Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/598 E. 2022/278 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/598
KARAR NO: 2022/278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/237 Esas
KARAR NO: 2018/785 Karar
KARAR TARİHİ: 17/07/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının verilen mal ve hizmetler karşılığında ödemesi gereken fatura borcunu ödemediğini, alacaklarının tahsili amacıyla davalıya İstanbul … Noteriliği’nin 21/12/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının ihtarnameye itiraz etmediğini ve borcunu ödemediğini, bu kez İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; senaryosunun müvekkiline ait olan ve yönetmeliğini yine müvekkilinin yaptığı … isimli filmin henüz vizyona girmediğini, bu nedenle davacının alacağının muaccel olmadığını, davacının alacağının 60.000,00 TL + KDV olduğunu, 48.750,00 TL ödeme yapıldığını ve 22.050,00 TL olduğunu, davacının muaccel hale gelmemiş alacak için İstanbul 15. ATM’nin 2017/279 D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını ve Kültür Bakanlığı da dahil birçok kurum ve bankaya 89/1 haciz ihbarnamesi göndererek müvekkilini maddi ve manevi zarara soktuğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasında davacının, davalının yapımını üstlendiği … sinema filminde verilecek hizmet nedeniyle ticari ilişki oluştuğu, davacının 30/12/2015 tarihinde söz konusu filmde ışık, teknik ekip ve ekipman malzemelerinin karşılanması yönünde taahhütname verdiği, bu hizmet bedelinin 60.000,00 TL + KDV olarak belirtildiği, filmin çekimi sırasında davacının davalıya taahhütname kapsamındaki hizmet yanında set ekipman ve set ekip hizmeti de verdiği, bu hizmetler karşılığında toplamda 129.653,70 TL tutarında 6 adet fatura düzenlediği ve davalıya gönderdiği, davacının borca karşılık 48.750,00 TL tahsilat yaptığı, kalan bakiye borç için takip başlattığı, davalının itirazı üzerine duran takibin devamını teminen davacının mahkememizde işbu davayı açtığı, davalının beyanlarında taraflar arasındaki hizmet bedelinin 60.000,00 TL + KDV olup tahsilatlar sonrası borcunun 22.050,00 TL kaldığını iddia etmesine karşın, söz konusu bedelin ışık, teknik ekip ve ekipman malzemeleri için olduğu, geri kalan set ekip ve ekipman hizmetine yönelik olmadığı, davalının bu hizmetin alınmadığına dair bir iddiasının da olmadığı, ticari defterlerini de sunmadığı, tüm delillerden davacının davalıya faturalara konu hizmeti verdiği ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 80.903,70 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, faizin fazla hesaplanan kısmı yönünden talebin reddine, her iki tarafın tacir olması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa avans faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davaya konu borcun muaccel hale gelmediğini, davacı şirket tarafından Kültür Bakanlığı’na verilen 30.12.2015 tarihli taahhütname incelendiğinde, taraflarca anlaşılan hizmet bedelinin film vizyona girdikten sonra ödeneceği açıkça belirtildiğini, bu nedenle davacının, müvekkilden vadesi gelmeyen alacağı talep etmesi hukuka aykırı olduğunu, Ayrıca, müvekkiline sunulan hizmette set hizmeti ve ışık hizmeti gibi bir ayrım olmaksızın tek bir hizmet sunulduğunu, kaldı ki set hizmeti ve ışık hizmeti bir bütün olup, bu şekilde ayrım yapılması da mümkün olmadığını, bu durum taraflarca imzalanan tahhütnameden de anlaşıldığını, zira ilgili taahhütte davacı ile sunulan hizmet için 60.000,00 TL bedel ile anlaşıldığı açık olduğu, nitekim borcun 129.653,00 TL olduğunu iddia edilmesine karşın 60.000,00 TL için taahhüt imzalanması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının sunduğunu iddia ettiği ve faturada yazılı olan set hizmetlerinin neler olduğunun belli olmadığı gibi, davalının bu hizmeti sunduğuna ilişkin delilde dosyada bulunmadığını, müvekkiline sunulan hizmetin tamamı sözleşmede yazılı “… ekip ve ekipman” olup, ayrıca başka bir hizmet de bulunmadığını, kaldı ki davacının bunun dışında sunduğu bir hizmet de bulunmadığını, davacının bu hususta sunduğu bir hizmet var ise şayet davacının buna ilişkin delillerini sunması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul .. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 6 adet faturaya istinaden 80.926,62 TL asıl alacak, 2.058,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82,985,15 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş olup davalı ticari defterlerini sunmadığından sadece davacının sunmuş olduğu işletme defteri üzerinden inceleme yapılmış, alınan raporda özetle; “Davacı tarafından davalının senaryosunu yazdığı ve aynı zamanda yönetmenliğini yaptığı “…” filminin çekimi ile ilgili olarak, davalı yana, … Ekipman ve … Ekip hizmet bedeli KDV hariç 60.000.00TL, Set Ekipman Ve Set Ekip hizmet bedeli KDV hariç: 49.500.00 ‘TL olmak üzere iki ayrı hizmetin faturalandırıldığını, her iki hizmet karşılığında KDV dahil davalı yana 129.653.70 TL’lık fatura alacağına karşılık davalı yandan 48.750.00 TL tahsilat sağlandığı, incelenen 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarında davalı adına düzenlenen faturalar ve yapılan tahsilatladan sonra, davalı tarafından faturalardan kaları ve ödenmeyen bakiyenin 80.903.70 TL kaldığı ve işbu tutarın 31.12.2016 tarih 365 Yevmiye kapanış kaydıyla, 2017 yılma devrettiği, ihtarnamenin tebliği ile davalının temerrüde düştüğü, temerrüt tarihi itibariyle 1.167 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu ” tespitine yar verilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında imzalanan 30/12/2015 tarihli taahhütname uyarınca davacının, davalının senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği “…” adlı filmin çekiminde “… Teknip Ekip ve Ekipman Malzemelerinin” davacı tarafından karşılanacağı garanti edildiği, davacı tarafından verilecek “60.000,00 TL + KDV’lik hizmet bedeli film vizyona girdikten sonra ödeneceği” kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve takibe dayanak yapılan 6 adet faturalarda ” … Ekipman ve … Ekip Hizmet Bedeli” yanında “Set Ekipman ve Set Ekip Hizmet Bedeli ” de yer aldığı, Işık Ekipman ve Işık Ekip hizmet bedeli KDV hariç 60.000.00TL, Set Ekipman Ve Set Ekip hizmet bedeli KDV hariç: 49.500.00 ‘TL olmak üzere iki ayrı hizmetin faturalandırıldığını görülmüştür. Mahkemece, davalının, set ekip ve ekipman bedeline ilişkin hizmeti almadığına dair bir iddiası olmadığı gerekçesiyle fatura alacağı kabul edilmiş ise de dosya kapsamından davalının, Set Ekip ve Ekipman hizmeti olarak ayrı bir hizmet aldığına ilişkin bir ikrarı bulunmamaktadır. Bilakis sunulan cevap dilekçesinde, davalıdan alınan hizmetin 60.000,00 TL + KDV olduğu, bununda 30/12/2015 tarihli taahhütnamede belirtilen Işık Teknik Ekip ve Ekipman Malzemeleri hizmetine ilişkin olduğu görülmüştür. Nitekim 30/12/2015 tarihli taahhütnamede, Set Ekip ve Set Ekipmanına ilişkin bir hizmetin yer almadığı, davacı tarafça verilecek hizmet bedelinin 60.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı anlaşılmakla mahkemece dava konusu her iki hizmet yönünden de ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir. Öte yandan 30/12/2015 tarihli taahhütnamede, davacının sunmuş olduğu … Teknip Ekip ve Ekipman Malzemeleri hizmetine ilişkin kararlaştırılan 60.000,00 TL + KDV hizmet bedelinin, film vizyona girdikten sonra ödeneceği kararlaştırılmıştır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle “ifa zamanı” kavramı üzerinde durmak gerekir. TBK’nın 90. Maddesinde ” ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur” hükmüne yer verilmiştir. Yasa metninden anlaşıldığı üzere; ifa zamanı alacaklının borçludan edimin ifasını isteyebileceği, gerektiğinde bu amaçla dava açabileceği, borçlunun da edimin ifa zorunda olduğu zamanı (borcun muacceliyeti) ifade ettiği gibi, bir başka yönden de borcun borçlu tarafından ifa edilebileceği anı (borcun ifa edilebilirliği) gösterir. Diğer bir ifade ile muacceliyet, alacaklının borçludan borçlanılan edimi talep ve dava edebilme yetkisidir. Buna göre kural olarak borç doğar doğmaz hemen ifası istenebilir ise de bu kuralın istisnasını oluşturan, borç bir vade veya süreye bağlanmışsa, edim bu vadede veya süre içinde ifa edilmelidir. Somut olayda da davacının sunmuş olduğu … Teknip Ekip ve Ekipman Malzemeleri hizmetine ilişkin kararlaştırılan 60.000,00 TL + KDV hizmet bedelinin, film vizyona girdikten sonra ödeneceği kararlaştırılmış olduğu gözetildiğinde, takip tarihi itibariyle filmin vizyona girip girmediği yani borcun muaccel hale gelip gelmediği araştırılması gerekmektedir. O halde mahkemece, davacı alacağı olan … Ekipman ve Işık Ekip Hizmet Bedeli” ile “Set Ekipman ve Set Ekip Hizmet Bedeli”nin ayrı ayrı değerlendirilerek set ekip ve ekipman hizmeti olarak verilen hizmetin ne olduğu davacı taraftan sorularak ve varsa dayandığı deliller getirtilerek alanında uzman sektör bilirkişinden alınacak rapor sonucuna göre, verildiği iddia olunan set ekip ve ekipman hizmetinin, taahhütname de kararlaştırılan ışık ekip ve ekipman hizmetine dahil olup olmadığı, verilen hizmetlerin bir bütün halinde verilip verilmediği sektör uygulaması da dikkate alınarak tespiti ile, verilen tüm hizmetlerin taahhütnamede belirtilen hizmetlere dahil olduğu kanaatine varılması halinde taahhütnamedeki muacceliyet şartı dikkate alınarak takip tarihi itibariyle alacağının muaccel olup olmadığı yani takip tarihi itibariyle filmin vizyona girip girmediği belirlenerek, aksi halde verildiği iddia olunun Set Ekipman ve Set Ekip Hizmet yönünden ispat külfeti davacı tarafda olduğu gözetilerek hizmetin verildiği ispata elverişli yasal deliller kanıtlanması halinde hizmetin verildiği tarihteki rayiç bedeli bilirkişince tespit ettirilerek, Set Ekipman ve Set Ekip Hizmet Bedeli yönünden alacak muaccel olması durumunda her iki hizmet alacağı ve işlemiş faiz tutarı üzerinden, ( temerrüt tarihi her iki alacak için ayrı ayrı filmin vizyona girdiği tarih ile ihtarnamenin tebliğ tarihi esas alınarak) muacceliyet şartı gerçekleşmemişse sadece bilirkişice tespit edilen Set Ekipman ve Set Ekip Hizmet Bedelinin rayiç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hesaplanan tutar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekili tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/237 Esas, 2018/785 Karar ve 17/07/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2022