Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/683 E. 2022/649 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/683
KARAR NO: 2022/649
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/637
KARAR NO: 2017/862
KARAR TARİHİ: 07/12/2017
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı olduğunu, davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. İle diğer davalı satıcı … İnşaat & … Proje Ortaklığı arasında 27/03/2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mah., … Ada, … Parselde kayıtlı … Blok … numaralı bağımsız bölüm taşınmazın arsa maliki … tarafından davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne satıldığını, satış bedeli olan 3.071.939,00-TL.’nin alıcı tarafından … hesabına yatırıldığını, KDV ve diğer vergi ve masrafların ödemelerinin atiye bırakıldığını, taşınmaz teslim tarihinin 30/09/2015 tarihi olmasına rağmen tapuda davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescil işleminin yapılmadığını, KDV ve diğer ödemelerin müvekkili tarafından karşılanabileceği hususunda davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. İle … ‘ye bildirimde bulunduklarını ancak yinede tapuda tescil işlemini yaptıramadıklarını, bu nedenle dava konusu taşınmazın … üzerindeki tapu kaydının iptali ile müvekkili lehine ilk sıra haciz şerhli olarak davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tesciline, KDV bedeli ile devir, harç ve masraflarının müvekkili tarafından yatırılması halinde alacak olarak tapuya şerhine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan sözleşmede satıcının kendi edimini taahhüt ettiği gibi üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkili idarenin de tapu devri yapacağına dair taahhütte bulunduğunu, müvekkilinin …’ya karşı bir edim borcunun bulunmadığını ve işbu davada davalı olarak pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, mülkiyeti müvekkiline ait olan taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu, ana sözleşme gereğince yüklenici satıcıya karşı müvekkili idarenin edim borcu bulunması ve anılan yüklenicinin müvekkiline karşı sorumlulukları yerine getirmiş olması nedeniyle mahkemece tescil kararı verilmesi halinde hak ve nesafet kuralları gereğince bu kararın gereğinin müvekili idare tarafından yerine getirileceğini, davacının tüm taleplere rağmen üçüncü kişi …’ya tapu devri yapılmadığı iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, satıcı konumunda olan iş ortaklığından alınan bilgiye göre sözleşme bakımından öncelikli yükümlülük olan konut teslimlerinin proje kapsamında yapılmasına 21/12/2015 tarihinde başlanıldığı ve ardından yöneltilecek talep çerçevesinde tapu devri aşamasına geçileceğinin öğrenildiğini, üçüncü kişi olan …’nun hak ve alacaklarına yönelik olarak birçok icra dosyasından haciz gönderildiğini ve bu hacizlerin hepsinin yüklenici firma ve dolayısıyla müvekkili idare tarafından kayıt altına alındığını ve anılan icra dosyalarına bu hususta beyanlarda bulunulduğunu, davacı tarafın alacaklı olduğu Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına da aynı cevabın verildiğini, KDV borcunun ödenebileceği hesap bilgilerinin satıcı tarafından davacı tarafa bildirildiğini, davacının haczinden önce alacaklısı … olup Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin müvekkili idareye 29/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, yine alacaklısı … olup Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin davacının alacaklı olduğu dosya ile aynı gün olmakla birlikte daha önce kayıt altına alındığı için ikinci sırada yer aldığını, dava konusu işlemle ilgili müvekkili idareye intikal eden diğer haciz ihbarnamesi ve temlik alacaklılarının hak kaybı söz konusu olabileceği için ihbar talebinde bulunduklarını, davanın açılmasına müvekkili idarece sebebiyet verilmediğinden müvekkili idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini, davacı tarafın yetkilendirilmesi suretiyle adına dava açtığı …’nun proje kapsamındaki diğer konut alıcıları gibi taahhütlerini yerine getirdiği ölçüde konutu teslim alma ve tapuyu talep etme hakkına sahip olduğunu, ihtiyati tedbir kararını haklı ve makul bulmadıklarını belirterek davanın dava dışı …, …, …, … ve …’a ihbar edilmesini, yüklenici satıcıya karşı müvekkili idarenin ediminin yerine getirilmesi mahiyetinde tescil kararı verilmesi halinde davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir. Davalı … İnşaat-… Proje Ortaklığı adına ortaklığı oluşturan şirketler vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile … (…) arasında imzalanmış olan mülkiyeti … (…)’na ait İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mahallesi, …ada, … (yeni …) …, … Projesi” olarak gerçekleştirilmekte olan inşaatın yapımı ve yapılan inşaatın satılmasının … nam ve hesabına Proje Ortaklığı tarafından gerçekleştirildiğini, anılan projede yer alan … Blok … nolu bağımsız bölümün satın alınması maksadıyla diğer davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile … İnşaat&… Örme Proje Ortaklığı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, projenin inşaatı aşamasında diğer davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin borçlu olduğu bir kısım icra müdürlüklerinden bu şirketin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacağı üzerine haciz konulduğuna ve haczin tapu kaydına şerhine ilişkin icra dosyalarından haciz müzekkereleri/haciz ihbarnameleri ulaştığı bilgisinin alındığını, İİK’nun 91. maddesi gereği tapu siciline haczin tatbik edilmesini ancak tapu kaydına haciz konulmasını isteyen icra müdürlüğünün isteyebileceğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ne ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne sunulan taleplerin reddedildiğini, davalı … şirketinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan haklarını farklı kişilere devir ve temlik ettiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete Bakırköy … Noterliği aracılığı ile 09/12/2015 tarih ve …yevmiye no’lu ihtarname keşide edildiğini, müvekkili ortaklık tarafından İstanbul … Noterliği aracılığı ile 15/12/2015 tarihinde cevap verildiğini ve kendilerine borçlunun yükümlülüğünde olan KDV’nin ödeneceği banka hesap bilgilerinin verildiğini, işbu dava açıldıktan üç gün sonra 21/12/2015 tarihinde davacı tarafından müvekkili ortaklık hesabına ödeme yapıldığının tespit edildiğini, dava tarihi itibariyle teslim için gerekli şartların gerçekleşmediğini, tapu devrinin yapılmamasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek müvekkili ortaklığın harç, yargılama gideri ile ücreti vekaletten sorumlu tutulmamasını talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalılardan … nam ve hesabına diğer davalı … İnşaat&… Proje Ortaklığı tarafından inşa edilecek olan “…” projesinden satış vaadi sözleşmesi ile ve bedeli nakit ödenmek kaydıyla Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … mah, … ada, … parselde kayıtlı bulunan … Blok … no’lu bağımsız bölümü proje aşamasında satın aldığını, müvekkili şirketin piyasada bulunan çek ve senetlerinin ödenmemesi sebebiyle müvekkilinin cebri icra ile karşı karşıya kaldığını, şirket adına satış vaadi sözleşmesi ile alınan ilgili taşınmaz hakkında alacaklılar tarafından İİK 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve diğer davalılar tarafından bu işlemlerin geliş sırasına göre kayıt altına alındığını, proje tamamlanıp teslim aşaması geldiği zaman yüklenici tarafından talep edilen KDV bedelinin temin edilmeye çalışıldığını, bu aşamada huzurdaki davanın davacı tarafından açıldığını, davacının asıl amacının dava konusu taşınmazın müvekkili şirket adına tescili değil kendisinin ilk sıraya geçmesi olduğunu, bu sebeple davacının önce davayı açıp tedbir kararı aldığını, ardından KDV bedelini ödediğini, davanın açıldığı tarihte tescil şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın taşınmazın tescili ile ilk sıra haczi talep ettiğini, TMK’nun 2. maddesi kapsamında iyi niyet kurallarına aykırı davrandığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirketin gerek şahıslara gerekse kurumlara borçlu olduğunu, taşınmazın güncel rayicinin yaklaşık on milyon TL civarında olduğunu, her ne kadar KDV ödemesi için verilen süre içerisinde ödeme gerçekleşmemiş ise de proje aşamasında taşınmazın bedelini eksiksiz ödeyen müvekkilinin KDV bedelini ödenmesini makul sürede beklemenin iyiniyet kuralları gereği olduğunu, müvekkilinin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve bu süreçte yaşanan icra işlemlerinin bir sırası ve tarihi bulunduğunu, bu taleplerin diğer davalılara İİK. 89/1 maddesi gereği haciz ihbarnamesi yoluyla iletildiğini ve bu başvuruların diğer davalılar tarafından sıralamaya alındığını belirterek eksik harcın ve bu oranda teminatın tamamlatılmasına, davacının “ilk sıradan” haciz şerhi işletilmesi ve KDV bedeli, devir harç ve masrafların öncelikli alacak olarak tapuya şerh edilmesi talebinin reddine, davanın ilgili kurumlara ihbarına ve reddine karar verilmesini istemiştir. Asli Müdahil … vekili 05/04/2016 havale tarihli dilekçesiyle 26/11/2016 tarihli dilekçesinde özetle; davacı … tarafından İİK’nun 94. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden davalı … tarafından davalı … İnşaat-… Proje Ortaklığı ve …’den satın alınan … no’lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile borçlu …adına tescili istemini içerir dava açıldığını, davacının tescilini talep ettiği … no’lu taşınmazın 30/12/2013 tarihinde müvekkili …’a temlik edildiğini, bu durumun aynı tarihte … İnşaat-… Proje Ortaklığı ile …’ye bildirildiğini, 05/04/2016 havale tarihli ilk müdahale dilekçelerinin davanın tüm taraflarına tebliğ edildiğini, müdahillik talebi ile davacı ve davalıların asli müdahile karşı davalı haline geldiklerini, davacı …’ın harç konusundaki beyanlarının gerçekleri yansıtmadığını, dava açılırken başvuru harcı ödendiğini, mahkemenin asli müdahillik kararını 18/10/2016 tarihinde verdiğini ve davacı …’ın tüm taleplerini reddettiğini, asli müdahalenin ilk derece mahkemesinde hüküm verilinceye kadar mümkün olduğunu, temliknamenin bildirimi ve buna bağlı olarak tüm taleplerinin Proje Ortaklığı ile …’ye birden fazla noter ihtarnamesi ile iletildiğini, söz konusu taşınmazın ve taşınmazın tüm haklarının müdahale talebinde bulunan müvekkiline geçtiğini, temliknamenin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek asli müdahale suretiyle açmış oldukları davanın kabulü ile 53 nolu bağımsız bölümün … adına olan tapu kaydının iptaline ve adı geçen taşınmazın asli müdahil olan müvekkili … adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… …’ın açmış olduğu davada borçlu adına taşınmazın tescil şartları oluştuğundan tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, ancak davacının alacağının ilk sırada tapu kaydına işlenmesi ile ödenen KDV, tapu devir, harç ve masraf bedellerinin öncelikli olarak tapuya şerhine ilişkin talepleri takip hukukunu ilgilendirdiğinden, bu hususta tescil kararının kesinleşmesi halinde icra aşamasında takip hukukuna ilişkin talepler konusunda icra müdürlüğü ve icra hukuk mahkemesince karar verilmesi mümkün olduğundan bu talepler konusunda mahkememizce karar verilemeyeceğinden buna ilişkin talebin usulden reddine, asli müdahil …’ın açtığı davanın ise, temlik sözleşmesinin muvazaa sebebiyle geçersiz olması gerekçesiyle reddine, asıl davada davacı tarafça talep edilmediğinden ayrıca davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden davalılar … ve … İnşaat-…Proje Ortaklığı’nın yargılama gideri ve ücreti vekaletten sorumlu tutulmamasına, ancak davalı … San. ve Tic. Ltd. Şirketi davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmakla davacının yapmış olduğu yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- Asli müdahil … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı alacağının tapuya şerh düşülmesi yönünden talepte bulunulduğu, takip tarihi ve haciz tarihi itibarı ile asli müdahil alacağının davacı alacağından önce gelmesinin hukuki zorunluluk olduğu bu nedenle davacının davasının reddine ve asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararının kaldırılması talep edilmiştir.2- Davalı … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı yönünden davanın kabulüne ilişkin kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasına ve yeniden davanın esası hakkında davanın reddine, asli müdahale yönünden davanın reddine dair kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında davanın kabulü ile 53 nolu bağımsız bölümün … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep edilmiş ve …’ın alacaklı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyet ve adalet ilkelerine aykırı olduğu, mahkemece Borçlar Kanunu hükümleri nazara alınmaksızın temlikin geçersiz sayıldığı ancak davacının şartlara uygun olarak temlik sözleşmesi yaptığı belirtilmiştir. 3-Fer i Müdahil … vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen karar ile taşınmaz üzerinde daha önce ilk sırada işlenmiş olan haczin yok sayıldığı, davaya konu gayrimenkul üzerinde …’den gelen yazı cevabı da nazara alındığında ilk sıranın …’e ait olduğu, tescil kararı verirken davalı …’ye İİK’nun 89 maddesi gereğince tebliğ edilen haciz müzekkerelerinin sıralamasına uyulmasının talep edildiği, yerel mahkemece bu taleplerin hiçe sayılarak hüküm kurulduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 4- Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde yer alan KDV bedeli ile devir harç ve masraflarının davacı tarafından yatırılması halinde bunun öncelikli alacak olarak tapuya şerh verilmesi talebinin mahkemece reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı taşınmazın tapuda borçlu adına tescilini sağlamak üzere dava açmak için İİK 94 maddesi uyarınca icra müdürlüğü’nden yetki aldığı, tescilin sağlanması için gerekli KDV bedelinin 21.12.2015 tarihinde davacı tarafça davalı yüklenici hesabına yatırıldığı, KDV bedeli dava kapsamında sağlanması için yatırılmış olup asıl davaya bakan mahkemece bu konuda kabul karar verilmesi gerektiği, davaya konu taşınmazın davacı lehine öncelikli alacak olarak tescil edilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava konusu taşınmaz da davacı lehine ilk sıra haciz şerhli olarak tescil edilmesi talebinin davacının güncel ve korunmaya değer hakkının mevcut bulunduğu ve kabul edilmesine engel kanuni düzenlemenin bulunmadığı belirtilerek bu yön itibariyle mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 94/2 maddesi uyarınca açılan tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava dilekçesi ile davalılardan Irmak… Şirketi’nin diğer davalılardan satış vaadi sözleşmesi ile almış olduğu ve henüz davalı borçlu adına tapuda tescilin yapılmayan dava konusu 53 numaralı bağımsız bölümün davalılardan … üzerindeki tapu kaydının iptali ile davalı …… Şirketi adına tapuda tescilin sağlamak amacıyla İİK’nun 94/2 maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden açıldığı anlaşılmaktadır.Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/377 değişik iş sayılı dosyasında İİK’nun 257 maddesi gereğince davacının 2.517.259 TL alacağının tahsilinin ifası için borçluların borcu yetecek miktardaki menkul gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair 18.12.2013 tarihinde karar verildiği, takbis veritabanında yapılan sorgulama sonucunda tespit edilen taşınmazların haciz konulması kararı verildiğini belirtir müzekkerelerin icra müdürlüğünce gönderildiği, iş bu dosyada 16.12.2015 tarihli İİK 94 maddesi uyarınca davacının Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu ve tescil davası açmak üzere yetki verildiğine dair düzenlenen yetki belgesi mahkemeye ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Davalılardan … Şirketi (alıcı) ile … proje ortaklığı (satıcı) arasında düzenlenen 27.03.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesinde; arsa malikinin davalı … olduğu, Bakırköy Tapu Sicil Müdürlüğünün … mahallesi … ada … parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölümün davalılardan Irmak… Şirketi tarafından satın alındığı, ana sözleşmenin … ile … proje ortaklığı arasında … ye ait İstanbul ili Bakırköy ilçesi … mahallesi mahallesinde bulunan … ada … parsel no’lu arsa üzerine gerçekleştirilecek … projesinin inşaatı ve pazarlanması hakkında imzalanan ve ortaklığa yapılacak bağımsız bölümleri satma yetkisi veren sözleşme olduğu, uyuşmazlığa konu … no’lu bağımsız bölümünün teslim tarihi 30 Eylül 2015 olarak düzenlendiği, alıcının sözleşmeye konu bağımsız bölümü fiilen teslim edilmeden tapu devrini talep edemeyeceği bu sözleşmeye konu bağımsız bölümün satışı ile ilgili her türlü sözleşme gideri, buna bağlı resim harç gibi sair bedellerin alıcı tarafından ödeneceği, KDV, tapu işlemlerine ilişkin vergi ve buna bağlı resim, harç işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan oran üzerinden kanunen ait olduğu tarafa ödeneceği bilgisi yer almaktadır. Bağımsız bölüm talep formunun incelenmesinde ise; … numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak fiyat ve ödeme bilgileri kısmında KDV hariç tutarın 3.072.939 TL ve KDV dahil tutarın 3.626.068 TL olarak belirtildiği işbu bedeli damga vergisi, tapu harcı ve sair masrafların eklenmesi ile toplam ödenecek bedel 3.722.658 TL olarak belirtilmiştir. Dava dilekçesine ekli ödeme dekontunda Türkiye… Bankası aracılığıyla davalı …. Şirketi tarafından ortaklığa çeşitli tarihlerde havalelerin yapıldığı ve açıklama kısmında uyuşmazlığa konu bağımsız bölüm bilgilerinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu taşınmazın dosyada mübrez tapu kaydının incelenmesinde tam hisse ile davalılardan … adına kayıt ve tescilli olduğu belirtilmiştir. 30.12.2013 tarihli temlik eden Irmak… Şti ile temlik alan … arasında düzenlenen temlik sözleşmesinin incelenmesinde, … numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak … ile … İş ortaklığı arasında yapılan Bakırköy … yolu … projesi kapsamında satın alınan taşınmazdaki bütün hakların Borçlar Kanununun ilgili maddeleri kapsamında temlik alan …’a devredildiği bilgisi yer almakta olup temlik eden tarafından satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan davalı ortaklığa temlik sözleşmesinin bildirildiği anlaşılmaktadır. 19.10.2015 tarihli temlik sözleşmesinde ise; … Şirketi … satış vaadi sözleşmesinin ve bu sözleşmeden kaynaklı tüm haklarını …’a devir ve temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davalı … Şirketi vekilince sunulan cevap dilekçesinde uyuşmazlığa konu davanın açılmasından 3 gün sonra yani 21.12.2015 tarihinde davacı tarafından ortaklık hesabına ödeme yapıldığı, davalı …. Şti. ile imzalanan satış vaadi sözleşmesinde hangisinin geçerli olduğu belli olmayan 2 adet devir ve temlik sözleşmesinin bulunduğu ve KDV ile tapu harç ve giderlerinin dava tarihi itibariyle ödenmemesi nedeniyle tapunun devir ve tesciline ilişkin gerekli şartları oluşmadığından … Ortaklığının bir kusuru bulunmadığı belirtilmiştir. Üsküdar … Noterliği’nin 31.12.2013 tarih ve … gemi numarası ile keşide edilen ihtarnamede; davalı … lehine yapılan temlik sözleşmesinin … Ortaklığına ve üsküdar … Noterliği’nin 31.12.2013 tarih ve … yevmiye numarası ile …’ye bildirildiğine dair bilgi yer almaktadır.Davacı vekilince sunulan 22.07.2016 havale tarihli beyan dilekçesinde davalı …. şirketi adına tapuda tescil talebini bir anlamda kabul ettiği belirtilen davalılar … ve … ortaklığı bakımından ücreti vekalet taleplerinden vazgeçildiği ve davaya asıl sebebiyet verdiği belirtilen davalılardan Irmak … şirketi olduğu belirtilerek yargılama giderlerinden sadece bu davalının sorumlu tutulması gerektiği beyan edilmiştir. Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında bono alacağının tahsili talepli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla dava dışı … tarafından davalılardan Irmak.. Şirket aleyhine takip başlatıldığı, aslı müdahil …’ın takip dosyasına konu alacağın 100.000 TL’lik kısmını Bakırköy … Noterliği’nin 22.08.2017 tarih ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile temlik aldığı anlaşılmaktadır.Yargılamanın yapıldığı Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 23.05.2017 tarih ve 2015/567 Esas 2017/237 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair karar verilmiş olup iş bu kararın 10.07.2017 tarihinde kesinleşmesi ile uyuşmazlığa konu mahkeme dosyasının Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/637 Esas sırasına kaydının yapıldığı ve yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. İİK 94. maddesi ”Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir. Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir. Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki fevkalade zamanaşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra dairesi zilyedliğin başkasına devrine mani olacak tedbirleri alır ve alacaklıya bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.” hükmünü içermektedir. Dairemizce HMK 355. maddesi uyarınca yapılan incelemede: HMK’nun 136. maddesinde davacının, cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi; davalının da davacının cevabının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde ikinci cevap dilekçesi verebileceği, HMK 137 maddesinde dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön incelemenin yapılacağı, mahkemece ön inceleme aşamasının başlaması üzerine hakimin hazırlık işlemleri yapacağı, tarafların dilekçelerini ve delillerini inceleyeceği, uyuşmazlık konuları tüm olarak belirleyeceği ve öncelikle HMK 114-115 maddesi uyarınca dava şartları ve HMK 116-117 maddeleri uyanınca ilk itirazlar üzerine hakkında dosya üzerinden karar vereceği, mahkemenin duruşma ön inceleme aşamasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında bir karar veremez ise, HMK 140 maddesi uyarınca tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyeceği belirtilmiştir. Ön inceleme tamamlandıktan sonra ön inceleme günü için duruşma günü tayin edilmeli ve HMK 139 maddesi uyarınca bu hususun duruşma günü olarak taraflara bildirmesi ile taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiş sayılmalıdır. Yargıtay 2. Dairesi’nin 01.06.2017 tarih ve 1933/ 6603 karar sayılı ilamında mahkemece usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği belirtilmiştir. Bu konuya emsal nitelikte Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5073 E. 2019/5190 K sayılı ilamında ”… O halde mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, davalıya cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamaları tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140) taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek boşanmanın fer’ileri konusunda karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi hukuki dinlenilme hakkının (HMK m.27) ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.” belirtilmiştir. Davanın açıldığı Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/567 sayılı dosyası ile yapılan yargılamada görevsizlik kararı verilmeden önce ön inceleme duruşmasının 18.10.2016 tarihinde yapıldığı ve işbu duruşmada huzurda bulunan taraf vekilinin beyan anına alınarak ön inceleme duruşmasının tamamlandığının belirtildiği, görevsizlik kararından sonra dosyanın tevzi edildiği Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/637 esas sayılı dava dosyasının duruşma tutanakları incelenmesinde de ön inceleme duruşmasının usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır. İş bu nedenle öncelikle, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilerek taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmeli, bu hususlar tutanağa geçirilerek duruşmada bulunan tarafların imzaları alınmalı, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterdiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp birlikte değerlendirilmeli ve sonuca varılmalıdır. Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 ve 355. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-İstinafa başvuran tarafların istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/637 Esas, 2017/862 Karar ve 07/12/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinafa başvuranlar tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde istinafa başvuranlara İADESİNE, 5- istinafa başvuranlarının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2022