Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/699 E. 2021/162 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/699
KARAR NO: 2021/162
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/913 Esas
KARAR NO: 2018/417
KARAR TARİHİ: 11/04/2018
DAVA: Tazminat (Sigorta Sözleşmesine Dayalı Rücu)
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’in kiracı olarak faaliyet gösterdiği, … Mah. … Yolu … …/5 Esenyurt adresinde bulunan … isimli işyerinin müvekkili tarafından ”… işyeri Pakat Sigorta Poliçe”si ile 08.05.2015 tarihleri arasında sigortalandığını, işyerinin içinde bulunduğu binanın güvenliğinin sağlanması için site yönetimi ile davalı arasında 01.07.2014 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi ile güvenlik hizmetinin davalıca yerine getirildiği, sigortalı ve davalı tarafından güvenliği sağlanan işyerinde 25.08.2014 tarihinde kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen hırsızlık olayı sonucu işyerindeki ticari emtianın çalınıdığını, emniyet güçlerince düzenlenen olay yeri inceleme raporunda; binanın giriş katında faaliyet gösteren sigortalı işyerinin zorlanarak açılması sonucu hırsızlık olayının gerçekleştiğinin anlaşıldığını, sigortalının talebi üzerine expertiz incelemesi yapılarak 09.01.2015 tarihinde 23.500,00-TL hasar bedelinin ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalının güvenlik hizmeti sözleşmesi ve mevzuat karşısında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 23.500,00-TL’nin 09.01.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı site yönetimi arasında düzenlenen sözleşmenin 4.8. Maddesinde sorumluluk sahasının sınırlı olarak otopark , yürüyüş koridorları ve bina girişleri ve çıkışları ile bina iç kısmı olarak sınırlı şekilde düzenlendiğini, sınırlı olmaması halinde güvenliğin 8 yerine 15 veya üzerine personel ile sağlanması gerektiğini, sitenin etrafı kapalı olup yaya ve araçlar için giriş-çıkış noktaları bulunduğunu, sitenin bulunduğu çarşıda bir çok ticar işletmenin bulunduğu bir çoğunun çarşının özel güvenliğinin bulunmaması nedeni ile alarm ve kamera sistemi kurarak kendi güvenliklerini sağladığını, güvenlik zafiyetinin bulunmadığı savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Dava dışı sigortalıya ait işyerinin hırsızlık tarihi itibari ile davacı tarafından eşya ve demirbaş hırsızlığını da içerir sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığı, sigortalı işyerinde 25.08.2014 tarihinde kapı kilidinin kırılıp kapının zorlanması ile hırsızlık olayının gerçekleştiği, davacı … tarafından 09.01.2015 tarihinde 23.500,00-TL hasar bedelinin ödenerek ibraname ve temlikname alınarak sigortalının haklarına halef olunduğunu dosya kapsamındaki deliller ile sabittir. Uyuşmazlık, olayın meydana gelmesinde davalının sözleşme kapsamında sorumluluğun veya kusurunun bulunup bulunmadığı var ise zararının ne miktarından sorumlu olduğuna ilişkindir. Sigortalı işyerinin bulunduğu site yönetimi ile davalı arasında düzenlenen 01.07.2014 tarihli güvenlik sözleşmesi ile davalı sitenin bulunduğu alanda 8 adet güvenlik görevlisi ile güvenlik hizmeti yüklendiği belirlenmiştir. Sözleşmenin 4.8. Maddesinde sorumluluk bölgesinin arsanın tamamı olduğu belirlendikten sonra örnek kabilinden bir kısım yerlerin sayıldığı ve güvenlik zafiyetinden doğan hırsızlık sonucu meydana gelen zararların güvenlik şirketine rücu edileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden sigortalının özel güvenlik nedeni ile aidat ödediği sabittir. Sigortalının, işyerinin kapısının muhken olmaması ve güvenlik kamerasının müdahele ile görüntü alınmasına engel bulunmayacak bir konumda bulundurmaması nedeni ile %20’i oranında, site yönetiminin ise %30 oranında kusurlu olduğu, bunun yanı sıra davalının sözleşmesinde öncelikle görev alanının sitenin kurulu bulunduğu tüm arsanın belirlenmesine rağmen sitenin güvenliğinin sağlayabilecek şekilde ve sayıda personel teminini işverenden/ site yönetiminden talep etmemesi nedeni ile basiretli bir tacir gibi davranmaması karşısında %50 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne, fazlaya dair istemin reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporundaki itirazlarının değerlendirilmeden, ek rapor alınmadan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi hatalı olduğunu, dava konusu olayın meydana gelmesinde sigortalının kusurunun bulunmadığını, sigortalı işyerinin hırsızlığın meydana geldiği esnada kilitli ve korunaklı durumda olduğunu, hırsızlarca sigortalı işyerinin kapısının kilidinin kırılması sonucunda hırsızlık olayının gerçekleştiğini bu nedenle dava konusu hırsızlık hadisesinin meydana gelmesinde sigortalının kusuru bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davalı müvekkil şirket dava dışı … Esenyurt Toplu Yapı Yönetimi arasında Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi imzalanmış olup iş bu sözleşmenin 4.8 Maddesine göre: “…. Sorumluluk Bölgesi … Sitesinin Kurulu olduğu arsanın tamamıdır (Otopark, yürüyüş koridorları, bina giriş ve çıkışları ile bina iç kısımları) güvenlik zafiyetinden doğan hırsızlık zararı ve ziyanı yüklenici firmaya rücu ettirilecektir.” şeklinde kararlaştırıldığını, görüldüğü üzere müvekkil şirketin, koruma ve güvenliğini sağlama ile sorumlu olduğu alanlar sözleşmede açık bir şekilde sınırlı sayıda (Numerus Clausus) belirlenerek tek tek sayılarak bu sorumluluk alanlarına göre de 8 adet güvenlik görevlisi ile güvenlik hizmeti yüklenildiğini, buna göre akdedilen sözleşmede davalı … şirketin sorumluluk alanları: 1, Otopark, 2-Yürüyüş koridorları, 3- Bina girişleri, 4-Bina çıkışları ve 5-Bina iç kısımları denilerek beş bölüm olarak tek tek sayılldığını ve örnek kabilinde de denilmediğini kaldı ki yerel mahkemenin dediği şekilde örnek kabilinden sayılmış olsaydı ilk örneğin site çarşısı olması gerektiğini, çünkü çarşının eklenmesi ile iki katı güvenlik personeline ihtiyaç olduğunu, nitekim çarşı, sadece siteye değil tüm mahalleye/bölgeye hizmet veren açık bir çarşı olduğunu, sitenin caddeye bakan tarafında sıralı onlarca işyerlerinden oluşmakta olup, üç katlı ayrı bir yapı özelliğinde olduğunu (çarşının ayrı bir yapı görünümünde olduğunu gösteren 16.3.2016 tarihinde çekilmiş fotoğrafları dosyada mübrezdir), böylesine açık bir çarşının sitenin güvenliğine dahil edilmesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca özellikle belirtmek gerekir ki çarşı denilen yerdeki diğer iş yerleri ve dükkanların bir çoğu çarşının özel güvenliği olmadığı için alarm sistemi, kamera sistemi kurarak ve işyerininin normal kapısının yanısıra demir parmaklık kapı/kepenk kullanarak işyerlerinin güvenliğini sağlamakta iken dava dışı hırsızlık olan iş yeri sahibi müşteki …’in iş yeri için yeterince güvenlik önlemi almadığı, iş yeri kamerasının bozuk olup çalışmadığı, iş yeri kapısının basit bir zorlama ile açılabildiği bilirkişi raporu ile sabit olup bu bağlamda hırsızlık olan iş yeri sahibinin yeterince önlem almaması hatalı olup zarardan sorumlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, “ İşyeri Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı … şirketi ile dava dışı … arasında, başlangıç tarihi, 08/05/2014, bitiş tarihi 08/05/2015 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, emtia hırsızlığın teminat kapsamına alındığı, 25/08/2014 günü sigortalı iş yerinde kapı kilidinin kırılarak hırsızlık olayının gerçekleştiği, hasar bedeli olarak 23.500,00 TL davacı … şirketi tarafından ödendiği, sigortalı iş yerinde güvenlik hizmeti veren davalı şirketin güvenlik ve gözetim hizmetini yerine getirmediği, hizmet sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, hırsızlık olayından sorumlu olduğu iddiası ile hasarın rücuen tahsili amacı ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nın 1472.maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Düzenlemede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiştir. Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte tek başına hasar bedelinin ödenmiş olması davalının sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. Taraflar arasında, sigorta poliçesi ve içeriği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığıdır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup tekstil mühendisi, güvenlik uzmanı ve sigorta uzmanından oluşan üç kişilik heyetinden alınan raporda özetle; ” Eksper tarafından sigortalının emtiaları, faturaları, mizanı incelenerek çalınan emtialar ve sigortalı zaran tespit edildiği, tespit edilen emtia miktarı ve emtia birim fiyattan piyasa rayicine uygun olup çalınan ürünler ford transit marka arca sığabilecek hacimde olduğu, sigortalı işyerinden 26.450,05 TL rayiç değerinde emtianın çalınmış olduğu kanaatine varıldığı, Meydana gelen hırsızlık olayında, … Ltd. Sti. nin; 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulama Yönetmeliği doğrultusunda Özel güvenlik hizmeti vermek için faaliyet gösterdiği, … Evleri Sitesi Esenyurt Toplu yapı Yönetimi ile, sorumluluk bölgesi olarak … sitesinin kurulu olduğu arsanın tamamında, (Otoparklar, yürüyüş koridorları, bina giriş ve çıkışlan ile bina iç kısımları) alanında özel güvenlik hizmeti vermek İçin, “Özel Güvenlik Hizmet Alım Sözleşmesini imzaladığı, hizmet verilen yerde, kendi beyanlarına göre, site müştemilatı içinde kalmasına rağmen, hırsızlık olayının meydana geldiği caddeye bakan dükkanların görev alanlarına dahil olup olmadığı konusunda site yönetimi ile mutabakata varılmadığı, buna rağmen özel güvenlik hizmetinin verilmesine devam edildiği, kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette görev yaparken özel güvenlik görevi ifa edilirken, önleyici hizmetinin aksatılmaması ve içeriden ve dışarıdan, kaynaklanabilecek her türlü hırsızlık, şüpheli durumlara karşı anında müdahale etme imkanı yaratılması ve görülen fiziki aksaklığın ve eksikliğin giderilmesinin işverenden talep edilmesi gerekmesine rağmen, … isimli işyerinden kapının zorlanarak ve kilidinin kınlarak meydana gelen iş yerinden olayının meydana geldiği ve özel güvenlik firması olarak özel güvenlik hizmetlerini yerine getirmeyi üstlendiği halde, meydana gelen hırsızlık olayına engel olunamadığı anlaşıldığından hırsızlık olayında, … Ltd. Şti. nln; % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu, Dava dışı … Evleri Sitesi Esenyurt TopIu Yapı Yönetiminin; 5186 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre; … Ltd. Şti. İle sözleşme imzalayarak özel güvenlik hizmeti aldığı, ancak davalı tarafından site müştemilatı içinde olmasına rağmen caddeye bakan ve çarşı olarak adlandınlan dükkanların güvenliğinin özel güvenliğin sorumluluğunda olmadığının iddia edildiği bu durumda özel güvenlik firmasının sorumluluk alanının tam olarak belirlenmediği, buna karşılık, dosyada bulunan aidat ödeme bildirimine göre, hırsızlık olan işyeri sahibinin iş yerinin güvenliği için aidat ödediği bu şekilde, güvenlik aidatı alındığı halde, özel güvenlik hizmet sözleşmesinde tam olarak özel güvenlik sorumluluk alanının tam olarak belirtilmemesinden dolayı, güvenlik zafiyetinin oluşmasına neden olmakla, meydana gelen olayda % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, Dava dışı hırsızlık olan işyeri sahibi Müşteki …’in; İş yerinin bulunduğu site yönetimi olan, … Evleri Sitesi Esenyurt Toplu yapı Yönetiminin, … Ltd. Şti. ile sözleşme imzalayarak özel güvenlik hizmeti satın almasına rağmen ve iş yerinin güvenliği için aidat ödemiş olsa da, Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Grup Amirliğinin Olay Yeri İnceleme Raporuna göre, iş yerinin girişindeki alüminyum kapı alt kısmında ve kilit hizasında zorlama izlerinin olduğu, kapı kilit dilinin dışarıda olduğu belirtilmiş olup, iş yerinin kapısının muhkem olmadığı basit zorlama ile açılabildiği ve güvenlik kamerasının çalışmadığı ve kameranın müdahale ile görüntü almasına engel olunmayacak konumda bulundurulmadığı, ve hırsızlık olaylarına karşı tam olarak güvenlik tedbirlerini almadığı anlaşıldığından, güvenlik zafiyetinin oluşmasına neden olmakla meydana gelen olayda % 20 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu ” şeklinde görüş bildirilmiştir. Somut olay incelendiğinde; 25/08/2014 günü sigortalı iş yerinde kapı kilidinin kırılarak hırsızlık olayının gerçekleştiği, çalınan emtialar nedeniyle hasar bedeli olarak davacı … şirketi tarafından sigortalı …’e 09/01/2015 tarihinde 23.500,00 TL ödeme yapıldığı, sigortalı iş yerinde güvenlik hizmeti veren davalı şirketin güvenlik ve gözetim hizmetini yerine getirmediği, hizmet sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği, hırsızlık olayından sorumlu olduğu iddiası ile hasarın rücuen tahsili amacı ile iş bu davanın açıldığı, hırsızlık olayının yaşandığı sigortalı işyerinin de bulunduğu 26 katlı betonarme binanın, güvenlik ve gözetiminin sağlanması için … Evleri Sitesi Esenyurt Toplu Yapı Yönetimi ile davalı … Ltd. Şti. arasında 01.07.2014 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi imzalandığı dosya kapsamı ile sabittir. Yapılan Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinde davalı yüklenicinin; işbu sözleşme hükümleri gereğince hizmet bölgesinde 5188 sayılı Kanun dahilinde belirtilen ve uygulanacak güvenlik hizmetlerini yerine getirmeyi üstlendiği, bulundukları yer çerçevesinde koruma ve kollama hizmeti vermeyi, güvenlik personeli gerekli tedbirleri almayı ve güvenliği ilgilendiren konularda ve kurallarda yapılacak değişiklikleri zamanında işverene duyurmayı taahhüt ettiği, güvenlik hizmetinin 24 saat resmi ve dini bayram günleri ile tatil günleri dahil sürdüreceği ve güvenlik personeli belirtilen tesis sınırları dahilinde giriş-çıkış kontrolünü yapmak, çevreyi gözetlemek, gerektiğinde güvenlik kuvvetleri İle irtibat ve işbirliğini sağlamak, sabotaj veya yangın vukuunda ilk müdahaleyi ve gerekli duyurulan süratle yapmakla yükümlü olduğu, sorumluluk bölgesinin … sitesinin kurulu olduğu arsanın tamamı ( otoparklar, yürüyüş koridorları, bina giriş ve çıkışları ile bina iç kısımları) olduğu kararlaştırılmıştır. Davalı şirket vekili savunmasında müvekkil şirketin, koruma ve güvenliği sağlama ile ile sorumlu olduğu alanlar sözleşmede açık şekilde sınırlı sayıda tek tek sayıldığını, sitenin caddeye bakan tarafı çarşı olarak niteliğinde olduğu, çarşının ayrı bir yapı görünümde olduğundan sözleşme kapsamına dahil edilmediğini, sigortalı iş yerinin de çarşıda bulunduğundan müvekkil şirketin sorumlu olmadığı iddia etmiştir. Mahkemece her ne kadar sözleşmenin 4.8 maddesinde örnek kabilinden bir kısım yerler sayılmış, sorumluluk bölgesinin arsanın tamamı olduğundan davalı şirkete kusur atfedilmiş ise de; sözleşmenin 4.8 maddesinde sorumluluk bölgesi … sitesinin kurulu olduğu arsanın tamamı olduğu belirtildikten sonra güvenlik hizmetinin nerelerde verileceği parantez içerisinde açık bir şekilde tek tek sayılarak gösterilmiştir. Eğer sözleşmede, sitenin kurulu olduğu arsanın tamamında hizmetin verileceği kararlaştırılmış olsaydı parantez içerisinde tekrardan bir kısım yerleri yazma gereği duyulmaz ya da mahkemenin belirttiği gibi bu yerler örnek kabilinden yazılsaydı sözleşmede bu durum açıklanır yahut sınırlı sayıda değil ” v.s, …” şeklinde sadece sayılan yerlerle sınırlı olmayıp başka yerlerde olduğu açıkça gösterilmesi gerekirdi. Bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan sorumluluk bölgesi … sitesinin kurulu olduğu arsanın tamamı içerisinde yer alan otoparklar, yürüyüş koridorları, bina giriş ve çıkışları ile bina iç kısımlar olduğu kanaatine varılmıştır. Bu itibarla; hırsızlık olayının meydana geldiği sigortalı işyeri, sitenin caddeye bakan dış kısmında yer aldığı, sözleşmede kararlaştırılan sorumluluk sahasını kapsamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle; meydana gelen hırsızlık olayında davalının sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.2 bendi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulması gerektiğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun hmk 353/1.b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 bendi uyarınca Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/913 Esas, 2018/417 Karar ve 11/04/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 3- Davanın REDDİNE, a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL red harcının davacı tarafından yatırılan 401,33 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 342,03 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine b- Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, d-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıranlara resen iadesine,
İstinaf İncelemesi Yönünden; 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 98,10’ar TL istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar harcının istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istem halinde iadesine, 6-Davacı tarafça yatırılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 7- Davalı tarafça sarf edilen 98,10 TL istinaf harç giderinin davacıdan alınarak davalıya verilemesine, 8- İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 9-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.17/02/2021