Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/789 E. 2022/822 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/789
KARAR NO: 2022/822
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/590 Esas
KARAR NO: 2018/1183
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin üçbinin üzerinde üyesi bulunan bir toplu işyeri ve konut yapı kooperatifi olduğunu, davalı borçluların müvekkili kooperatifin … nolu ortağı olduğunu, kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla müvekkili tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takip konusu meblağı ödemediğini, ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacı ile 31.01.2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı borçlunun takibe itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini beyanla; icra takibine yapılan itirazın iptaline, haksız itirazdan dolayı davalının icra inkar tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın yürütme yetkisi olmadığını, davacı kooperatifin 03.04.2016 tarihli olağan genel kurulunda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerin seçimine ilişkin kararların alındığı 8 nolu gündem maddesinin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini, İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 10.04.2017 tarih ve 2017/400 Esas, 2017/398 Karar sayılı kararı ile yürütmesini durdurması nedeni ile davacının dava açmasının suç olduğunu, davacının yönetim planını uygulamayarak mülkünün değerini ve özelliğini yitirdiğinden 125 aydır kiraya veremediğini, 125 aylık kira gelir kaybının davacı tarafından banka hesabına yatırılmasını talep ettiğini, ortak mülklerde oluşan hissesi nedeni ile kira gelirlerinin davacı tarafından banka hesabına yatırılmasını talep ettiğini, kooperatifin amacının sadece ortaklarının işyeri ihtiyacını karşılamak olduğunu, 05.05.2006 tarihinde tapu tescil edilmesiyle amacı sona eren sözleşmeye dayanarak aidat tahsili için dava açmasına itiraz ettiğini, dosya borcuna itiraz ettiğini, davacıya ortaklığı ile ilgili borcu olmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde; davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından dava açamayacağını, davacının dava ehliyeti olmadığını, aynı dava dosyasında davalı kız kardeşi …’nın 24.07.2017 tarihli dilekçesinde gerekçeleriyle bildirdiği ve talep ettiği kira kayıpları ile ortak mülklerde oluşan hissesi oranında davacının elde ettiği kira gelirlerini banka hesabına yatırmasını, davacı aleyhine suç duyurusunda bulunma ve dava açma haklarını saklı tuttuğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” … Bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacı kooperatifin dava ve takip ehliyetinin bulunduğu, davalıların davacı kooperatifin … nolu ortağı oldukları, Genel Kurul tutanaklarında belirlenen aidatların davalılar tarafından 2009-2016 tarihleri arasında ödenmediği, davalıların aidat borcunun 12.598 TL işlemiş faizin de 7.205,93 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların Bakırköy …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile, takibin 12.598 TL asıl alacak, 7.205,93 TL işlemiş faiz toplamı 19.803,93 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ” kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalıların yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlık kat mülkiyetinden kaynaklandığını, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerinde olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunundaki hesaplamaların yanlış ve kanunlara aykırı olduğunu, davaya konu aidat alınmasına ilişkin 18/06/2011 tarihli genel kurulun 6. Maddesinin Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince yoklukla batıl olduğunun tespitine karar verildiğini, 25/05/2013, 06/06/2015 ve 06/06/2016 tarihli genel kurullarda aidat toplanması için yönetime yetki verilmediğini, benzer nitelikte mahkeme ilanlarında aidat alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilemeyeceğine dair tespit yapılmasına rağmen mahkemece bu tespitler nazara alınmadan hüküm tesisi yoluna gidildiğini belirtilerek, mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif aidat borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2007 Eylül-2016 yılı Aralık işletme aidatı alacağı+faiz alacağına istinaden toplam 20.239,03 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Anılan Kanun’un 99/1. maddesinde, bu yasada düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu uyuşmazlıkla ilgili davada görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gözetilerek davalı tarafın bu yöndeki istinaf sebebinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; ” Davalıların, kooperatifin … nolu ortaklığına dair kayıtlar ile genel kurul tutanaklarının sunulduğu, genel kurul tutanaklarının incelendiğinde ; -03.06.2006 tarihli Genel Kurulda 01.07.2006 – 30.06.2007 tarihleri aralığı için 0,30 TL / m2 ödenmesine ve aylık % 2 faiz işletilmesine, -09.06.2007 tarihli Genel Kurulda 2007 yılında katılım payı alınmamasına karar verildiği, -14.06.2008 tarihli Genel Kurulda 2008 yılında aidat alınmamasına karar verildiği, -23.05.2009 tarihli Genel Kurulda 01.07.2009 – 30.06.2010 tarihleri arasında 0,56 TL / m2 alınması teklifinin % 50 oranında indirilerek tahsil edilmesine ve aylık % 2 faiz işletilmesine, -16.10.2010 tarihli Genel Kurulda 01.07.2010 – 30.06.2011 tarihleri aralığı için 0,42 TL / m2 ödenmesine ve aylık % 2 faiz İşletilmesine, -18.06.2011 tarihli Genel Kurulda 01.07.2011 – 30.06.2012 tarihleri aralığı için 0,42 TL / m2 ödenmesine ve aylık % 2 faiz işletilmesine, -29.09.2012 tarihli Genel Kurulda 01.07.2012 – 30.06.2013 tarihleri aralığı için 1,285 TL / m2 ödenmesine ve aylık % 2 faiz işletilmesine, -25.05.2013 tarihli Genel Kurulda yeterli nisap olmadığından maddelerin görüşülmediği, -01.03.2014 tarihli Genel Kurulda 01.03.2014 tarihine kadar eski aidat miktarı, sonrasında % 25 düşürülmesine karar verildiği tespit edildiği, Dosya kapsamında 2007 Eylül – Aralık aylarında aidat alınacağına ve miktarına ilişkin veri olmadığı tespit edildiğinden bu dönem için hesaplama yapılamayacağı, Sunulan genel kurul tutanaklarında aylık % 2 faiz kararlaştırılmış olup, takip talebinde aylık % 1,5 faiz talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak işlemiş faiz hesaplanacağı, Sonuç itibariyle hak kazanma koşulları ve kooperatifi taahhüt altına sokan ve borçlandırıcı işlemlerin haricinde genel kurulun toplantıya çağrılması, ortak aidatlarının toplanması gibi rutin faaliyetleri yürütmek üzere kooperatifi temsil ve ilzama eski yönetimin yetkili olup olmadığına dair nihai takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, davalının 2009 Temmuz-2016 Aralık döneminde talep edebileceği asıl alacak miktarı:12.598,00 TL, işlemiş faiz miktarı: 7.205,93 TL olabileceği ” tespiti yapılmıştır. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/424 Esas, 2017/42 Karar sayılı ve 19.01.2017 günlü kararı ile kooperatifin 03.04.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3,4,5,6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların batıl olmadığından iptal talebinin reddine, 8 nolu gündem maddesinin batıl olduğunun tespitine, kooperatifin 03.04.2016 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin 8 nolu gündem maddesinde alınan kararların yürütülmesinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. Maddesi yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 449.maddesi uyarınca geri bırakılmasına karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2017/400 Esas, 2017/398 Karar sayılı ve 10.04.2017 tarihli kararı ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/424 Esas, 2017/42 Karar sayılı ve 19.01.2017 günlü kararının kaldırılmasına, davacılar vekilinin davalı kooperatifin 03.04.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3,4,5,6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların batıl olmaları nedeniyle geçersizliğine ilişkin davada butlan nedeninin bulunmaması karşısında HMK’nın 114/2 madde hükmü yollaması ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. Ve davalı Kooperatifin ana sözleşmesinin 38. Madde hükmünde aranan muhalefet şerhine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davalı kooperatifin 03.04.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine ilişkin kararların alındığı 8 nolu gündem maddesinin batıl olduğunun tespitine, 8 nolu gündem maddesinde alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun yetkilerinin kullanılmasına dair herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/438 esas sayılı dava dosyasında görülen yargılama ile 16.01.2014 tarihli kararda 18.01.2011 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesi olarak görüşülüp alınan genel kurul kararının iptaline ve gündemin 5,6,8,9,10 ve 11 maddeleri ile görüşülüp alınan genel kurul kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, birleşen dava dosyası yönünden aynı toplantıda gündemin 5,6,7,8,9,10 ve 11 nolu madde ile görüşüp alınan genel kurul kararının yoklukla batıl olduğunu tespitine dair karar verildiği, işbu kararın 26.03.2014 tarihinde kesinleştiğinin dosyaya delil olarak sunulan mahkeme ilamlarında tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan diğer mahkeme ilamların, davaya konu belirtilen dönemlere ait aidat alacağına ilişkin olmadığı görülmüştür. Davalılar, davacı kooperatif yönetim kurulunun bütçe yapma yetkisi bulunmadığını, üyelerden aidat isteyemeyeceğini ileri sürmüş ise de davaya dayanak yapılan aidat yada işletme giderini ilişkin genel kurul kararları iptal edilmediği sürece tüm ortakları bağlayıcı nitelikte olduğundan davalının bu yöndeki savunması yerinde görülmemiştir. Öte yandan Yargıtay emsal kararlarında ifade edildiği gibi önceki yıllarda geciken ödemeler yönünden genel kurulca alınmış gecikme faizi kararının, takip eden genel kurullarda değiştirilmediği veya açıkça kaldırılmadığı müddetçe bu tarihten sonra genel kurulca ödenmesi karar altına alınan tüm aidatlara uygulanması gerekmektedir. Davacı, takip talebinde, alacağını 2007 Eylül-2016 Aralık tarihleri arasındaki işletme gideri ve faizine dayandırmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2009 Temmuz-2016 Aralık dönemine ait işletme gideri ve faiz miktarı hesaplanmış ise de 25/03/2013 tarihli Genel Kurulda yeterli nisap olmadığından maddelerin görüşülemediği dolayısıyla ortaklardan aidat veya site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik karar alınmamasına rağmen bu döneme ait aidat giderleri ile Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/438 esas 2014/2 K. Sayılı ilamı, 01/07/2011-30/06/2012 dönemine ait aidat bedeline ilişkin kooperatifin 18/06/2011 tarihli genel kurul kararının 8. Maddesinin yoklukla batıl olduğunun tespitine ilişkin kesinleşmiş mahkeme ilamı uyarınca bu döneme ait aidat giderlerinin dahil edilerek ayrıca 2015 ve 2016 dönemine ait genel kurul kararları getirtilmeden 2015- 2016 dönemleri aidat giderlerinin 01/03/2014 tarihli genel kurulda belirlenen aidat miktarına göre hesaplanması hatalı olmuştur. O halde mahkemece, davacı kooperatifin 25/03/2013 tarihli Genel Kurulda ortaklardan aidat veya site işletme aidatının tahsil edilmesine yönelik karar alınmadığından bu dönem ile 01/07/2011-30/06/2012 dönemine ait aidat bedeline ilişkin kooperatifin 18/06/2011 tarihli genel kurul kararının kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca yoklukla batıl olduğuna karar verildiğinden bu dönemler hesaba katılmaksızın 2015-2016 dönemine ait genel kurul kararları getirtilerek bilirkişiden alınacak ek rapor ile bu dönemler için varsa aidat miktarına göre davacının asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı hesaplattırılarak karar verilmesi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalıların istinaf başvurularının KABULÜ ile Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/590 E. 2018/1183 K. Sayılı 13/12/2018 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılarca yatırılan, başvuru harcının Hazineye irat kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine, 5-Davalıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/06/2022