Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/750 E. 2022/713 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/750
KARAR NO: 2022/713
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/607 Esas
KARAR NO: 2018/1328
KARAR TARİHİ: 26/11/2018
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVALAR: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkil Kooperatifin 3 binin üzerinde üyesi bulunduğunu, Davalı borçlunun, müvekkil Kooperatifin 1365 no. lu ortağı olduğu ve kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, davalı aleyhinde; Ödenmeyen işbu aidat bedellerinin tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takip konusu meblağı ödemediğini, davalının 24.01.2017 tarihinde takibe karşı haksız olarak itiraz etmiş olduğunu ve takibin durduğunu, davalı borçlunun takibe itirazı haksız ve kötü niyetli itirazı ile müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini belirterek, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli haksız itirazı nedeniyle borçlunun icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Mahkemenin 2017/608 Esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil kooperatifin 2518 nolu ortağı olan davalının aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen aidat bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Mahkemenin 2017/609 Esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil kooperatifin 1752 nolu ortağı olan davalının aidat bedellerini ödemediğini, ödenmeyen aidat bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl ve birleşen dosyalarda davalı vekili cevap dilekçesi ile; Kat mülkiyeti Kanunu 29. md. göre kat malikleri kurulunun yılda en az bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, zaman gösterilmemiş ise her takvim yılının ilk ayında toplanacağı, toplu yapılarda ise kurulların en az iki yılda bir ve yönetim planlarında gösterilen zamanlarda, zaman gösterilmemiş ise ikinci takvim yılının ilk ayında toplanacağı, Müvekkilin birden fazla bağımsız bölümün sahibi olduğu, 1996 tarihinden bu vana kendisine yönetim kurulu toplantısının yapılacağının bilgisinin verilmediği, tarafına bu konuda herhangi bir gönderi, tebliğ, çağrı ya da kabul kağıdı gönderilmediği, alınan kararların kendisine tebliğ edilmediği, kat malikleri genel kurul kararının tapuya şerh edilmediği, tarafına, geçmiş dönemlere ait toplanmayan, karar verilmeyen yönetim kurulları kararlarına ilişkin önceki yılları kapsar borç ortaya çıkarıldığı, önceki yıllar ilişkin aidat borçlarının istenmesinin haksız olduğu, yönetim kurulunun toplanmadığı, dolayısıyla da karar alınmadığı, kendisine bu konuda herhangi bir tebliğ yapılmadığı belirterek, müvekkil aleyhine haksız olarak istenmiş olan haksız aidat borçları nedeniyle açılan davanın reddine, mahkeme ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davacı Kooperatifin her üç dosyada da Kooperatif aidat alacağının icra takibine konu edildiği görüldüğünden uzman bilirkişi tarafından kooperatifin aidat isteme hakkı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise taleplerin yerinde olup olmadığı yönünde inceleme yaptırılarak, davacı tarafın aidat istemekle haklı bulunduğu ve aylara göre saptanan alacak karşısında davalı itirazları yerinde bulunmayarak iptali gerektiği, her ne kadar davacı tarafça inkar tazminatı istenmiş ise de davalı tarafın kooperatifin geriye dönük aidatları topladığı buna hakkı olmadığı düşüncesiyle inkarda bulunduğu anlaşıldığından yargılama sonucu subuta erdiği ” gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile davalının takip dosyalarına yaptığı itirazların iptaline, asıl alacaklara takip tarihindeki ticari avans faizin uygulanmasına, icra inkar tazminatı taleplerin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; asıl dava ve birleşen davalar yönünden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına yönelik karar hukuka aykırı olduğunu, davalara konu icra takiplerinde talep edilen aylık %1,5 faiz oranı, 6089 Sayılı Borçlar Kanununun 120/2 maddesinde yer alan; ”Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.” hükmü ile de uyumlu olduğunu, davalı yanca, alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla takibe haksız olarak itiraz edildiği ve alacak likit/ hesaplanabilir olduğu halde; davalı yan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebimizin reddi hukuka aykırı olup, kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkilden tahsili sağlanmak istenen aidat bedelleri müvekkilin bilgisi ve iradesi dışında belirlenmiş bedeller olup takip alacağına dayanak olarak gösterilen genel kurul kararlarının usule uygunluğu gereği gibi incelenmediğini, davalı kooperatif iş yeri ve konut yapı kooperatifi olup nevi değişikliği ile işletme kooperatifine geçiş yapılmadığından aidat toplanması ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, talep edilen alacak haksız olup kabul etmemekle birlikte, alacağa uygulanan faiz oranı ve miktarının da kabul etmediklerini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Asıl ve birleşen davalar, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan aidat alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 13.003,00 TI asıl alacak, ve aylık %1.5 faizi ile birlikte 7.297,13 TL olmak üzere toplam: 20.300,13 TL, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 5.782,00 TI asıl alacak, ve aylık %1.5 faizi ile birlikte 3.292,99 TL olmak üzere toplam: 9.074,99 TL, Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 6.478,00 TI asıl alacak, ve aylık %1.5 faizi ile birlikte 3.638,71 TL olmak üzere toplam: 10.116,71 TL alacağın tahsili amacıyla takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emirlerine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan kök ve ek raporda özetle; takibe dayanak tutulan 03.06.2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı Genel Kurulu nun 8. Maddesi, 18.06.2011 tarihli 2010 hesap yılı olağan genel kurulunun 6. Maddesi, 29.09.2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul 7 .maddesi ve 22.02.2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulun 9 nolu kararı ile üyelerden tahsiline karar verilen alacak olduğu, anılan bu genel kurul kararının iptal edildiğinin davalı yanca ileri sürülmediği ve tahsiline karar verilen bu ödemeleri, davacı kooperatife karşı yapmış olduğunu belgelendirmediği, ödemenin yapıldığını ispat etmediği, alınan bu genel kurul kararının kesinleştiği dikkate alındığında; Asıl ve birleşen davalarda kooperatif üyesi olduğu sabit olan davalıdan, genel kurul kararı ile kararlaştırılan bu ödemelerin davacı kooperatif tarafından gecikme faizi ile birlikte tahsilinin talep edilebileceği ve talebinde haklı bulunduğu, buna göre davacının takip tarihi itibari ile davalı taraftan Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/607 E. dosyasında 1365 nolu üyelikten: 13.003,00 TL asıl aidat alacağı ve 7.300,13 TL faiz (aylık %1.5) alacağının bulunduğu, 2017/608 E. sayılı birleşen dosyasında 2518 nolu üyelikten takip tarihi itibari ile 5.782,00 TL asıl aidat alacağı ve 3.292,99 TL faiz (aylık %1.5), Birleşen 2017/ 609 E. sayılı dosyasında 1752 nolu üyelikten 6.478,00 TL asıl aidat alacağı ve 3.638,71 TL faiz (aylık %1.5) alacağının bulunduğu” tespitine ve görüşüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; Davalının, davacı kooperatife asıl davada 1365 ortak numarası ile, Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/608 E. sayılı davada 2518 no’lu üye ve Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/609 E.sayılı davasında 1752 no’lu üye olduğu ve bu üyeliği gereğince; Kooperatif sınırları içinde bulunan inşa edilen dükkanlardan proje ve tatbikatta A.1 tipi, GB.2 tipi ve B3 tipi 3 adet bağımsız bölüm ve iş yerlerinin maliki bulunduğu, kooperatif üyesi olan davalının, üyeliğinin devam ettiği sürece kooperatif genel kurul kararları ile belirlenen aidat ve diğer ödeme yükümlülükleri devam ettiği, davalının, icra takibine dayanak tutulan; 03.06.2006 tarihinde yapılan 2005 hesap yılı Genel Kurulu nun 8. Maddesi, 18.06.2011 tarihli 2010 hesap yılı olağan genel kurulunun 6. Maddesi, 29.09.2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul 7. maddesi ve 22.02.2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulun 9 nolu kararlarının iptal edildiği yada iptali için davaların açıldığı yönünde bir beyanı olmadığından, iş bu kararlar çerçevesinde üyelerden aidat talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davaya konu aidat alacağı ve işlemiş faizin dayanağı olan genel kurul kararlarında faiz oranı aylık %1,5 olarak kararlaştırılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 14/05/2015 tarihi 2015/1723 Esas 2015/3740 Karar sayılı ilamında ifade edildiği gibi dava konusu aidat ve işlemiş faizleri, kooperatif genel kurulunca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı, bu durumda, genel kurulun belirlediği tarih, 818 sayılı BK’nın 101/2. (6098 sayılı TBK’nın 117. ) maddesi hükmü karşısında, kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği belirtilmiştir. Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği veya iptal edilmediği sürece tüm üyeleri bağlayacağı kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda genel kurullarda belirlenen aidat miktarı ve faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının TBK’nın 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi olup, kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanması gerektiği, bu yasal düzenlemelere göre kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizi yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği düzenlenmiş olmakla birlikte TBK’nın 120. maddesinde ise “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” hükmüne yer verilmiş ise de talep edilen aylık %1,5 faiz oranının TBK 120/2 maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, madde hükmü ile uyumlu olduğu, bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde hükme esas alınan hesap uzmanı bilirkişisinin raporu denetime açık, kapsamlı hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu görülmüştür. Mahkemece, asıl alacağa takip tarihi itibari ile ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının TBK’nın 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi olup, kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanması gerektiği, kararlaştırılan aylık %1.5 faiz oranın yukarıda açıklandığı üzere TBK 120/2 maddesinde belirtilen sınırı aşmadığından talep gibi aylık %1.5 oranda faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi hatalı olmuştur.İİK 67/2.maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almaktadır. Takip ve dava konusu aidat alacağı ve temerrüt faizi genel kurul kararlarına dayanmakta olup, genel kurul kararları kesinleşmesi halinde katılmasalar dahi tüm üyeler için bağlayıcı olacağından ve bu kararların ortaklara ayrıca tebliği gerekmediğinden, alacağın miktarı davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit nitelikte olduğu kuşkusuz olup, mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliği gözetilerek, yargılama sonunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalar yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun asıl ve birleşen davalar yönünden ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun asıl ve birleşen davalar yönünden KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınc Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/607 Esas, 2018/1328 Karar ve 26/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 3-Asıl dava yönünden davanın KABULÜNE; a)Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalı tarafın 20.300,00 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden İTİRAZIN İPİTALİ VE TAKİBİN DEVAMINA, b)13.003,00TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 1,5 oranında faiz UYGULANMASINA c)Takip tutarı olan 20.300,00 TL’nin % 20 oranında İcra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.386,70TL ilam harcından peşin alınan 346,68TL harcın mahsubu ile bakiye 1.040,02 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE İRAT KAYDINA, e)Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 128,00 TL posta masrafı, 31,40 TL başvuru harcı, 346,68TL peşin harç olmak üzere toplam 1.606,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, f)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 4-Birleşen 5 Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/609 sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜNE, a)Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyada davalı tarafın 10.116,71 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden İTİRAZIN İPTALİ VE TAKİBİN DEVAMINA b)6.478,00TL asıl alacağa takip tarihinden aylık % 1,5 oranında faiz UYGULANMASINA c)Takip tutarı olan 10.116,71 TL’nin % 20 oranında İcra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 691,07 TL ilam harcından peşin alınan 172,77TL harcın mahsubu ile bakiye 518,30 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE İRAT KAYDINA, e)Davacı tarafından sarf edilen 31,40 TL başvuru harcı, 172,77 TL peşin harç olmak üzere toplam 204,17TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,f)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 5-Birleşen 5 Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/608 sayılı dosyası yönünden davanın KABULÜNE, a)Bakırköy …icra Müdürlüğünün … sayılı dosyada davalı tarafın 9.074,99 TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden İTİRAZIN İPTALİ VE TAKİBİN DEVAMINA b)5.782,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 1,5 oranında faiz UYGULANMASINA c)Takip tutarı olan 9.074,99 TL’nin % 20 oranında İcra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 619,91 TL ilam harcından peşin alınan 154,98TL harcın mahsubu ile bakiye 464,93TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE İRAT KAYDINA, e)Davacı tarafından sarf edilen 31,40TL başvuru harcı, 154,98 TL peşin harç olmak üzere toplam 186,38TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, f)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, g-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Giderleri Yönünden; 6-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden taraflarca yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harçlarının ayrı ayrı hazineye gelir kaydına, 7-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70’er TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 675,00 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 513,60 TL harcın istemi halinde davalıya iadesine, 8-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70’er TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 133,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 108,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 9-Davacı tarafça sarf edilen 497,10 TL istinaf harcı 65,00 TL posta davetiye gideri olmak üzere toplam 562,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilemesine, 10-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, 11-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 12-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1.b-2 bendi ile aynı kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/06/2022