerinin binanın ortak alanında olduğu, davalının kiraladığı bölümde bulunmaması, davalı tarafça yapılan tadilatın yer süzgecini tıkadığı iddiası ispat olunamadığı gibi yer süzgeçlerinin kapalı olmaması halinde dahi tahliye için yeterli olmadığı, davalıya atfedilecek bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından davalı Vakıfbank yönünden açılan davanın reddine, mahkememiz dosyasıyla birleşen ve yapı malikine karşı açılan rücuen tazminat davası yönünden ise sızıntının su izolasyonunun ve yer süzgecinin yeterli olmadığından kaynaklanması ve yer süzgecinin binanın ortak alanında bulunması nedeniyle zarardan birleşen dosya davalısının sorumlu olduğu, 02/08/2014 günü aşırı yağan yağmur neticesinde oluşan hasarda yağmurun doğal afet olarak kabul edildiğine ilişkin resmi bir açıklama yapılmamış olması, biriken sulara neden olan yağışın davalının sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği ancak kuvvetli sağanak yağışın etkisinin de olayın meydana gelmesine yardımcı olduğu anlaşıldığından davalı lehine %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak ve birleşen dosya davalısı yapı malikinin oluşan zararın 16.870,00 TL’lik kısmından sorumlu olduğu kabul edilerek” davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılardan ….A.Ş. vekilince süresinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin ihbar olunan sıfatıyla davaya katıldığı, Kılıçbey şirketinin davaya dahil olmamasından dolayı taraf sıfatı kazanmadığı, zararın meydana geldiği yer ortak kullanım alanı olsa dahi diğer davalı Vakıfbank’ın yaptırdığı inşaat sırasında giderlerin tıkanmasına sebebiyet verip vermediği inşaat olmasaydı su tahliye süzgeçlerinin işlevini yerine getirip getirmediğine dair inceleme yapılmadığı, davalı Vakıfbank’ın yapmış olduğu inşaat artıklarının yer süzgeçlerinin tıkanmasına sebebiyet verip vermediği, o tarihte İstanbul’da meydana gelen kuvvetli yağışın mücbir sebep teşkil edip etmeyeceği konusunda bilimsel değerlendirme yapılmadığı, bilirkişi raporunun objektif ve bilimsel veriye dayanmadığı, dosyada yer alan bilgi ve belgelerle birlikte 02.08.2014 tarihinde meydana gelen şiddetli yağışın mücbir sebep teşkil ettiği ve kusuru ortadan kaldırdığı, bilirkişi raporunun farazi değerlendirmeler ile yapıldığı belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. T.T.K.’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Asıl Dava dosyası: sigorta şirketi tarafından davalı … Genel Müdürlüğüne yönelik açılan davada dava dışı sigortalının 02.08.2014 tarihinde yağan yağmurların davalı tarafından inşaatı devam eden 1.katın çevresinde birikip zemin su giderlerinin tıkalı olması ve suyu tahliye etmeye yetmemesi nedeniyle buradan sızarak sigortalının mahaline sirayet etmesi neticesinde, led trafoların, iş yerinin tavan boyalarının, aydınlatma armatürleri trafoları, dekoratif lake boyalı ahşap lambrilerin ıslanıp hasarlanması nedeniyle ödenen tazminat bedelinin faiziyle rücuen tazmini istemine ilişkindir. 01.04.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; İstanbuıl /Bağcılar … mah. … Cad No:1-3/20 kain bağımsız bölümün birleşen dosya davalısı …. AŞ. Tarafından asıl l dava dosyası davalısı olan … Bankası T.A.O. Ya 10 yıllık süreyle kiraya verildiği anlaşılmaktadır.Davaya konu yerin tapu kaydın da … Ada … parsel sayılı taşınmazın birleşen dosya davalısı ….A.Ş. Adına tam hisse ile kayırlı olduğu görülmüştür.Birleşen dava dosyası (Bakırköy 4.Asliye Ticaret 2017(68 Esas 2017/79 Karar) Davalı ….A.Ş. Ye yönelik açılan davada, dava dışı sigortalının iş yerinde 02.08.2014 tarihinde meydana gelen zararın tazmini için dava açıldığı ve asıl dava dosyasındaki … şubesinin kullanımındaki 1.kat 1-3/20 no lu yerin maliki … A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. … bankası T.A.O. Güneşli şubesinin dava konu yerde tadilat ve dekorasyon işi ile ilgili olarak dava dışı şirketle anahtar teslim ve götürü usulü inşaat için genel taahhüt sözleşmesi düzenlediği işin niteliğinin 602,83 metrekare tadilat ve dekorasyon işi olduğu sözleşme kapsamında işin süresinin 70 gün olarak belirlendiği, tadilat işinin bitim tarihinin 29.07.2014 olmasına rağmen davalı vekilince tadilat işinin belirlenen süre sonrasında da devam ettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.Ekspertiz raporu; 22.12.2014 tarihli raporda dava dışı sigortalının demirbaş – dekorasyonlarında meydana gelen zararın ”yağmur sularının kar veya buzların erimesi sonucu meydana gelen suların çatı veya sacayaktan sızması; su olukları ve yağmur derelerinin tıkanması veya taşması sonucu bina içine giren suların sebebiyet verdiği haksız fiilde hasar miktarı olarak 24.100,00 TL belirlenerek , davacı sigorta şirketince belirlenen iş bu hasar miktarının ödendiği anlaşılmaktadır. İbraname: dava dışı sigortalı …. A.Ş. İle davacı sigorta şirketi arasında düzenlenen ibraname- ticari paket poliçesinde 19.03.2014-2015 dönemlerini kapsayacak şekilde düzenlene poliçe dolayısıyla, 02.08.2014 tarihli hasara ilişkin olarak 24.100 TL bedeli sigorta şirketinin ödediği, sigorta mukavelesi hükümleri tamamen yerine getirilmiş olduğu belirtilerek iş bu hasardan dolayı sigorta şirketinin kesin olarak ibra edildiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporları; -Fen bilirkişisince düzenlenen 21.03.2016 tarihli raporda özetle; davaya konu taşınmazın hasar tarihinde Kat Mülkiyetinin kurulmadığı daha sonra kat mülkiyetine çevrildiği ve zararın meydana geldiği yerin ortak kullanım alanı olduğu, -İnşaat mühendisince düzenlenen 30.03.2016 tarihli raporda özetle; asıl dava dosyasındaki … şubesinin kiracı olduğu 1.kat 1-3/20 nolu mağazanın önünde yer alan ve su sızıntısınına sebep olduğu belirtilen açık balkon kısmının ana yapının ortak mahali olduğu, dava konusu olan Vakıfbank şubesi önündeki açık balkonda mevcut olan iki adet yer süzgeci ve tahliye yerinin balkonda birikebilecek yağmur suyunu tahliye etmeye yeterli olamayacağı ve bunun da binada yapım hatası olarak değerlendirilebileceği ayrıca dava konusu kat zemininde yapılmış su izolasyonun yeterli olmadığı, bunun da yapım hatası olarak değerlendirilebileceği, KDV hariç toplam 24.100TL hasar bedelinin de kabule şayan olduğu belirtilmiştir. – Davalılardan …. A.Ş. Tarafından diğer davalının yaptığı tadilatların meydana gelen hasarda etkisinin bulunup bulunmadığının tekrar incelenmesi amacıyla yapılan itirazların değerlendirilmesi için inşaat bilirkişisinden ek rapor alınmış olup düzenlenen ek raporda özetle; davalı bankanın yaptığı tadilatın meydana gelen hasarda bir etkisinin bulunmadığı, tadilat nedeniyle tıkanma olması durumunda tıkanıklığın kendiliğinden açılma durumunun olmayacağı, ancak özel işlem ve müdahale sonucu açılabileceği, yer süzgeçlerinin inşaat artıklarıyla tıkandığına dair dosyada somut bir veri bulunmadığı, balkonda bulunan yer süzgecinin tahliye işlemine yeterli ölçüde olmadığı ve bunun da yapımdaki eksiklikten kaynaklandığı görüşünde bulunulmuştur.- İnşaat mühendisi ve meteoroloji mühendisinden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen 24.08.2017 tarihli raporda özetle; davalı bankanın mezkur adreste kiracı sıfatıyla oturduğu, önünde yer alan balkon/teras binanın ortak malı olup katında yer alan diğer iş yerlerinin de kullanımda olduğu, bu balkon/teras üst kattaki balkondan daha geniş olup yağışa direk açık br yer olduğu, 02.08.2014 tarihinde meydana gelen yağışın 2 adet yer süzgecinden iyi tahliye olmadığı ve taşarak alt katta bulunan dava dışı sigortalı işyerinin (mado) sirayet ettiği bu suların iyi tahliye olmamasının binanın yapım kusuru olduğu balkon/terasta yer süzgeçleri de binanın ortak alanı olup davalı … kiraladığı bölümde bulunmadığı, ayrıca … yaptığı tadilatlar sonucu buranın tıkandığı iddiasını kanıtlayacak verinin sunulmadığı, dolayısıyla bankaya atfedilecek bir kusur olmadığı, binanın tamamının diğer davalı ….A.Ş. Ait olduğu, meydana gelen yağışın doğal bir afet olduğuna dair resmi bir açıklama da yapılmadığı, meydana gelen yağışın davalının sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte olmadığından mücbir sebep sayılamayacağı, davalılardan ….A.Ş.’nin meydana gelen zarara da %70 , hasarın meydana gelmesine yardımcı etmen olan yağış olayının da %30 oranda etkili olduğu ve bu haliyle davalılardan …. A.ş.’nin meydana gelen hasarın 16.870,00 TL kısmı yönünden sorumlu tutulabileceği belirtilmiştir. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporlarına, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.b.1 Esastan Reddine,2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10TL başvuru ve 85,70 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken1.152,38 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 325,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 826,48 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.15/12/2020