Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/889 E. 2022/1325 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/889
KARAR NO: 2022/1325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/402 Esas
KARAR NO: 2018/1122
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta Poliçesi ile sigortalı … Tic. Ltd. Şti’ye ait … Mah. … Sk. N:… Esenler-İstanbul adresinde bulunan iş yeri 27.04.2015-27.04.2016 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde yangın muhatalarına karşı sigortalandığı, sigortalı işyerinde 22/09/2015 tarihinde işyerinin mutfak kısmında yer alan buzdolabının elektrik tesisatında arıza sonucu yangın meydana geldiği, davaya konu hasara neden olan … marka buzdolabının üreticisi/dağıtıcısı davalı şirket zarardan sorumlu olduğu iddia ederek 113.530,69-TL’nin işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ekspertiz raporu asılsız olarak hazırlandığı, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/113 D.İş sayılı dosyasında hazırlanan raporun usul ve yasaya aykırı olup hukuka aykırılık teşkil ettiği, yangının mutfakta yan yana bulunan üç adet buzdolabının arasındaki boşlukta bulunan ve bu üç dolabın da fişlerinin takılı olduğu çoklu priz çoğaltıcısının yanması ve akabinde kablo izolelerin tutuşturması ile başlamış ve dikey duran meşrubat soğutucularına sirayet etmesi nedeniyle yayıldığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davamıza konu yangın olayıyla ilgili taksirle yangına neden olma suçundan yapılan kovuşturmada sanığın ön ödemede bulunması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiği, dosya içerisinde davacının önceki beyanlarında belirttiği bilirkişi raporunun mevcut olduğu görülmüştür. Davacı … şirketi sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle sigortalısının uğradığı zararı sigorta poliçesi kapsamında karşıladığından bahisle davalının kusurlu olduğu iddiasıyla davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir. Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda davalının % 50 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olmakla, davacının sigortalısına ilişkin karşıladığı zararın % 50 si olan 56.765,00-TL yi ödeme tarihinden itibaren davalıdan talep edebileceği anlaşılmakla davalının kısmen kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının tam kusurlu olduğu, düzenlenen yangın raporunda da yangının elektrik arızası sonucunda oluştuğunun belirtildiği, ayrıca tespit raporunda sigortalı iş yerinin kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunun kusura ilişkin tespitinin hatalı olduğu, bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmediği ve ekspertiz raporu ile tespit raporları ve hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişkiler mevcut olduğu bu çelişkilerin giderilmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 2-Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edildiği, bilirkişi heyetinde konusunda uzman bir elektrik mühendisinin bulunmasının gerekli olduğu, davalı şirketin üretim ve satıma konu elektrikli soğutucuya ilişkin gizli ayıptan dolayı sorumluluğuna gidilmiş ise de B.K. kapsamında ayıba ilişkin sorumluluğun zaman aşımına uğradığı, soğutucunun kullanım talimatına uygun kullanılmadığı, kurulum ve periyotik bakımı yetkili servisler tarafından yapılmadığı nazara alındığında davalı şirkete kusur tesis edilmesinin hukuken mümkün bulunmadığı, binada elektrik tesisatının yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olarak tesis edilmediği, enerji hattının sigorta ve kaçak rölelerinin uygun standartlarda kullanılmadığı, mutlaka topraklı priz kullanılması ve kesinlikle çoklu priz veya uzatma kablosu kullanılmaması gerektiğinin açıkça kullanma kılavuzunda belirtilmesine rağmen söz konusu talimatlara aykırı davranıldığı, bulunan güvenlik uyarılarına aykırı hareket edildiği ve soğutucunun hatalı konumlandırıldığı, zarar miktarının da kabulünün mümkün bulunmadığı faizin ödeme tarihinden itibaren işletilmesinin hukuken kabul edilemez olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nin 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (T.T.K.) 1472 (6762 sayılı T.T.K.’nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği belirtilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı sigortalı arasında 27.04.2015-2016 tarihlerini kapsayan, İş Ekstra Sigorta Poliçesi imzalanmış olup, 22/09/2015 tarihinde ”…” adlı işyerinde iş yerinin mutfak kısmında yer aldığı belirtilen buzdolabının elektrik tesisatında meydana gelen elektriksel arıza sonucu yangın hadisesi meydana geldiği ve sigortalı işyerinde bulunan demirbaş, emtia ve diğer kıymetlerde hasar ve zarara sebep olduğu iddia edilmiştir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nin “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve 20.01.2016 tarihli ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.29.12.2015 tarihli ekspertiz raporunda özetle; sigortalı işyerinde meydana gelen yangının mutfak bölümü yakınındaki içecek dolabından başlamış olduğunun belirlendiği, içecek dolabının … /… firmasına ait olduğu, firma yetkilileri yapılan görüşmede dolabın davalı (…) firmadan alındığının beyan edildiği, meydana gelen yangın sonucunda işyerinin asma tavan kaplamaları, elektrik tesisatı, parke ve duvar boyası, duvar kağıdı, aydınlatma armatürleri, perdeler, oturma grubu gibi eşyaların tamamen hasar gördüğü, mutfak ekipmanlarının bir bölümünün yangın sebebiyle kullanılamaz duruma geldiği, buzdolabı motoruna ait elektrik kablolarında aşırı ısınmaya bağlı, elektrik kablolarında kontak oluşmasıyla meydana gelen şerarenin kablo izolelerini tutuşturması ile yangının başladığı bilgisi bulunduğu hasar nedeninin yangın olduğu ve gerçekleşen riziko için teminat olduğu belirtilmiştir.İBB İtfaiye müdürlüğünce düzenlenen yangın raporunda; olay yerinde yapılan inceleme ve araştırmada binanın zemin katında kebap lokantası olarak faaliyet gösteren işyerinin, mutfak olarak kullanılan bölümündeki buzdolabının elektrik tesisatında meydana gelen herhangi bir elektriksel arıza sonucu (gevşek bağlantı, aşırı yük, nötr-faz teması) yanma olayının meydana geldiği ve gelişerek etrafa yayıldığı tespit Edilmiştir. Dava dışı sigortalı firmanın iş yerinin 01.03.2014 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreyle kira sözleşmesi ile dava dışı …den kiralandığı anlaşılmaktadır. Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce tespit yapılmış olup yangın ve patlayıcı maddeler uzmanı … tarafından düzenlenen raporda özetle: dava dışı işyerinde 22.09.2015 tarihinde saat 04:50 yanında maddi hasarlı yangın olayı nedeniyle yapılan incelemede iş yerine ait mutfak bölümünde bulunan, … A.Ş. Firması tarafından gönderilen ve … San’ye ait … marka ayranları muhafaza amaçlı kullanılan buzdolabı motoruna ait elektrik kablolarında aşırı ısınmaya bağlı, elektrik kablolarında kontak oluşmasıyla meydana gelen şerarenin kablo izolelerini tutuşturmasıyla yangının başladığı, düşen yangının tüm işyerine yayılarak maddi hasarın oluşmasına neden olduğu, olay yerinde yapılan inceleme ve kablo analizleri sonucunda itfaiye raporunda belirtildiği gibi buzdolabının elektrik tesisatında meydana gelen herhangi bir elektriksel arızı sonucunda yangın oluştuğu ve iş yeri sahiplerinin kusurunun bulunmadığı maddi hasarın 320.000 TL civarında olduğu görüş ve tespitinde bulunmuştur. Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/637 E. sayıda dava dosyasında uyuşmazlığa konu yangın olayı ilgili olarak dava dışı …’in taksirle yangına neden olma suçu ile ilgili olarak sanık sıfatıyla yargılandığı anlaşılmakta olup, iş bu dosyada Elektrik -Elektronik mühendisi … tarafından düzenlenen raporda; … A.Ş.’nin buzdolabının elektrik tesisatında tespit edilen ayıp nedeniyle asli kusurlu olduğu, elektrik iç tesisleri yönetmeliği 18. maddesi uyarınca sanığa ait iş yerinin elektrik besleme panosunda bulunması gereken yangın koruma kaçak akım rölesinin ilgili panoda mevcut olmayışı itibariyle sanığın tali kusurlu olduğu tespit edilmiş ve yargılama sonucunda sanığın ön ödeme ihtarına uyması sebebiyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir.Yangın uzmanı/kimya mühendisi, makine mühendisi ve sigorta hukukçusu bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle: kamera kayıtları, fotoğraflar, tutulan tutanaklar birlikte incelendiğinde uzatma kablosuna bağlı olarak yangının çıkmadığı belirtilerek kusur yönünden aşağıdaki tespitler yapılmıştır. -Gayrimenkul sahibinin Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği 18. maddesi uyarınca bu iş yerinde kaçak akım rölesini besleme panosunda yangından korunma sağlayan 300 MA kaçak akım rölesini bulundurmaması sebebiyle % 30 oranda kusurlu olduğu, -Lokanta işletmecisinin meşrubat dolaplarını konumlandırırken ihmali bulunduğu, zira elektriksel uyarıları ihlal edici bir şekilde dolapların yerleştirildiği, ortam soğutmasının bulunmaması, ateşe dayanıksız plastik kireç sökücü bidonu sigortalının ürettiği mallar ve diğer çift kapılı meşrubat dolaplarının hemen arkasında bulunması, yangın kaynağının oluşmasında veya güvenlik ihlalleri ve risk konumlandırmanın gayri ihtiyatlı olması sonucu oluşan durumdan ve 3 doğrultucunun birbirlerine yakın olarak konumlandırılmasından kaynaklı olarak husule getireceği olumsuz ısının, olumsuz ortamı meydana getirilmesi neticesinde buzdolabı motorlarının bu ortam sıcaklığından etkilenmiş olabileceğinin teknik olarak kesin olduğu ve bu nedenle dava dışı sigortalının da % 10 oranda kusurlu bulunduğu, -Dava dışı enerji temin ve dağıtımından sorumlu …’ın yönetmeliğin 19. maddesi uyarınca aboneye yaptığı sözleşme gereği Elektrik İç Tesislerin denetlenmesi kurallarının ihlal edildiği ve eksikliklerin tespit edilmediği belirtilerek kurumun %10 oranda kusurlu olduğu,-Davalı firmanın gizli ayıplı olarak imal ettiği bu ayıba dayalı olarak, tek kapılı dikey şişe meşrubat dolaplarından bir tanesindeki elektrik tesisatı kısmı ve/veya kompresör – motor kısmından şerare çıkması sonucu, yangın olayının olduğu dosya içindeki tespitlere göre davalı firmanın % 50 oranında kusurlu belirtilmiştir.Bilirkişi heyetinin düzenlenen ek raporda kök rapordaki görüş ve tespitler tekrar edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının %50 oranında kusurlu olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş olup, taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Taraf vekillerince ileri sürülen istinaf sebeplerinin incelenmesi:-Bilirkişi heyetinde elektrik mühendisi olması gerektiği hususu: davaya konu uyuşmazlıkta, dosyada yer yer alan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde lokanta olarak faaliyet gösteren işyerinin mutfak olarak kullanılan kısmındaki buzdolabının elektrik tesisatında meydana gelen elektriksel arıza sonucunda yangın hadisesinin gerçekleştiği ifade edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi heyeti incelendiğinde ise elektrik mühendisi bilirkişinin bilirkişi heyetinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Nitekim Emsal nitelikteki Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 2015/19111 E. 2016/6928 K. sayılı ilamında “…Mahkemece konusunda … gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bir elektrik mühendisi, bir makine mühendisi bulunan 3 kişilik bilirkişi kurulundan aracın yanma nedeninin belirlenmnesi gerekir. Keza yangın nedeni belirlenirken yangının meydana gelmesinde imalat hatası mı, araçta bulunan bir ayıp mı yoksa kullanım hatasından mı kaynaklandığı, bir ayıp varsa bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alındıktan sonra ve 6098 sayılı TBK 231/son fıkrası kapsamında satıcının aracı ayıplı devretmekte ağır kusurunun olup olmadığı değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir…” belirtilmektedir. Bu haliyle uyuşmazlığa konu yangın fiilin gerçekleşme sebebinin ve tarafların itirazların incelenip değerlendirilmesi amacıyla elektrik mühendisi bilirkişisinin görüş ve tespitlerine ihtiyaç bulunduğu açıktır. Bu yönde ileri sürülen davalı vekilinin istinaf sebebinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. -Dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ile ekspertiz raporu arasında tarafların kusur durumu tespiti açısından farklılık bulunmaktadır. Ekspertiz raporunda Yangın ve patlayıcı maddeler uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 23.11.2015 tarihli raporda atıfta bulunulmuştur.Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/113 D.İş sayılı tespit dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda meydana gelen yangında kast unsurunun bulunmadığı, yangın güvenlik sistemlerinin yeterli olduğu için iş yeri sahiplerinin kusuru bulunmadığı bilgisine yer verildiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yukarıda açıklandığı üzere sigortalının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği 18 ve 19. maddelerine göre de ayrıca iş yeri lokanta mutfak kısmında 3 adet meşrubat dolaplarını konumlandırmada ihmali olduğu ve bu nedenle, olayın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiş, bu oranları esas alınarak zarar hesabı yapılmıştır. Kusur oranının tespiti yönünden, sunulan tespit raporu, ekspertiz raporu ve bilirkişi raporu karşılaştırıldığında; raporlar arasında çelişki bulunduğu sabittir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/745 E. 2020/7620 K., 2020/3528 E. 2020/6614 K. sayılı ilamlarında da ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu takdirde bu çelişkinin giderilerek hüküm tesis edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu durumda rapora yönelik itirazlar değerlendirilmeden ve çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir. Davacı vekilinin bu yönde sunmuş olduğu istinaf talebinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. -Elektrikli soğutucuya ilişkin gizli ayıptan doğan sorumluluğa ilişkin taleplerinin zaman aşımına uğradığı iddia edilmiş ise de; HMK’nin 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınarak dairemizce bu istinaf yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında, mahkemece öncelikle bilirkişi heyetine elektrik mühendisi bilirkişisinin dahil edilerek ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için heyetten rapor alınması ve taraf vekillerinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi gerekiğinden, taraf vekillerinin ayrı ayrı sunduğu istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/402 Esas, 2018/1122 Karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince davacı ve davalı tarafından yatırılan ayrı ayrı 121,30’ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacı ve davalıya İADESİNE, 5-Davacı ve davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/11/2022