Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/794 E. 2022/771 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/794
KARAR NO : 2022/771
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri şirketin yapımcısı ve lisans haklarını verme yetkisine sahip olduğu “1..” adlı dizi filmin, davalı şirkete ait internet sitesinde yayınlanması için taraflar arasında 19/04/2013 tarihinde, imza tarihinden itibaren bir yıl süreli, gelir paylaşımı esasına dayalı yayın sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinde ödemenin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, buna göre müvekkili şirketin elde edilen gelirden alacağı pay olan net gelirin %60’ı elde edilen reklam geliri ve işin niteliği gereği video parçalarının tıklanma sayısı ile esas alınarak aylık bazda tespit edileceğini, davalı şirketin aylık olarak her takvim ayının sonunda 10 gün içinde göndereceği raporla bu hususları müvekkili şirkete bildirileceğini ve bu bildirilen rapora göre müvekkili tarafından fatura düzenleyerek fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde ödeneceğini, sözleşmenin imzalanmadan önce yapılan görüşmeler sırasında davalı şirket temsilcileri tarafından, müvekkilleri şirket yetkililerine 1 Milyon izlenme sayısı karşılığında müvekkili şirket tarafından elde edilebilecek gelirin 25.000,00 TL-30.000,00 TL aralığında olacağı bildirildiğini, sözleşmenin taraflarca imzalanması sonrasında davalı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilmesi gereken raporların süresinde gönderilmemeye ve de sözleşme gereği olan tıklanma sayısına karşılık gelen hak ediş miktarının gerçeğe uygun olmayan şekilde belirtilmeye başladığını, müvekkili şirket yetkililerinin tamamen iyi niyetli davalı şirket yetkililerini sözlü olarak uyarmalarına rağmen bir sonuç alamadıklarını, en son Sarıyer 2. Noterliğinden 29/11/2013 tarih ve …. yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmeye aykırılığın gidermesi, aksi takdirde sözleşmenin 6.3. maddesi gereğince sözleşmenin fesih ederek, alacak ve zararının tazmini için yasal yollara başvuracağının ihtar edildiğini, ihtarname davalı şirkete 02/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı taraf sözleşmeye aykırılıklarını gidermediğini ve bu sebeple sözleşmenin 02/04/2014 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere fesih olduğunu, davalı şirket tarafından 1 Milyon tıklanma karşılığında 25.000 TL – 30.000 TL elde edebileceği belirtilmiş olmasına rağmen toplamda gerçekleşen yaklaşık 10.000.000/ONMİLYON adet tıklanmaya karşılık müvekkili şirkete yapılan ödeme toplamının 43.540,96 TL olması karşısında haklı nedenle fesih edilen sözleşme gereğince ödenmeyen alacaklarının HMK’nın 107.maddesi kapsamında tespiti ve tahsili amacı ile şimdilik 20.000,00 TL’lik kısmının tahsili için eldeki davanın açıldığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taralar arasında 19/04/2013 tarihinde “1 …” adlı dizinin müvekkilleri şirkete ait internet sitesinde yayınlanması ve yayından kaynaklanan gelir paylaşımına ilişkin bir sözleşme akdedildiğini, davacı tarafça yayınlara ilişkin raporların davacıya süresinde göndermediği ve sözleşme uyarınca davacı tarafından hak edilen gelirin gerçeğe aykırı olarak bildirildiği iddia ederek eldeki dava açılmış ise de davacının iddiaları tamamen yersiz ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. maddesi uyarınca müvekkilinin dizinin yayında kaldığı süre boyunca raporları düzenli olarak tuttuğunu ve davacıya süresinde ilettiğini, raporlar uyarınca elde edilen gelirin %60’ı davacıya ödeneceğinden, davacı tarafından söz konusu raporlara istinaden fatura kesiminin her ay gerçekleştiğini, sundukları gelir raporlarının Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiğini, Mayıs-Temmuz döneminde müvekkili şirket tarafından elde edilen gelir 19.891,00 TL, Ağustos-Ekim döneminde ise 18.703,00 TL olduğunu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkedişinin 11.934,00 TL ve ikinci döneme ilişkin hakkedişinin 11.222,00 TL olduğunu, buna karşın davacıya toplam 43.541,39 TL ödeme yapıldığı göz önüne alındığında, davacının sözleşmesel olarak hak ettiği meblağdan daha fazla miktarda ödeme yapıldığını, davacının Sarıyer 2. Noterliği marifetiyle keşide ettiği ihtarname ile sözleşmeyi haklı sebep olmaksızın feshettiğini, sözleşmenin süresinden önce haksız feshi dolayısıyla müvekkili şirketin uğradığı zararlara ilişkin tazminat isteme hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; “… Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki dava konusu davacı şirketin yapımcısı ve lisans haklarını verme yetkisine sahip olduğu “…” adlı dizi filmin, davalı şirkete ait internet sitesinde yayınlanması için taraflar arasında 19/04/2013 tarihinde sözleşme imzalandığı, imza tarihinden itibaren 1 yıl süre ile gelir paylaşımına dayalı bir yayın sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır.Davalı yan tarafından dosyaya sunulan delil raporu incelendiğinde Mayıs- Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiği, Mayıs – Temmuz döneminde müvekkilleri şirket tarafından elde edlilen 19.891,00-TL, Ağustos – Ekim döneminde ise 18.703,00-TL olduğu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkedişi ise 11.934,00-TL ve ikinci döneme ilişkin hak edişi ise 11.222,00-TL olduğu, tarafların ibraz olunan ticari defterlerine göre borç/alacağın olmadığı, tarafların ticari defterlerindeki kaydı ile ve teknik inceleme sonucuna göre 48.020,92-TL toplam reklam gelirinin %60’lık davacı payına tekabül eden, 40.812,55-TL+KDV olup davalının davacıya 43.721,44+7.869,86-TL KDV görülmekle davanın davacıya 2908,89-TL +KDV fazladan ödediği anlaşıldığı, dolayısıyla davacının alacak iddiasının ıspata muhtaç olduğu göz önüne alındığında dosyanın incelenmesi için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirikişiye 13/04/2016 günü inceleme yetkisi verildiği, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, ibraz olunan ticari defterlerine göre borç/alacağın olmadığı, tarafların ticari defterlerindeki kaydı ile ve teknik inceleme sonucuna göre 48.020,92-TL toplam reklam gelirinin %60’lık davacı payına tekabül eden, 40.812,55-TL+KDV olup davalının davacıya 43.721,44+7.869,86-TL KDV görülmekle davanın davacıya 2908,89-TL +KDV fazladan ödediği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli 02/06/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hükme esas alınan raporda müvekkili şirket defterlerinin sunulmadığı belirtilmiş ise de inceleme tarihi itibariyle defterlerin Vergi Denetmenliğinde bulunduğunun bilirkişilere bildirildiğini, muavin defterlerin ise birbiri içerisinde uyumlu, uygun tasdikli olduğunun raporda belirtildiğini, bilirkişi raporunda taraflar arasındaki ihtilafın temelini oluşturan tıklanma sayısı ile reklam bilgileri ve neticede gelirin hesaplanmasına esas raporlama işinin yurt dışı firmada olduğu, bu firmanın da yine yurt dışında bulunan diğer bir firmaya devredilmesi sebebiyle kayıtların elde edilemediği bildirilmiş olup bu şartlar altında Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de bu raporlama işlemlerinin yurt dışı firmaya yaptırıldığından bahisle belgelerin sunulmamış olmasının davalının gerekli kayıtları sunmaktan imtina etmesi anlamına geldiği, söz konusu belgelerin aynı zamanda davalının vergisel yükümlülük bakımından da denetlenmesine esas belgeler olup, bu belgelerin kendisinde bulunmadığının düşünülemeyeceğini, Mahkemece söz konusu belgelerin tedarik edilerek sunulması hususunda davalıya ihtarda bulunularak sunulmadığı takdirde müvekkili şirket iddialarının kabulüne karar verileceği bildirilip buna göre karar vermesi gerekirken davanın reddinin hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır.
Dava; Taraflar arasında imzalanan yayın sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında 19/04/2013 tarihinde “Yayın Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmenin 3.maddesinde konusu; tüm hakları davacıya ait olan “…” isimli dizinin, tüm bölümlerinin, tanıtım fragmanlarının, kamera arkası, yapım belgeseli gibi tüm video parçalarının sözleşme süresince davalıya ait internet sitelerinde yayınlanması, yayın sayfalarında elde edilen tüm reklam gelirlerinin taraflar arasında paylaşılması olarak ifade edilmiştir. Ticari Hükümler başlıklı 5.maddenin 5.2.bendinde; “Dizinin tanıtım fragmanlarının, kamera arkası görüntülerinin ve dizi ile ilgili diğer tüm video parçalarının içerisinde, MYNET tarafından yayınlanacak instream video reklamlarından, MYNET tarafından dizi için özel olarak açılacak sayfa ve/veya sayfalardaki banner reklamlarından, MARMARA’nın sağladığı herhangi bir içerik üzerinden yapılan sponsorluk, abonelik ve her türlü reklam anlaşmalarından elde edilecek Net gelirin (ajans komisyonları ve yasal olarak ödenmesi gereken tüm vergiler düşüldükten sonra kalan miktar) %60’ı MARMARA’ya ödenecektir. Elde edilen reklam geliri ve video parçalarının tıklanma sayıları ve reklam gösterimleri ile ilgili rapor her ay sonunda 10 gün içinde MARMARA’ya gönderilecek ve MARMARA bildirilen rakam üzerinden fatura düzenleyecektir. Ödemeler reklam gelirinin tahsil edilmesi kaydıyla, fatura tarihinden itibaren 90 gün içinde yapılacaktır.” hükmü yer almaktadır.Sözleşmenin Süresi ve Fesih 6.maddenin 6.1.bendinde; sözleşmenin imza tarihinden itibaren 1 yıl süreli olduğu ve taraflarca 30 gün önce yazılı olarak fesih ihbarında bulunulmadığı takdirde aynı koşullarla birer yıl süreler halinde yenileneceği, 6.3. bendinde; taraflardan birinin sözleşmeye aykırı davranması halinde, diğer tarafın aykırı davranan tarafa göndereceği yazılı ihtarnameden itibaren en geç 30 gün içinde sözleşmeye aykırılık ortadan kaldırılmadığı takdirde bildirimde bulunan tarafın sözleşmeyi feshetmeye ve uğradığı zararın tazminini isteme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Mahkemece mali müşavir …, hukukçu …ühendisi…’dan alınan 11/06/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacı tarafın ticari defterlerini sunmadığından incelenemediği, davalı tarafça 2013 yılı ticari defter dökümlerini sunulduğu ancak ticari defterlerini sunmadığından davalı tarafın ticari defterlerinin de incelenemediği, davalı yan tarafından 14/01/2015 inceleme günü sunulan ticari defter dökümleri üzerinde yapılan incelemelerde yevmiye defterinin açılış kapanış tasdikleri mevcut ise de kebir ve envanter defteri ibraz edilmediğinden davalı şirkete ait 2013 yılı ticari defter dökümlerinin TTK hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, davalı yanın incelenen ticari defter dökümlerine 31/12/2013 tarihi itibariyle davacıya cari hesap olarak borç ve alacağının bulunmadığı bakiyenin sıfır (0) olduğu görüldüğü, davalı tarafça sunulan gelir raporları incelendiğinde; Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim şeklinde iki dönem olarak düzenlendiği, elde edilen gelirin Mayıs-Temmuz döneminde 19.891,00 TL, Ağustos-Ekim döneminde ise 18.703,00 TL olduğu, sözleşme uyarınca davacının ilk döneme ilişkin hakkediş tutarı 11.934,00 TL ve ikinci döneme ilişkin hakkediş tutarı 11.222,00 TL olduğu, buna karşın davalı tarafından davacıya 51.378,00 TL ödeme yapıldığı göz önüne alındığında, davacının sözleşmesel olarak hak ettiği meblağdan daha fazlasını elde ettiğinin mali perspektif ile görüldüğü, ancak 2013 Kasım dönemi ve sözleşmeye göre bildirimlerden sonra 30 gün daha sözleşme yürürlükte kaldığı için 2013 Aralık dönemine ilişkin raporların dosyada mevcut olmadığı, davalı yanın bununla ilgili dava dosyasına sunmuş olduğu 16/05/2014 havale tarihli itiraz dilekçesinde; “Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerine ilişkin olarak Türkiye’de meydana gelen ve Gezi Parkı olayları olarak gündemde yer bulan toplumsal olaylar neticesinde birçok şirketin de maruz kaldığı ticari daralmadan davalı şirketin de etkilendiğini, buna mukabil reklam birim fiyatlarında zorunlu düşüşlerin meydana geldiğini, bu durumun davacı yanın da bilgisi dahilinde olduğunu, sonraki dönemlerde davalı şirketin davacı ile irtibata geçerek hakedişlerini bildirip fatura kesilmesine istinaden ödeme yapılacağına ilişkin talebine rağmen, davacı söz konusu ödemelerini kabul etmediğini bildirdiğini” beyan ederek konuya ilişkin e-posta yazışmaları sunduğu, bu bağlamda huzurdaki davada ihtilafa temel konunun davacı eğer alacaklı ise Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemine ilişkin davalıdan ne kadar alacaklı olduğu konusunda toplandığı, Kasım 2013 dönemi ve Aralık 2013 dönemine ilişkin yayın ve gelir raporları dosyada mevcut olmadığından, bahse konu alanda mufassal olarak teknik yönden inceleme yapılamadığı, fakat Kasım 2013 dönemi ve Aralık 2013 dönemine ilişkin gelir hesaplaması geçmiş dönem Mayıs-Temmuz ve Ağustos-Ekim dönemlerinde davalı yana yapılan ödeme tutarlarının ortalaması alınarak hesaplandığından davacı yanın Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerinde davalı yandan ayrı ayrı herbir ay için 17.126,00 TL alacaklı olduğunun düşünülebilineceği yönünde görüş sunulmuştur. Taraf vekillerince rapora karşı sunulan itirazların değerlendirilme için alınan 24/11/2015 tarihli bilirkişi ek raporunda; davalı vekili tarafından sunulan performans raporlarında Kasım ayında 9.509,32 TL, Aralık ayında 19.917,64 TL gelir elde ettiği, bu nedenle davacının Kasım 2013 ve Aralık 2013 dönemlerinde davalı yandan 29.426,96 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.Taraf vekillerinin itirazları ve mahkemece raporun hükme esas alınamayacağı kanaati ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Mali müşavir …, bilgisayar mühendisi ve bilişim uzmanı … ve hukukçu … tarafından tanzim olunan 02/06/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının ticari defterlerini ibraz etmediği, ancak davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye konu muavin defterlerini e-posta ile gönderildiği, davacının 2013-2014 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu, davalı tarafından toplam 51.378,90 TL ödeme yapıldığı, taraflarca ibraz olunan kayıtlara göre tarafların birbirinden borç/alacağı olmadığı, davalı … firmasının yerinde yapılan incelemede 2013 yılına ait izlenme log kayıtlarının bulunmadığı, sayfadaki video alanında (in-stream) video reklam hizmetinin yurtdışında yerleşik ve şu an başka bir firmaya devri gerçekleştirilmiş olan … isimli 3.firma tarafından verildiği ve raporlandığının beyan edildiği, dosya içerisinde de yer alan reklam yayın raporları üzerinde yapılan incelemede 2013 yılı 5.ayı ile 2013 yılı 12.ayı arasında ilgili videoların yaklaşık toplam 8.835.619 kere izlendiği sonucuna ulaşıldığı, bu izlenmelerin ilk 7 ay boyunca yaklaşık toplam %25’inde reklam görüntülendiği, 8.ayda %17,72 sinde reklam görüntülendiği, toplam reklam yayınının net 2.032.329 adet olduğu, video reklam yayınları; yayın öncesi, yayın ortası, yayın sonrası, yayın üzeri ve yayın bekletme/durdurma sırasında olmak üzere 5 farklı formatta olmakla birlikte reklam yayınlarının büyük çoğunluğunun “Yayın öncesi” formatında yapıldığının tespit edildiği, davalı …sistemlerinden 2013 tarihli sayfa bilgilerine ulaşılamadığı için 2013 yılı 12.ayından sonra dizinin sayfasının yayına açık olup olmadığı konusunda tespit yapılamadığı, videoların yaklaşık toplam 8.835.619 kere izlenme ve 2.032.329 adet reklam yayınına ilişkin davalının elde ettiği reklam gelirin 68.020,92 TL olduğu, bu bedelin %60’lık kısmı sözleşme uyarınca davacının payına tekabül eden kısım olduğu için 40.812,55 TL (68.020,92 TL X 60/100) + KDV olarak hesaplandığı ancak davalı tarafından davacıya 43.721,44 TL+7.869,86 TL KDV ödeme yapıldığı için fazladan 2.908,89 TL+KDV ödediğinin tespit edildiği, bu durumda davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşme kapsamında davalı tarafından gerekli ödemelerin yapılıp yapılmadığı tam olarak tespit edilememiştir. Zira bedel hesaplamasına esas olan bir kısım raporların ibraz edilmediği sabittir. Bu nedenle, davacı vekilinin de talep ettiği gibi sözleşme uyarınca davacının hak ettiği reklam gelirinin hesaplanması açısından gerekli rapor ve kayıtları sunması için davalı vekiline süre verilmesi, kayıtları temin edemiyor ise beyan ettiği gibi yurt dışında bu kayıtları tutan şirkete ait bilgiler temin edilerek ilgili şirkete yazılacak müzekkere ile rapor ve sair kayıtların istenilmesi, Bilgi Teknolojileri Kurumundan dava ve sözleşme konusu “…” isimli dizinin davalı şirkete ait internet sitelerinde yayınlanmasına ilişkin tüm kayıtların getirtilmesi, ifade edilen bilgi ve belgeler temin edildikten sonra davalı şirkete ait “….” isimli dizinin yayınlandığı internet sitelerinde de bilirkişi aracılığı ile davalı şirket bilgisayar kayıtlarında fiziki olarak inceleme yaptırılarak varsa davacının alacaklı olduğu miktarın tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile eksik inceleme neticesinde verilen hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1158 E. 2018/238 K. Sayılı 30/03/2018 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2022