Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/707 E. 2022/375 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/707
KARAR NO: 2022/375
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/633 Esas
KARAR NO: 2018/849
KARAR TARİHİ: 17/09/2018
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından birleşen Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı … A,Ş.’nin iş yerinin, müvekkili sigorta şirketi tarafından iş yeri sigorta poliçesi ile sigortalandığını ve 31/07/2014 tarihinde üst katından su borusu patlaması sonucu akan suların sigortalı iş yerine sızarak neden olduğu hasarın sigortalıya ödendiğini ve haklarına halef olarak bu kez hasara neden olan davalı şirkete rücu edildiğini ve olumsuz cevap üzerine Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/633 esas sayılı dosyası üzerinden davalısı … Matbaacılık şirketine rücuen tazminat için dava açıldığını sözü geçen mahkemedeki davada davalı şirket bu yerde kiracı olduğunu ve zarardan sorumluğu olanın yapı maliki olduğunu belirterek kira sözleşmesi ibraz ettiğini ve buna göre de mahkememize birleştirme talepli dava açtıklarını belirterek hasar miktarının ödeme tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı vekilinin kök dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle, dava dışı sigortalı … A,Ş.’nin iş yerinin, müvekkili sigorta şirketi tarafından iş yeri sigorta poliçesi ile sigortalandığını ve 31/07/2014 tarihinde üst katından su borusu patlaması sonucu akan suların sigortalı iş yerine sızarak neden olduğu hasarın sigortalıya ödendiğini ve haklarına halef olarak bu kez hasara neden olan davalı şirkete rücu edildiğini belirterek 51.583,85 TL maddi tazminatın faizi ile davalı … matbaadan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep etmiştir.
CEVAP Davalı Müka matbaa vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kazada kusuru olmadığını, hasar bedelini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … matbaa vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımına husumete itiraz ettiğini, müvekkillerinin malik olmadığını, su ve boru patlamasından da site yönetiminin sorumlu olduğunu, müvekkillerinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Esas ve birleşen davanın konusu işyeri sigorta poliçesi kapsamında hasar nedeniyle ödenen tazminatın rücuen davalılardan tahsiline ilişkindir. Somut olayda dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş. ile davacı … Türk Sigorta şirketi arasında işyeri sigorta poliçesinin imzalandığı ve bu poliçe kapsamında dava dışı sigortalının faaliyette bulunduğu … mahallesi … bulvarı İkitelli … Kat:-… No:.. Başakşehir İSTANBUL adresindeki işyerinin sigortalandığı, 31/07/2014 tarihinde sigortalı işyerinin üst katında bulunan davalı … Matbaacılığın kiracı olarak bulunduğu ve birleşen dosyanın davalısı … Matbaaya ait işyerindeki klozete ait spiral borunun patlaması sonucu akan suların sigortalı işyerine sızması neticesinde ilaç hammaddelerinin ıslandığı ve hasara uğradığı ve bu hasar dolayısı ile davacı tarafın sigortalısına 23/10/2014 tarihinde 51.583,85 TL ödeme yaptığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık meydana gelen hasarda tarafların kusur durumu, gerçek zarar miktarı ve bina maliki olarak birleşen dosyanın davalısı … Matbaanın sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya içerisinde bulunan teslim tutanağı, kira sözleşmesi ve tapu kayıtları uyarınca her ne kadar dava konusu taşınmaz tapuda hasar olayının gerçekleştiği tarihten sonra devredilmiş ise de fiili teslimin hasar tarihinden önce yapıldığı ve davalı … Matbaanında bu işyerini malik olarak diğer davalıya kiraladığı, dolayısı ile meydana gelen hasarda Borçlar Kanununun 69. maddesi uyarınca bina maliki olarak birleşen dosyanın davalısı … Matbaanın değer davalı ile birlikte meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Gerçek zarar hususunda mahkememizce alınan heyet raporunda sigorta tarafından ödenen bedelin kadr-i maruf olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce su sızması dolayısı ile dava dışı sigortalının uğramış olduğu zararın 51.583,85 TL olduğu kabul edilmiştir. Kusur noktasında dosya içerisinde bulunan heyet raporlarında her ne kadar elektronik nem ölçer aletinin bulunmaması, ısı nem kayıtlarının manuel olarak ölçümlerinin yapılması ve atık maddeler hususunda yönetmelik hükümlerine uyulmaması sebep gösterilerek davacı tarafın rücu hakkının bulunmadığı görüşü bildirilmiş ise de mahkememizce tespit edilen bu görüşe itibar edilmemiş zira rücuya mali olarak gösterilen sebeplerin müterafik kusur olarak değerlendirilebileceği, davalıların sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmayacağı, zira somut olayda davalıların işyerinde bulunan klozetten su sızması neticesinde davalı işyerinde hasar meydana geldiği, dolayısı ile davalıların hasarın meydana gelmesinde doğrudan etkilerinin bulunduğu açıktır. Bu nedenle meydana gelen hasarda davalıların kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiş ancak bilirkişiler tarafından rücuye engel hal olarak gösterilen sebepler davalılar lehine hakkaniyet indirimi sebebi sayılmıştır. Gerçek zarar hususunda mahkememizce alınan heyet raporunda sigorta tarafından ödenen bedelin kadr-i maruf olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce su sızması dolayısı ile dava dışı sigortalının uğramış olduğu zararın 51.583,85 TL olduğu kabul edilmiştir. Borçlar Kanunu 52.maddesi uyarınca belirlenen gerçek zarar üzerinden %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 41.267,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLER 1- Davalı …… A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; olay tarihi olan 31.07.2014 tarihinde davalının söz konusu taşınmazın maliki olmadığı, diğer davalı ile ihbar olunan Servet gayrimenkul şirketinin dava konusu olayda sorumlu olduğu, davacı tarafça yapıldığı iddia olunan ödeme belgeleri ibraz edilmediği, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği belirtilerek davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair karar verilmesi talep edilmiştir. 2- Davalı … Şti. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davalının herhangi bir sorunun bulunmadığı, gerekçeli kararda yer alan ilaç hammaddelerinin ıslandığı ve zararın meydana geldiği yönündeki ifadenin dosya içeriği ile uyuşmadığı, heyet raporlarında da zararın oluştuğunun ispatlanamadığının açık olarak zikredildiği, bilirkişi raporu sunulan bilgilerde zararın miktarı davacının bu hususta rücu hakkı kazanıp kazanmadığının net olarak ispat edilemediğinin açıkça belirtildiği iş bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava; dava dışı sigortalının işyerinde, üst kattaki mahalde bulunan klozete ait spiral borunun patlaması sonucu akan suların meydana getirdiği hasardan yapı maliki ve kiracı olarak davalıların sorumlu olduğu iddiası ile sigortalıya ödenen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. Ekspertiz raporunda; Sigortanın 27.01.2014-2015 vade tarihli 110212206 numaralı poliçeye dayalı olarak düzenlenen işyeri sigorta poliçesi olarak düzenlendiği, 31.07.2014 tarihinde meydana gelen hasarın sigortalı işletmenin üst katında bulunan … Matbaa… Şti olarak faaliyet gösteren komşu iş yerinin asma katında bulunan banyo tesisatına ait klozet spiral borusunun zaman içerisinde kullanımına bağlı olarak yıpranması, şebeke suyunun tazyikli geldiği bir esnada patlaması sonucu buradan akan suların alt katta bulunan sigorta ve işyeri dahiline sızarak muhtelif bina ve emtia kıymetlerini ıslatması sonucunda oluştuğu bildirildiği, toplam tazminat tutarının 51.583,85 TL olarak tespit edildiği, depo sorumlusu ile yapılan görüşmelerde üst kattan sızan suların depo içerisine akarak biriktiği ve suyun özellikle girişe göre ve üst tavandan hala akmakta olduğu, depo içerisinde paketlenmiş halde bulunan muhtelif emtiaların ıslanarak zarar gördüğü, hasarın çekilen fotoğraflarla belgelendiği belirtilmiştir. Davaya konu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde … ada … parsel sayılı taşınmazda 10 nolu bağımsız bölümün tüm davalı …… A.Ş.’ne tam hisse ile satış yoluyla 28.12.2016 tarihinde tescil edildiği belirtilmiştir Beşiktaş … Noterliği’nin 28.07.2011 tarih ve … numaralı taşınmaz satış vaadi devir sözleşmesinin incelenmesinde, … Matbaa … Şirketin (alıcı) Servet Gayrimenkul … A.Ş. (satıcı) olan yer aldığı ve … ada … parselde kayıtlı … blok… no lu bağımsız bölümün 28.07.2011 sözleşme, 30.05.2012 teslim tarihi ile devrine ilişkin gayrimenkul satış vaadinin düzenlendiği ve yine Beşiktaş … Noterliğinin 16.07.2013 tarih ve …-… yevmiyesinde kayıtlı olarak düzenlenen düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile … Matbaa … Şirketi’nin (devir eden) … Matbaa… A.Ş. ( devir alan) sıfatıyla yer aldığı düzenleme şeklinde satış vade sözleşmesinin devri sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Gayrimenkul Teslim Tutanağı; Yukarıdaki sözleşmelere konu … ada yeni parselde kayıtlı … blok … ve … blok … nolu bağımsız bölümlerle ilgili olarak düzenlenen teslim tutanağında dava dışı … A.Ş ile akdedilen 28.07.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile düzenlenen sözleşme ve eki olan teknik şartname uygun olarak sözleşme gereğince ince imalatlar yapılmaksızın inşa ve imal edildiği, dekorasyon imalatına başlayabilmesi için yapının tam ve eksiksiz olarak teslim alındığı belirtilerek teslim tutanağının alt kısmında … (… Matbaacılık … Şti. temsilcisi olduğu belirtilen) isminin yazılı olduğu görülmüştür. Davalılardan …… A.Ş. vekilince sunulan istinaf dilekçesinde ve cevap dilekçesinde husumet itirazında bulunulmuştur. Somut olayda, 31.07.2014 hasar tarihinde birleşen dosya davalısı … Matbaa… A.Ş. yönünden mahkemece yapılan yargılama sonucunda tapuda hasar olayının gerçekleştiği tarihten sonra devrini yapıldığı anlaşılmış ise de, fiili teslimin hasar tarihinden önce yapıldığı ve bu davalının malik olarak yer aldığı anlaşılmakla, husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Kira Sözleşmesi: 15.11.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinde kiraya verildiği … Matbaa… A.Ş. kiracının … Matbaacılık… Şirketi olduğu ve İkitelli … Caddesi … blok … nolu bağımsız bölümün işyeri – imalathane olarak kullanılacağı belirtilmiştir. Eczacı, inşaat mühendisi ve sigorta tahkim hakiminden oluşan bilirkişi heyetince 05.05.2007 tarihli bilirkişi raporunda; hasarın poliçe vadesi içerisinde meydana geldiği, depo ısı ve ne miktarlarının sürekli takip edildiği ve günlük kayıtların elektronik ortamda tutulduğuna ilişkin verilerin dosyayı ibraz edilmediği, bu nedenle ilaç hammaddesi kaleminde oluştuğu iddia edilen 48.072,65 TL’lik hasar miktarının ispata muhtaç olduğu, dosyaya sunulan ekspertiz raporunda imhaya konu olan ürünlerin hangi gerekçeyle sovtaj olarak takdir edildiğinin açıklanmasının gerektiği, su kaçağının yaşandığı iş yerinin davalı … matbaaya ait olduğu ve bu iş yerinin diğer davalıya kiralandığı, bu nedenle uyuşmazlık konusu zarardan davalının müştereken müteselsilen sorumlu oldukları, ancak hasar tazminatının ödendiğini ilişkin dekontların mahkemeye sunulması gerektiği ve bunlar sunulmadan halefiyet sıfatını kazanıp kazanılmayacağını tartışılamayacağı belirtilmiştir. Mahkemece yeni bilirkişi heyeti oluşturarak oluşturularak (inşaat mühendisi, kimya mühendisi, avukat, 2 eczacı) rapor alınmış ve düzenlenen kök raporda özetle; Hasarın, … ve … nolu iş yerindeki binanın onaylı projede yer almayan ve sonradan yapıldığı anlaşılan asma katta yer alan tuvalet mahallindeki klozete ait spiral bolunun patlaması veya yerinden çıkması sonucunda akan suların dava dışı sigortalıya ait … nolu iş yerinin tabanından ve duvarlarından aşağıya akması sonucunda gerçekleştiği, ekspertiz raporu ile belgelenen 51.583,85 TL tutarındaki hasarın sovtaj tenzil sonrası 48.072,65 TL tutarını ifade eden ilaç yardımcı hammaddelerinin belgelendiği, normalde depo ısı ve nem miktarını sürekli takip altında elektronik ortamda data logger ölçüm cihazı ile kontrol edilmesi gerektiği fakat nem ve sıcaklık ölçümünün gerçekleştiğini ilişkin dökümanların incelenmesinde bu şartın sağlanamadığının anlaşıldığı, ekspertiz raporunda imhaya konu ürünlerin sovtaj olarak takdir edilerek dava dışı sigortalıya terk edildiği bilgisinin sözlü olarak verildiği ancak belgelendirmenin yapılmadığı, söz konusu hasarın poliçe üzerinde kayıtlı bulunan dahili su teminatı kapsamında değerlendirildiği görüş ve tespitine varılmıştır. Bilirkişi heyeti düzenlenen 1. ek raporda özetle; normalde depo ısı ve nem miktarının sürekli ölçümlerin gerçekleştiğine dair manuel olarak bilgi alındıncak resmi belge olarak değerlendirmesi için bu belge bunun onaylı ve imzalı olması gerektiği, dokümanlar incelendiğinde bu şartın gerçekleşmediği, ekspertiz raporunda imhaya konu ürünlerin sovtaj olarak ve dava dışı sigortalıya terk edildiği bilgisi verildiği ancak bu hususun da belgelenmediği belirtilmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen 2. ek raporda özetle; sigortalıya ödendiği beyan edilen 48.072,65 Tl’lik hasarın tutarını oluşturan bedellerin normal piyasa rayicine uygun olduğu ancak ısı ve nem kayıtlarının manuel olarak yapıldığı bu nedenle resmi belge olarak düzenlenmemesi nazara alındığında davalılara rücu hakkının kazanılmadığı görüş ve tespitinde bulunmuştur. Bilirkişi raporundan sonra mahkemeye sunulan 23.10.2014 işlem tarihli … Bankası AŞ aracılığıyla dava dışı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalıya 51.583 TL’nin havale edildiğine dair belge sunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava dışı sigortalının uğramış olduğu zararın 51.583,85 TL olarak kabulü ile dava dışı sigortalının Borçlar Kanununun 52. Maddesi uyarınca müterafik kusuru olduğu belirtilerek, gerçekleştiği iddia olunan bu zarardan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 41.267 TL inin davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline dair karar verilmiş olup işbu karara yönelik davalı vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Tüm dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporları ve deliller nazara alındığında: 31.07.2014 tarihli hasarın poliçe döneminde meydana geldiği, davalılardan … … A.Ş.’nin malik, diğer davalı … Matbaacılık.. Şirketi kiracı sıfatının bulunduğu, davacı sigorta şirketi tarafından 23.10.2014 tarihinde dava dışı sigortalıya havale yoluyla ödeme yapıldığı, iş bu ödemenin 51.583 TL bedeli ilişkin olduğu, dava konusu miktarın dahili su teminatı kapsamında değerlendirildiği, bina hasarı olarak 3.511,20 TL, emtia hasarı yönünden 60.090,81 TL hasar miktarının bulunduğu, hasar değerlendirmesi yapılırken hasar gören emtiaların maliyet bedelleri üzerinden %80 kıymet kaybı uygulanması suretiyle sovtaj bedeli olarak bulunan 12.018,16 TL’nin toplam hasar miktardan tenzil sonucunda 48.072,65 TL ve 3.511,20 TL asma tavan tutarı olmak üzere toplam 51.583,84 TL hasar miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 69. (Mülga 818 sayılı B.K’nun 58) maddesi uyarınca, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, TBK’nın 69. maddesindeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan “ağırlaştırılmış” bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu sorumlulukta zarar gören, yapı malikinin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Yapı maliki ise, kusurun bulunmadığı savunmasının ötesinde uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması, üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması şartlarından birini gerçekleşmesi gerekmektedir. Bilirkişi raporunda belirtilen depo ısı ve nem miktarını sürekli takip edildiği, ancak manuel olarak hygrometre ve termometreyle sıcaklık ölçüm ölçmenin gerçekleştirildiğine dair onaylı bir imzalı belgenin bulunmadığı ve bu haliyle dava dışı sigortalının da üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmediği ,ancak bu kusurun davacı sigortalısının işyerine davalı şirketin faaliyet gösterdiği üst kattaki klozete ait spiral borunun patlaması sonucunda akan sularının sigortalı iş yerine sızması ve duvarlar ile mevcut emtiaların ıslanarak hasarlanması ile gerçekleşen olayda illiyet bağını ortadan kaldıracak boyutta bir kusur olmadığı, davacı sigortalısı için tespit olunan müterafik kusur oranının somut olaya uygun olduğu; yapı eseri maliki olan davalının, zarardan kusursuz sorumluluğu bulunduğu, ancak sigortalı için belirlenen müterafik kusur (%20 oranında) nedeniyle tazminatta indirim yapılması gerektiği hususları gözetilerek oluşan sonuca göre karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Gerekçeli karar başlığında davalılardan … Matbaacılık… Şirketi’nin … Matbaacılık… Şti olarak belirtilmesinin maddi hataya sonucunda yazıldığı anlaşılmakla bu husus dairemizce düzeltilmiş ve eleştiri konusu yapılmıştır. Kabule göre ise, mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından HMK’nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca ayrı ayrı denetime elverişli gerekçe yazıldıktan sonra yine asıl ve birleşen davalar bakımından HMK’nun 297/1-c bendi uyarınca ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken bu husun gözardı edilerek hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesinde, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında …” duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun reddine, davalılar avukatlarının istinaf kanun yolu başvurusunun HMK 355. madde uyarınca kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm tesis edilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar vekillerin istinaf başvurusunun HMK 355 maddesi uyarınca KABULÜ ile, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2015/633 Esas, 2018/849 Karar ve 17/09/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurularak; 1-A) Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE
B) 41.267,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı taraf verilmesine,
C) Fazlaya dair istemin ise REDDİNE, 2-A) (Asıl davada verilen karar nazara alınarak TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK ÜZERE ) Birleşen davanın KISMEN KABULÜ İLE
B) 41.267,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı taraf verilmesine,
C) Fazlaya dair istemin ise REDDİNE, İlk derece mahkemesi yönünden: 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.818,95 TL karar ve ilam harcından esas ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan 1.766,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.052,48 TL harcın esas ve birleşen davanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yatırılan 1.766,47.-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, Asıl dava dosyası yönünden; 4-Davacı tarafından yapılan 2.079,15 -TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.663,32 -TL’sının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 6.164,71 TL vekalet ücretinin davalı … Matbaacılık Yayıncılık Reklamcılık ve Tic. Ltd. Şti. alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı … Yayıncılık Reklamcılık ve Tic. Ltd. Şti. kendisinin vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, Birleşen dava dosyası yönünden; 7-Davacı tarafından yapılan 2.079,15 -TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.663,32 -TL’sının tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, 9- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 6.164,71 TL vekalet ücretinin davalı … Tic San A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı … Tic San A.Ş.’den kendisinin vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf giderleri yönünden; 11-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 98,10’ar TL istinaf başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 12-İstinaf eden davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 1.409,47 ‬TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde İADESİNE, 13-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 39,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 137,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,14-Davacı tarafından yapılan 56,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,15-İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2022