Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/762 E. 2022/778 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/762
KARAR NO: 2022/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1070 Esas
KARAR NO: 2018/906
KARAR TARİHİ: 18/09/2018
DAVA: Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 4857 sayılı İş Kanunun 10.09.2014 tarihli 6552 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 112. maddesinin “1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından ödenir” hükmü gereğince ödediği kıdem tazminatlarının davalı tarafça ödenmesi istemine ilişkin talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıdem tazminatı yükümlülüğünü Kamu İdarelerine getiren yasal düzenlemenin 11/09/2014 tarihinde yapıldığını davaya emsal gösterilen Kamu İhale Kurumu kararının daha eski tarihli olduğunu bu sebeple yapılan düzenlemenin dava konusu alacağı kapsamadığını belirterek davanın reddi istemine ilişkin olduğunu talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”taraflar arasında akdedilen hizmet alımına dair ihale sözleşmesi kapsamında davacı tarafından çalıştırılan taşeron işçilere ödenen kıdem tazminatı alacaklarını yasa kapsamında davalının sorumlu olduğundan bahisle davalıdan tahsiline ilişkindir. Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, davacının dosyaya sunduğu personel dosyaları, ihale dosyaları incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı şirketin davalı idarenin uzmanlık gerektiren işler için anlaşmaya vardığı alt yüklenicisi durumunda olduğu, davacı şirketin işi ifa etmek amacıyla nitelikli personel istihdam etmek zorunluluğu bulunduğu ve çalışacak personellerin işin yapılması aşamalarında kullanılan tesis, cihaz ve ekipman konusunda hem kullanım, hem kontrol yetkinliği bulunan personeller olması gerektiği, bu haliyle davacı şirket çalışanlarının asıl işvereninin davalı idare olduğu, davacı tarafın davalı idareden bilirkişi raporunda belirtilen tabloda yer alan ve kıdem tazminatı hesabına dair bilgi/belge/ibaresi bulunan personele yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin 4857 sayılı iş kanununun 2. maddesine göre birlikte sorumlu oldukları, işten çıkışların davacı şirket kusurundan kaynaklanmaması sebebiyle 1 personele ödenen tutarın %50’si olan 927,91-TL’nin talep edilebileceği diğer 3 personele yapılan ödemelere ilişkin bilgi/belge/ibraname sunulması halinde talep edilebileceği rapor edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda söz konusu işçilere ödenen kıdem tazminatlarının davalı asıl işverenin de sorumlu olduğu ifade edilmiş ise de bu sorumluluğun yerleşik Yargıtay kararları uyarınca işçiye karşı olan bir sorumluluk olduğu asıl işveren ile alt işveren arasındaki sözleşme hükümlerine bakılmaksızın bu sorumluluğun müteselsil olduğu kabul edilmekle birlikte asıl işveren ile alt işveren konumundaki davalı ve davacı arasındaki hukuki ilişkide çalıştırılacak işçilere ödenecek kıdem tazminatlarının alt işveren konumundaki davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ihale şartnamesinin 25. maddesinde bu hususun açıkça ifade edildiği, taraflar arasındaki ilişki de öncelikle bu sözleşme hükümlerine göre sorumluluğun belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak davacının rücuen tazmin istemiyle açmış olduğu davada işçilere ödemiş olduğu kıdem tazminatların davalı asıl işverenden tahsilini talep edemeyeceği anlaşılmakla davacının sözleşme koşullarında değişiklik bulunduğuna ilişkin iddialarına da itibar edilmeyerek davanın reddine”dair hüküm tesis edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalanmasından sonra kıdem tazminatlarının yükümlülüğünün davalı tarafa bırakıldığı, 4857 sayılı kanunun 112. maddesinde yapılan değişiklikle ihale tarihinde yürürlükte bulunan 4734 sayılı kanunun 62/1-a bendi kapsamında yükleniciler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatını idarenin yükümlüğüne bırakıldığı, sözleşme koşullarına değişiklik meydana geldiği ve asgari ücret artışında meydana gelen değişiklik ile sözleşme koşullarına değişiklik oluştuğu, dosyada alınan bilirkişi raporu ile mahkeme kararı arasında çelişki yaratıldığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve iş mahkemesi ilamı gereğince, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı alt yüklenici, davalı asıl işveren ile yapılan ihale kapsamında çalıştırılan dava dışı işçilere, kesinleşmiş mahkeme ilamına istinaden “Kıdem Tazminatı” olarak ödenen işçi alacaklarından davalı …’nin, kendilerine ödeme yapılan işçilerin müvekkili şirket dışında başka yüklenici şirketlerde çalıştığı döneme karşılık gelen alacakların tamamından sorumlu olduğu, müvekkili şirkette çalıştığı döneme karşılık gelen alacaklardan dolayı ise %50 oranında sorumlu olduğunu belirterek 10.731,20 TL’nin davalıdan rücuen tahsili talep edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen … numaralı Avrupa bölgesi atık su arıtma tesislerinin işletilmesi konulu idari şartnamenin 25. maddesinde teklif fiyata dahil olan malzeme gideri ve diğer giderlerinin belirtildiği, ” … tesislerin işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesi için yemek, sigorta, her türlü personel yasal hakları, ofis, ulaşım, haberleşme ve akaryakıt …” teklif fiyata dahil olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen raporda özetle; dava dışı işçiler den … yönünden ödenen kıdem tazminatının %50’si oranında davacının davadan talepte bulunabileceği ve toplamda 927,91 TL talep edebileceği, diğer 3 personele ilişkin yapılan ödemelere ilişkin belge – bilgi – ibraname sunması halinde talepte bulunabileceği belirtilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Kamu kurumlarının ihale yolu ile muhtelif işlerin yapılması konusunda taşeron şirketlerle yaptıkları hizmet sözleşmeleri nedeniyle çalışan işçilerin, işçilik alacakları için açtıkları davalar sonunda karara bağlanan miktarları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesindeki düzenleme gereğince müşterek ve müteselsil sorumlu olarak ödemesi nedeniyle bu miktarları 6098 sayılı TBK nun 162. maddesindeki “tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olur ve zarar görenin haklarına halef olur” hükmü uyarınca ödeyen taraf rücuen istemde bulunabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine 7166 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile eklenen 6. fıkra ile “4734 sayılı Kanun’un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.” hükmü getirilmiştir. Dava konusu yapılan Hizmet Alımına Dair Sözleşme’nin tarihi 01/11/2014 tarihi olup kanunla getirilen değişiklik ancak 11/09/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmelerinde geçerli olacağından görülmekte olan davada bu kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş olup, davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre; dava dışı işçilerin özlük dosyalarının ve idari şartnamenin, dava dışı işçilerden … ve …’a yapılan ödemeye ilişkin düzenlenen ibranamenin bir örneğinin dosya arasına alındığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümü için düzenlenen diğer ibraname-sulh protokolleri ile dava dışı işçilerin işçilik alacaklarına dair düzenlenen mahkeme ilamlarının eksiksiz bir şekilde dosya arasına alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden (mali müşavir ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanında uzman) yukarıdaki bilgiler nazara alınmak suretiyle rapor alınmalı ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/1070 Esas, 2018/906 Karar sayılı ve 18/09/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/06/2022