Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/896 E. 2022/909 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/896
KARAR NO: 2022/909
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1392
KARAR NO: 2018/717
DAVA TARİHİ: 28/03/2014
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
DAVA: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatif yönetim kurulunun 18/12/2013 tarihli 97 sayılı kararı ile müvekkilinin aidat borcunu ödemediği gerekçesiyle 20 adet kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğini, bu hususta Beyoğlu …Noterliğinden 20 adet ihtarname ile 20 adet üyelikten çıkartma işleminin müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin kooperatife borcunun bulunmadığını, dairelerin teslim edildiğini, giderin olmadığını, genel kurulun yönetim kuruluna bu konuda yetki vermediğini, kanuna belirtilen süreler beklenmeden kooperatif üyeliğinden ihraç kararı alındığını, Kooperatifler Kanunun 27.maddesi gereğince 10 gün süreli ilk yazılı tebligattan sonra bir aylık süre içerisinde borcun ödenmesi için ikinci kez ikazda bulunması gerektiğini, bu süreye uyulmadan ihraç kararı verildiğini belirterek müvekkilinin 20 adet üyelikten ihracına ilişkin kararının iptaline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin adresi Şişli ilçesinde olduğu için yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2011/209 E. sayılı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasında mahkemece her pay için ihraç prosedürünün ayrı ayrı uygulanması gerektiği, dava konusu olayda 20 ortaklık için bir tek 1. ve 2. ihtarname gönderilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle ihraç kararının geçersiz olduğu gerekçesiyle davacı için alınan ihraç kararının iptaline karar verildiğini, bu kez müvekkili kooperatif tarafından her ortaklık için ayrı ayrı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameler arasında yeterli sürenin geçmiş olduğunu, ilk ihtar tarihlerinin 21/06/2012, ikinci ihtar tarihlerinin 30/05/2013 olduğunu, ihtarnamelerinde borç kalemlerinin teker teker belirtildiğini, ikinci ihtarnamelerde yönetim kuruluna atıfta bulunulduğunu, bu nedenle ihraç kararının ve gönderilen ihtarnamelerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Bakırköy 10.Asliye Ticaret Mahkemesi yetkisizlik kararı vererek dosyayı Mahkememize göndermiştir. Dava; kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasıdır. İstanbul 30.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/209 E., 2011/17 K. sayılı dosyası, davalı kooperatife ait ana sözleşme, ticari sicil kayıtları, 1. ve 2. ihtarlar, ihraç kararı incelenmiş ve bilirkişiden rapor alınmıştır.Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı kooperatifte 20 adet hissesinin bulunduğu, bu 20 adet hisse için daha önce ihraç kararı verildiği, verilen bu ihraç kararlarının iptali için İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/209 E., 2011/17 K. sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda her bir ortaklık için ayrı ayrı 1. ve 2. ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği, bu nedenle 20 ortaklık için tek ihtarname gönderilmesinin geçerli olmadığı gerekçesi ile ihraç kararının iptaline karar verildiği, bu kez davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacının her bir hissesi için ayrı ayrı noter kanalıyla 1. ve 2. ihtarnamelerinin gönderildiği, 1.ihtarnamelerde borcun ödenmesi için 10 günlük süre verildiği, 1.ihtarnamelerin 25.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 2.ihtarnamelerde borcun ödenmesi için 1 aylık süre verildiği, 30.05.2013 tarihinde 2. ihtarnamenin tebliğ edildiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.12.2013 tarih ve 97 nolu kararı ile davacının kooperatifteki 20 hissesi için ayrı ayrı ihraç kararı verildiği, ihraç kararının davacıya 30.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 3 aylık süresi içerisinde davayı açtığı, K.K 16.maddesi ve ana sözleşmenin 14.maddesine göre yönetim kurulu tarafından ihraç kararı alınabileceği, buna göre davacının kooperatiften ihracına ilişkin alınan kararların yerinde olduğu ve iptalini gerektirir bir husus bulunduğundan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Gerekçeli karardaki tarihler göz önünde bulundurulduğunda esasen ikinci ihtarnamenin, birinci ihtarname tebliğ edilmeden çok daha önce tebliğ edildiği anlamı çıktığını, bu durum olağan hayat akışına aykırı olduğu gibi yerel mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, ihtarnamelerde yer alan alacak tutarlarının hukuki sebebinin bilinmediğini, kooperatif tarafından bitmiş dairelerin teslimi gerçekleştirildiği gibi herhangi bir gider bulunmadığını, gereken harcamaların site yönetimi tarafından yapıldığını, kooperatif yönetiminin ise kötü niyetli hareket ederek kooperatifi feshetmediği gibi kendisine bu şekilde yeni gelir kapısı yarattığını, gönderilen ihtarnamelerde asıl alacak ve faiz kalemlerinin ayrı ayrı bildirilmesi yeterli olmayıp Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu üzere ödenmesi istenen aidatın ve faizin hangi aylara ait olduğu ile uygulanan faizin oranının da açıkça belirtilmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, parasal yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden bahisle kooperatif yönetim kurulu tarafından davacı hakkında verilen kooperatif üyeliğinde ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Bir ortağın ortaklıktan çıkarılması ancak ana sözleşmede açıkça gösterilen nedenlere dayanması halinde mümkündür. İşbu nedenle çıkarılma nedenlerinin açık ve net bir şekilde ana sözleşmede tek tek gösterilmesi gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun, “ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16.maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme,çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır.Aynı Kanun’un 27.maddesinde; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” düzenlemesine yer vermiştir.Konut ve yapı kooperatifleri tip ana sözleşmesinin 14.maddesinde; parasal yükümlülüklerini 30 (Otuz) gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 10 (On) gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılacağı, ikinci ihtarı takip eden 1 (Bir) ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiştir.Davacının kooperatifte 20 üyeliğinin bulunduğu, aidat ödemelerinin yapılmadığından bahisle her bir üyelik için ayrı ayrı olmak üzere Beyoğlu … Noterliği’nin 21/06/2012 tarihli (… yevmiye numarasından başlayarak … dahil) 20 ayrı ihtarnamenin 25/06/2012 tarihinde davacıya tebliğ edilerek ihtarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ihtara konu borçların ödenmesinin talep edildiği, 1.ihtarnamelere konu borç ödenmediğinden bahisle yine her bir üyelik için ayrı ayrı olmak üzere Beyoğlu … Noterliği’nin 30/05/2013 tarihli (… yevmiye numarasından başlayarak … dahil) 20 ayrı ihtarnamenin 30/05/2013 tarihinde davacıya tebliğ edilerek ihtarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ihtara konu borçların ödenmesinin talep edildiği, kooperatif yönetim kurulunun 18/12/2013 tarihli ve 97 no.lu kararı ile davacıya gönderilen 2 ihtara rağmen borç ödenmediğinden kooperatifteki 20 hissesi için ayrı ayrı ihraç kararı verildiği, ihraç kararının Beyoğlu … Noterliği’nin 26/12/2013 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarı ile davacıya 30/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 3 aylık yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18/03/2021 tarihli 2021/653 E. 2021/1007 K. sayılı ilamı; “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği, her iki ihtarnamede de bildirilen borç miktarının aynı olup olmadığı, tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir…” İhtarnameler incelendiğinde her bir ihtarnamede ayrı ayrı borç miktarı; “2009 yılı Ocak ayından itibaren Aralık dahil 12 ay x 10 = 1200 TL 2010 yılı Ocak ayından itibaren Aralık dahil 12 ay x 10 = 1200 TL 2011 yılı Ocak ayından itibaren Aralık dahil 12 ay x 10 = 1200 TL 2012 yılı Ocak ayından itibaren Nisan dahil 4 ay x 10 = 1200 TL … Koop. Davası hk. Dava mahkeme harcı genel kurul kararlı 850 TL … İnşaat dava harcı genel kurul kararlı 650 TL Genel kurul kararı 1.mahkeme harcı 1.660 TL Genel kurul kararı 2.mahkeme harcı 2.000 TL Noter ve yazışma masrafı 750 TL Toplam Birikmiş Borç 9.910 TL” olarak belirtilmiştir. Kooperatif ortağının ihraç edilebilmesi için, yasa ve anasözleşmeye uygun şekilde ihtarname gönderilmesi ayrıca ihtarnamelere konu edilen borcun gerçek borç miktarını yansıtması gerekmektedir. Davacının kooperatiften ihracına ilişkin alınan kararların yerinde olduğu ve iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı gerekçesiyle Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının aidat borcunun miktarı belirlenmemiş, ihtarnamelerde aidat bedeli olarak talep edilen kalemler ve diğer alacak kalemleri yönünden kooperatif genel kurulunda bu yönde bir karar alınıp alınmadığı denetlenmemiş, ihtarnamelere konu borcun gerçek borç miktarını yansıtıp yansıtmadığı tespit edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle, kooperatif ana sözleşmesi ile genel kurul kararlarının dosya kapsamına alınması, kooperatif kayıtlarında bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1392 E. 2018/717 K. Sayılı ve 11/10/2018 karar tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2022