Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/652 E. 2022/338 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/652
KARAR NO: 2022/338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/581
KARAR NO: 2018/729
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalıya ait Ereğli Gemi Tersanesinde 09.09.2009 tarihinden 20.07.2010 tarihine kadar yapılmakta olan …, …, … isimli gemi projelerinin teçhiz, donatım, danışmanlık işlerini alıp yürüttüğü, davalı tarafın başlangıçta düzenli ödeme yaparken araya giren krizi bahane ederek ödemelerini aksatmaya başladığını, bu işler yapılırken çalışacak işçileri alt işveren sıfatıyla müvekkili şirketin çalıştırdığı, davalı şirketin işçinin brüt ücretine ek olarak %45 komisyon ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı şirketin Nisan 2010 dönemine kadar olan hakkediş hesaplarını onayladığını, Mayıs, Haziran, Temmuz, aylarına ait hakkedişleri onaylamadığını, bu sebeple Mayıs ayı ve sonrasına ait ödünç işçilik alacaklarını müvekkili şirkete ödemediğini, önceki dönemlerde ise (Eylül 2009 – Nisan 2010) ödemelerin sürekli olması gerekenden düşük hesaplandığını, işçilerin alt işveren sıfatıyla müvekkili şirket tarafından SGK’ye bildirildiğini, kural olarak davalı şirketin sözleşmede yazan şartlarda işçinin ücretini, SGK primlerini ve brüt ücrete dâhil olan diğer ödemelerini verip ayrıca brüt ücret üzerinden %45 komisyon ödediğini, son üç aylık ödünç isçilik alacaklarının tamamının ve önceki aylardaki hakkediş hesaplarında yapılan eksik hesaplamalardan kaynaklanan bakiye alacaklarının da hesaplanarak alacağa hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilin çalıştırdığı işçi sayısının günlük olarak işverene ait kart okuma cihazıyla tespit edildiğini, ekte bu listeleri sunduklarını, işçilerin net ücret miktarlarının ise ekte sundukları bordro ve ödeme çizelgelerinde belli olduğuıa, hak ediş hesaplarında düzenlenen ve fakat eksik hesaplanan Eylül 2009 ila Nisan 2010 dönemi alacaklarının hesaplanmasında ise şirket hakkediş raporları ile kart okuma sistemi kayıtlarından yararlanılacağını buna göre kart okuma kayıtlarından gün gün kaç işçi çalıştırdıklarının görüldüğünü, ücret bordrolarında (ve bazı işçiler için de tarafların imzaladığı ücret çizelgelerinde) her bir isçinin yevmiyesinin tespit edileceği, her bir işçi açısından kart okumada tespit edilen toplam gün sayısı ile yevmiye ücreti çarpıldığında ilgili işçinin bütün projeler kapsamında toplam net ücretinin edileceğini, söz gelimi kart okuyucu kaydına göre … isimli işçi 125 gün işe geldiği, günlük ücretinin de 30 TL olduğu tespit edildiğinde bu işçiye 3750 TL net ücret ödenmiş olacağını, kanuni ek ödemeler dikkate alınarak önce brüt ücretin tespit edileceğini, sonra %45 komisyonlarının eklenecek böylece bir tek işçi için davalıdan alacaklı oldukları bedelin hesaplanacağını, tüm işçiler için bu hesaplama tek tek yapıldıktan sonra hepsinin toplanacağı ve müvekkili şirketin yekûn alacağının ortaya çıkacağını, davalı tarafın da bu borçlarla ilgili yaptığı ödemelerin kaydını tuttuğunu, mahkemenin ve kendilerinin de kabul edecekleri geçerli makbuz ve banka dekontları sunduğunda hesaplanan alacaklarından yapılan ödemeler düşülmek suretiyle bakiye alacaklarının tespit edileceğini, işbu dava konusu sözleşmelerle ilgili olarak müvekkilinin taahhüt ettiği işleri yaptığına dair İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2010/422 esas nolu davası açıldığını, bu davayı müvekkilinin kazandığını, Yargıtay’ca onandığı ve kesinleştiğini beyan ederek davacı müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunun tespitine, ilamsız icraya konu edilen kısım yönünden itirazın iptaline, takibin icra-inkâr tazminatına hükmedilerek devamına; takibi aşan kısmı yönünden ise alacaklarına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup dava değeri olarak itirazın iptali davasında asıl alacak miktarı: 312.284,07 ile takibi aşan kısım yönünden eksik hesaplanan bakiye hakediş alacağı miktarı yönünden fazlaya ilişkin haklı saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine 05.08.2010 tarihli … seri numaralı, 05.08.2010 tarihli … seri numaralı ve yine 05.08.2010 tarihli … seri numaralı faturaları dayanak göstererek takip başlatıldığını, yaptıkları itiraz üzerine de huzurda görülen iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ayrıca itirazın iptali davasına konu edilemeyecek şekilde Eylül 2009 – Nisan 2010 dönemi alacaklarının tespitini de istediğini, davacının davasının tamamen haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğu, takibe konu faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek usulüne uygun olarak iade edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında, müvekkili şirketin Ereğli Gemi Tersanesinde inşa edilen …, … ve … gemi inşa projelerinin teçhiz donatım ve danışmanlık işlerinin yürütülmesi konusunda sözleşmeler yapıldığını, davacı tarafından 14.07.2010 tarihinden itibaren kendilerine yapılması gereken ödemelerin zamanında yapılmadığı iddia edilerek herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın projeler tamamlanmadan bırakıldığını, müvekkili şirket tarafından da Karadeniz Ereğli … Noterliği 22.07.2010 tarihli ihtarname ile de taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin feshedildiğini, davacı tarafından; sözleşmelerin feshinin ardından 05.08.2010 tarihinde düzenlenmiş ve herhangi bir hak ediş evrakına dayanmayan takibe dayanak 3 adet faturanın müvekkil şirkete 10.08.2010 tarihinde gönderildiği ve herhangi bir hak edişe dayanmayan işbu faturaların müvekkili şirket tarafından yasal süresi içerisinde kabul edilmeyerek Beyoğlu … Noterliği 12.08.2010 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, takibe konu faturalar incelendiğinde her 3 faturanın da herhangi bir dayanağı olmadığı ve bu nedenle de geçerliliklerinin bulunmadığını, zira gerek müvekkili şirkete ait, gerek de davacı yana ait kayıtlar incelendiğinde davacı firma tarafından gerek ödünç işçilik, gerek danışmanlık, gerek de ekipman kirasına ilişkin kayıtlarda yer alan ve müvekkili şirketçe kabul edilen faturaların arkalarında tersane üretimi esnasında hazırlanmış onaylı hak ediş formları bulunduğunun açıkça görüleceğini, takibe konu faturalar incelendiğindeyse herhangi bir hak ediş formuna dayanmadıklarının açıkça görüldüğünü, davacı tarafça daha önce aynı sözleşmelerden kaynaklanan işlerden dolayı alacakları yönünden açtıkları ve kesinleşen İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. 2011/384 K. sayılı dosyası ve söz konusu dosyadan verilen karara dayanak bilirkişi raporu incelendiğinde de görüleceği üzere, davacının söz konusu projelere ilişkin daha önce kestiği ve söz konusu kararda ve müvekkili şirket kayıtlarında yer alan faturaların tamamının onaylı hak edişlere dayandığını ve sayın bilirkişiler ve mahkemece de bu nedenle kabul edildiklerinin görüldüğünü, kaldı ki takibe konu her 3 faturanın da aynı tarihte ve davacının işi bırakmasından ve sözleşmelerinin feshedilişinden sonra düzenlenmiş olmasının da davacı tarafın kötü niyetini açıkça ortaya koyduğunu, takibe konu … seri numaralı fatura incelediğinde ise faturanın içeriğinin hiçbir şekilde anlaşılmasının mümkün olmadığı, zira; faturadan görüldüğü kadarıyla davacı tarafından daha önce Ekim 2009- Haziran 2010 yılları arasında kesilen ve müvekkili şirket tarafından da kabul edilen faturalara birtakım farklar eklenerek bu farkların talep edildiğinin görüldüğü, fark işletilen faturaların, davacı tarafından bildirilen hak edişlere dayanarak davacı tarafından bizzat kesilmiş faturalar olduğunu, davacının hak edişlerde herhangi bir yanlış olması durumunda -ki hak ediş evraklarını onay için tersane yönetimine bildiren bizzat kendileri olduğundan bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu davacının bu durumu derhal bildirip hak edişleri kabul etmemesi ve yine aynı şekilde fatura kesmemesi gerekirken sözleşmesinin feshinin ardından söz konusu faturalarda fark alacağı olduğu iddiasının tamamen kötü niyetli olduğu gibi; basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü de bulunduğundan kabulünün mümkün olmadığı, alacak tespiti yönünden ise alacak tespiti davasının itirazın iptali davasına konu edilemeyeceği, bu nedenle söz konusu davanın tefriki gerektiği, itirazın iptali davasının, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine itiraz etmiş olan takip borçlusunda karşı, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali için açıldığı, söz konusu davanın yalnızca itiraz edilen borca ilişkin olduğu, davacı tarafın söz konusu davada başka herhangi bir talepte bulunamayacağını, bu nedenle, davacı tarafça itirazın iptali davası içerisinde ayrıca Eylül 2009- Nisan 2010 tarihleri arasında eksik hesaplamadan doğan alacağı bulunduğu iddiasıyla açılan tespit davasının işbu dava içinde açılmasının mümkün olmadığı, her halükarda söz konusu alacak tespitinin davaya konu icra takibine dayanak … seri numaralı faturada talep edildiğinden derdestlik söz konusu olduğu, davacı tarafça, ödünç işçilik alacaklarına ilişkin Mayıs, Haziran, Temmuz hakedişlerinin kabul edilmediği, Eylül 2009- Nisan 2010 arasındaki hak edişlerinin de yanlış hesaplandığı iddia edilerek alacak tespiti talep edildiği, takibe konu … seri numaralı fatura incelendiğinde görüleceği üzere söz konusu faturanın davacının tam da bu iddiasına göre düzenlendiği ve davacı tarafça kendince o dönemde kesilen faturalara kendince bir hesaplama yöntemi ile birtakım farklar eklendiği, bu nedenle; söz konusu alacak iddiasının hem itirazın iptali davasına konu takibe dayanak faturalardan birinde istenmesi, hem de bu şekilde alacak tespitine konu yapılmasının hukuken mümkün olmayacağı; taraflar ve alacakları aynı olan söz konusu taleplerin derdestlik nedeniyle reddi gerekeceği, söz konusu durumun davacının kötü niyetini de açıkça ortaya koyduğu, zira; davacının zaten takibe konu faturalardan biri ile istediği alacağı çifte tahsilata yol açacak şekilde yeniden talep ettiği, davacı tarafça sözleşmeler kapsamında yaptığı işlere ilişkin olarak ay sonunda yevmiyelerin kendisi tarafından bildirildiği, hak edişlerin kendisi tarafından hazırlanıp tersane yönetiminin onayına sunulduğu, bu nedenle basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının, kendi düzenlediği hak edişlere dayanarak, kendi kestiği faturalarda sözleşmenin feshinden sonra eksik hesaplama yapıldığı iddiasında bulunmasının hukuken mümkün olmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü yasal hakları saklı kalmak kaydı ile davacının itirazın iptali taleplerine ilişkin, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli davasının reddine ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibinin iptaline, davacının %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacının alacak tespit taleplerine ilişkin: davacının itirazın iptali davasına konu yapılması mümkün olmayan Eylül 2009- Nisan 2010 tarihleri arasında eksik hak edişten doğan alacaklarının tespitine ilişkin davanın tefrik edilmesine, her halükarda, aynı dava içinde görülmeye devam edilmesi halinde de, davacının davasının haksız, mesnetsiz ve derdest taleplerinin reddine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” …Davacı taraf, mahkememiz dosyasındaki dava ile İstanbul 47. ATM de görülen dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, İstanbul 47. ATM dosyasında talep edilenin eksik bedel tahsiline ilişkin olduğunu, mahkemeniz dosyasında ise ödünç işçilik alacağının talep edildiğini beyan ederek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. İstanbul 47. ATM’nin kesinleşen dosyasında, taraflar arasında yapılan sözleşmeler dayanak gösterilmek suretiyle “ödünç işçilik, danışmanlık ve ek iş formlarının” talep edildiği, eksik bedel tahsiline ilişkin talepte bulunamadığı yapılan yargılama sonucunda ise “gerek ödünç işçilik ve gerekse danışmanlık fonlarında davacı-karşı davalının yaptığı iş ve hizmetlerden dolayı fatura ettiği hak ediş tutarları ve düzenleme şekiller ile ilgili herhangi bir yanlışlık ve isabetsizliğin bulunmadığı” gerekçe yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verildiği, anlaşılmakla davacının rapora karşı yapmış olduğu itirazlar yerinde görülmemiştir. Mahkememizce yazılan talimat sonucu Karadeniz Ereğli 1. AHM’nce alınan talimat bilirkişi raporunda davalı şirketin Ereğli gemi tershanelerinde yapımı süren gemilerde 09/09/2009 tarihinde davacı şirkete ait işçilerin çalışmaya başladıkları ve son olarak da 17/07/2010 tarihinde çalıştıkları davacı şirket tarafından tutulan kapı giriş çıkış hareketleri raporlarından tespit edildiği, yapılan sözleşmelerin ekinde yer alan çizelgelere göre … numaralı gemi ve … numaralı gemilerin yapımı işlerinde çalışan işçiler için günlük hak ediş bedelleri 47,78 TL, bu bedel 22/02/2010 tarihinde düzenlenen … numaralı gemi için ise 41,37 TL olarak belirlendiği, … ve … numaralı gemilerin yapımında çalışan gemilerin toplam gün sayının 11.610 olduğu … numaralı gemide çalışan toplam gün sayısının ise 3.480 olduğu yapılan tespitin davalı … AŞ.’nin kapı giriş çıkış hareketleri raporları üzerinde yapılmış olan inceleme sonucu tespit olunduğuna ilişkin rapor mahkemeye sunulmuştur. Mahkememizce Bilirkişi …’dan alınan 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda İstanbul 47. ATM’nin 2010/422 Esas sayılı dosyasındaki alacağın yukarıda belirtildiği üzere aynı alacak içinde kaldığı tespit olunmakla İstanbul 47. ATM’nin 2010/422 E. sayılı dosyasında hükmedilen alacak davacının talep ettiği alacak miktarından düşülerek ve davacının talimat dosyasında davalı kapı giriş çıkış hareketlerinin gün sayısı olarak tespit edildiği, davalının hizmet aldığı mahkememizce kabul edilerek 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davacının farklı tarih itibariyle davalıdan bakiye 266.383,78 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davacının takibi aşan kısım yönünden alacağı bulunmadığı ve hükmolunan alacağın takip miktarının altında kaldığı anlaşılmakla davanın kısmen reddine, alacak likit ve hesaplanabilir olması nedeniyle davacının icra inkar tazminat talebinin kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Mahkemece, 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde hüküm altına alınan cari hesap alacağının işbu davadaki alacaktan mahsup edilmesi hatalı olduğunu, 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde cari hesap alacağına kayıtlı alacaklar dava konusu edildiğini, işbu davada ise davalı tarafın hilesi ile eksik tespit edilen ödünç işçilik alacağının tamamlatılması söz konusu olduğunu, bu nedenle iki davanın konusu farklı olduğu için mahsuba yönelik işbu hükmün ortadan kaldırılmasını, Faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulmuşsa da faiz icra takibinden başlatıldığını, oysaki faizi, faturaların davalı şirketçe tebellüğ edildiği tarih olan 10.08.2010 tarihinden başlattıklarını, bu bakımdan da yerel mahkeme kararının düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün düzeltilerek talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Huzurdaki davaya konu talepler ile davacı yanın İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. 2011/384 K. sayılı dosyasındaki talepler aynı olduğunu, davacı yan, daha sonra, aynı projelere ilişkin olarak hak edişlere dayanmayan tamamen keyfi olarak yeni fatura düzenleyerek icra takibi başlattığını, takibe konu faturalar incelendiğinde; her 3 faturanın da herhangi bir dayanağı olmadığı ve bu nedenle de geçerliliklerinin bulunmadığını, zira; gerek müvekkil şirkete ait, gerekse de davacı yana ait kayıtlarda davacı firma tarafından gerek ödünç işçilik, gerek danışmanlık, gerek de ekipman kirasına ilişkin kayıtlarda yer alan ve müvekkil şirketçe kabul edilen faturaların arkalarında tersane üretimi esnasında hazırlanmış onaylı hak ediş formları bulunduğunu, takibe ve davaya konu faturalar incelendiğindeyse herhangi bir hak ediş formuna dayanmadığı açıkça görüldüğünü, Mahkeme tarafından, yalnızca davacının iddialarına itibar edilerek taraflar arasındaki sözleşmelere ve tarafların iradelerine aykırı olarak kapı-giriş çıkış kayıtlarına göre hüküm tesiş edildiğini, oysaki davacı tarafın edimlerinin ifa edilip edilmediği, ancak onaylı hak edişlerle ispatlaması gerektiğini, Oysa huzurdaki dava, gemi inşaya ilişkin eser sözelşemesinden kaynaklanan teknik bir dava olup dava konusu ihitlafın halli de ancak teknik bilirkişi raporuyla mümkün olduğunu, yerel mahkeme ise dosyadan alınan teknik bilirkişi raporuna itibar etmeyip yalnızca mali müşavir bilirkişiden alınan rapora göre hüküm tesis etmesinin hatalı olduğunu, halbuki teknik bilirkişi raporunun lehine olduğunu, bilirkişilerce yapılan incelemede, davacının gerek önceki dönemler ile ilgili gerekse de 2010/Mayıs-Haziran-Temmuz aylarına ilişkin talapleri ile ilgili hesaplama yapılmasına dayanak teşkil edebilecek herhangi bir belge tespit edilemediği; İşçilerin kapı-giriş çıkış hareketleri raporları, bordrolar veya davacının tanzim ettiği icmallerin tek başlarına veya birlikte ayrıca bir hesaplama yapılmasına elverişli olmadığı, gerek defter kayıtlarındaki tutarlar, gerekse defter kayıtları ile uyumlu son kayıt tarihi 19.08.2010 olan cari hesap ekstresi açıklamalarının, İstanbul 47. Asliya Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. sayılı dosyası ve sunulan tüm delillerin birlikte incelenmesi neticesinde herhangi bir alacak tutarı tespit edilemediğini, Ayrıca takibe ve davaya konu edilen faturalardan … seri-sıra nolu fatura, dayacı tarafından daha önce tanzim edilen faturalara fark işletilmek suretiyle tanzim edildiğini, fark işletilen eski tarihli faturalar, davacı tarafından bildirilen hak edişlere dayanılarak davacı tarafından bizzat tanzim edildiğini, davacının kendi tanzim ettiği hak ediş ve faturalarda hata olduğu iddiası hukuki anlamda bir değer ifade etmediği, bu husus Yargıtay kararları ile de sabit olup davacı bu hususta basiretli tacir gibi davranmadığından … seri nolu faturanın tutarı olan 186.604 60-TL yönünden reddi gerekirken, bu alacak yönünden verilen kısmen kabul kararı usul va yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu ihitlaf eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bu bakımdan icra inkar tazminatına hükmedilmesi de hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında imzalanan gemi inşa sözleşmesinden doğan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile önceki faturalardan eksik hesaplanan hak ediş alacağı istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 3 adet faturaya istinaden 312.284,07 asıl alacak, 159.900,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 472.184,21 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili; taraflar arasında davalıya ait Ereğli Gemi Tersanesinde yapılmakta olan gemi projelerinin teçhiz, donatım ve danışmanlık işlerinin yürütülmesi konusunda sözleşme imzalandığını, davalı şirketin Nisan 2010 dönemine kadar hakedişlerinin onaylandığını ancak Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ait hak edişler onaylanmadığından Mayıs ayı ve sonrasına ait ödünç işçilik alacakların ödenmediğinden bu dönemlere ait işçilik alacaklarının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, ayrıca Eylül 2009- Nisan 2010 dönemine ilişkin hak ediş bedelinin eksik hesaplandığını ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali ile takibi aşan kısım yönünden eksik hesaplanan bakiye hakediş alacağının tahsilini talep etmiştir Mahkemece hükme esas alınan mali müşavir …’nın 05/03/2018 tarihli raporunda” Talimatla alınan bilirkişi raporunda davalı … şirketinin kapı giriş-çıkış hareketleri raporları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda … ve … nolu gemilerin yapımında çalışan işçilerin gün sayısının 11.610,… nolu geminin yapımında çalışan işçilerin gün sayısının 3.480 olduğu, işçilerin … gemisi için 05.09.2009 tarihinde, … gemisi için 02.09.2009 tarihinde ve … gemisi için 22.02.2010 tarihinde çalışmaya başladığı tespit edildiği, Diğer yandan davacı tarafça davalıya diğer sözleşmeler kapsamında teçhizat kiralaması ve danışmanlık hizmetlerinin de verilmesi hususu kararlaştırıldığından ve bu hususta sözleşme devam ederken herhangi bir itiraz olmadığından davacının sözleşme sonuna kadar geçen sürede teçhizat kirası ve danısmanlık bedeli talep edebileceği kanaatine varıldığı, işçilik bedelleri ile ilgili olarak … ve … gemileri için işçilik bedeli günlük 47,78 ve … gemisi için günlük 41,31 olarak belirlendiği, bu çerçevede davacının, her üç gemi için toplam 698.484,60 TL ödünç işçilik bedeli, 6.000,00 TL ekipman kira bedeli, 205.000,00 TL danışmanlık bedeli olmak üzere davacının toplam hak ediş bedeli: 909.484,60 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça davacı veya davacı namına yapılan ödemeler tutarı : 551.619,44 TL mahsup edildiğinde davacının davalıdan alacaklı olduğu tutar : 357.865,36 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça yapılan ödemeler arasında İstanbul 47 ATM nin 2014/422 E. sayılı dosyasında hükmedilen 91.481,58.- TL olmadığından bakiye 357.865,36.- TL alacak tutarı içerisinde İstanbul 47 ATM nin 2014/422 E. sayılı dosyasında hükmedilen 91.481 ,98.- TL nin de mevcut olduğunu, buna göre davacının icra takip tarihi itibariyle takibe dayanak faturalar yönünden talep edebileceği asıl alacak tutarının ( 357.865,36 – 91.481,58) 266.383,78 TL olarak hesaplandığı” görülmüştür. İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/422 Esas 2011/384 Karar sayılı dosyasında davacı vekili; taraflar arasında davalıya ait Ereğli Gemi Tersanesinde yapılmakta olan gemi projelerinin teçhiz, donatım ve danışmanlık işlerinin yürütülmesi konusunda 3 adet sözleşme imzalandığını, davalının, müvekkilinin hak edişlerine bağlı alacaklarını ödemediğini, gönderilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 91.481,58 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş olup, mahkemece; gerek ödünç işçilik ve gerekse danışmanlık konularında davacı-karşı davalının yaptığı iş ve hizmetlerden dolayı fatura ettiği hak ediş tutarları ve düzenleme şekilleri ile ilgili herhangi bir yanlışlık ve isabetsizliğin bulunmadığı, kira sözleşmelerinin ise ekipman kirasına ait olup, dosyada bu konuda ihtilafa yönelik iddia ve tespitin bulunmadığı, bu nedenlerle, davacı-karşı davalının talep ettiği 7 adet faturadan dolayı toplam 91.458,58 TL alacağının olduğunun tespit edildiği, bu faturaların davalı-karşı davacının defterlerinde mevcut olduğu, davalı-karşı davacının 12/08/2010 tarihli fatura ile tebliğ ettiği 103.000,00 TL tutarlı ceza bedelinin cari hesap kayıtlarına intikal ettirilmesine rağmen bu cezai bedelin sözleşmelere uygun olmadığından uygulanmaması gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 91.481,58 TL alacağın temerrüt faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz incelemesi sonucu Yargıtayca onanarak kesinleştiği, davaya konu edilen 7 adet hak edişe bağlı faturanın 2010 yılı Nisan – Mayıs aylarına ait ödünç işçilik, danışmanlık ve ek iş formları içerikli faturalar olduğu görülmüştür. Dosya kapsamına göre, taraflar arasında …, … ve … nolu gemilerin yapımı için sözleşmeler düzenlendiği, bu sözleşmelere göre davacının davalıya 4857 sayılı yasa çerçevesinde ödünç işçilik, techizat kiralama ve danışmanlık hizmetleri vereceği ve davalının da buna ilişkin olarak sözleşme kararlaştırıldığı şekilde ödemede bulunacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan mali müşavir …’nın 05/03/2018 tarihli raporu doğrultusunda, davacı tarafça davalıya, ödünç işçilik, techizat kiralama ve danışmanlık hizmetleri verildiği, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre davacı tarafın ödünç işçilik + teçhizat kirası + danışmanlık bedeli toplamı olarak hakediş tutarının 909.484,60 TL ve bu hakedişlere karşılık davalı tarafça yapılan ödemeler tutarının 551.619,24 TL ve davacının bakiye alacak tutarının 357.865,36 TL olarak hesaplandığı, aynı alacak kalemi içinde kalan ve İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/422 Esas sayılı dosyasında karara bağlanan 91.481,58 TL’nin mahsubu ile davacının, davalıdan 266.383,78 bakiye alacağı bulunduğu tespiti yapılmış ise de dava konusu cari hesaptan kaynaklanan alacak davası olmayıp takibe dayanak yapılan 3 adet faturaya istinaden başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile Eylül 2009- Nisan 2010 tarihleri arasında ödünç işçi alacaklarına tahakkuk ettirilen hak edişlere %45 komisyon eklenerek eksik hesaplanan bakiye hakediş alacağın tespiti ile takibi aşan kısmı yönünden alacak istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarının en önemli niteliği, bu davaların icra takibine bağlı, takibin devamına ya da iptaline yol açacak davalar olmasıdır. Bu nedenle, bu davalarda takip talebinde takip dayanağı olarak gösterilen belgeye bağlı olarak yargılama yapılmalıdır. İtirazın iptali davalarının icra takibine bağlı davalardan olmasının doğal sonucu; davacının icra takibine konu edilen alacağının varlığını kanıtlamasının zorunlu olmasıdır. İtirazın iptali davasının konusu, ilamsız icra takibine borçlunun yaptığı itirazın haklı olup olmadığıdır. Mahkeme itirazın haklı olup olmadığını tespit ederken icra takibinin dayandığı takibi esas almalıdır. Alacaklı takip yapılırken dayanmadığı bir belgeye dayanarak itirazın iptali davası açamayacağı gibi icra takibinde dayanılan belge ya da alacak dışında başka belgeye veya alacağa istinaden hüküm kurulamaz. Yargıtay HGK 14.12.2011 tarih, 2011/19-617 Esas, 2011/749 Karar, 03.05.2006 tarih 2006/19-260 Esas, 2006/251 Karar sayılı kararlarında bu husus ” “İtirazın iptali davası, itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını amaçlayan ve dayanağı olan icra takibine sıkı sıkıya bağlı olan bir dava türüdür. İİK.nun 58.maddesine göre takip talebinde borcun sebebinin gösterilmesi ve borç bir belgeye dayanıyorsa bu belgenin takip talebine eklenmesi gerekir. İİK.nun 60.maddesine göre de ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Ödeme emrini alan borçlu borcun sebebine ve takibin dayandığı belgeye göre aleyhindeki ilamsız icra takibine itiraz edebilir. Bu durumda alacaklı süresi içerisinde ancak takip talebinde gösterilen belgeye dayanarak itirazın iptali davası açabilir. Başka bir anlatımla alacaklı, takibinde dayanmadığı bir belgeye itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak dayanamaz ” şeklinde ifade edilmiştir. Takibe dayanak yapılan faturalan incelendiğinde; 1-05.08.2010 tarihli … seri numaralı faturada; Haziran …-… / … / … ödünç işçilik bedeli olarak 76.104,26 TL talep edildiği; 2- 05.08.2010 tarihli … seri numaralı faturada; Temmuz … / … / … ödünç işçilik bedeli olarak 49.575,21 TL talep edildiği; 3- 05.08.2010 tarihli … seri numaralı faturada; Kasım 2009 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan: 20.022,64 TL, Aralık 2009 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan: 3.017,67 TL, Ocak 2010 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan: 26.668,20 TL, Şubat 2010 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan : 8.705,98 TL, Mart 2010 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan : 32.232,30 TL, Nisan 2010 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan :51.299,75 TL, Mayıs 2010 hak ediş bedelinden eksik hesaplanan : 44.658,06 TL olmak üzere toplam toplam 186.604,60 TL fark tutarının talep edildiği görülmüştür. O halde mahkemece, takibe dayanak yapılan 3 adet faturadan dolayı ve takibi aşan kısım yönünden Eylül 2009- Nisan 2010 tarihleri arasında ödünç işçi alacaklarına tahakkuk ettirilen hak edişlere %45 komisyon eklenerek eksik hesaplanan bakiye hakediş alacağı (1.000,00 TL alacak miktarı üzerinden açılan kısmı dava olduğu da gözetilerek) olup olmadığına göre karar verilmesi gerekirken sanki tek bir cari hesap alacağı davası varmış gibi dava konusu edilmeyen teçhizat kirası ve danışmanlık bedelleri de dahil edilerek sözleşmeden kaynaklı tüm alacak kalemleri ve yapılan tüm ödemeler mahsup edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.Takibe dayanak yapılan 05.08.2010 tarihli … seri numaralı fatura, Kasım 2009 ile Mayıs 2010 dönemlerine ait ödünç işçi ücretlerine ilişkin eksik hesaplanan bakiye hak ediş alacağına ilişkin olup davacı vekili, düzenlenen hakedişlerde sözleşmede kararlaştırılan % 45 komisyon ücretinin dahil edilmediğini iddia etmiştir. Dosyaya ibraz edilen Gemi İnşa Mühendisi … ile Mali Müşavir … ‘ın sunmuş olduğu 02/06/2017 tarihli müşterek raporda” İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/422 esas sayılı dosyasına konu ödünç işçilik, danışmanlık ve ek iş formları içerikli 7 adet faturadan 4 adedinin ödünç işçilik hak ediş bedeline ilişkin olduğu, bunlardan; 01/07/2010 Tarihli ve … S.No.lu faturanın ekinde yer alan … … Personel Ücretleri Listesi (Nisan-2010): 28 personel-toplam 593 gün-brüt toplam 14.490,00 TL ödünç veren … inş. tarafından kaşe-imzalı ve proje sorumlusu tarafından imzalı listeye istinaden tanzim edilen, Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablosunda da toplam 593 gün için brüt toplam 14.490,00 TL’nin %23 SSK işveren payı (3.314,28 TL), 2.305,58 TL yemek gideri toplam maliyetine (20.029,76TL), %35 komisyon (7.010,42) uygulanmak suretiyle bulunan ödenecek toplam tutar olan 27.040,18 TL için … Projesi ödünç işçilik bedeli olarak tanzim edildiği; 01/07/2010 Tarihli … S.No.lu faturanın ekinde yer alan… Personel Ücretleri Listesi (Mayıs-2010): 23 personel-toplam 431 gün-brüt toplam 10.473,30 TL, ödünç veren … İnş. tarafından kaşe-imzalı ve proje sorumlusu tarafından imzalı listeye istinaden tanzim edilen Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablosunda da toplam 431 gün için brüt toplam 10.473,30 TL’nin %23 SSK işveren payı (2.408,86 TL), 1.675,73 TL yemek gideri toplam maliyetine (14.557,89 TL) % 40 komisyon (5.823,15) uygulanmak suretiyle bulunan ödenecek toplam tutar olan 20.381,04 L için … Mayıs Ayı ödünç işçilik bedeli olarak tanzim edildiği; 01/07/2010 Tarihli ve … S.No.lu faturanın ekinde yer alan … Personel Ücretleri Listesi (Mayıs-2010): 16 personel-toplam 275 gün-brüt toplam 5.765,83 TL -Sdünç veren … İnş. tarafından kaşe-imzalı ve proje sorumlusu tarafından imzalı listeye istinaden tanzim edilen Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablosunda da toplam 275 gün için brüt toplam 5.765,83 TL’nin %23 SSK işveren payı (1.326,14 TL), 1.069,20 TL yemek gideri ile toplam maliyetine (8.161,18 TL) %10 komisyon (816,12) uygulanmak süretiyle bulunan ödenecek toplam tutar olan 8.977,29 TL için … Mayıs Ayı ödünç işçilik bedeli olarak tanzim edildiği; 01/07/2010 Tarihli ve … S.No.lu faturanın ekinde yer alan … Personel Ücretleri Listesi (Mayıs-2010): 17 personel-toplam 291 gün-brüt toplam 7.031,30 TL -ödünç veren … İnş. tarafından kaşe-imzalı ve proje sorumlusu tarafından imzalı listeye istinaden tanzim edilen Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablosunda da toplam 291 gün için brüt 7.031,30 TL’nin %23 SSK işveren payı (1.626,40 TL), 1.131,41 TL yemek gideri toplam maliyeti olan ödenecek toplam tutar 9.829,11 TL için … Mayıs Ayı ödünç işçilik bedeli olarak tanzim edildiği, görüldüğü üzere 2010/Mayıs ayına ilişkin olarak her 3 gemi için davacı şirketin tanzim ettiği 01/07/2010 T.li ve … S.Nolu, 01/07/2010 T.li ve … S.Nolu ve 01/07/2010 T.li ve … S.No.lu faturalar ve ayrıca 2010/Nisan ayına ilişkin olarak tanzim edilen 01/07/2010 T.li ve 242338 S.No.lu faturanın İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. sayılı dosyasına konu edildiği, mahkemece davacının yaptığı iş ve hizmetlerden dolayı fatura ettiği hakediş tutarları ve düzenleme şekilleri ile ilgili herhangi bir yanlışlık ve isabetsizliğin bulunmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verildiği, İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. sayılı dosyasına konu faturalar ekinde yer alan ilgili ay Personel Ücretleri Listelerine istinaden tanzim edilen İlgili Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablolarında; ilgili ay çalışan toplam personelin toplam brüt ücreti üzerinden %23 SSK işveren payı hesaplarıdığı ve toplam brüt ücret + SSK İşveren payı + toplam yemek gideri toplanarak toplam maliyetin hesaplandığı ve işbu toplam maliyet üzerinden de değişen oranlarda 01/07/2010 T.li ve … S.No.lu faturada %35, ve … S.No.lu faturada %40, 01/07/2010 T.li ve … S.No.lu faturada %10 komisyon talep edildiği, İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. sayılı dosyası ekinde yer alan klasörler içerisindeki diğer bazı faturaların ekinde yer alan ilgili ay Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablolarında değişen oranlarda (Kasım 2009 – Mart 2010 dönemlerinde %0 – % 220 oranlarında) komisyon uygulandığı tespit edildiği” bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda ifade edildiği gibi işbu sözleşmeler ekindeki EK:1’de Toplam Brüt Maliyet (brüt ücret + SSK işveren payı +toplam yemek gideri) üzerinden … için % 20; … ve … için de %45 komisyon üzerinde anlaşıldığı, bununla birlikte davacı şirketin tanzim ettiği faturalar (davacı şirket tarafından tanzim edilip davalı şirket tarafından da kabul edilen/ticari defterlerde kayıtlı faturalar) ekinde yer alan ve davacı şirket tarafından da kaşelenip imzalanan Ödünç Alınan Personel Aylık Ödeme Tablolarında komisyon oranlarının %0 ile %220 arasında hesaplanmış olduğu; yani sözleşmelerde anlaşma sağlanan komisyon oranları dışında oranların uygulanmış olduğu görülmektedir. Somut olayda, davacının, itirazın iptali davasına konu 3 adet fatura dışındaki söz konusu projelere ilişkin daha önce düzenlenen tüm faturaların tamamı davalı tarafça da kabul edilmiş onaylı hak edişlere dayanmaktadır. Davacının icra takibine konu 186.604,60 TL fark faturasına konu eski tarihli faturalar, davacı tarafından bildirilen hak edişlere dayanılarak bizzat davacı tarafından tanzim edildiği, söz konusu davacı tarafından tanzim edilen faturalar ekinde yer alan ve davacı şirket tarafından da kaşelenip imzalanan ödünç alınan personel aylık ödeme tablolarında komisyonları değişen oranlarda (Kasım 2009 – Mart 2010 dönemlerinde %0 ila % 220 oranlarında) farklı uygulandığı ve İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/422 E. sayılı dosyasına konu edilen 2010 Nisan ve Mayıs ayına ilişkin düzenlenen fatura ekinde yer alan ödeme tablolarında ise % 0 ila %45 oranlarında uygulandığı görülmüştür. Davacı taraf her ne kadar, sözleşmede kararlaştırılan komisyon oranlarının uygulanmadığını, hak ediş bedellerinin eksik hesaplandığını iddia etmiş ise de eski tarihli faturaların davacı tarafından bildirilen hak edişlere dayanılarak bizzat davacı tarafından tanzim edilmiş, davacının sözleşmede kararlaştırılan oranlar dışında bizzat kendi iradesi ile belirlediği komisyon oranları üzerinden hak edişleri düzenlemiştir. Davacı tacir olup, sözleşmede hak edişlerin nasıl düzenleneceği, komisyon oranları açıkça gösterilmiş olmasına rağmen sözleşme dışına çıkarak kendi iradesi ile belirlediği komisyon oranı üzerinden düzenlenen hak edişlere dayanarak alacak talebinde bulunarak fatura düzenledikten sonra basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne ve iyiniyet kurallarına aykırı şekilde faturalarda yanlışlık yapıldığından bahisle fark faturası düzenleyerek alacak talebinde bulunması haklı görülmemiştir.Takibe dayanak yapılan, 05.08.2010 tarihli … seri numaralı 76.104,26 TL ve 05.08.2010 tarihli … seri numaralık 49.575,21 TL tutarlı faturalar ; sözleşmeye konu … / … / … gemilerin 2010 Haziran ve Temmuz aylarına ait ödünç işçilik bedeline ilişkindir. Yukarıda ifade edildiği gibi 2010 Haziran ve Temmuz aylarına ait ödünç işçilik bedeline ilişkin düzenlenmiş hakediş bulunmamaktadır. Her ne kadar talimat mahkemesi ile alınan bilirkişi raporunda işçilerin giriş çıkış kayıtlarına göre bütün gemiler için toplam gün sayısı üzerinden tüm ödünç işçilik bedeli hesaplanmış ise de dava konusu, Haziran 2010 ve Temmuz 2010 dönemi ait ödünç işçilik bedeline ilişkindir. Taraflar arasında tanzim edilen ödünç işçilik sözleşmesinin 3.2 maddesinin, “Geçici iş ilişkisi kurulan işçiler için yapılacak her ödemeden önce ödünç veren (yani davacı) söz konusu işçiler ile ilgili olarak, işçilerin vergi, SGK primlerini, işçi ücretlerini ve diğer işçi alacaklarını eda ettiğine ilişkin belgeler, SGK’dan ilişkisizlik ibraz edileceği, ödemeler bahse konu belgelerin ibraz edilmesine müteakip yapılacağı, eksik ödeme var ise bu miktarın re’sen ödünç veren davacıya yapılacak ödemeden kesileceği, kesilen miktar için ödünç alan davalı tarafından ilgili mercilere veya kişilere ödeneceği ve ödünç verene yapılması gereken ödemelerden mahsup edileceği, ödünç veren davacının her ay ödemelerden önce, bir önceki aya ait aşağıda belirtilen evrakları ödünç alan davalıya tesilm etmek zorunda olduğu, bu belgelerin, personellerin ilgili aya ait ücret ödeme listesi (işçi imzalı), personellerin imzalı ücret bordroları, SGK aylık hizmet listesi fotokopisi, sigortalıların eksik gün bildirim formu, talep halinde EK-1 işçi bildirim listesi (yeni işe alınan işçilerin bildirimi için….” şeklinde düzenlendiği, sözleşmeler ekindeki EK-1 de de Toplam Brüt Maliyet (brüt ücret + SSK işveren payı + toplam yemek gideri) üzerinden … için %20, … ve … için de %45 komisyon ödeneceği kararlaştırılmıştır. O halde mahkemece, davacının uyuşmazlık konusu faturalara dayanak olarak sunduğu ödünç işçilik icmalleri, bordrolar ve ayrıca işçilerin kapı giriş kayıtları incelenerek gerekirse 2010 yılı Haziran- Temmuz döneminde her bir gemi yönünden ayrı ayrı kapı giriş-çıkış kayıtları getirtilerek dosyadaki mevcut bilirkişilerden alınacak ek rapor yada gemi uzmanı ve mali müşavir bilirkişilerinden oluşacak başka bir bilirkişi heyetinden alınacak rapora göre sözleşmenin 3.2 maddesi kapsamında ve Ek-1 de belirtildiği şekilde toplam brüt maliyet (brüt ücret + SSK işveren payı + toplam yemek gideri) üzerinden … için %20, … ve … için de %45 komisyon eklenerek tespit edilecek hak ediş bedeli üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hatalı ve yetersiz bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi hatalı olmuştur. Kabule göre de davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 312.284,07 asıl alacak, 159.900,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 472.184,21 TL miktar üzerinden takip başlatılmış ise de dava değeri asıl alacak miktarı olan 312.284,07 TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harçlandırılmış, ancak talep sonucunda itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep etmiştir. Hakimin aydınlatma ödevi (HMK.’nun 31) çerçevesinde davacıya dava konusu miktarın açıklattırılarak davanın, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtilen asıl alacak ve işlemiş faizin tamamına veya takip konusunun bir kısmına ilişkin bir talebi olup olmadığı yönünde beyanına başvurularak ve dava konusu miktarın icra takip dosyasında belirtilen asıl alacak ve işlemiş faizin tamamına yönelik olduğunun belirlenmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca eksik harç tamamlatılarak yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, dava değeri tam olarak tespit edilmeden, varsa eksik harç ikmal edilmeden eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Taraf vekillerin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/581 Esas, 2018/729 Karar ve 21/06/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenlerce tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harçlarının talep halinde taraflara iadesine, 5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2022