Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/853 E. 2022/169 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/853
KARAR NO: 2022/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/575 Esas
KARAR NO: 2018/1327
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında 06/06/2013 tarihinde temizlik sözleşmesi düzenlendiğini bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketi 06/06/2013 – 14/04/2016 tarihleri arasında Başakşehir adresinde bulunan … AVM projesinin temizlik işini yaptığını müvekkili şirketin çalışma süresince tüm yükümlülüklerinin eksiksiz biçimde yerine getirdiğinde yapılan hizmet mukabilinde düzenlenen faturaların itiraz olmaksızın davalı tarafından teslim alındığını tahsil edilemeyen faturaların hesap bakiyesinin 208.857,97 TL olduğunu bu alacağa ilişkin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını takibin başlatılmasından sonra itiraza rağmen davalı tarafından 12/05/2016 tarihinde 10.000,00 TL 18/05/2016 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL’nin müvekkiline ödendiğini, yapılan bu ödemelerin TBK’nun ilgili maddeleri uyarınca öncelikle ferileri olan harç ve masraflara sayılmasını belirterek haksız yapılan itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davacı tarafından ibraz edilen 2015-2016 yılı ticari defterlerinde 2016 yılında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 208.857,97 TL alacaklı olduğu icra takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davalının davacıya 30.000,00 TL ödeme yaptığı bu cari alacağa ilişkin düzenlenen faturalar değerlendirildiğinde davacı yanın davalıya verdiği temizlik hizmeti bedeli aylık periyodik olarak fatura edilen devamlı bir hizmet olup davacının en son 14/04/2016 tarihinde 14 günlük temizlik hizmeti faturası düzenleyerek 01/01/2016, 31/12/2016 tarihlerinde davalıya 138.499,56 TL’lik temizlik ücreti verdiği buna ilişkin düzenlenen faturalarda teslim aldım şerhinin bulunduğu 2015 yılından devreden 5.537,41 TL alacakla ile birlikte davalının toplam borcunun 144.036,97 TL dir. Davacı taraflar arasındaki sözleşmenin 8.3. Maddesine dayalı olarak işçilik alacaklarına ilişkin 64.821,00 TL’lik fatura düzenlediği anlaşılmaktadır. Bu faturaların kıdem tazminatı, yıllık izin ücretini kapsamaktadır. Bu faturalara ilişkin olayda davacı ile davalı arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi mevcut olup davacı asıl işveren – alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak iş kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle birlikte müteselsilen sorumludur. Bu düzenleme işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide sözleşme hukuku esas alınacağından alacaklıya karşı müteselsil sorumlu olan borçlular kendi aralarındaki iç ilişkide bu husustaki nihai sorumluluğunun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Somut olayda taraflar arasındaki düzenlemede de işçilerin işçilik alacağından dolayı davalının sorumlu olacağı belirlenmiştir. Dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilinin talep edebilir. Davacının davalıdan iç ilişki gereğince kıdem tazminatı yıllık izin ücretlerine işçilere ödemiş olması durumunda tahsili mümkün olduğundan davacının işçilik alacaklarını ödediğine ilişkin delil bulunmadığı göz önüne alınarak davalının takipten sonra ve itiraz tarihinden sonra ödemiş olduğu bedeller dosya hesabında dikkate alınmak üzere Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlunun itirazının 114.036,97 TL üzerinden (takip hesabında asıl alacak 144.036,97 TL hesap yapılarak 12/05/2016 tarihinde 10.000, 18/05/2016 tarihinde 20.000 TL itiraz tarihinden önce ödenmiş olması sebebiyle ve itiraz tarihinden sonra 20/06/2016 tarihindeki 28.823 TL’nin dosya hesabında dikkate alınmasına,) işlemiş faiz 1.502,39 TL üzerinden iptaline, 144.036,97 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde;Temizlik işçilerinin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri sözleşmenin müvekkil şirket tarafından feshedilmesinin akabinde muaccel olduğunu, bu nedenle müvekkil şirket tarafından 51.646,00 TL bedelli 14.04.2016 tarih ve 13.175,00 TL bedelli 14.04.2016 tarihli iki adet fatura düzenlendiğini, iş bu faturalar herhangi bir itiraz olmaksızın teslim alındığını, yine davalı yanın gerek bu faturaların icra takibine konu edildiğini bilmesi, gerekse dava konusu edildiğini bilmesi ve herhangi bir savunmada bulunmaması karşısında işbu faturalara da herhangi bir itiraz söz konusu olmadığı açık olduğunu, mahkemece kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin işçilere ödenmiş olması durumunda rücu edilmesinin mümkün olabileceği belirtilmiş ise de sözleşme gereği davalıya ait iş yerinde çalışan personellerin doğrudan müvekkil şirket aleyhine açmış olduğu dava bulunduğunu belirterek reddedilen toplam 64.821,00 TL’nin de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, temizlik hizmetinden kaynaklanan faturalara dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 6 adet fatura ve cari hesap bakiyesine istinaden 208.857,97 TL asıl alacak, 3.242,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 212.100,28 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre taraflar arasında … Alışveriş Merkezine temizlik hizmeti verilmesi konusunda 06/06/2013 tarihli sözleşme düzenlendiği, verilecek hizmet bedelinin ilk dönemde 16 kişi için 32.000,00 TL + KDV olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından verilecek hizmetin dava dışı Hukuk Sepeti Eğitim ve Pazarlama şirketine devredildiği hususu davacı şirkete bildirilmesi üzerine davacı tarafça sözleşme 14 mad. dayanarak 1 ay öncesinden İstanbul … Noterliği 11.03.2016 tarihli ihtarname ile sözleşme tek taraflı feshedildiği ve davalıya 14.04.2016 tarihine kadar hizmet verileceği bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafça takibe dayanak yapılan 2015 yılından devreden 5.537,41 TL cari hesap bakiyesi ile 2016 yılında verilen hizmet bedeline ilişkin dört adet fatura toplamı olan 138.499,56 TL olmak üzere toplam 144.036,97 TL alacağın verilen hizmet bedelinden, kalan 64.821,00 TL’nin ise 51.646,00 TL bedelli kıdem tazminatı ve 13.175,00 TL bedelli yıllık izin ücreti faturalarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Mahkemece verilen hizmet bedelinden kaynaklanan alacak istemi kabul edilmiş, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri işçilere ödenmiş olması durumunda tahsili mümkün olduğundan ve davacının işçi alacaklarını ödediğine dair delil bulunmadığından bu alacaklar yönünden talep kabul edilmemiş, verilen karar, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden davacı vekilince istinaf edilmiştir. Sözlemenin 8.3 maddesinde “Bayram ve Resmi tatil günlerinde yapılan mesai bedelinin tamamı Kattenbeck tarafından işverene fatura edilecektir. Personelin Kıdem ve İhbar bedelleri ise hak ettikçe Kattenback tarafından işverene fatura edilecektir.” şeklinde düzenlenmiş olmakla işçi alacaklarından davalı şirket sorumlu ise de işçi alacakların davalıya yöneltilebilmesi için öncelikle dava dışı işçilere ödeme yapılması sonrasında davalıya rücu edilmesi gerekmektedir. Davacı ödeme iddiasında bulunmadığına göre işçi alacakları yönünden talebin kabul edilmemesi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’nin istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022