Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/595 E. 2022/414 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/595
KARAR NO: 2022/414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/130
KARAR NO: 2018/347
KARAR TARİHİ: 03/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, İstanbul İli Tuzla İlçesi … Mahallesi, …ıklı Mevkii, … pafta, … parselde kain T.H.S.S. Orhanlı Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi … Blok … nolu işyerinin maliki ve kooperatif ortağı olduğunu, davalının kooperatif ortaklığından kaynaklanan 26/09/2005 tarihli kesin maliyet raporu uyarınca kesin maliyet bedeli, takip eden genel kurullar aidat ödemeleri ve idame yatırım aidatları nedeniyle müvekkili kooperatife borçlu olduğunu, davalının maliki olduğu ve kooperatif hissesine ayrılan … Blok … nolu 90 m2 dükkanın, 26/09/2005 tarihli kesin maliyet raporu ile belirlenen değerinin 102.880,45 TL olduğunu, davalının bu tarihten sonra yapılan genel kurul toplantılarında karar altına alınan aidatlar nedeniyle kooperatife olan toplam borcunun ise 06/04/2014 tarihli genel kurul kararları dahil 150.786,00 TL olduğunu, davalının bugüne kadar müvekkili kooperatife toplam 165.664,70 TL ödeme yaptığını, davalının kesin maliyet bedeli borcu ile genel kurullar aidat borçları toplamından yaptığı ödemeler düşüldüğünde 88.001,75 TL bakiye borcu kaldığını, davalının yaptığı ödemelerin toplam miktarı dikkate alınarak 05/12/2009 tarihine kadar yapılan genel kurullar aidat borçları için faiz talep edilmediğini, davalının kesin maliyet borcu ile 05/12/2009 tarihine kadar yapılan genel kurullar aidat borçlarının toplamının 172.216,45 TL olduğunu ve yalnızca 05/12/2009 tarihli genel kurul ve takip eden genel kurullar borcu için faiz talep edildiğini bu nedenle 05/12/2009, 22/05/2011, 03/12/2011, 27/07/2013 ve 06/04/2014 tarihli genel kurullar aidat borçları için faiz hesaplaması yapıldığında toplam 41.581,06 TL faiz borcu bulunduğunu, davalının bakiye idame yatırım aidatı borcu 4.254,30 TL olmasına rağmen takip talebinden zuhulen bu bakiye borçtan daha düşük bir miktar olan 2.272,50 TL idame yatırım aidatı alacağı talep edildiğini belirterek davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olan … Blok … nolu işyeri ile ilgili olarak müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacı tarafın hataya düşmesinin Ticaret Sicili gazetesinde yayınlanan kongre kararının hesaplamada göz önüne alınmamasından kaynaklandığını, zira bu genel kurul kararı gereğince maliyet hesabı metrekaresi 850 DM üzerinden 31/12/2001 tarihi itibariyle hesaplanacağı, bu rakamın USD’ye çevrilerek dondurulacağı ve fazla ödemelerin inşaat bitiminden sonra USD bazında iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafın bu genel kurul kararından haberdar olmaması nedeniyle hesaplamayı Türk Lirası üzerinden yaptığı ve bu sebeple davalı yanca ödenen miktarların düşük çıktığını, kooperatif tarafından kurulan ve genel kurulca görevlendirilen Soruşturma Komisyonu raporunda davalı …’un … Blok … nolu dükkan ile ilgili olarak borcu bulunmadığının tespit edildiğini, hesap tetkik komisyonu raporunun onuncu sayfasında “… Blok … nolu işyeri ile ilgili ortaklık taahhütlerinden kaynaklanan borcu bulunmamaktadır” ifadesinin mevcut olduğunu, kooperatif borçlarına ilişkin yapılan ödemelerle ilgili belgelerin yanına miktarların DM olarak kendilerince belirtildiğini, gerçekçi bir hesap yapıldığı taktirde borçlarının olmadığının anlaşılacağını belirterek davanın reddine, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “… Tüm dosya kapsamı taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu içeriğinde göre, Davalının, İstanbul İli Tuzla İlçesi … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … parselde kain T.H.S.S. Orhanlı Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi … Blok … nolu işyerinin maliki ve davacı kooperatif ortağı olduğu, davacı kooperatifin ticari defterlerinin T.T.K. ve V.U.K. tebliğlerine uygun olduğu ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, genel kurul kararlarının, üyelerle kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olduğu, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranlarıyla ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadığı gibi temerrüde düşürmek için de genel kurul kararının ortağa tebliğine gerek bulunmadığı, genel kurulca kararlaştırılan vade tarihinde belirlenen aidat tutarının genel kurula katılsın ya da katılmasın ortağı bağlayacağı ve ödeme yükümlülüğünün, alınan genel kurul kararı gereğince doğacağı, ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği veya iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı, 6098 Sayılı T.B.K.nın m. 117. maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği ödeme tarihinin kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan borcun ifasını isteyebileceği, dosya kapsamı itibariyle icra takibine dayanak genel kurul kararlarının iptal edildiği yönünde bir delil bulunmadığı, davalının, davacı kooperatifin genel kurul kararları ile belirlenen ödeme ve aidatların tümünden üye sıfatıyla sorumlu olduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı kooperatifin tahsilini talep ettiği alacağın genel kurulda belirlenen tutarlar üzerinden doğru şekilde talep edildiği, yine kooperatiflerde, genel kurulca kabul edilen kesin maliyet raporundaki maliyet bedellerinin aidat niteliğinde olduğu ve kooperatif ortağı kesin maliyet bedelini ödemekle yükümlü olduğundan davacının ortağından kesin maliyet bedeli talep etmesi haklı ve yerinde olduğu, davacı kooperatifin incelenen defterlerine göre davalının maliki olduğu bağımsız bölümün metre kare başına belirlenen aidat bedelleri ile davalı tarafından yapılan ödemeler düşürüldükten sonra davacının davalıdan kesin maliyet ve takip eden aidat bakiye alacağının 87.831,75 TL, idame yatırım aidatı alacağının 4.254,30 TL, 05/12/2009 tarihli genel kurul faiz alacağının 23.354,63 TL, 22/05/2011 tarihli genel kurul faiz alacağının 2.567,81 TL, 03/12/2011 tarihli genel kurul faiz alacağının 13.133,69 TL, 27/07/2013 tarihli genel kurul faiz alacağının 1.583,38 TL ve 06/04/2014 tarihli genel kurul faiz alacağının 1.270,26 TL olmak üzere 92.086,05 asıl alacak ve 41.909.77 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 133.995,82 TL alacağının bulunduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davacının ise takipte, 90.274,25 asıl alacak ve 41.581,06 TL faiz olmak üzere 131.855,31 TL alacak isteminde bulunduğu anlaşılmakla talepte bağlılık ilkesi gereğince davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takip ile talep edilen 90.274,25 TL asıl alacak ve 41.581,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 131.855,31 TL muaccel alacağı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, talep edilen asıl alacak miktarı likit ve itiraz haksız bulunduğundan asıl alacak miktarı üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin diğer vekili Av. …’in rapora itiraz etmeyerek ve rapordan müvekkilini haberdar etmeyerek müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, bilirkişi raporuna itiraz etme şansı bulamadıkları için raporu kabul ettikleri gibi bir anlam çıkarılmaması gerektiğini, raporda ve kararda hesap hatası olduğunu, kooperatife yapılan ödemelerin toplamı TL bazında 188.502,50 TL olup bütün ödeme dekontlarının ek 1’den ek 96’ya kadar işbu dilekçe ekinde sunulduğunu, bilirkişiler tarafından 31/12/2001 tarihine kadar yapılan ödemelerin DM’ye çevrilmesi ve dolar karşılığı bulunması gerekirken bu işlemin yapılmadığını, sunulan dekontların ilk 62’sinin DM ve dolara çevrilmesi gerektiğini, bilirkişiler tarafından bir inceleme yapılmaksızın davacının vermiş olduğu eksik ödeme listesinin kabul edildiğini, Ticaret Sicil Gazetesinde yer alan genel kurul kararına göre ortakların birikmiş borçları 21/12/2001 tarihi itibariyle maliyet hesabı m²’si 850 DM üzerinden hesaplanacak ve alacağı çıkan üyelerin 2001 yılı aralık ayı DM üzerinden hesabı USD’ye çevrilerek iade edileceğinden buna göre hesaplama yapılması gerektiğini, bu durumda müvekkilinin 15/12/2001 tarihine kadar ödediği paranın 62.031,27 DM olup 28.196,00 USD’ye karşılık geldiğini, ek 63’den ek 96’ya kadar sunulan makbuzlara göre yapılan ödeme miktarının ise 159.374,50 TL olduğunu, yani toplam 28.196,00 USD + 159.374,50 TL ödendiğini, dolar kuru takriben 4,60 TL olup toplam ödemenin 289.074,00 TL civarında olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin borcu olmadığını, ayrıca müvekkilinin 2012 nisan 2013 haziran ayları arasında yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan 17.800,00 TL yönetim kurulu üyeliğinden doğan hak ve huzur alacakları bulunduğunu, kooperatifin 27/07/2012 tarihli, genel kurulunda hesap tetkik komisyonu seçimine karar verildiğini, komisyonun yaptığı inceleme neticesinde 31/12/2012 tarihi itibariyle müvekkilinin borcu bulunmadığının hesap tetkik komisyonu raporunda belirtildiğini, bu rapora istinaden borcu olmadığı tespit edilen müvekkilinin ödeme yapmadığını, aradan 3 yıl geçtikten sonra çıkartılan borcun adalet duygusuna zarar verdiğini, güven ilkesini zedelediğini, TMK m.2’ye aykırı olduğunu, açıklanan hususların bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, kooperatif genel kurullarında alınan aidat ve faiz kararına rağmen davacı tarafça ödenmediği iddia edilen aidat ve işlemiş faiz bedellerinin, kesin maliyet raporu gereğince ödenmesi gereken kesin maliyet tutarı ve idame yatırım aidatı alacağı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası ile davacı tarafından; idame yatırım aidatı 2.272,50 TL, kesin maliyet bedeli ve takip tarihine kadar olan genel kurul kararları uyarınca ödenmesi gereken aidat bedeli 88.001,75 TL olmak üzere 90.274,25 TL asıl alacak, 05/12/2009 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 23.225,47 TL, 22/05/2011 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 2.486,59 TL, 03/12/2011 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 13.013,00 TL, 27/07/2013 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 1.540,00 TL, 06/04/2014 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 1.316,00 TL olmak üzere 41.581,06 TL faiz alacağı toplam 131.855,31 TL’nin yıllık % 18,00 Merkez Bankası azami mevduat faiz ile birlikte tahsili istemiyle 05/02/2015 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ evrakının dosya kapsamında bulunmadığı, davalı tarafça 16/02/2015 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, eldeki davanın 01/02/2016 tarihinde bir yıllık yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiş ise de, ödeme emri tebligat parçası bulunmadığından icra takibine yasal süre içerisinde itiraz edilip edilmediği tespit edilememiştir. UYAP üzerinden icra dosyasının yapılan incelemesinde de tebligat parçasına rastlanılmamıştır. Mahkemece inşaat mühendisi, kooperatif uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; “Takip tarihi itibariyle davalı yönünden kesin maliyet bedelinin 102.880,45 TL, 04/02/2007 tarihli genel kuruldan başlayarak 06/04/2014 tarihli genel kurul dahil ödenmesi gereken aidat bedelinin 150.516,00 TL olmak üzere toplam 253.396,45 TL olduğu, davalının kesin maliyet ve aidat bedellerine ilişkin yaptığı bildirilen 165.564,70 TL ödeme mahsup edildiğinde bu talep kalemleri yönünden bakiye borcun 87.831,75 TL olarak hesap edildiği, -Kooperatif genel kurul kararları uyarınca ödenmesi gereken idame yatırım gideri borcunun 6.625,80 TL olup dava dilekçesine göre davalının 2.371,50 TL ödeme yaptığı kabul edildiğinden bakiye idame yatırım aidatı borcunun 4.254,30 TL olduğu, -Takip dosyasında talep edilen faiz alacakları yönünden; 05/12/2009 tarihli genel kurul kararı gereği faiz miktarının 23.354,63 TL, 22/05/2011 tarihli genel kurul kararı gereği faiz miktarının 2.567,81 TL, 03/12/2011 tarihli genel kurul kararı gereği faiz miktarının 13.133,69 TL, 27/07/2013 tarihli genel kurul kararı gereği faiz miktarının 1.583,38 TL, 06/04/2014 tarihli genel kurul kararı gereği faiz miktarının 1.270,26 TL olmak üzere 41.909,77 TL faiz alacağı olduğu” hesap edilmiştir. İcra dosyası kapsamında bir kısım genel kurul kararının fotokopileri sunulmuş ise de, bu kararlar tam olarak okunamadığından genel kurullarda belirlenen aidat, faiz ve idame aidat bedellerine ilişkin alınan kararlar incelenememiştir. Ayrıca davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ve delil listesinde; hesap tetkik komisyonu raporu, kooperatifin 20/01/2002 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar, tahsilat fişleri, senetler, banka dekontlarına dayanılmış ancak bu belgeler bilirkişi heyeti tarafından incelenmemiş, raporda bu karar ve belgelere yer verilmemiştir. Mahkemece öncelikle davalının icra takibine süresi içerisinde itiraz edip etmediğinin tespiti açısından ödeme emri tebligat parçasının icra müdürlüğünden getirtilmesi, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde davalı kooperatife ait tüm genel kurul kararlarının (davalının delil listesinde yer alan 20/01/2002 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar da dahil), hesap tetkik komisyonu raporunun getirtilmesi, davalı tarafça delil listesinde sunulan ödeme belgeleri ile hesap tetkik komisyonu raporunda yer alan tespitler de değerlendirilerek, davalının varsa bakiye borcunun her bir kalem yönünden ayrı ayrı tespit edilerek rapor düzenlenmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre; bilirkişi raporunda bir kısım hesaplamalar takipte talep edilen tutarlardan az, bir kısım hesaplamalar ise fazla çıkmıştır. Bu durumda mahkemece raporda talepten daha fazla hesap edilen kalemler yönünden talebin, daha az hesap edilen bedeller yönünden raporun esas alınarak bu durumda; idame yatırım aidatı 2.272,50 TL (talep), kesin maliyet bedeli ve takip tarihine kadar olan genel kurul kararları uyarınca ödenmesi gereken aidat bedeli 87.831,75 TL (rapor) olmak üzere 90.107,25 TL asıl alacak, 05/12/2009 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 23.225,47 TL (talep), 22/05/2011 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 2.486,59 TL (talep), 03/12/2011 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 13.013,00 TL (talep), 27/07/2013 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 1.540,00 TL (talep), 06/04/2014 tarihli genel kurul kararı borcunun faiz alacağı 1.270,26 TL (rapor) olmak üzere 41.535,32 TL faiz alacağı toplam 131.642,57 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tam kabulü hatalıdır. Açıklanan nedenlerle; yukarıda ifade edilen eksikliler ikmal edildikten sonra bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 tarihli 2016/130 E. 2018/347 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 3-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye GELİR KAYDINA, istinaf karar harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/04/2022