Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/81 E. 2020/298 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/81
KARAR NO : 2020/298
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/696
KARAR NO : 2017/37
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ait … Mah. … Cad. No:… Beylikdüzü-… adresindeki işyeri ve içindeki emtianın davacı şirket tarafından … nolu Metal Sektörü Paket Sigorta Poliçesi ile poliçede yazılı risklere karşı belirlenen teminat limitleri dahilinde sigortalandığını, alüminyum ve PVC olmak üzere dış cephe sistemleri üretimi ve montajı üzerine faaliyet gösteren sigortalı işyerinde 17/07/2014 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde işyerinde bulunan muhtelif emtia, makine, demirbaş ve dekorasyonun hasara uğradığını, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalıya … nolu hasar dosyası kapsamında toplam 120.826,00- TL ödeme yapıldığını ve müvekkilinin TTK 1472. maddesi gereğince sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle zarar veren üçüncü kişilere karşı tazminat talep etme ve dava haklarının halefi olduğunu, yangının çıkış nedenine ilişkin yapılan ekspertiz incelemeleri neticesinde; yangının asansör boşluğu ve çevresindeki merdiven boşluğu ile kısmen sınırlı kaldığı, yangının (-)1 bodrum katında başladığı, (-)1 bodrum kattaki deformasyonun üst katlara göre daha yoğun olduğu, ayrıca 1.normal katta asansör kabini önünde ve zemin üzerinde kaynak makinesi ve makineye takılmış haldeki elektrot bulunduğu, binaya ait asansör onarımı sırasında yapılan kaynaktan sıçrayan kıvılcımların yangını başlattığının belirlendiğini, ayrıca itfaiye yangın raporunda da 3.katta yapılan tamirat esnasında kullanılan kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların asansör boşluğuna düşerek yangını başlattığının ifade edildiğini, davalı firmanın kaynak işlemi sırasında meydana gelebilecek yangın tehlikesine karşı gerekli önlemleri almadığından kusurlu davranarak zarara sebebiyet verdiğini, BK 49. maddesindeki düzenleme gereği davalı şirketin dava konusu zararı tazminle yükümlü olduğunu, bu nedenle ödenen bedelin davalıdan rücuen talep etme zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek: Öncelikle davalı adına kayıtlı, araç ve taşınmazlar üzerine yargılama sonuna kadar devirlerinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından sigortalısına ödenen 120.826,00 TL’nin ödeme tarihi olan 18/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış cevap dilekçesi ibraz etmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, … Mah. … Cad. No:… Beylikdüzü/… adresinde davacının sigortalısı olan … kiracı olarak bulunduğu iş yerinin yer aldığı binada 17/07/2014 tarihinde ortak kullanılan yük asansörünün 3.katta yapılan tamiratı esnasında kullanılan kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların asansör boşluğuna düşerek, asansör boşluğu duvarlarında asılı olarak istifli duran ve zeminde bulunan istiflenmiş sigortalı iş yerine ait plastik contaları tutuşturduğu, yangının bu şekilde başladığı, yangının gelişerek üst kattaki diğer iş yerlerinin giriş bölümlerine sirayet ederek büyüdüğü anlaşılmıştır. Yük asansörünün tamiratını davalı şirket gerçekleştirmiştir. Ancak kaynak işlemi öncesi asansör haznesi altında bulunan yanıcı malzemelere ilişkin bir önlem almamış, herhangi bir izole, branda vb gibi güvenlik önlemini almadan kaynak işlemine başlamış ve güvenlik önleminin yetersizliği neticesinde yangın olayı gerçekleşmiştir. Asansör tamiratı işini üstlenen davalı şirket TBK’nun 49.maddesi uyarınca kusuru oranında zarardan sorumludur. Bilirkişi kurulunca davalının % 80 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, mahkememiz belirlenen bu kusur oranına iştirak etmiştir. Yangının çıktığı binanın sahibi dava dışı …’dur. Sigortalı … ise söz konusu iş yerini bina malikinden kiralamıştır. Binada yönetim olmadığı nedeniyle bina sahibinin iş yerini kiraya verirken gerekli önlemleri almadığı, asansör boşluğunun istiflemeye ve kullanıma açık bir şekilde kiracısına teslim etmesinde kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca dava dışı sigortalı – kiracı … de mülk sahibinin bu şekilde bahse konu iş yerini kendisine teslim etmesine rağmen asansör boşluğunda yanıcı olan malzemeleri istifleme yapmasında ve önlem almamasından dolayı kusurlu kabul edilmiştir. Bina maliki … meydana gelen yangında % 10 dava dışı sigortalı … % 10 oranında kusurlu bulunmuşlardır. Davacı …, hasar gören iş yeri için 02/09/2013 – 02/09/2014 vadeli metal sektörü paket sigorta poliçesi ile teminat vermiştir. Dava konusu hasar, söz konusu sigorta poliçesi teminatı kapsamındadır. Sigortalı iş yerinde oluşan gerçek hasar miktarı 133.937,63 TL ise de, poliçe şartları gereği uygulanan eksik sigorta klozu nedeniyle sigortalıya 120.826,73 – TL ödeme yapılmıştır. Huzurdaki davada ödenen bu miktarın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmini istenilmektedir. Davacı … TTK’nun 1472.maddesi gereğince tazmin ettiği bedel kadar sigortalının haklarına halef olmuştur. Asansör tamiratı işini yapan davalı şirketin yangının meydana gelmesinde % 80 oranında kusurlu olduğu nedeniyle ödenen hasar tazminatından kusuru oranında sorumluluğu söz konusudur. Bu miktar ise 96.660,80- TL olarak belirlenmiştir. Davacı … ödeme yaptığı 18/09/2014 tarihinden itibaren bu miktara avans faizi talep edebilecektir. Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; davanın kısmen kabulü ile 96.660,80 – TL rücu tazminatının ödeme tarihi olan 18/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi’ gerekçesi ile;Davanın kısmen kabulüne 96.660,80 TL rücu tazminat bedelinin 18/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine ,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;…… – Bilirkişi raporunun eksik ve hatalı düzenlendiği-Davaya konu haksız fiilde tüm kusurun davalıda olduğu, -Yangın raporu ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; hasarın, davalı firma tarafından görevlendirilen şahısların asansör tamiri sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımın asansör boşluğuna sıçraması nedeniyle başladığı husunun net ve açık olduğu belirtilerek davanın tam kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, dava dışı sigortalının iş yerinde 17.07.2014 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde ödenen maddi tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Poliçe; davacı … ile dava dışı sigortalı … (hasara uğrayan yerde kiracı olarak faaliyet göstermektedir) arasında 02.09.2013-2014 dönemlerini kapsar şekilde … nolu poliçe düzenlendiği ve iş bu poliçe ile … mah. … cad. No:… Beylikdüzü riziko adresinde , faaliyet konusu metal sektörü- alüminyum pvc imalatı olan iş yerindeki demirbaş, emtia ve dekorasyonun sigortalandığı anlaşılmaktadır.Yangın raporu:18.07.2014 tarihli raporda bodrum ile 5 katlı olan binanın 2., 3., ve 4. Katlarındaki firmalar tarafından kullanılan yük asansörünün 3. Katta yapılan tamiratı esnasında kullanılan kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların asansör boşluğuna düşerek merdiven boşluğunda ve zeminde bulunan istiflenmiş plastik contaları kızıştırıp tutuşturmasıyla yangının başladığı ve üst kattaki diğer iş yerlerine sirayet ettiği belirtilmektedir Ekspertiz raporu:29.08.2014 tarihli raporda özetle; dava dışı …. Şti nin yaptırdığı asansör onarımı sırasında kaynaktan sıçrayan kıvılcımların en alt kattaki sigortalı iş yerinin deposunda istiflenmiş conta malzemeleri üzerine düşerek alevlenmesineneden olduğu ve yangının başladığı belirtilmekle bu hususa ilişkin bilirkişi raporu da düzenlenmiştir.Davacı … tarafından … aracılığıyla 18.09.2014 işlem tarihli 120.826,00 TL tazminat ödemesi yaptığı anlaşılmaktadır.Tanık beyanları; davacı tanığı … özetle beyanında; dava dışı …. Şti’nin sahibi olduğunu, yangından yaklaşık 2 ay önce yük asansörünün bozuk olması dolayısıyla bina sahibi ile anlaşma sağlanamaması nedeniyle davalı firma ile kendilerinin anlaşma sağladığı, olay tarihinde binanın giriş katında asansör tamiri işiyle uğraşıldığını, dışarıdan gürültü gelince küçük çapta yangın çıktığını kendilerine bildirildiği, yoğun dumanların olduğu, camların patladığı, asansör firmasında çalışanların giriş katında tamir yaptıkları esnada yaptıkları kaynaktan çıkan kıvılcımların asansör boşluğundan aşağıya aktığını zeminde bulunan kauçuk malzemelerini tutuşturduğu yönünde bilgi verildiğini, davalı firmanın yangından sonra hiçbir zararı karşılamadığı belirtilmiştir.Bilirkişi raporu; davaya konu yerde yapılan keşif sonucunda sigorta bilirkişi ile makine mühendisi ve kimya mühendisi/yangın uzmanı bilirkişince düzenlenen bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı şirketin davaya konu haksız fiilde kusurlu olduğu ancak dava dışı sigortalı … ile tanıkların ifadesine göre binada bir yönetim şirketi olmadığının kabulü ile, asansörler ile ilgili mevzuat incelendiğinde(Türk standartları Enstitüsü TS 10922 81-1 Asansörler- yapım ve montaj için güvenlik kuralları- Bölüm:1 elektrikli asansörler, Nisan 2001 ) asansör kuyusunda koruma önlemi olarak karşı ağırlık veya dengelem ağırlığın hareket sahasının kuyu tabanından en fazla 0,3 mm den başlayıp an az 2,5 metre yüksekliğe kadar uzanan sert bir ayırıcı bölme ile korunması gerektiği, kuyu alt boşluğunun kuyunun alt kısmında, tampon ve kılavuz rap kaideleri ile drenaj tertibatı dışında düzgün ve mümkün olduğu kadar yatay tabanı olan kuyu alt boşluğu bulunması gerektiği, asansör kuyusunda asansöre ait olmayan kablo, cihaz v.b bulunmaması gerektiği ve tüm bu hususlar nazara alındığında mülk sahibinin bahse konu iş yerini kiraya verirken, asansör boşluğunu istifleme kullanıma açık olacak şekilde kiracısına teslim etmesinde kusurlu olduğu, sigortalı kiracının ise, mülk sahibinin bu şekilde bahse konu iş yerini kendisine teslim etmesine rağmen asansör boşluğunda istifleme yapmasında önlem almamasından ötürü kusurlu bulunduğu ve bu haliyle; , davalı şirketin ana sorumlu olarak %80, dava dışı sigortalı … in %10 ve dava dışı mülk sahibi … %10 kusurlu olduğu belirtilmiştir. TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. 6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/11/2010 Tarih ve 2009/6003 E. 2010/11909 K. İle 05/11/2012 Tarih ve 2011/10564 E. 2012/17354 K.sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere TBK.nun 69. (Mülga 818 sayılı B.K’nun 58) maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu gibi hallerde, zarar ile özen eksikliği arasında uygun illiyet bağının varlığı sorumluluk için yeterlidir. Uygun illiyet bağı mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru sonucu kesilirse, sorumluluktan söz edilemez. Davaya konu haksız fiil nedeniyle düzenlenen ekspertiz raporunda 2.kat bodrum kat asansör altına denk gelen kısımda asansöre ait herhangi bir bölüm bulunmayıp, bu katta faaliyet gösteren sigortalı firmanın asansör boşluğunu depo olarak kullandığı ve birçok malzeme (conta) istiflediği, ayrıca bu boşlukta yer alan merdiven sahanlığının giriş katına kadar olan bölümlerine yine conta malzemesinin konulduğu belirtilmektedir. Davaya konu somut olaya davacı sigortalı şirketi tarafından 17.07.2014 tarihinde meydana gelen yangın olayı nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği tazminat bedelinin, davaya konu olayda asansör tamirini yapan davalı şirketten tam kusurlu olduğu belirtilerek tazmini talep edildiği, davaya konu yangın olayının 3. katta bulunan yük asansörünün tamiri esnasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımların, asansör boşluğunda bulunan contalara sirayet etmesi sonucu yangının başladığı ve üst katlardaki firmalara sirayet ederek büyüdüğü, sigortalının malları asansör boşluğunda istiflemesinde kusurlu olduğu ve ve ayrıca mülk sahibin de bu şekilde kiraya vermesinden ötürü kusuru bulunduğu belirtilmekle;Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınan 85,70 TL nin Hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından yatırılan 31,40 TLharcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL nin istinaf eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/12/2020