Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/780 E. 2022/703 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/780
KARAR NO: 2022/703
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1113
KARAR NO: 2018/1159
DAVA TARİHİ: 21/11/2018
KARAR TARİHİ: 23/11/2018
DAVA: İtirazın Kaldırılması ve İflas
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vade başlangıcı 19/09/2014, vade sonu 15/09/2017 olan 1092 gün vadeli üç ayda bir kopun ödemeli 2.500.000 TL değerinde özel sektör tahvili aldığını, vade sonunda davalı… Dış Ticaret A.Ş tarafından ödeme yapılmadığını, daha sonrasında diğer davalının kefaleti ile ilk kopun ödemesi 31/07/2018 olmak üzere borcun yeniden yapılandırıldığını ancak ilk kopun ödemesi 321/07/2018 tarihinde yapılması gerekirken temerrüde düşüldüğünü, bu hususun … A.Ş kayıtları ile sabit olduğunu, davalıların piyasaya sundukları özel sektör tahvillerinin tamamı ile ilgili hiç bir ödemede bulunmadıklarını, bunun üzerine müvekkilince İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlular hakkında takip başlatılarak iflas talepli ödeme emri gönderildiğini, ancak itiraz edildiğini bildirerek; davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının kaldırılmasına ve iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava, davalılar tarafından piyasaya sunulan özel sektör tahvilleri nedeniyle davacıya ödeme yapılmaması üzerine davalının iflas talepli icra takibine yaptığı itirazın iptali davasıdır. 7101 sayılı yasa ile 5235 sayılı yasanın 5/3 maddesinde yapılan değişiklik ile iflastan kaynaklanan davalara Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakacağı hükme bağlanmıştır.7101 sayılı yasanın 46. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 14. madde hükmü uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu 03/04/2018 tarih 538 sayılı kararı ile iflas davalarına bakmaya görevli Asliye Ticaret Mahkemesi olarak üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde 1., 2. ve 3. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin iflas davalarına bakmaya münhasıran görevli kılınmış olduğu, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından; Mahkememizin görevsizliğine, HMK 114/c ve HMK 115. maddesi gereğince dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketlerin ticari merkezlerinin Kadıköy/İstanbul adresinde bulunduğunu, bu nedenle mahkemece yetkisizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine göndermesi gerekirken görevsizlik kararı vererek dosyayı aynı yargı çevresinde bulunan başka bir mahkemeye göndermesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, iflas yoluyla takibe, borçluların itirazı üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasıdır. Mahkemece görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesinde; “2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 14- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” hükmü yer almaktadır. HSK 1. Dairesi’nin 03/04/2018 tarihli 538 nolu kararı ile; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve iflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una eklenen geçici 14. maddesi uyarınca iflas ve konkordato konusunda üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine ayrıca “7101 sayılı Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemelere gönderemeyeceğine, iş bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine” karar verilmiş, 05/04/2018 tarihli ve 30382 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu durumda 05/04/2018 tarihinden sonra açılan davalar yönünden HSK 1. Dairesi’nin 03/04/2018 tarih 538 nolu kararı ile İstanbul 1, 2 ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri iflas ve konkordato konusunda görevli mahkemeler haline gelmiş ve anılan düzenleme gereğince İstanbul 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile aynı adliyedeki diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki HSK’nın belirlediği uyuşmazlık ve davalar yönünden görev ilişkisine dönüşmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. Bu nedenle dava tarihi itibariyle görevli mahkeme İstanbul 1, 2 ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu için verilen karar doğrudur. Davalılar vekili tarafından müvekkili şirketlerin ticari merkezlerinin Kadıköy/İstanbul adresinde bulunması nedeniyle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. 2004 sayılı İİK’nun 154. maddesinde iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılacağı yönündeki düzenleme kesin yetki kuralıdır. HMK’nın 114. maddesinde dava şartları tek tek sayılmış olup dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka gerekli olan şartlardır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını 6100 sayılı HMK’nın 114.maddesinde yer alan sıralamaya göre belirleyecektir. HMK’nın 114/1.c bendinde “Mahkemenin görevli olması” şartı, ç bendindeki “Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması” şartından önce gelmektedir. Bu nedenle mahkemece kesin yetki dava şartından önce görev dava şartının değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Zira yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi görevli mahkemeye aittir. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçeler yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 121,30 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/06/2022