Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/731 E. 2022/494 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/731
KARAR NO: 2022/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/585
KARAR NO: 2018/853
KARAR TARİHİ: 19/07/2018
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/11/2011 tarihinde … Müşteri/Kontrat numaralı ‘Reuters Servisleri Kontratı düzenlenerek taraflarca imza altına alındığı ve davacı şirket tarafından işbu kontrat ile kararlaştırılan ilgili hizmetlerin (uydu sinyalleri ve data hatları aracılığıyla özel bilgisayar sistemleri ve bunlara bağlı ekranlar vasıtası ile seçili haber ve ekonomik veriler ve müşteri tarafından seçilen bilgi iletişimine ilişkin diğer hizmetler) davalı şirkete verildiğini, verilen hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen fatura bedellerinin (02/07/2013 tarihli faturanın 202,00 TL kısmi ödemesi dışında) ödenmediğini, davalı şirketin 42.774,02 TL bakiye borcunun yanında taraflar arasında imzalanan Kontratın 15.7. maddesi uyarınca; Kontrat şartlarının yerine getirilmemesi halinde uygun ihbar sürelerinin sonuna kadar geçerli olan ilgili servis ücretlerinin %75 ‘lik kısmına eşdeğerdeki ödemenin maddi zarar olarak tazmin edilmesi düzenlemesi doğrultusunda, 14.392,24 USD karşılığı 41.065,87 TL tutarında maddi zarar tazminatının da davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiğini, fesih tarihi itibari ile yapılacak ücretlendirme bedeli toplamı 19.189,66 USD’nin %75’i olan 14.392,24 USD (41.065,87 TL) tutarın maddi tazminat olarak talep edildiğini, 11/02/2014 tarihli Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ilgili faturaların ödenmesi talep edilmiş ise de gerekli ödemelerin yapılmadığını beyanla 42.774,02 TL tutarındaki bakiye fatura borçlarının temerrüt tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işletilecek ticari faizleri birlikte dava tarihinden itibaren ise toplam alacağa Merkez Bankasınca belirlenen avans faiz oranı uygulanarak hesaplanacak faizi ile işbu fatura alacaklarının tahsiline, ayrıca sözleşme ile %75 olarak kararlaştırılan 19189,66 USD maddi zarar tazminatının (sözleşme şartı) BK. 99/3 uyarınca aynen ödetilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı firmanın 2011-2014 yılları arasında davacıdan aldığı hizmet karşılığında yükümlülüklerini yerine getirdiği ancak yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle Temmuz 2013 dönemi itibariyle ödemelerinde aksamaların meydana geldiği, dava dilekçesinde talep edilen maddi zarar için sözleşmesel şartların oluşmadığı, davacı tarafın maddi zararını ispatlaması gerektiği beyanla taleplerinin kabulü ile davanın reddini, aksi kanaatte olunur ise, re’sen ve talepleri gibi fahiş maddi tazminat talebinin indirilmesini talep etmiştir. Mahkemece; “Davanın kısmen kabulü ile 42.774,02 TL fatura alacağı ile bu alacağın temerrüt tarihinde dava tarihine kadar işlemiş 750,60 TL faizinin asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 32.232,23 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya dair istemlerin reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme yapıldığnı, maddi tazminat şartlarının oluşmadığını, ceza miktarının BK hükümleri gereğince ödeme güçlüğü nedeniyle indirilmesi gerektiğini, maddi tazminatın koşulu açıkça zarar şartına bağlanmış olmasına rağmen zarar ispat edilmeden tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili firmanın ödeme güçlüğü çekmeye başlaması nedeniyle hizmeti sonlandırdığını ancak davacı hizmet verdiği sürece ödemelerini çoğunlukla yaptığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili süresi içerisinde katılma yoluyla istinaf dilekçesi sunarak özetle; Maddi zarar taleplerinin 14.392,24 USD olduğu, dava dilekçesinde maddi hata yapıldığı gözetilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yine dava dilekçesinin açıklamalar başlığı altında 14.392,24 USD’nın TL karşılığı talep edilmiş ise de netice ve talep kısmında 14.392,24 USD’nın aynen ödetilmesi talep edilmiş olduğundan talep sonucunun dikkate alınarak bedelin USD olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, fatura alacağına ilişkin temerrüt tarihinin hatalı tespit edilmiş olması nedenleriyle kararın kaldırılmasını ve davanın kül halinde kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafından 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmış olmasına rağmen istinaf karar harcı yatırılmadığından, mahkemece “ihtar: tebliğden itibaren bir hatalık kesin süre içinde HMK 344 maddesi gereğince 1.293,74 TL istinaf nispi karar harcını yatırmanız aksi halde istinaf hakkından vazgeçmiş sayılacağınız hususu ihtar olunur” şeklinde çıkartılan tebligatın 23/11/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, süresi içerisinde istinaf karar harcının yatırıldığına dair gerek dosya kapsamında fiziki olarak yapılan incelemede gerekse UYAP sisteminde bir kayıt yer almamakla birlikte, mahkemece bu yönde herhangi bir karar verilmediği de tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesinde; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Yasal düzenleme gereğince hakim tarafından istinaf harç ve giderlerinin tamamlanması için bir haftalık kesin sürenin yazılı olarak verilmesi ayrıca kesin süre içerisinde harç ve giderler yatırılmadığı takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun bildirilmesi gerekmektedir. Bu süre, yasada belirtilen usule uyulmadan ve yazılıp altı hakimce imzalanmadan usulünce verilmemişse geçerli bir bildirimin yapıldığından söz edilemeyecektir. 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi çerçevesinde hakim kararı ile eksik harç ve giderlerinin tamamlanması istemiyle ayrıca, bir muhtıra düzenlenmeli ve bu muhtırada, yapılması gereken işlemin ne olduğu, ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde açıkça gösterilmeli buna yönelik olarak da ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ile yatırılma merci ve süresi, yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır. Aksi halde, eksik içerikli bildirimin, hukuken geçerli olduğunun kabul edilmesi ve hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurması kabul edilemez. Yasal düzenleme uyarınca mahkemece yazılı olarak hazırlanacak bir muhtıranın düzenlenerek ilgili tarafa tebliği gerekmekte olup, tebligat zarfının üzerinde yazılı ihtar yeterli değildir. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/07/2009 gün ve 2009/18-348 E. 2009/398 K. sayılı, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12/10/2020 tarihli 2020/7004 E. 2020/8415 K. sayılı, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 25/02/2019 tarihli 2018/7007 E.2019/1607 K. sayılı ilamları).Yapılan açıklamalar uyarınca, Mahkemece istinaf karar harcının yatırılıp yatırılmadığının araştırılması, yatırıldığının tespit edilmesi halinde dosyanın sayman mutemedi alındısı ile birlikte Dairemize gönderilmesi, yatırılmadığının tespiti halinde HMK’nun 344. maddesinde belirtilen şartları taşıyan bir muhtıra düzenlenmediği, tebligat zarfının üzerinde yazılı bildirimin yeterli olmadığı, ihtaratın usul ve yasaya uygun olmadığı nazara alınarak, davalı vekiline istinaf karar harcını yatırması yönünde yukarıda açıklanan usule uygun, kesin süre içerisinde yatırmamasının sonuçlarını hatırlatır şekilde muhtıra gönderilerek sonucuna göre değerlendirme yapılması ve anılan eksikliklerin ikmal edilmesi halinde dosyanın Dairemize yeniden gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Yukarıda açıklanan harç eksikliğinin ikmali amacıyla dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Eksiklik ikmal edildiği takdirde dosyanın istinaf incelenmesi için tekrar Dairemize GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.20/04/2022