Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/842 E. 2022/911 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/842
KARAR NO: 2022/911
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/143
KARAR NO: 2018/1039
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2018
DAVA: Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kobi Paket Sigorta Poliçesi müvekkili şirket nezdinde sigortalı dava dışı sigortalı … Ltd. Şti’ne ait işyerinin komşu parselinde bulunan … isimli eğlence mekanında 10/07/2016 tarihinde meydana gelen yangının sigortalının faaliyet gösterdiği binaya sirayet ettiğini, sigortalı işyerinde meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya 729.355,00 TL ödeme yapıldığını, … isimli eğlence mekanının davalı … Tic. A.Ş’ye ait olduğunu ve bu işyerinin de davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, ödenen tazminat bedelinin tahsili için davalı sigorta şirketi ile yapılan yazışmalardan olumlu neticede alınamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 729.355,00 TL rücuen tazminat alacağının (300.000,00 TL için ödeme tarihi olan 25/08/2016 tarihinde, 350.000,00 TL için ödeme tarihi olan 04/11/2016 tarihinde ve 79.355,00 TL için ödeme tarihi olan 07/11/2016 tarihinden itibaren) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin mezkul poliçede yer alan 100.000,00 TL limitle sınırlı mali mesuliyet teminatı kapsamında ve “her bir yangın, yıldırım veya infilak hasarında 10.000,00 TL’den az olmamak üzere ödenecek hasarın %10 oranında muafiyet uygulanacağı” poliçe özel şartı uyarınca ayrıca zarara uğrayan 3.kişi sayısına göre ve sigortalı diğer davalı şirketin sorumluluğunun doğması halinde davalı şirketçe tanzim edilmiş sigorta poliçesi şartları ve limitler doğrultusunda sorumluluğunun dikkate alınması gerektiğini, davalı şirketin temerrütü söz konusu bulunmadığından faiz talebinin reddi ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2018 tarihli 2017/143 E. 2018/1039 K. sayılı kararı ile ; “…Davalı sigorta şirketine düzenlenen yangın ticari paket sigorta poliçesinin tetkikinde yangın mali sorumluluk teminatının 100.000,00 TL tutarlı olarak öngörüldüğü görülmüştür. Poliçenin son sayfasında ise “herbir yangın, yıldırım veya infilak hasarında 10.000,00 TL’den az olmamak üzere ödenecek hasarın %10’u oranında muafiyet uygulanacaktır” şeklinde bir muafiyet kaydı olduğu görülmüştür. Bu muafiyet kaydı itibariyle davalı sigortanın sorumluluk tutarı 100.000,00 TL’nin %10’u muafiyeti ile 90.000,000 TL kadar olacaktır. Belirlenen bu sorumluluk tutarı gözetilerek; davalı sigorta vekilince 03/09/2018 tarihli dilekçe ekinde Mahkememize sunulan ve davamıza konu yangın sebebiyle davalı sigortaya yöneltilen 14 başvuru ve tazminat talep edilen toplam tutar üzerinden yapılan garame hesabı ve bu oranın davaya konu rücu talebine oranlanmasıyla Mahkememizce davalı sigortaya yöneltilebilecek tazminat tutarı (90.000,00/1.856.385,90=0,0484812 xhasar tutarı=) 35.360,07 TL olarak hesaplanmış; ne var ki mahkememizce alınan 09/03/2018 tarihli raporda davalı sigortadan rücuen tazmini talep edilebilecek tutar 29.047,02 TL olarak belirlenmiş, davacı vekilince de 22/03/2018 tarihli dilekçesi ile mübrez bilirkişi raporundaki tespitler esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş, bilirkişi heyetince belirlenen tutar benimsenmiş olmakla davalı sigorta şirketinin 29.047,02 TL’sinden sorumlu olması gerektiği..” ifade edilerek, Davanın kabulü ile, Davalı … Sigorta A.Ş 29.047,02 TL’sinden sorumlu olmak üzere; 300.000,00 TL’nin 25/08/2016 tarihinden, 350.000,00 TL’nin 04/11/2016 tarihinden ve 79.355,00 TL’nin 07/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin poliçe ile sorumluluk tutarının azami 90.000,000 TL olduğunu, müvekkili şirkete sözkonusu yangın hasarı nedeni ile başvuruda bulunan yada dava açan üçüncü şahısların hasar taleplerinin kesinleşmesi, yargıya başvuranlar bakımından yargı kararı ile zarar miktarlarının belirlenmesi halinde sigorta teminatının 3. şahıs zararlarına karşılık garamaten paylaştırılması gerektiğini, bu bağlamda müvekkil şirkete başvuran (dava-dava dışı talep) şirket/kişilerin talep ve yargılama sonuçlarının beklenmesi gerektiğini, 19/12/2018 tarihi itibariyle halihazırda müvekkili şirkete başvuruda bulunan davacı dahil 14 kişi/şirket bulunmakta ve toplam talep edilen rücu turarının 90.000,00 TL’lik teminata karşın 2.186.726,30 TL olduğunu, müvekkili yönünden temerrüt oluşmadığını, kararda hüküm altına alınan alacak tutarları bağlamında birden fazla faiz başlangıç tarihi yer almakta olup, müvekkili şirket açısından faiz başlangıç tarihinin kararda duraksamaya yer vermeyecek ve icra edilebilecek şekilde belirlenmediğini, müvekkil şirketin tazminat limiti 90.000,00 TL olduğu için vekalet ücreti ve yargılama giderinin de tazminat limitlerini aşmamak kaydı ile teminat tutarının toplam tazminat tutarına oranı dahilinde belirlenmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına, diğer davaların bekletici mesele yapılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesi, davacı vekiline 17/02/2029 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı vekili tarafından 21/02/2019 tarihinde yasal süre içerisinde istinafa cevap başlıklı dilekçe sunulmuştur. Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinafa cevap dilekçesi başlıklı dilekçesinde; Davalı … Sigorta A.Ş.’nin istinaf talebinin reddine karar verilmesi talep etmiş aynı zamanda dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporunda, davalı sigorta şirketinden talep edilen tazminat miktarının 2.510.945,64 TL olarak belirtildiğini ve bu rakama göre proporsiyon oranı tespit edilerek garame hesabı yapılıp davalı sigorta şirketinin tazminat miktarının tespit edildiğini ancak davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, talep edilen tazminat miktarının bilirkişi raporunda belirlenen 2.510.945,64-TL olmadığını, bunun aksine daha düşük bir meblağ olan 2.186.726,30 TL olduğunu açıkça ikrar ettiğinden yeniden proporsiyon oranı belirlenerek garame hesabı yapılması durumunda davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun daha yüksek olacağını beyan ederek yeniden proporsiyon hesabı yapılmak suretiyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın tespit edilerek kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin özetlenen dilekçesi, istinaf dilekçesine cevap başlığı taşımakta ise de katılma yoluyla istinaf istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nun 347 ve 348.maddeleri uyarınca 2 haftalık yasal süre içerisinde ibraz edilmiştir. Ancak UYAP sisteminde ve dosya kapsamında istinaf başvurma ve karar harcının yatırıldığına dair bir belge bulunmamaktadır. Ayrıca katılma yoluyla istinaf dilekçesi davalılara tebliğ edilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesinde; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” Hukuk Muhakemeleri Kanununun 347. Maddesinde ise; “İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verebilir. Kararı veren mahkeme, dilekçeler verildikten veya bunun için belli süreler geçtikten sonra, dosyayı dizi listesine bağlı olarak ilgili bölge adliye mahkemesine gönderir.” hükmü yer almaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca, istinaf başvuru harcı ve karar harcının istinaf yoluna başvuran davacı tarafından ikmal edilmesi, istinaf dilekçesinin ise davalılara tebliğ edilerek sürelerin beklenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran davacı vekiline 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harcını ve istinaf gider avansını yatırması için yazılı bildirim yapılarak bir haftalık kesin süre verilmesi, kesin süre içerisinde harç yatırılmadığı takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesi, istinaf dilekçesinin davalılara tebliğinin sağlanması ve eksiklikler ikmal edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Yukarıda açıklanan harç ve gider avansı eksikliğinin ikmali amacıyla dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Eksiklik ikmal edildikten sonra dosyanın istinaf incelenmesi için tekrar Dairemize GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.14/09/2022