Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/599 E. 2022/299 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/599
KARAR NO: 2022/299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/383 Esas
KARAR NO: 2018/1075
KARAR TARİHİ: 01/10/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatifin … nolu ortağı olduğunu, müvekkili kooperatif tarafından sunulan hizmet kapsamında tahakkuk eden aidat bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatif yöneticilerinin seçimine ilişkin kararın mahkemece iptal edildiğini, dolayısıyla kooperatif adına işlem yapma yetkilerinin bulunmadığını, bu bağlamda öncelikle davanın aktif husumet nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenen aidatın yasal dayanağı bulunmadığından davanın bu kapsamda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, kooperatif tarafından sunulan hizmetin davalı yanca alındığı, sunulan hizmet kapsamında genel kurul kararına dayanan aidatın hizmet alan davalı tarafından ödenmesi gerektiği, aidat alınmasına ilişkin genel kurul kararının şeklen iptali söz konusu olsa bile hizmet karşılığı olan aidatın diğer kooperatif üyelerini mağdur etmemek adına ödenmesi gerektiği dikkate alınarak davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda belirlenen toplam 5.867,69-TL alacak yönünden takibin devamına, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; sıfatı ortadan kalkan yönetim kurulunun aidat toplamasının hukuki dayanağının bulunmadığı, yeterli nisap olmadan bir mahkeme kararıyla iptal edilen kararlar nazara alınarak yönetim kurulunun kooperatif sözleşmesinin 33 ve 21. maddelerine göre aidat toplayamayacağı, davacının aynı zamanda icra inkar tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif aidat borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davaya konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından ( 2009 yılı Temmuz – 2017 yılı Mart işletme aidatı alacağı+ faiz olmak üzere ) 5.920,86 TL alacağın tahsili istemiyle 06/04/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafça 21/04/2017 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ekli olarak sunulan mahkeme ilamlarının incelenmesinde; Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/62 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda kooperatifin 2008 yılına ait 23.05.2009 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınmış olan 5,6,7,9 ve 10 numaralı gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olduğunu tespitine, dava konusu yapılan 1,2,3,4,8 ve 11 numaralı gündem maddelerin iptaline ilişkin davanın reddine, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/438 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 18.06.2011 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kurul toplantısında gündemin 3. maddesi olarak görüşülüp alınan genel kurul kararının iptaline, aynı toplantıda gündemin 5,6,8,9,10 ve 11 maddeleri ile görüşüp alınan genel kurul kararının yoklukla batıl olduğunu tespitine, diğer taleplerin ise reddine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 18.06.2011 tarihinde yapılan davalı kooperatif genel kurul toplantısında gündemin 3. Maddesi olarak görüşülüp alınan genel kurul kararının iptaline, davanın süresinde açılması nedeniyle bu karara yönelik talebin dava şartı nedeniyle usulden reddine, aynı toplantıda gündemin 5,6,8,9,10 ve 11. maddeleri ile görüşülüp alınan genel kurul kararlarının yoklukla Batılı olduğunu tespitine, davacının yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinin aldıkları maaş ödeneklerinin davalı kooperatife iadesi talebine ilişkin davanın süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına, diğer taleplerinin yerine görülmemesine ve reddine, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/298 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, mahkemece dava ve birleşen davanın kabulü ile davalı kooperatifin 25.05.2013 tarihli genel kurulda alınan 1,2 3 ve 4 nolu kararlarının mutlak butlan ile batıl olup yokluk ile malul olduğunun tespitine, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/424 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacılar vekilinin davalı kooperatifin 03.04.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında 3,4,5,6 ve 7 nolu gündem maddeleri ile alınan kararların batıl olması nedeniyle geçersizliğinin tespitine ilişkin davada butlan nedenin bulunmaması karşısında HMK’nın 114/2 madde hükmü yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 38. Madde hükmüne rağmen muhalefet şerhine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın HMK ‘nın 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, davalı kooperatifin 03. 04.2016 tarihli olağan genel kurulunda yönetim kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asil ve yedek üyelerin seçimlere ilişkin kararların alındığı 8 nolu gündem maddesinin batıl olduğunun tespitine, davacılar vekilinin davacılara TTK’nın 410/2 maddesi uyarınca davalı kooperatifi genel kurula çağrı için izin verilmesi talebinin şartları oluşmadığından reddine, davalı kooperatifin 03.04.2016 tarihli genel kurulda yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi ile denetim kurulu asıl ve yedek üyeleri seçimine ilişkin 8 nolu gündem maddesinde alınan kararların yürütülmesine 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. Maddesinin yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 449. maddesi uyarınca geri bırakılmasına dair karar verilmiştir. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde, Bakırköy 5. Asliye ticaret mahkemesi 2018/416 Esas sayılı dosyasında açıdan genel kurulun iptali talepli davanın derdest olduğu ve işbu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece ,aidat borçlarının ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali talepli açılan davalarda faiz miktarının hangi oranda hesaplanması gerektiğini belirtir Yargıtay 23. Hukuk dairesinin ilamları de nazara alınmak suretiyle dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve düzenlenen heyet raporunda özetle ; davacı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış taktiklerinin birbirleri uyumlu olduğu ve birbirini doğrular nitelikte ve mevcut haliyle davacının incelenen dönemler itibariyle ticari defterlerinin lehine delil niteliğine haiz olduğu, tüm genel kuruların geçerli olması halinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan 3.719 TL aidat bedeli, aylık %1,5 faiz oranı üzerinden yıllık karşılığı %18 oranına de kabul edilen 2.148,69 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 5.867,69 TL nin davalıdan alacağı olduğunu tespit edildiği, genel kurulunun geçersizliği veya kısmen geçersizliği nedeniyle alınması gereken ödemelerin ise hesaplanmasında 1.590 TL asıl ödeme, 1.103,85 TL gecikme faizi olmak toplam 2.693,85 TL davacının alacaklı olduğu görüş ve tespitinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş işbu karara yönelik davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur .6100 sayılı HMK’nun 165. maddesinde bekletici sorun açıklanmış ve buna göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamının tespitine yahut dava konusu ile ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasını veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebileceğinden kanunun amir hükmünden anlaşılmaktadır. Davaya konu uyuşmazlıkta, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde 31.03.2018 tarihli genel kurulun iptali için Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/416 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği belirtilerek iş bu dava dosyasının bekletici mesele yapılması yönünde talepte bulunmuş ise de; mahkemece iş bu taleple ilgili olumlu/ olumsuz herhangi bir karar ihdas etmediği anlaşılmaktadır. Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde 23.05.2009 -16.10.2010 -18.06.2011 -29.09.2012 -25.05.2013 -22.02.2014 -06.06.2015 tarihinde yapılan genel kuruldaki gündem maddeleri bir kısmının iptaline, davacıların görevine son verilmesi amacıyla Bakırköy 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/ 62 Esas sayılı dava dosyasında, 03.04.2016 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu seçiminin batıl olduğunu Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/424 Esas sayılı dava dosyasında karara bağlandığı ve 31.03.2018 tarihinde yapılan genel kurulda genel kurulun iptali için Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018S416 sayılı dosyasında dava açıldığı yargılamanın derdest olduğu belirtilmekle, öncelikli iş bu dava dosyasındaki yargılamanın hangi aşamada olduğu, mahkemece verilen kararların kesinleşip kesinleşmediği incelenmeli ve mahkemece, 2009-2017 dönemine ilişkin genel kurul kararları ile uyuşmazlığa konu icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya tebliğine ilişkin düzenlenen tebligat parçası dosya arasına alınarak , yukarıda belirilen mahkeme ilamlarının da kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak varılacak sonuç dairesinde karar ihdası yoluna gidilmesi gerekirken bu hususun gözardı edildiği anlaşılmaktadır. İş bu nedenle öncelikle yukarıdaki eksiklikler ikmal edildikten sonra icra takibine konu işletme aidatının her dönem yönünden talep edilen faiz yönünden inceleme yapılmak suretiyle , davacının haklılık durum ve oranının ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli raporla açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/383 Esas, 2018/1075 Karar ve 01/10/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2022