Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/829 E. 2022/564 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/829
KARAR NO: 2022/564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/589
KARAR NO: 2018/1232
DAVA TARİHİ: 11/06/2018
KARAR TARİHİ: 05/11/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, davalının üye sıfatı ile ödemesi gereken aidat borçlarını ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı şirket yetkilisi yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; kendisinin uzun yıllardan beri davacı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak kendisine ait iş yerinin önüne komşu esnafların mal indirip kendisinin iş yerini amacına uygun olarak kullanmasına engel olduklarını, bu hususa ilişkin şikayetlerini davacı kooperatif yönetimine bildirdiği halde sorunun çözülmediğini, aidatın ancak verilen hizmetin karşılığında istenebileceğini, bu koşullarda kendisine hizmet verilmediğinden takip konusu yapılan aidatın istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava itirazın iptali davasıdır. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı kooperatif tarafından davalı aleyhine faizli bakiye olarak toplam 7.173-TL üzerinden icra takibi yaptığı ve davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …’ya tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 28/09/2018 havale tarihli raporunda davalının, davacı kooperatifin üyesi olarak takip tarihi olan 02/03/2018 tarihi itibariyle toplam borcunun 7.177,73-TL olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce taleple bağlı kalınarak bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davalı taraf borcun miktarına itiraz etmeyip davacı kooperatifin kendi iş yeri önüne park eden araçlar ile kaldırım ve yol üzerine indirilen malzemelerden dolayı kendi iş yerini amacına uygun olarak kullanamadığından bahisle icra takibine itiraz etmiş ise de; davalı tarafın itirazına konu ettiği hususlarla ilgili yasal yollara başvurması gerektiği, özellikle komşuluk hukukuna aykırı üçüncü kişilerin eylemleri nedeniyle kooperatif aidat borcunun ödenmemesinin yasal dayanağı bulunmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının kooperatif üyesi olarak ödemesi gereken aidat borcunu ödemediği, aidat borcunun bilirkişi raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere takip konusu alacak miktarı kadar olduğu, davalının iş yeri önüne park eden araç ve indirilen mallarla ilgili komşuluk hukuku çerçevesinde yasal yollara başvurması gerekirken aidat borcunu ödememek suretiyle icra takibine yönelik itirazının yasal dayanağı bulunmadığı dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile davalının haksız itirazının iptaline, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği…” belirtilerek “1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, davalının, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına, 2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.747,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı şirket yetkilisi yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin taraflar arasındaki meseleyi komşuluk hukukuna aykırılıktan bahsettiğini, bu iş yerlerinin bir kooperatif bünyesinde bulunduğunu statülerinin komşuluk hukukuna tabi olmayıp kooperatif mevzuatına ve yönetim planları ile kooperatif genel kurulunca kabul edilmiş hukuki düzenlemelere tabi olduğunu göz ardı ettiğini, sorunların önce kooperatif hukukuna dayalı olarak kooperatif yönetimi ve genel kurulunca çözüldüğünü, yasal yolun bu yolların kapanması halinde söz konusu olacağını, mahkemenin bunu dikkate almayıp kooperatiften bu düzenlemelerin yapılıp yapılmadığı, komşu dükkanlarla ilgili sorunları çözüp çözmediği ve buna dayalı olarak topladıkları aidatların karşılığının hizmet olarak verilip verilmediğini araştırmadığını, aidat ve miktara bir itirazı olmadığı halde inkar tazminatına hükmedildiğini, inkar tazminatının temeline borçlunun kötü niyeti ve karşılığını aldığı halde inkar etmesinin söz konusu olduğunu, olayda kötü niyetin söz konusu olmadığını, borcun karşılığını aldığı halde inkar etmiş olmadığını bu nedenle inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin 05/11/2018 tarihli kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; davacı tarafından 02/03/2018 tarihinde, 2016/1.ayından 2018/1.ayı dahil (25 ay için aylık 240,00 TL’den toplam 6.000,00 TL) aidat alacağı, işlemiş faiz (25 ay için aylık 3,72 TL’den toplam 93,00 TL) ve gecikme farkı (1.080,00 TL) toplamı 7.173,00 TL alacağın tahsili istemiyle Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 09/03/2018 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın İİK’nun 67.maddesi uyarınca bir yıllık yasal süre içinde açıldığı tespit edilmiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; Davacının davalıya borç bildirim mükellefiyetinin olmadığı, borç ödeme günü bitiminde ödenmediğinden davalının temerrüte düştüğü, davacı kooperatifin 2016 yılı Ocak ayından 2018 yılı Ocak ayına kadar ödenmemiş aidat borcu için uyguladığı yıllık %18, aylık %1,5 faizin yerinde olduğu 02/03/2018 takip tarihi itibariyle 7.080.00 TL asıl, aylık %1,5 faiz oranı üzerinden 97,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.177,73 TL davalıdan alacağı olduğu hesap edildiğini belirtmiştir. Karşılıklı hak ve yükümlük doğuran ortaklık ilişkisi, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar süreklilik gerektiren bir niteliğe sahiptir. Bu kapsamda, ortağın aidat yükümlülüğünü yerine getirmesi son derece önemlidir. …’nin 21/05/2011 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde toplantıda üye aidatlarının KDV dahil miktarları ile birlikte tablo içerisinde belirlendiği, tutanağın 12. Maddesinde ”Gecikmeli aidat ve katılım payı emlak vergisi vs. Tüm ortaklı ödemelerinde uygulanacak vade farkının aylık %2 olarak aynen devam etmesine…” şeklinde düzenleme olduğu görülmüştür. Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesi Madde 21’e göre; ”Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorundadırlar…” Davalı şirket temsilcisi ön inceleme duruşmasındaki beyanında davacı kooperatif üyesi olduğunu ve kooperatifin faaliyet alanında iş yeri olduğunu belirtmiştir. Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 37. Maddesinde ”Kanun ve anasözleşmeye uygun surette toplanmış genel kurulda alınan kararlar, toplantıda bulunmayanlar veya aleyhte oy kullananlar hakkında da geçerli ve bağlayıcıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre genel kurulda belirlenmiş aidat ücreti ve gecikmeli aidat farkı oranının davacı kooperatif üyesi olan davalı için de bağlayıcı olacağı açıktır. Davalı aşamalardaki beyanında faiz ve inkar tazminatı dışında borcun aslına bir itirazının olmadığını, mağduriyetinin giderildiği takdirde aidatlarını ödemeye hazır olduğunu belirtmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde davalının davacı kooperatife aidat ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davalının dava ve itiraza konu ettiği sebeplerin aidat ödeme borcunu ortadan kaldırmayacağı, bu haliyle davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmıştır. Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup takip talebi ve ödeme emrinde talep edilen toplam alacak miktarı yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 7.173,00 TL’dir. Dava dilekçesinde itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmesine rağmen harca esas değer 8.739,49 TL olarak belirtilmiş, harçlandırma formuna göre 8.739,49 TL üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Dava dilekçesinde bu farklılık yönünden bir açıklama yer almadığı gibi Mahkemece bu hususta beyan alınmamış, yapılan yargılama neticesinde ise “davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına” karar verilmiş, icra inkar tazminatı ise 8.739,49 TL’nin %20’si (1.747,80TL) üzerinden hükmedilmiş, karar ve ilam harcı 8.739,49 TL üzerinden hesaplanmıştır. Takip talebine konu ve itirazın iptali talep edilen alacak miktarı 7.173,00 TL olduğuna göre, mahkemece “davanın kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak tutarı 7.173,00 TL’nin % 20’si oranında hesap edilen 1.434,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm tesis edilmesi, harç miktarının 7.173,00 TL üzerinden hesaplanması, yargılama giderlerinin davanın kabul/red oranına göre hesap edilmesi gerekmektedir. Davalının icra inkar tazminatına yaptığı itiraza gelince; itirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ayrıca borçlunun kötü niyetli olmasına gerek yoktur. Bu haliyle somut uyuşmazlıkta davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmamakla birlikte, yukarıda yapılan açıklama uyarınca hesaplamaya esas alınan miktar hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tam kabulü yönündeki karar hatalı olduğundan, davalı şirket yetkilisinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kaldırılarak, yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı şirket yetkilisinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/589 E. 2018/1232 K. sayılı 05/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, a-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına, b-Fazlaya ilişkin istemin reddine, c-Alacak tutarı 7.173,00 TL’nin % 20’si oranında hesap edilen 1.434,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,ç-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 489,98 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 149,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 340,73 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, d-Davacı tarafından yatırılan 190,35 TL harcın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan 56,00 tebligat-posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 556,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 455,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, g-HMK’nın 333.maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde ilgili tarafa iadesine, 3-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, b-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının davalıya iadesine, c-Davalı tarafın yapmış olduğu 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 31 TL posta masrafı olmak üzere toplam 152,30 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-HMK’nın 333.maddesi gereğince, davalı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde davalı tarafa iadesine, d-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/05/2022