Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/779 E. 2022/708 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/779
KARAR NO: 2022/708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/622 Esas
KARAR NO: 2018/854
KARAR TARİHİ: 18/09/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Ortak Gider Alacağından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili kooperatifin Genel Kurul Kararı gereğince kooperatifin amacının gerçekleşmesi için yapılan ve çoğunluk üyelerin ödediği ortak giderlerden kendi payına düşen bekiyenin 4.224,00 TL lik kısmını ödemediğinden davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve bu itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; başlatılan icra takibi ile ihtar olunan rakamlar ve toplamın birbirini tutmadığını, icra mahkemesince hakkında verilen davanın reddine kararına rağmen tekrar borç isnadında bulunulduğunu, daha önce icra mahkemesinde dava açılmış olması nedeniyle görev ve yetki hususunun yeniden değerlendirilmesini talep ettiklerini, bu hususta icra mahkemesince verilmiş kesin hüküm bulunduğunu, tasfiye halindeki kooperatiflerin üyelerini borçlandıramayacağını, dava konusu olan rakam ve tutarların müphem olduğunu, Genel Kurul Kararıyla amaçsız şekilde üyeler borçlandırılarak haksız kazanç oluşturulduğunu, bu hususta suç duyurusunda buunduklarını belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Kooperatif üyeleri ile ilgili davalarda mahkememiz görevli olduğundan görev itirazının reddine ve İcra mahkemesine aynı takiple ilgili açılan itirazın kaldırılması davasında İİK’nun 68. maddesindeki belgelerle sınırlı inceleme yapılabileceğinden ve alacağın varlığı genel mahkeme de çözülebileceğinden kesin hüküm itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunduğu Bilirkişi tarafından kooperatif kayıtları üzerinde yapılan incelemde takip konusu yapılan 4.000,00 TL. lik alacağın 10/04/2016 tarihli genel kurul kararına dayandırıldığı, ödeme emrinde de bu şekilde belirtildiği, davacı kooperatif ticari defterlerinin usulüne uygun tutuldukları, 10/04/2016 tarihinde alınan 4.000,00 TL. Lik ödeme kararına ilişkin borç tahakkukunun davalının cari hesaına yansıtılmadığı, davalının da bu genel kurul kararına ilişkin bir ödeme yapmadığı, davacı kooperatifin dava konusu edilmeyen daha önceki genel kurul kararlarına müstemiden takip tarihi itibariyle davalıdan toplamda 9.700,00 TL. alacaklı olduğu anlaşıldığı, Her ne kadar kooperatif tasfiye sürecinde ise de, tamamlanması gereken işler için aidat toplanmasına ve devamına genel kurul tarafından karar verilebileceği, bu durumda davalının 10/04/2016 tarihli genel kurulda alınan 4.000,00 TL. tutarlı ödeme kararına uyması gerektiği, genel kurulda alınan ödeme kararının daha önce alınan arsanın belediye ile olan tevhit işleminden doğan masrafa ilişkin olduğu, dolayısıyla kooperatif ana sözleşmesine ve kanuna aykırılık taşımadığı kanaatine varıldığı Takibin dayanağı genel kurulda toplanmasına karar verilen ödeme tarihleri nazara alınarak yapılan işlemiş faiz tutarının takip tarihi itibariyle 205,69 TL. olduğu, bu nedenle davacı kooperatifin takip tarihi itibariyle davalıdan 4.000,00 TL. Asıl alacak ve 205,69 TL. İşlemiş faiz toplamı 4.205,69 TL. alacağı bulunduğu, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı, bu alacağa davacı kooperatifin yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılmakla ” davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 4.000,00-TL asıl alacak, 205,69-TL işlemiş faiz toplamı 4.205,69-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takipten itibaren asıl alacağa talep gibi yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/526 E., 2017/35 K. Sayılı kararında genel kurul kararlarının İİK 68 anlamında “itirazın kaldırılması davasında istenilebilecek belgeler arasında olmadığı kabul edilerek tarafımıza açılan itirazın kaldırılması davasının reddine karar verildiği, kararın istinaf incelemesi ile kesinleştiği, mahkemece bu konuda olumlu yada olumsuz karar verilmediğini, Tasfiye Halindeki Kooperatiflerin T.T.K 292 ve Kooperatif Ana Sözleşmesi 59/3 maddelerince tasfiye süreci dışında işlem yapılamayacağı sonucunun açıkça belirtildiği, davaya esas olan alacağın arsa alımından kaynaklı tevhid işlemi bedeli olup aidat olmadığını, davaya konu alacağın aidat olup olmadığı konusunda herhangi bir hüküm tesis edilmediğini, Mahkemenin gerekçesinde, genel kurulda alınan ödeme kararının daha önce alınan arsanın belediye ile olan tevhit işleminden doğan masrafa ilişkin olduğu, dolayısı ile kooperatif ana sözleşmesine ve kanuna aykırılık taşımadığı kanaatine varıldığı ifade edilmiş ise de daha önce alınan arsanın, alımı ile ilgili genel kurul kararının iptal davası sürerken, davaya konu genel kurul kararı alındığını, daha sonra arsa alımı ile ilgili genel kurul kararı iptal edildiğini, bu nedenle tevhit işleminden doğacak bir masraf bulunmadığından davaya konu genel kurul kararı ile üyelerin hukuka aykırı olarak borçlandırıldığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif üyelinden kaynaklanan genel kurul kararlarına istinaden proje, imar, iskan, harç, arsa alımı tevhid, proje imar iskan harçları ve tapu giderleri alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 10/04/2016-22/11/2015-13/04/2016 ve 10/01/2016 tarihli genel kurul kararı gereği proje, imar, iskan, harç, arsa alımı tevhid, proje imar iskan harçları ve tapu giderleri alacağına istinaden 4.000,00 TL asıl alacak 224,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.224,21 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili öncelikle aynı takip hakkında icra hukuk mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiğini ileri sürmüş ise de İcra hukuk mahkemesinde, alacağın dayanağı sadece İİK’nun 68/1 maddesi yönünden incelendiğinden mahkemece verilen red kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği, davacının ilamsız takibin dayanağı genel kurul kararlarına dayanarak alacak ya da itirazın iptali davası açmak hakkına sahip olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Mahkemece bilirkişi incelenmesi yaptırılmış olup alınan 16/04/2018 tarihli raporda “Kooperatif kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davalının, kooperatif yönetim kurulunun 11.03.2008 tarih 41 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklığa kabul edildiği, Davacı, 4.000,00 TL aidat alacağını, Davacı takipteki alacağını, ödeme emri üzerinde, 13.04.2014, 22.11.2015, 10.01.2016 ve 10.04.2016 tarihli genel kurul kararına dayandırdığını, 13.04.2014 tarihli genel kurul 9.nolu gündem maddesinde; yeni proje tasdikleri, iskan harçları ve müstakil tapu işlemleri için üyelerden 5-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında 1.000 TL, 5-10 Haziran 2014 arasında 1.000 TL, 5-10 Temmuz 2014 arasında 1.000 TL aidat toplanmasına karar verildiği, 22.11.2015 tarihli genel kurul 3 nolu günüdem maddesinde arsa alımı için 22.12.2015 tarihine kadar 900 TL aidat toplanmasına karar verildiği, 10.01.2016 tarihli genel kurul toplantısında ödeme kararı alınmamış olup belediyeden satın alınması gereken 278.50 m2 arsanın 278.500 TL bedelle satın alınmasına karar verildiği, 10.04.2016 tarihli genel kurul 4 nolu gündem maddesinde; belediye arsa tevhid, ifraz terkin kat irtifakı ve belediye harçları için ortaklardan hisse başına toplam 4.000,00 TL toplanmasına karar verildiği, davacının ödeme emri üzerindeki 4.000 TL alacağını, münhasıran ödeme emri üzerinde beyan ettiği 10.04.2016 tarihli genel kurul kararına dayandırdığı, Kooperatifin ticari defterlerinin incelenmesinde; 10.04.2016 tarihinde alınan 4.000 TL lik ödeme kararına ilişkin borç tahakkukunun davalının cari hesabına yansıtılmadığı, davalının da 10.04.2016 tarihli genel kurulda alınan karara ilişkin bir ödeme yapmadığı, Kooperatifin tasfiyeye girmiş olması ve kooperatif bünyesinde blok yöneticiliği kurulmuş olması, ortakların, kooperatif yönetim kuruluna aidat ödemeyeceği anlamına gelmeyeceği, tasfiye genel kurulunca alınan ödeme kararlarına, kooperatif üyelerinin uyması gerekeceği, Davacı takipteki alacağına 224.21 TL işlemiş yasal faiz talep ettiği, genel kurulda, 4.000 TL nin ödeme tarihleri kararlaştırılmış olup, ödeme tarihlerinde ödemelerini yapmayan davalının, bu tarihlerde temerrüde düştüğünün kabulü gerekeceği, buna göre yıllık %9 yasal faiz üzerinde 205,69 TL faiz alacağı hesaplandığı”, bildirilmiştir. Dosya kapsamına göre davalının, kooperatif yönetim kurulunun 11.03.2008 tarih 41 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklığa kabul edildiği, davacının, ödeme emrinde talep ettiği 4.000,00 alacağını, 10/04/2016 tarihli olağan üstü genel kurul kararından kaynaklanan, tasfiye süreci ile ilgili proje, imar, iskan, harç, arsa alımı tevhid, proje imar iskan harçları ve tapu giderlerine dayandırdığı anlaşılmıştır. Dayanak yapılan 10/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurul gündeminin 3. Maddesi ile; tasfiye halinde olan Kooperatif ile ilgili işlemlerin tamamlanabilmesi için imar izni, kat irtifakı arsa tevhidlerinin yapılması, belediye ruhsat işlemlerin yürütülmesi satışı gerçekleşen belediyeden alınan arsayla tevhidi yapılan arsanın 71.892 TL+6.600 TL ‘nin ödenerek tek parsel olarak tapusunun alınarak proje çalışmalarının devamı ve ifraz terkin kat irtifası ve kat mülkiyetinin kurulması, site planın hazırlanması ve tapuya tescili konularında yönetim kurulu başkanının konuşma yaptığı, arsa tevhidleri için 78.492 TL ihtiyaç olduğu, bu nedenle ortaklardan hisse başı 1000 TL toplanması gerektiği, 1000 TL’nin 10/04/2016 tarihinden başlamak üzere 20/04/2016 tarihe kadar ödenmesi hususunda yapılan oylamanın oy birligi ile kabul edildiği, Gündemin 4. Maddesi ile; … blok … kat dairenin üye kaydına genel kurulca alt limit tespit edilerek üye kaydı yapılması için yönetim kuruluna yetki verilmesi görüşüldüğü, yapılan oylamada yeni üye yapılmaması konusunda oy birliği ile karar verilmesi üzerine kalan 25.000,00 TL’nin ortaklardan karşılanması hususunda yapılan oylama sonucunda ödemelerin 10.04.2016 tarihinden başlamak üzere belirtilen tarihlerde miktarlarda olmak üzere 7 taksit şeklinde 3.000,00 TL ödenmesi ve aylık yüzde 3 gecikme faizi uygulanması 3 red oyuna karşı 45 kabul oyu ile oyçokluğu ile kabul edildiği anlaşılmıştır.Görüldüğü üzere davacı alacak talebini, takibe dayanak yapılan 10/04/2016 tarihli olağanüstü genel kurulun 3 ve 4 maddeleri uyarınca her üyeden toplanmasına karar verilen masraflara ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili her ne kadar daha önce alınan arsanın, alımı ile ilgili genel kurul kararının iptal davası sürerken, davaya konu genel kurul kararı alındığını, daha sonra arsa alımı ile ilgili genel kurul kararı iptal edildiğini, bu nedenle tevhit işleminden doğacak bir masraf bulunmadığından davaya konu genel kurul kararı ile üyelerin hukuka aykırı olarak borçlandırıldığını iddia etmiş ise de icra takibine dayanak yapılan dava konusu genel kurul kararı iptal edilmediği sürece alınan tüm kararlar, üyeleri bağlayacağı kabulü gerektiğinden davalının istinaf nedeni yerinde görülmemiştir Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14/09/2021 tarihli 2021/10 E. 2021/61 K. sayılı ilamında; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen (1) sayılı tarifenin 1/e bendinde belirtilen işin esasının hüküm altına aldığı kararlardan anlaşılması gerekenin, ilk derece mahkemesi yerine geçilerek verilen ve icra kabiliyeti söz konusu olan kararlar olduğu, ilk derece mahkeme kararlarına dair istinaf başvurusunun esastan reddi yönündeki kararların ise icra edilebilir karar niteliğinde olmadığı için maktu harca tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut dosya yönünden Dairemizce yapılan inceleme neticesinde verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararı icra edilebilir bir karar niteliğinde değildir ve ilk derece mahkemesi kararının geçerliliği devam etmektedir. İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni bir karar verilmediği için emsal ilamda açıklanan hususlar Dairemizce de uygun bulunarak, davalı yönünden istinaf karar harcının maktu olarak belirlenmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının, davalı tarafından yatırılan 72,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,70 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 5- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birligi ile karar verildi.08/06/2022