Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/765 E. 2022/715 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/765
KARAR NO: 2022/715
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/843 Esas
KARAR NO: 2018/1322
KARAR TARİHİ: 23/11/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kay
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki cari hesaptan kaynaklanan 16.520,00TL bedelli fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 16.520,00TL’lik ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu bağlamda davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafa karşı borcunun bulunmadığını, dava konusu alacağın icra dairesine kapak hesabı yaptırılarak ödendiğini belirterek davanın reddine, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalıya hizmet karşılığı fatura tanzim ettiklerini davalı taraf ise kapak hesabı yaptırarak borcun tamamının ödendiğini söyleyerek dekont ibraz etmiş,davacı taraf ise söz konusu faturaya ilişkin dönemde davacı şirketin unvanının … olduğunu, … A.Ş.’ye paranın ödenmediğini söylemiş,davalı taraf ise ıban no uyumsuz olsaydı para müvekkile geri dönerdi diyerek hesap hareketlerinde dönüşün olmadığının söylemiş davanın reddini dilemiştir. Sunulan dekontun incelenmesinde … bankası hesap hareketlerinde Bakırköy … icra müdürlüğünün … sayılı dosyası açıklamasında bulunularak 19.410 TL’nin işlem tutarı olarak davalı şirketin hesap hareketlerinde çıkışının yapıldığı, … Bankası Bağıcılar Şubesine yazılan müzekkere cevabında gönderilen hesap hareketlerinde de izlenmiştir.Bağcılar Şubesi … Bankası’ndan gönderilen hesaptan EFT de, alacaklının … olduğu 19.410 TL’nin IBAN’a gönderildiği anlaşıldığından davacının açtığı davanın reddi cihetine gidilmiş, her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafın unvan değiştirdiği birleşmenin meydana geldiği bu nedenle de hesaplardaki belirsizlik nedeniyle icra takibinde bulunulduğu ,takip yapmakta kötüniyet ispat edilemediği kanaati oluştuğundan kötüniyet tazminat talebinin reddi ”ne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ödemenin yapıldığı … IBAN numaralı hesabın davacıya ait olmadığı, mahkemece bu husun araştırılmadığı, söz konusu bu hesabın Bakırköy … İcra Müdürlüğüne ait hesap olduğu, uyuşmazlık konusu alacağın bugün dahi davacı şirket hesaplarına ödenmediği, tahsilat yapılabilmesi için borçlunun itirazının hükümden düşürülmesi gerektiği davacı şirket hesaplarında ödemeye ilişkin bir inceleme yapılmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 2- Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosya borcunun tamamının davacıya ödendiği, davacı tarafın kötüniyetle dava ikame ettiği ve iş bu nedenle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında (icra takip dosyasının dosya arasına alınmadığı görülmekle); 17.12.2013 tarihli ödeme emri ile davacı tarafından 16.520,00 TL diğer asıl alacağı ve 16.520,00 TL diğer asıl alacağı olmak üzere toplam33.040,00 TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça 13/01/2014 tarihinde itiraz edildiği belirlenmiştir. Davalı şirkete ait … Bankası Bağcılar şubesinde … numaralı hesaba ait 06.01.2014-21.01.2014 dönemlerine ilişkin hesap hareketlerinin incelenmesinde 13.01.2014 işlem tarihiyle ”Bakırköy … icra Müdürlüğünün … kesinti ve ekleri-Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …” açıklamalı 19.410 TL işlem tutarı ve 18.268,57 TL bakiye kaldığı belirtilmiştir. Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi örneğinin incelenmesinde davacı şirketin (… ve Dış Tic. A.Ş. Olan unvanının) 22.01.2016 tarihli birleşmeden kaynaklı olarak … ve Ticaret A.Ş. Olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş olup işbu karara yönelik davacı ve davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dairemizce HMK 355. maddesi uyarınca yapılan incelemede: 1-Öncelikle yukarıda da belirtildiği üzere uyuşmazlığa konu icra takip dosyasının dosya arasına alınmalıdır. Zira, icra dosyası dairemizce yapılan incelemede Uyap sistemine eklenmiş ise de; ödeme emrinin davalıya hangi tarihte tebliğ edildiği, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu görülememiştir. İş bu nedenle icra takip dosyasının aslı yada eksiksiz bir suretinin dosya arasına alınması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. 2-HMK’nun 136. maddesinde davacının, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalının da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebileceği, HMK 137 maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön incelemenin yapılacağı, mahkemece ön inceleme aşamasının başlaması üzerine hakimin hazırlık işlemleri yapacağı, tarafların dilekçelerini ve delillerini inceleyeceği, uyuşmazlık konuları tüm olarak belirleyeceği ve öncelikle HMK 114-115 maddesi uyarınca dava şartları ve HMK 116-117 maddeleri uyanınca ilk itirazlar üzerine hakkında dosya üzerinden karar vereceği, mahkemenin duruşma ön inceleme aşamasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında bir karar veremez ise, HMK 140 maddesi uyarınca tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyeceği belirtilmiştir. Ön inceleme tamamlandıktan sonra ön inceleme günü için duruşma günü tayin edilmeli ve HMK 139 maddesi uyarınca bu hususun duruşma günü olarak taraflara bildirmesi ile taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiş sayılmalıdır. Yargıtay 2. Dairesi’nin 01.06.2017 tarih ve 1933/6603 karar sayılı ilamında mahkemece usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği belirtilmiştir. Bu konuya emsal nitelikte Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5073 E. 2019/5190 K. sayılı ilamında ”… O halde mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, davalıya cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamaları tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek boşanmanın fer’ileri konusunda karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.” belirtilmiştir. İş bu nedenle öncelikle, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilerek taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmeli, bu hususlar tutanağa geçirilerek duruşmada bulunan tarafların imzaları alınmalı, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterdiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp birlikte değerlendirilmeli ve sonuca varılmalıdır. Mahkemece, 19/09/2018 tarihli ön inceleme tensip tutanağı düzenlendiği, yargılamanın 1. celsesinin 19/11/2018 günü yapıldığı, aynı tarihli celsede huzurda bulunan taraf vekillerinin beyanının alınmış ise de; devam edilen yargılama ve ilişkili olarak duruşma tutanakları incelenmesinde ön inceleme duruşmasının usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmaktadır. Taraf vekillerinin sunduğu istinaf sebeplerinin incelenmesi: Davalı vekilince sunulan beyan dilekçeleri ile 23.11.2018 tarihli duruşmada icra takip dosyasında kapak hesabı yapılmak suretiyle dosya borcunun tamamının ödendiği belirtilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere UYAP sisteminde yapılan incelemede ise toplam 33.040,00 TL alacak belirtilmekle (dava değerinin 16.520 TL olduğu nazara alındığı gerekli görülmesi halinde taraf vekillerinin de bu konuda beyanına başvurulması) icra takip dosyası dosya arasına alındıktan sonra varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekmektedir. Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davacı ve davalının vekilinin sair istinaf sebepleri nazara alınmaksızın istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/843 Esas, 2018/1322 Karar sayılı ve 23/11/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinafa başvuranlar tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde istinafa başvuranlara İADESİNE, 5- İstinafa başvuranlarının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2022