Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/882 E. 2022/914 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/882
KARAR NO: 2022/914
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/612
KARAR NO: 2018/560
DAVA TARİHİ: 03/07/2017
KARAR TARİHİ: 08/05/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin 3000’in üzerinde üyesi bulunan toplu işyeri ve yapı kooperatifi olduğunu, kooperatifin 1351 nolu ortağı olan davalı hakkında ödenmeyen aidat borçları nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, borçlunun icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve ferilerine haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, %20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı cevap dilekçesinde özetle; İkametgah adresi itibariyle Sivas İcra Daireleri ile Mahkemeleri’nin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, aidat alacağına ilişkin iş bu davanın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklandığı ve Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle mahkemenin görevine itiraz etmiş, ayrıca 2009 yılından itibaren yapılan Genel Kurullarda yönetime bütçe yapma yetkisi verilmediğinden davacının aidat alacağının doğmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Her ne kadar davalı taraf takip ve dava konusunun Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında aidat alacağına ilişkin olduğunu ve Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanında kaldığını beyanla mahkememizin görevine itiraz etmiş ise de; söz konusu alacağın ödenmeyen kooperatif aidatına ilişkin olduğu ve Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu tespit edilmekle davalının görev itirazının reddine karar verilmiştir.Davalının İcra Dairesi’nin ve mahkememizin yetkisiyle ilgili itarazlarına gelince; takip ve dava konusunun bir miktar para borcuna ilişkin olduğu, İİK 50 ve HMK 6 gereğince takibin davalının adresi itibariyle Sivas İcra Dairelerinde veya BK 89 md gereğince alacaklı şirketin adresinin bulunduğu yer itibariyle yetkili Bakırköy İcra dairelerinde başlatılabileceği, alacaklının bu hususta seçimlik hakka sahip olduğu, nitekim bu seçimlik hakkını kullanarak yetkili icra dairelerinden biri olan Bakırköy … İcra Müdürlüğü nezdinde geçerli bir takip başlattığı ve yetkili mahkemede itirazın iptaline ilişkin iş bu davanın ikame edildiği anlaşılmakla davalının hukuki dayanaktan yoksun mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine vaki itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir… …SMMM … ve (Kooperatif Uzmanı) SMMM … tarafından dosya ve davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 26/03/2018 tarihli raporda; “…takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.299,00 TL asıl alacak ve 3.158,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 10.457,95 TL alacaklı olduğu” belirtilmiştir.Toplanan deliller ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan yargılama sonucunda; davacının davalı aleyhine 10.675,15 TL asıl alacağın tahsili istemiyle takibe giriştiği, davalı/borçlunun borcun tamamına itiraz ettiği, yapılan yargılama sonunda davacının davalı taraftan 10.457,95 TL alacaklı olduğu, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığı…” gerekçesiyle, “DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davalı/borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibine girişilen dava ve takip konusu 10.675,15 TL lik borcun 10.457,95 TL lık kısmına vaki itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Kooperatif genel kurul toplantılarında alınan karar gereği aidat alacağına aylık %1,5 faiz işletileceğinin hüküm altına alındığını, bilirkişi raporunda da işlemiş faiz alacağının aylık %1,5 faiz oranı üzerinden hesap edildiğini ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini buna rağmen takip tarihinden sonra işleyecek faiz türünün yasal faiz olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, kararı takipten sonra asıl alacağa uygulanacak faizin türü yönünden istinaf ettiklerini beyanla, hükmün ”takip tarihinden sonra asıl alacağa aylık %1,5 oranında faiz işletilmesi” şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından aidat alacağından kaynaklanan 7.424,00 TL asıl alacak (2012 yılı Temmuz ayından 2016 yılı Aralık ayı dahil) ve 3.251,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.675,15 TL alacağın (asıl alacak 7.424,00 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek aylık %1,5 faizi ile birlikte) tahsili istemiyle 16/01/2017 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 19/01/2017 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından 25/01/2017 tarihinde (süresi içinde) sunulan dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ile takip konusu borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine edildiği, davanın İİK 67.maddesi uyarınca yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince icra dairesinin yetkisi ile mahkemenin görev ve yetkisi yönünden usul ve yasaya uygun şekilde değerlendirme yapılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 120/2.maddesinde; “Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. 3095 sayılı yasanın 1/1.maddesinde; “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde oniki oranı üzerinden yapılır.” hükmü yer almakla birlikte 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yasal faiz oranının, 01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık % 12’den % 9’a indirilmesi kararlaştırılmıştır. 3095 sayılı yasanın 2/1.maddesi uyarınca “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2018 tarihli 2017/2240 E. 2018/4371 K sayılı ilamında; “…Mahkemece, davanın kabulü ile, takibin takip tarihindeki şartlarla devamına şeklinde hüküm kurulmuş ise de, takip talebinde aylık %2 olarak faiz talep edildiği, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağından asıl alacağa aylık %1,5 olarak faiz yürütülmek sureti ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” denilerek, talep edilebilecek faizin, yıllık olarak yasal faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağına işaret edilmiştir. Yıllık yasal faiz oranı %9 olduğu için %100 fazlası %18 olup bu durumda aylık faiz oranı ise %1,5’dir. Kooperatife ait genel kurul kararları incelendiğinde gecikme faizinin aylık %2 oranında belirlendiği anlaşılmış ise de yasal düzenlemeler nazara alındığında, uygulanacak azami faiz aylık % 1,5 oranındadır. Nitekim bilirkişi incelemesinde de işlemiş faiz talebi yönünden %1,5 oranı esas alınıp hesaplama yapılarak asıl alacak miktarının 7.299,00 TL, işlemiş faiz miktarının ise 3.158,95 TL olduğu hesap edilmiş, bilirkişi raporu mahkemece hükme esas alınmıştır. Ancak buna rağmen asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek faizin yasal faiz olarak belirlenmesi doğru görülmemiştir. Takip dosyasında da yasal düzenlemeye uygun olarak asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren aylık %1,5 faiz işletilmesi talep edilmiş olmakla, mahkemece “Takip konusu asıl alacağa – davacının talebi aşılmamak üzere- takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına” şeklinde hüküm tesis edilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kaldırılarak, yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/612 E. 2018/560 K. sayılı 08/05/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 7.299,00 TL asıl alacak, 3.158,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.457,95 TL üzerinden devamına, b-Asıl alacak 7.299,00 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %1,5 oranında faiz uygulanmasına, c-Toplam alacak tutarı 10.457,95 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.091,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ç-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden, a-Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 714.38 TL karar harcından yatırılan 182,31 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 53,38 TL harcın mahsubu sonucu bakiye 478,69 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, b-Davacı tarafından sarf olunan (1.200,00 TL bilirkişi ücreti +142,00 TL posta/tebligat/ müzekkereden ibaret) 1.342,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre 1.301,74 TL’si ile (31,40 TL başvuru harcı + 182,31 TL peşin nispi harç + 4,60 TL vekalet harcından ibaret) toplam 218,31 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-HMK’nın 333.maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgili tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davacı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 44,40 TL istinaf karar harcının Hazine’ye irat kaydına, b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, c-Davacı tarafın yapmış olduğu 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 44,40 TL istinaf karar harcı ve 31,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 196,70 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/09/2022