Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/743 E. 2022/717 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/743
KARAR NO: 2022/717
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1079 Esas
KARAR NO: 2018/655
KARAR TARİHİ: 02/07/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Limited Şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başladığını, ödeme emrine haksız biçimde itiraz edilip icra takibinin durdurduğunu, müvekkilinin Brezilya’daki iplik fuarına katılmak için sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında şirkete borçlu olduğunun aşikar olduğunu 18.900,00 TL borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takip talebinde talep edilen 18.900,00 TL alacağı takip tarihinden itibaren işlenmiş yıllık %10.50 avans faizi ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; düzenlenen sözleşmede tarihin yer almadığını, 10.09.2014 tarihli ve her zaman düzenlenebilecek bir metnin dosyaya sunulduğu, takip tarihinin fuardan çok sonra ve müvekkilinin katıldığı, 26 Şubat 1 Mart 2015 mısır fuarı sonrası 03/04/2015 tarihi olduğu, takip dayanağının Brezilya İplik Fuarı açıklamış 01/04/2015 tarihinden itibaren takip sonrası faizi içerdiği, takip öncesi faiz talep edilmediği, fuar katılım kitapçığı olarak ise takipten bir zaman önce düzenlenen 25.02.2015 tarihli Mısır Fuarı’na ilişkin olduğu düşünüldüğünü, kötü niyetli olarak Mısır Fuarına ilişkin bilgi ve stant resimleri ile müvekkilinin süresinde vazgeçtiği Brezilya Fuarı sözleşmesine ilişkin haksız taleplerde bulunduğunu, Ticari defterlerin dosyaya sunmadığını, 25/06/2014, 25/07/2014 ve 30/08/2014 sözleşme vadelerinde davacı fuar bedelini faturalandırmamış ise dosyada vaki vazgeçme eylemi ve bildiriminin dosyaya sunulan sözleşmede tarih bulunmadığından süresinde yapılıp yapılmadığına dair bir ispat ve değerlendirme de yapılmayacağından, bildirimin süresinde yapıldığını kabulünü, 2015 Mısır Fuarı’nda olduğu gibi 2015 ve devam eden tarihlerde çeşitli fuarlara katılım işlemleri birlikte yürütülmüş olmakla devam eden yıllarda ticari safahatın da devam ediyor oluşu karşısında icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı Brezilya Fuarı’nın gerçekleştiğine dair bir bilgi de dosyaya sunmamış olduğunu, sözleşmede karşılıklı çekilme haklarının tanındığını, davacı icra takibini de Mısır fuarı sonrası başlattığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini cevaben beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Dosya muhteviyatı, mevcut bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda delil listesinde davacının delil olarak gösterdiği broşürün taraflar arasında iddiaya konu Brezilya’da yapılacak fuar ile ilgili olmadığının tespit edilmiş olması, davacı tarafında sonradan dosyaya sunulan belge bakımından ise sonradan delil sunulmasının HMK md. 140/5 uyarınca kesin mehil verilmesinin akabinde olduğundan usulen mümkün olmaması, taraf ticari defterlerinin davacı iddiası bakımından uyumlu olmayışı ve bu sebeple davacı lehine delil teşkil etmemesi, davacı tarafın sözleşme iddiası bakımından ücrete hak kazanabilmesi için edimini ifa ettiğini tereddüte yer vermeyecek şekilde ispat etmesi gerekmesine karşın bunun ispat olunamaması ((Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6294, Karar No: 2016/5311 sayılı ilamı) nedenleriyle ispat olunamayan davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğunun davalı tarafından ispatı gerektiğinden takip yapmakta davacı kötü niyetli olmadığından, İİK md. 67/2 gereğince şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın kabul edilebilir bir mazeret ile 90 gün öncesinde davacı şirkete yazılı bir bildirim yapıldığının ispat edilemediği, nitekim bu hususun bilirkişi raporunda da tespit edildiği, huzurdaki davanın sözleşmeye dayalı alacağın tahsiline ilişkin icraya yapılan itirazın iptali davası olduğu, alacağın ispatının dosyaya sunulan sözleşme olup sözleşme şartlarının davalı tarafından yerine getirilmediği ve alacağın muaccel hale geldiği, tahkikat aşamasında dosyaya sunulan yazılı beyan ile savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırı davranıldığı, davalının Sırbistan, Balkan ve İtalya fuar katılım bedeli olarak ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, davacının hiçbir zaman buralarda fuar organizasyonu yapmadığı ve davalı ticari defterlerinde tutarsızlık olduğu, davalının fuara katılmaması durumunda yazılı bildirimde bulunması gerekli olup yazılı bildirim yaptıklarına dair savunma yapılmasına rağmen iddialarını ispat edilemediği belirtilmiş ve mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında; davacı tarafından 18.900 asıl alacak (01.04.2015 Açıklama: fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere sözleşmeye binaen 6750 Euro Brezilya iplik fuarı ücreti) tahsili istemiyle 01/04/2015 tarihinde davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 07/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 14/04/2015 tarihinde yetkiye, borca yapılan itirazı üzerine takibin durduğu, davanın İİK’nun 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı belirlenmiştir. Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin incelenmesinde: 12-15.08.2014 tarihleri arasında Brezilyada yapılacak iplik fuarına katılmak için düzenlenecek sözleşmede dikiş ipliği ürün moduna ait, sector 4 salon no ile ilgili düzenlenen sözleşmede ödeme planının 25.06.2014 tarihinde 1720 Euro 25.07.2014 tarihinde 3000 Euro 30 Ağustos 2014 tarihinde 3000 Euro olarak belirlendiği, bu sözleşmede fuara iştirak eden kuruluşun yani davalının (müşteri), davacı şirketin ise organizatör olarak belirlendiği, müşterinin organizatöre kabul edilebilir mazeretini yazılı olarak bildirmek kaydıyla fuar açılış tarihinden 90 gün öncesine kadar fuara katılmaktan vazgeçilebileceği, ancak bu durumda sözleşme bedelinin %30’luk cezai şart olarak organizatöre ödeneceği, kalan miktarın müşterinin ödediği para birimi cinsinden 90 gün içerisinde müşteriye geri ödeneceği belirtilmiştir .Dava dilekçesinde delil olarak sunulan EGY TEX EXPO fuar broşürlerin 26 Şubat ile 1 Mart 2015 tarihli Kahire’de düzenlenen Türk katılımcı firmaların bilgilerini içerdiği görülmektedir. Davalı vekilince 20.06.2016 tarihli celsede davalının fuara katılmadığı, fuara katılmak için bedel ödeyemeyeceği, davalı firmanın fuara katılmak için davacı ile sözleşme imzaladığı ve bildirim süresi içinde fuara katılmayacağını bildirdiğini belirtmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda: taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerinde ve dava dosyasında sunulan belgelerin incelenmesinde müşterinin fuara katılmaktan vazgeçtiğini yazılı olarak bildiren belgeye rastlanılmadığı, sözleşmede belirtilen fuar katılım bedelinin sunulan hizmetler nazara alındığında günün koşullarına uygun olduğu, delil listesinde yer alan broşürün sözleşme ile ilişkisinin kurulamadığı belirtilmiştir. Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesi konusunda verilen karar üzerine bilirkişi …’ten rapor alınmış ve mali bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle: Davacı taraf tarafından düzenlendiği anlaşılan 29.08.2014 tarih ve … sıra numaralı faturanın 12-15 Ağustos FEBRATEXK FUAR KATILIM bedeli olduğu, davacının söz konusu faturayı yasal kayıtlarının işlendiği yönünde defter ibraz etmediği, davalı tarafın cari hesap ekstresinin incelenmesinde ise uyuşmazlık konusu olan ve 12.15. 08.2014 dönemine ait fuar katılımı için düzenlenen 6750 Euro (2.8451 kur üzerinden) toplam fatura bedeli olan 19.208,43 TL’nin davalının yasal kayıtlarında mevcut olduğu ve davalının Brezilya fuar katılım bedeli olarak değil, Sırbistan, İtalya ve Litvanya fuar katılım olmak üzere toplam 20.259,42 TL’lik havale yapıldığı, cari hesap bakiyesinin göre davalı şirketin 2014 yılı sonu itibariyle davacı 3704,53 TL borçlu kaldığı ancak dava konusu olmaması nedeniyle söz konusu bakiyenin değerlendirilmediği, davalının defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, davacının talep ettiği 18.900 TL’lik bedeli sözleşmeye dayandırdığı, oysa aynı döneme ilişkin 29.08.2014 tarih ve 52367 no’lu fatura düzenlendiği, faturanın 6750 Euro karşılığı 19.204,43 TL’nin davalının yasal kayıtlarında mevcut olduğu ancak Brezilya fuarı olarak değil İtalya fuarı katılım bedeline ilişkin ödemelerin yapıldığı, düzenlenen faturayı davalının kayıtlarına, işlediği ancak başka katılım ücretleri ödendiği ve davacının alacağın varlığını ispat edemediği belirtilmiştir. Davacı tarafça bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, alacağın faturaya değil taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye dayanıldığı, sözleşmenin altındaki imzaların davalı tarafça kabul edildiği ve e-mail yazışmalarında davacının haklılığının ortaya çıktığı belirtilmiş ve dava dilekçesi ile delil listesinde dayandığı elektronik ortamda yapıldığı belirtilen yazışmaların sunulmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. İcra Dairesinin yetkisine yönelik yapılan itirazın değerlendirilmesi: Borçlu vekilince İstanbul … İcra Dairesi’ne sunulan 14.04.2015 tarihli ödeme emrine karşı sunulan itiraz dilekçesinde, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa İcra Daireleri olduğu belirtilmiş ise de mahkemece iş bu talebin karşılanmasına yönelik karar ihdas edilmediği anlaşılmıştır. İcra dairesinin yetkisinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının ödeme emrinin tebliği üzerine itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi, borçlunun hem icra dairesinin yetkisine itirazda bulunması durumunda takibin yetkili icra dairesinde başlatılması dava ön şartı niteliğinde olduğu için mahkemece İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Davacı tarafın sunduğu diğer istinaf sebeplerinin incelenmesi: Davacı taraf sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirdiğini belirtmiştir. Davalı taraf sözleşmeden vazgeçtiğini ve bunu iyi niyet kuralları çerçevesinde davacı tarafa bildirdiğini, davacının belirttiği tüm iddiaların stant resmine dayandığını, oysaki davacının kendi edimlerini yerine getirmediğini iddia etmiştir. Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde 12-15-.08.2011 tarihlerine ilişkin fuar katılım sözleşmesinde tarafları yüklenilen sözleşme hükümlerinin gereği gibi ifade edilip edilmediği anlaşılamadığı gibi, davalının fuar açılış tarihinden 90 gün öncesine kadar katılmayacağını bildirip bildirmediğine ilişkin bilgi ve belgelerin yer almadığı görülmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere her ne kadar davacı tarafça taraflar arasındaki elektronik mail yazışmalara dayanılmış ise de dosya arasına alınan elektronik mail yazışmalarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle tarafların üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirip getirmediği, davalının iddia ettiği gibi bildirim sürecinde fuara katılımın olmayacağına dair bildirim yapıldığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ayrıca, davacı vekilince UYAP sistemi üzerinden gönderildiği belirtilen davalıya ayrılan standın fuar alanı fotoğrafının dosya arasına alınması ve incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan hususlarla ilgili eksiklikler giderilerek taraflar arasında düzenlenen ve uyuşmazlığa konu sözleşme uyarınca davalı tarafın fuara katılıp katılmadığı, katılmaktan vazgeçmesi durumunda ise bu durumun sözleşmede belirlenen yükümlülükler nazara alınarak gereği gibi bildirim yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek, varılacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde işlem yapılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/1079 Esas, 2018/655 Karar sayılı ve 02/07/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2022