Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/584 E. 2022/301 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/584
KARAR NO: 2022/301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/127 Esas
KARAR NO: 2018/389
KARAR TARİHİ: 10/05/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekiledeni şirketin Kurtköy Beldesi, … Mah. … Mevki, … Ada, … parsel sayılı Sapanca/Sakarya adresinde bulunan fabrikası için davalı şirkete 09.04.2015 tarihinde … İŞYERİ PAKET SİGORTA POLİÇESİ, 10.06.2015 tarihinde de poliçe kapsamında zeyil yaptırıldığını, 28.09.2015-30.09.2015 tarihleri arasında Sapanca’da yağan şiddetli yağmur nedeniyle oluşan sel-seylap sonucu davacı şirkete ait fabrikada çok büyük maddi hasar meydana geldiğini, bu hasarın davalı şirkete 30.09.2015 tarihinde sözlü olarak bildirildiğini, davalı şirket tarafından … nolu hasar dosyasının açıldığını, sel-seylap olayının meydana geldiği günlerde yazılı ve görsel basında olayın 50-60 yılın en büyük yağışı olduğunun ve Sapanca bölgesinin büyük doğal afet yaşadığının belirtildiğini, davalı şirketin hasar dosyası açıldıktan sonra davacı şirketin zarar gören fabrikasında, davalı şirketin atadığı eksper tarafından hasar tespiti yapıldığını, 27.10.2015 tarihli yazı ile davalı şirkete zararın; 1.306.980,83 TL + 82.126,07 Euro + 89.930,99 USD (KDV hariç) olduğunun bildirildiği ve ekinde faturaların sunulduğunu, davalı şirketçe atanan eksper tarafından Yangın Hasar Ekspertiz raporu düzenlendiğini, ancak raporların birden fazla ek halinde düzenlendiğini, düzenlenen ilk ekte 1.884.201,79 TL hasar talebinin 468,803,11-TL’sinin ödenebileceğinin bildirildiğini, daha sonra vekiledenine mail ile gönderilen ikinci ekte vekiledeninin talebinin 1.617.482,89 TL olduğu ve ödenebilecek miktarın ise 453,829,11 TL olduğunun bildirildiğini, gönderilen bu mailde davacı şirketin poliçe kapsamında talep ettiği ve sel-seylap sonucu hasar gören makinelere ilişkin taleple ilgili bir açıklama yapılmadığını, ancak ilk ekte makineler için makine kırılmasından dolayı hasar bedeli olarak 117.184,56 TL ödeme hesaplandığını, bu hesaplamanın Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi kapsamında yapıldığını, ancak hasar bedelinin makina zararımı, yoksa makina kırılması olup olmadığı noktasında tereddüt yaşandığını, Sigorta Kanunu 2/n’de sigorta eksperinin tanımlandığını, ancak raporu düzenleyen eksperin kanuna aykırı davrandığını, davalı şirket tarafından 30.11.2015 tarihli Yangın Hasar Ekspertiz Raporuna (kesin Rapor) göre davacı şirketin zararının ödenebilir kısmının ikinci ek uyarınca 453.829,11 TL olduğuna karar verilerek 24.12.12015 tarihinde 453.829,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca hasar gören makineler için yine davalı şirkete yaptırılan başka bir poliçe olan 24.08.2015 tarihli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi kapsamında değerlendirme yapılarak 04.01.2016 tarihinde davacı hesabına … nolu hasar ödemesi adı altında 38.219,00 TL ödendiğini , davalı şirkete defalarca belirtildiği üzere makinelerin zarar görme nedeninin sel-seylap olduğunu, hasar ödemesinin … İşyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında yapılması gerektiğini, zira söz konusu makinelerin her iki poliçede de isim olarak zikredildiğini, meydana gelen hasarın elektronik cihaz sigortası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacıya iletilen sözlü beyanda 38.219- TL bedelin makine kırılması kapsamında havale edildiğinin belirtildiğini, davacının hasarın sel- seylap nedeniyle meydana gelmesinden dolayı gönderilen havaleyi aynı açıklama ile 12.01.2016 tarihinde davalı şirkete iade ettiğini, davacı şirketin makinelerde meydana gelen zararın tespiti için …’dan rapor aldığını, 03.10.2015 tarihli bu rapora göre 30.09.2015 tarihinde bölgede aşırı yağış sonucu sel meydana geldiğinin, sel nedeniyle … Tesislerine giden yol ve yol kenarında bulunan elektrik direklerinden ikisinin yıkıldığını, bu hasar nedeniyle direk üzerindeki swallow cinsi iletkenlerin koptuğunu ve izolatörlerin kırıldığını, elektrik kesintisi meydana geldiğini, şebeke elektriğindeki yükselme ve dalgalanmalara neden olabileceğinin belirtildiğini, bu nedenle sel-seylap nedeniyle elektrik direklerinin yıkılması sonucu kısa devre ve voltaj yükselmelerinin makinelere zarar verdiğini, ayrıca Sakarya Üniv. Rek. Müh. Fak. Dekanlığından alınan bir başka raporda da bazı cihazlarda su basması nedeniyle arızaların oluştuğunu, diğer bazı cihazlarda ise aşırı gerilim yüksek voltajdan kaynaklanan hasar oluştuğunu, her iki teknik raporun birbirini tamamladığını, vekil edeni şirkete 453.829,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 882.301,12 TL zararın ödenmemesi üzerine, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı dosyasında toplam 885.854,50 TL zararın ödenmesi için icra takibine girişildiğini, ancak davalının haksız yere takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, taleplerinin ayrıntısı ile: Bina hasarına ilişkin olarak; davacının talebinin 618.320,00 TL olmasına karşın davalının 347,538,60 TL ödenebilir hasar tespitinde bulunduğunu, ekspertiz raporunda yer alan bina hasarına ilişkin tablonun 2, 3, 4, 5 vc 11, sırasındaki istinat duvarına ve jiletli tel örgü taleplerine ilişkin %I0 eskime tenzilinin fahiş olduğunu, tablonun 6 vc 8. Sırasında yer alan taleplerin ek imalat kabul edilemeyeceğini, bu sebeple red gerekçesinin kabul edilmediğini, tablonun 9.1 ve 9.2 bölümünde yer alan sel sebebiyle hasar gören parke taşları için 294.750 TL teklif aldıklarını ancak bunun 75.950 TL kısmının kabul edildiğini, tablonun 10. sırasındaki Epoksi zemin kaplama için 75.000 TL taleplerinin %25 eski-yeni tenzili ile 56.250 TL olarak belirlendiğini, tenzil oranının fahiş olduğunu, Emtia hasarına ilişkin olarak; emtia hasarı ile ilgili talepleri 672.980.83 TL olduğu halde sigorta şirketinin sovtaj sonrası 351.938,83 TL ödenebileceğini belirttiğini, ekspertiz raporunun Sayfa 4.deki tabloda yer alan 0.5- 15-5.0- ve 19 LT şişeler için gerekli seperatör ve paletler 17.000 adet olup 304.000 TL talep edilmiş ancak açık alanda olması gerekçesi ile ödeme yapılmadığını, ancak açık alanda olduğu iddia edilen ahşap palet ve seperatörlerin depo alanında , sundurma altında muhafaza edildiğini, sundurmanın 1 tarafının depoya dayalı, diğer 3 tarafında da l metre yükseklikte duvar bulunduğunu, iddianın aksine açık alanda bulunmadığını, kaldı ki tüm emtianın açıkta olmadığını, bir kısmının fabrika kapalı alanında bulunduğunu, sel suyunun fabrikanın arka kısmından içeri girip ön taraftan çıktığını, önüne ne gelirse sürüklediğini, ayrım yapmadan tüm palet – seperatör talebinin reddinin kabul edilemez olduğunu, Demirbaş Hasarı ile ilgili olarak: Demirbaş hasarının 60.718,38 TL olarak talep edildiğini, %10 eskime tenzil edilerek 54.646,54 TL ödeneceği belirtilmiş ise de, kameraların poliçe düzenlendikten sonra poliçe şartı gereğince yenilenip aktif hale getirildiğini, bu sebeple eskime tenzilinin düşülemeyeceğini, Makine Hasarına ilişkin olarak: Makine hasarı talebinin 265.463,68 TL olduğunu, sigorta şirketinin sovtaj sonrası 197.401,36 TL ödenebilir hasar tespit ettiğini, ekspertiz raporunun sayfa 6′ daki tabloya göre l nolu kalemde yer alan Kompresör Palet Çakma Makinesi’nin sundurmada bulunduğu bina dışında olması ve açık alanda bulunması sebebiyle 15.136,00 TL olan talep rededilmiş ise de bu makinenin paletlerin yanında olması gerektiğini, tabloda 2 ve 6. Sırada yer alan 19.751,68 TL olan taleplerine %I0 eski yeni tenzilinin fahiş olduğunu, buhar kazanı tamiratı için %10 tenzil uygulanamayacağını, sarf malzemelerinin hasar hesabına dahil edilmediğini, 3 ve 5 sıradaki makineler için 223.376,00 TL olan taleplerine %20 eski-yeni tenzili ile 177.932,80 TL ödenebileceği belirtilmiş ise de, tenzilin fahiş olduğunu, Yukarıda belirtilen gruplara ilişkin hasarın muafiyet uygulaması ile 497.696,22 TL düşülerek 453,829-TL hasar ödemesi yapıldığını, yanlış muafiyet hesabı yapıldığını, muafiyet bedelinin poliçede yazılı 15.835.000 TL’nin %3’ü üzerinden yapılması gerektiğini, bu miktarın da 475.050-TL olduğunu, 5 aylık poliçede yıllık enflasyon oranının uygulamasının uygun olmadığını, iş durması nedeniyle 10.000 TL tazminat ödenmesi gerektiğini, delilleri arasında EK 7 numaralı ekspertiz raporunun 6. Sayfasında %25 muafiyetle 117,184,56 TL zarar hesaplanmasına rağmen elektronik cihaz poliçesi kapsamında 38.219 TL ödeme gönderildiğini, bu miktarın iade edildiğini, bu makine hasarlarının makine kırılması poliçesinden değil sel felaketi hasarı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, demirbaş hasarlarına ilişkin olarak kameralarla ilgili yapılan hasar tespitinde 5 adet kameranın sel hadisesinde kırılmasına, 28 adet kameranın ise sel hadisesi sonucunda devrilen kamera direkleri ve kopan kabloların sel suyuna maruz kalması nedeniyle kısa devre yapmasıyla arızalanmaları sebebi belirtilmesine rağmen sigorta şirketi tarafından 28 adet kameranın zararının eksiksiz ödendiğini, buna göre yüksek voltaj sebebiyle zarar gören makine hasarlarının da işyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında %3 muafiyetle ödenmesi gerektiğini, hasar hemen sigorta şirketine bildirilmesine karşın olaydan 3 ay sonra ödeme yapıldığını, oysa kanun gereği ihbardan 45 gün içinde ödeme yapılması gerektiğini, ayrıca geç ödeme nedeniyle faiz taleplerinin de olduğunu, vekil edeni şirketin poliçelerinde eksik-aşkın sigorta bulunmadığını, davalı sigorta şirketi tarafından hesaplanan zarar bedelinin vekil edeni şirketin gerçek zararını karşılar nitelikte olmadığını beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vekil edeni ile davacı arasında … numaralı işyeri Paket Sigorta Poliçesi ile … numaralı Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi bulunduğunu, Elektronik Cihaz Poliçesi Genel Şartları uyarınca, meydana gelen zararın elektronik cihaz poliçesi teminatından karşılanması gerekeceğini, eksper tarafından düzenlenen 24.12.2015 tarihli ekspertiz raporunun tüm bulguların ve davacı tarafın itirazlarının tam ve doğru değerlendirilmesi ile düzenlendiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, açık alanda bulunan emtia poliçe özel şartı uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığını, zarar gören değerlerin hasardan bir gün önceki değerini dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple eskime tenzili yapılmasının mevzuata uygun olduğunu, iş yeri paket sigorta poliçesinde %3 oranında muafiyet uygulanacağının, elektronik cihaz poliçesinde ise %25 oranında muafiyet uygulanacağının belirlendiğini, bu sebeple ekspertiz raporunda belirtilen muafiyet uygulamasının doğru olduğunu, yapılacak incelemelerde öncelikle somut olayda eksik/aşkın sigorta olup olmadığı incelenmesi ve akabinde poliçelerde yer alan muafiyet şartlarının dikkate alınması gerektiğini, vekil edenin kötü niyetle hareket etmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Toplanan tüm delillere, iddia ve savunmaya, bilirkişiler heyeti kök ve ek raporlarına göre; Davacı şirketin 2007 yılından bu yana doğal kaynak suyunun sondaj, arıtma, şişeleme ve uluslararası pazarlama ve satış işi ile iştigal ettiği, somut davanın 28.09.2015-30.09.2015 tarihleri arasında Sapanca’da yağan şiddetli yağmur ve oluşan sel-selyap sebebiyle, davacıya ait Sapanca’da bulunan fabrikada meydana gelen maddi hasarın davalı sigorta şirketi tarafından tam olarak karşılanmaması sebebiyle bakiye hasar bedelinin tazmini istemiyle girişilen takibe vaki itiraz üzerine açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, ana başlık olarak sel-selyap neticesi oluşan zararın tam olarak tazmin edilip edilmediği noktasındadır. Davacı yanın itiraz ettiği hususlar; makine hasarının doğrudan doğruya sel-seylap neticesi meydana geldiğine ve hasarın “… İşyeri Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında olduğuna, sigorta muafiyeti hesaplamasının sigortacı lehine olacak şekilde yapıldığına, uygulanan eski -yeni tenzil oranlarına, bina teminatı kapsamında yapılan onarım ve imalatların bazılarının iyileştirme gideri olarak nitelendirilip-nitelendirilmeyeceğine, açıkta bırakılan emtiaların poliçe teminatından yararlanıp-yararlanamayacığına, makine hasarı için açık alanda depolama değerlendirmesinin doğru olmadığına ilişkindir. Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya ibraz edilen … nolu hasar dosyası, davaya ve hükme dayanak edilen 30.11.2015 tarihli ekspertiz raporu ve yargılama sırasında alınan bilirkişiler heyeti kök ve ek raporu doğrultusunda yapılan incelemede; Bina hasarı için davacı talebi 618.320,00 TL ve davalı şirketin ödenebilir bulduğu miktar 347.538,60 TL olup, bu kalem için istinat duvarı ve jiletli tel örgü taleplerinde % 10’luk eskime tenzilinin makul olduğu, “Ek İmalat” değerlendirmesinin yerinde olduğu, parke taşı konusunda talep 294.750 TL olup, davalı şirketçe 75.950,00 TL ödenebilir kısım olduğu, Epoksi kaplama zemin için % 25 indirim ile 56.250.00TL hasar yerine % 10 indirim ile 75.000,00 – 7.500,00 = 67.500,00 TL ödenmesinin uygun olduğu, Emtia hasarı için davacı talebi 672.080,85 TL iken davalı şirket sovtaj tenzilinden sonra 351.938,83 TL ödeme teklif ettiği, bu kısımdaki emtiaların açık alanda depolanması nedeniyle korunaksız olduğu, bu nedenle davalı şirket ödeme teklifinin teknik gerekçesinin uygun olduğu, davacı, fabrika kapalı alanında da bir kısım palet – seperatör olduğunu bunun değerlendirmeye alınmadığını belirtmiş ise de, bu hususta dosya kapsamına göre ayrım yapmanın mümkün olmadığı, Demirbaş hasarında % 10 eskime tenzilinin uygun olacağı, Makine hasarı için ekspertiz raporunda yapılan açık alanda depolama değerlendirmesinin doğru olduğu, zira sundurma altının kapalı alan olarak değerlendirilemeyeceği, 19.751,68 TL lik talepten % 10 eskime tenzilinin uygun olduğu, sarf malzemelerinin poliçe teminatı dışında kaldığı, makineler toplamı 223.376.00 TL için % 20 yerine % 10 indirim yapılması gerektiği, bu durumda toplam nihai hesabın sovtaj düşümü sonrası 201.038,40 TL olduğu, Makine kırılması hasarında davacının toplam talebi 281.470,58 TL olup, davalı şirket sel hasarı olmadığı gerekçesiyle bu kalemi ödemeyi reddettiği, ancak ilk yapılan hesaplamada olduğu gibi % 25 muafiyet uygulanarak 117.184,56 TL ödenmesi gerektiği, bu miktarın sadece 12.760,56 TL kısmı ödemede dikkate alınmış olup bakiye 104.424.00 TL … Dolum Hattı ile ilgili zararı oluşturduğu, demirbaşlar arasında bulunan kameralara ilişkin olarak toplam 33 kameranın ancak 5 tanesi doğrudan sel hasarı görmesine rağmen diğer tüm 28 kameranın da sel-seylap hasarı olarak kabul edildiği, bu nedenle aynı değerlendirmenin makineler için de yapılması ve makine hasarlarında da % 25 muafiyetten sonra bulunan meblağın davacıya ödenmesi gerekeceği, Poliçelerdeki eksik-aşkın sigorta değerlendirmelerinin enflasyon klozuda dikkate alındığında uyumlu olduğu tespit ve kabul edilmiştir. Davacı yanın itirazları doğrultusunda alınan ek raporda ise, kök raporda enflasyon klozu uygulaması ile ve muafiyet bedelinden sonra 494.485,89-TL olarak bulunan sigorta bedelinden poliçe tanzim tarihi ile hasar tarihi arasında ( 09.04.2015-30.06.2015) 172 gün için %10 oranında enflasyon uygulamasına göre poliçede yer alan seylap hasarı %3 muafiyeti 481.055,25-TL olarak tespit edilmiştir. Gerçekleşen rizikoya göre düzenlenen poliçelerin içerik ve teminat kapsamları da nazara alındığında, aynı işyerinde … numaralı elektronik cihaz poliçesi ile 24.8.2015-2016 vadeli olarak … paketleme hattı 3.990.540-TL bedelle sigortalandığı, aynı hattın işyeri paket poliçesi içinde yeralan makine teçhizat listesinde de sigortalı değerler içinde yeraldığı, meydana gelen hasarın sel su hasarı olduğunun kabul edildiği ve bu husus dikkate alındığında ödeme için elektronik cihaz poliçesinin değil, işyeri paket sigorta poliçesinden ve poliçe kapsamında yeralan makine kırılması teminatından ödeme yapılması gerektiği, poliçede “açık alanda bulunan muhteviyat” başlığı altında yapılan düzenlemede poliçe üzerinde ayrıca belirtilmedikçe açık alanda bulunan muhteviyatın teminat harici olduğu açıklamasına yer verildiği, poliçe ve zeyilnamelerin incelenmesinde açıkça belirtilen bir düzenlemeye yer verilmediği, o halde makinelerin bulunduğu sundurmanın yapı itibariyle kapalı alan olarak değerlendirilemeyeceği, netice itibarıyla açıkta bulunan makineler yönünden talebin teminat dışı olduğu, yine emtia hasarı için bir kısım emtiaların açık alanda depolandığı, kapalı alanda da bir kısım palet-speratör olduğu, ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden teknik olarak ayırımın mümkün olmadığı, yine hasar hesaplamasında uygulanan eski-yeni tenzilinin yerinde olduğu, dolayısıyla davalı şirketin sovtaj tenzilinden sonra teklif ettiği ve hesaba esas alınan 351.938,83-TL’nin uygun ve yerinde olduğu, sonuç itibarıyla meydana gelen sel rizikosu sebebiyle davacı zararının; Bina hasar sebebiyle 358.788,60- TL, Emtia hasarı sebebiyle 351.938,83- TL, Demirbaş Hasarı sebebiyle 54.646,54 -TL, Makine Hasarı sebebiyle Tablonun 3 ve 5. Sıradaki makineler için toplamı: 201.038,40 TL, … Dolum hattı zararı 104.424,00- TL, TOPLAM 1.070.836,37- TL Poliçede yer alan seylap hasarı %3 muafiyeti -481.055,25- TL, ARA TOPLAM 589.781,12 -TL, İş durması tazminatı 10.000,00- TL, TOPLAM 599.781,12- TL, Sigorta şirketi ödemesi – 453.829,00- TL Bakiye ödenmesi gereken 145.952,12- TL olduğu anlaşılıp kabul edilmiştir. Olay tarihi itibarıyla 6102 sayılı TTK yürürlükte olup, TTK 1427 maddesine göre temerrüt tarihi belirleneceği TTK 1452 (3) maddenin sigortalı lehine hükümlerin uygulanacağına dair atfına göre), buna göre temerrüt tarihi 16.11.2015 tarihi ise de, davacı talebi 24.12.2015 ödeme yapıldığı tarih olmakla, taleple bağlı kalınarak bakiye 145.950,12-TL üzerinden yıllık %10,50 avans faizi oranında ve talep gibi 24.12.2015- 07.01.2016 tarihleri arası hesaplanan işlemiş faizin 595,97-TL olduğu anlaşılmakla; takipte davalı sigorta şirketi itirazının 145.952,12-TL si asıl alacak olmak üzere toplam 146.548,09-TL üzerinden iptaline, takibin koşulları ile devamına, her nekadar davacı yanca icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de; hasarın ve ödenmesi gereken bedelin muayyen olmamasına, davacı yanca talep edebilecek miktarın yargılama sonucu tespit edilebilmesine göre, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine ” kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete dava konusu hasar nedeniyle de defalarca belirtilmesine rağmen makinelerin elektronik cihaz poliçesi kapsamında değerlendirildiği ancak işyeri paket sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde ekli ve elektrik mühendisi … tarafından düzenlenen raporda sel-seylap nedeni ile elektrik direklerinin yıkılması neticesinde kısa devre ve voltaj yükselmeleri oluştuğu ve bunun da makinelerde zarar meydana getirdiği yine Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi dekanlığından bulunan diğer bir teknik rapora göre de bazı cihazlarda su basması nedeniyle arızanın oluştuğu diğer bazı cihazlarda da arızaların aşırı gerilim darbesinden kaynaklandığını belirtildiği, tazminat bedelinin talebi karşılamadığı , davalının süresi içerisinde davaya cevap vermediği ve ön inceleme duruşmasına katılmadığı, Bu nedenle davalının beyanları dosyada yokmuş gibi değerlendirmesi gerektiği, bilirkişi raporunun eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeye dayalı olarak oluşturulduğu, parke taşı konusundaki talebin 294.750 TL olmasına rağmen davalı şirketçe 75.950 TL ödenebilir bir kısım bulunduğu ve hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan mahkeme tarafından bunun uygun olduğunun belirtildiği, epoksi kaplama yönünden de 67.500 TL ödenmesini uygun bulunduğu ancak davacının hijyenik bir ortamda su meyve suyu gibi ürünlerin üretimini ve şişelemesini yaptığı, dolayısıyla epoksi zemin kaplaması yaptırmak zorunda olduğunu bu ürünün eski ve yeni ayrımı olmadığını, emtia hasarı yönünden de bir kısım emtiaların açık alanda depolanması nedeniyle korunaksız olduğu belirtilmiş ise de palet ve seperatörlerin fabrika içerisinde ve dışında sele kapılmış bir halde sürüklendiğinin ve bu hususun dosya içerisindeki görüntülerde de tespit edildiği, sundurmanın tüm sanayi tesislerinde kullanıldığı ve açık olan olarak kabulü mümkün bulunmadığı, demirbaş hasarına ilişkin %10 eksime tenzili uygulamasının fahiş olduğu ve makine hasarı için ekspertiz raporunda bu yapılan açık alanda depolama değerlendirmesine katılmanın mümkün bulunmadığı, makine kırılması hasarında bilirkişi raporunda belirtildiği üzere sel neticesinde meydana geldiği ancak bedeli belirlenen rakamın %25 muafiyeti uygulamasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle makine kırılması hasarı olarak değil, makineler yönünden sel felaketi kapsamında makine hasarı olarak değerlendirilmesi ve genel hasar üzerinden %3 muafiyetinin uygulanmasının gerektiği, enflasyon konusunda yüksek bir oranı kabul ettiği, uzmanının sigorta etmeden önce fabrikaya gezdiği esnada sundurmayı gördüğü ve ona göre primi hesapladığı , bulunduğu alan poliçede açıkça teminat harici tutulmadığından teminat kapsamında olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. 2-Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu makinelerin elektronik cihaz poliçesi teminatından değerlendirmesi gerekirken işyeri paket sigorta poliçesine değerlendirilmiş olmasının hatalı olduğu, raporda ve kararda eski ve yeni tenzil oranının afaki olarak ve hatalı bir şekilde hesaplandığı, tenzili muafiyet hesaplamasında muafiyet uygulanması için sigorta bedeli hesaplanırken sadece bina bedeli için enflasyonlu bedelin belirlenmiş olmasının hatalı olduğu, poliçede emtia, makine tesisat ve demirbaş dahil olmak üzere tüm sigorta bedelinin de enflasyon uygulaması yapılarak sigorta bedelinin buna göre tespiti ve bu bedel üzerinden muafiyetin yapılması gerekirken sadece bina için enflasyon uygulandığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava; 28.09.2015-30.09.2015 tarihleri arasında oluştuğu belirtilen sel-seylap nedeniyle davacı şirkete ait fabrikada oluşan zararın tazmini amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 09.04.2015-… no lu poliçe ve hasar dosyasından kaynaklanan alacak talebine istinaden 882.301,12 TL asıl alacak, 3.553,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 885.854,50 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı,
… nolu … işyeri paket sigorta poliçesinin incelenmesinde; 09.04.2015 – 09.04.2016 dönemini kapsar şekilde düzenlenen poliçede … mahallesi … caddesi … Tesisleri No:… Daire:… Merkez Sapanca adresinin riziko adresi olarak gösterildiği ve sigorta konularının makine, makine tesisatı, demirbaş, sigortaya ait emtia ve cam olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde sel ve su baskını -YN 630 ve enflasyondan korunma klozunun -YN 630 yer aldığı, yıllık enflasyondan korunma oranın % 10.00 olarak belirtildiği, sel su baskını teminatı başlıklı kısımda ” sel su baskını teminatı ile ilgili olarak meydana gelebilecek her bir hasarda, aşağıdaki grupların her birinin sigorta bedelinin %2 si oranında tenzili muafiyet ilgili grup için uygulanacaktır. Ancak, söz konusu gruplar için uygulanacak toplam muafiyet 50.000 EUR ile sınırlıdır. a)Bina, sabit tesisat ve dekorasyon, b)Emtia, c)Makine, teçhizat, demirbaş ve diğer tesisatlar, Makine kırılması teminatı: İşletmede bulunan makinelerin, deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı işletme içerisinde temizleme, bakım, revizyon ve yer değiştirme esnasında dururken, önceden bilinmeyen ani ve beklenmedik her türlü sebepten meydana gelebilecek maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat ve ikame masraflarını Makine Kırılması Sigortası Genel Şartları çerçevesinde temin eder. Elektriksel nedenlerden kaynaklı hasarlarda, poliçe üzerinde belirtilen maktu tutarlardan az olmamak şartıyla hasarın %25 i oranında muafiyet uygulanacaktır’ hükümleri yer almaktadır. Anadolu İşyeri 2 nolu zeyilnamenin 10.06.2015 tarihinde düzenlendiği ve riziko adresinin sel baskını meydana gelen yer olarak belirtildiği, işbu zeyilnamede ”iş durması” hukuksal koruması tazminat limitinin sigorta süresi içerisinde azami olarak 10.000 TL, kullanıcı özel şartları kısmında poliçedeki sel su muafiyeti hilafına her bir sel su hasarından 100.000 Euro dan az olmamak üzere toplam sigorta bedelinin %3’ü oranında temsil muafiyet uygulanacağı, açık alanda bulunan muhteviyat başlıklı kısımda poliçe üzerinde ayrıca belirtilmemişse açık alanda bulunan muhteviyatın teminat harici olduğu belirtilmiştir.30.09.2015 tarihli 3 nolu zeyilnamede riziko her ne kadar sel baskını meydana geldiği yer olarak belirtilmiş ise de; işbu zeyilnamenin hasardan sonra düzenlendiği anlaşılmaktadır. … numaralı … Sigorta ile düzenlenen 24.08.2015 başlangıç, 24.08.2016 bitiş tarihli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesinde 3.990.540 TL bedelle cihazların sigortalandığı, sigorta eksperi tarafından 30.11.2015 tarihli ekspertiz raporunda hasar gören elektronik cihazlar yönünden işyeri paket poliçesi kapsamında yer alan makine kırılması rizikosu kapsamında değerlendirme yapıldığı ve bilirkişi heyetince düzenlenen raporda da meydana gelen hasarın sel- su hasarı olması dikkate alındığında ödeme için elektronik cihaz poliçesinin değil işyeri paket poliçesinden ve poliçe kapsamında yer alan makine kırılması teminatından ödeme yapılması gerekeceği belirtilmiştir. … AŞ tarafından mahkemeye yazılan müzekkere cevabında; aşırı yağıştan dolayı meydana gelen sel felaketi nedeniyle enerji nakil hattında direklerin yandığı, yıkıldığı ve iletkenlerin koptuğu, önemli ölçüde hasarların oluştuğu, Sakarya il AFAT müdürlüğü yetkilileri ile iletişime geçerek konuyla ilgili bilgi verildiği ve iş makinelerinin yol açma çalışmalarının başlatılmasının sağlandığı, çalışmaların tamamlanmasının akabinde ise enerji nakil hattına müdahale edilerek kısa süre içerisinde bölgeye enerji verildiği belirtilmiştir. Yangın hasar ekspertiz raporunda; tesisin yaklaşık 13 dönümlük arazi üzerinde kurulu olup, tesis içerisinde tek katlı fabrika, depo ve mescit binaları ile zemin+1 katlı idari bina ve mekan binaları bulunduğu, kapalı kullanım alanı toplamda 9920 m2 olup tesis girişinde sigortalı tarafından yaptırılmış 1 adet köprü bulunduğu, tesis için yollar kilit parke taşından yapılmış ayrıca dere yatağı fabrika sahası boyunca da taş örgü istinat duvarının bulunduğu, tesise giden yolun son 2,5 km’sinin sel suları altında olduğu, yolun birçok noktasında çökme olduğu, yola paralel olarak akan Kurtköy deresinin taşkın halde bulunduğu, tesise yaklaştıkça çok sayıda boş damacana su bidonunun bulunduğu, plastiklerin patlamış ve dağılmış olduğu, tesisin dereye bakan cephesinde saha betonunun ve bu saha betonu ile dere arasındaki istinat duvarının çökmüş olduğu , tesise girmeden sağ kısımdaki açık alanda bulunan palet bölümünde bu bölümün arkasındaki yamaçtan akan toprağın dolmuş olduğu ve üzeri açık alandaki palet çakma makinesi ve ahşap kesme makinesinin toprak altında kaldığı, tesisin giriş bordür taş yollarının patladığı ve zeminden kalkmalı otomatik kapı sisteminin bulunduğu bölümde zemininin çöktüğü, tesisin büyük bölümünün çamur ve balçık ile dolmuş olduğu, yapılan çalışma esnasında tesiste elektrik bulunmadığı, zeminde biriken teressubat ve çamur nedeniyle fabrikanın zemin epoksi kaplamasının hasarlanmış olduğu, makinelerde yapılan kontrollerde sel suyunun direkt sirayeti haricinde şehir şebekesi elektrik dağıtım hatlarında oluşan devrilmeye veya yıldırım hadisesi nedeniyle oluşan voltaj dalgalanmasına bağlı olarak üretim hatlarında PLC kontrolü sağlayan sürücüler, dokunmatik ekranlar, sensörler, switchler ve kodlayıcılar gibi kamera sisteminde elektriksel hasarlar meydana geldiği, bina ve makine tesisi yönünden sigorta bedelinin sigorta değerine uygun bulunduğu eksik sigortanın söz konusu olmadığı, emtia ve demirbaş yönünden ise sigorta bedeli sigorta değerinden yüksek olduğu için aşkın sigortanın söz konusu olduğu, poliçedeki sel su muafiyeti nazara alınarak %3 oranında muafiyet tenzili, makine kırılması teminatında da elektrikte elektriksel hasarlarla ilgili olarak hasar hesabında hasar bedelinin %25’i oranında muafiyet tenzili yapılmak suretiyle sigortalının talebi her ne kadar 1.884.201,79 TL tazminat olarak belirtilmiş ise de, eksper raporu tespitine göre hasar miktarı 1.028. 362,85 TL olarak hesaplanmış 22.802 TL sovtaj bedeli ile 536.757,74 TL muafiyet bedeli tenzili ile toplam tazminat tutarı 468. 803,11 TL olarak tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen kök raporda özetle, Meydana gelen sel su rizikosu sebebiyle davacıya ait işyerinde bina, demirbaş, emtia ve makine tesisat zararına muafiyet oranları ve sovtaj dikkate alınarak 576.350,48 TL zarar oluştuğunun tespit edildiği, sigorta şirketince 24.11.2015 tarihinde 453.829 TL’lik ödeme yapıldığı ve bakiye davacı alacağının 132.521,48 TL olarak hesaplandığı, takip dosyasında davacının 132.521,48 TL ve 541,13 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 133.062,61 TL talep edebileceği, (Bina hasarı sebebiyle 358.788,60 TL, emtia hasarı sebebiyle 351.938,83 TL, demirbaş hasarı sebebiyle 54.646,54 TL, makine hasarı sebebiyle 201.038,40 TL, … dolum hattı zararı nedeniyle 104.424,00 TL olmak üzere toplam 1.070.836,37 TL bedelin oluştuğu ve poliçede yer alan %3 muafiyeti nazara alındığında 494.485,89 TL’nin tenzili ile 576.350,48 TL, iş durması tazminat ödemesi 10.000 TL sigorta şirketinin yaptığı 453.829,00 TL ödeme nazara alındığında bakiye ödenmesi gereken miktarı 132.521,48 TL olarak tespit edildiği) makine kırılması etkili olarak işyeri paketi sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunabileceği elektronik cihaz poliçesi teminatının dava konusu hasep açısından işlerliği olmadığı ve hasar hesabında eski – yeni tenzilin uygulanması gerekeceği belirtilmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda özetle; 30.09.2015 tarihinde meydana gelen sel su rizikosu nedeniyle davacıya ait işyerinde bina, demirbaş, emtia ve makine tesisat zararların muafiyet oranları ve sovtaj dikkate alınarak bakiye davacı alacağının 145.952,12 TL asıl alacak 595,97 TL işlemiş faizi olmak üzere 146.548,09 TL olarak hesaplandığı, davacı şirket vekilinin diğer itirazları konularında teknik gerekçe kök raporda açıklandığı üzere herhangi bir maddi hataya rastlanmadığı belirtilmiştir. Davacı vekilince dava dilekçesinde ekli olarak sunulan Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü Mühendislik Fakültesi Dekanlığı düzenlenen 28.10.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; tablo şeklinde gösterilen hasar gören parça ve cihazların su basması nedeniyle arızalandığı, bu tip arızaların tek sebebinin aşırı gerilim darbesi olduğu, yüksek gerilim nedeniyle kartlarının kullanılmaz hale geldiği ve bu yüksek gerilimin cihazının diğer parçalarını sirayet ederek cihazın birçok noktasında elektrikli bileşenlerin zarar gördüğü ve cihazının kullanılmaz hale geldiği, bu durumda ilgili tarihte bölgede herhangi bir elektrik arızası, aşırı gerilim darbesine neden olabilecek bir olayın olup olmadığının elektrik dağıtım şirketi kayıtlarından araştırılması gerektiği tespit edilmiştir. Elektrik mühendisi … tarafından düzenlenen 03.10.2015 tarihli tespit raporunda 30.09.2015’te meydana gelen aşırı yağış sonucunda sel oluştuğu, … tesisine giden yol ve yol kenarında bulunan elektrik direklerinden ikisinin yıkıldığı, elektrik orta gerilim şebekesinde meydana gelen hasar nedeniyle direkt üzerindeki swallov cinsi iletkenlerin koptuğu ve izolatörlerin kırıldığı, elektrik şebekesindeki hasar ve … tesislerinde elektrik kesintisi meydana geldiği, sel nedeniyle direklerin yıkılması sonucunda şebeke yedeklerinde kısa devre meydana getirileceğinden tesisin şebeke voltajında ani yükselmelere ve dalgalara sebep olabileceği belirtilmiştir. … Bankası aracılığıyla 24.12.2015 işlem tarihli 453.829 TL ve 04.01.2016 işlem tarihli 38.219 TL hasar ödemesi yapılmış olup, davacı tarafça, … Bankası aracılığıyla davalı sigorta şirketine 12.01.2016 işlem tarihli 38.219 TL’nin hasar ödemesi iadesi olarak gönderilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11/1 maddesinde “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir. Ancak, sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel şartlar tesis edilebilir. Bu hususlar, sigorta sözleşmesi üzerinde ve özel şartlar başlığı altında herhangi bir yanılgıya neden olmayacak şekilde açık olarak belirtilir.”, 11/4 maddesinde “Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır.” 6102 Sayılı TTK’nun aydınlatma yükümlülüğü başlıklı 1423. maddesinde; ” (1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. (3)Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemesini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” hükümleri yer almaktadır. Davalı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesi: Hasar gören makinelerin elektronik cihaz poliçesi mevcutken hasarın işyeri paket sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilerek buna göre hesaplamanın yapılmasının hukuka aykırı olduğu iddia edilmiştir. … numaralı işyeri paket sigorta poliçesine makine ve tesisatın sigorta kapsamı içerisinde yer aldığı, 24.08.2015 başlangıç tarihli taraflar arasında düzenlenen elektronik cihaz sigorta poliçesinde elektronik cihaz poliçesi sigortası genel şartlarında atıf yapılarak 3.990.540 TL bedelli elektronik cihaz poliçesi düzenlendiği, davaya konu hasarın sel su hasarı olması nazara alındığında işyeri paket sigorta poliçesinden ve bu poliçe kapsamında yer alan makine kırılması başlıklı makine-tesisat teminatından ödeme yapılmasının dosya kapsamına uygun olduğu ve bu nedenle davalının işbu istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Eski ve yeni tenzil oranlarının afaki ve hatalı bir şekilde hesaplandığı yönündeki istinaf sebebi: Yangın Sigortası Genel Şartlarının tazmin kıymetlerinin hesabı başlıklı 5.5 maddesinde “rayiç bedel esasına göre tanzim edilen poliçelerde, teminat hesabı kapsamına dahil edilmiş olan kıymetlerin tazminat ödemelerinde eskime, aşınma, yıpranma (kullanma payı) ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eksilmeleri düşülür ve varsa yenilerinin belirgin randıman ve nitelik farkları ödenecek tazminattan indirilir” düzenlemesi yer almaktadır. Gerek mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda gerekse mahkeme ilamında %10 eski ve yeni tenzilin uygun bulunduğu ve epoksi kaplama zemin içinde belirtilen hasarda %10 oranında indirim yapılmasının gerekeceği kanaati belirtilmiş ise de; bu hususun açıklığa kavuşturularak itirazı karşılar mahiyette şüpheye mahal bırakılmaksızın tespiti gerekmektedir. Sigorta bedeli hesaplanırken sadece bina bedeli yönünden enflasyon bedeli belirlenmiş olması yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde: Bilirkişi raporunda enflasyon klozu sigortanın eksik sigorta ile karşılaşmaması amacıyla sigortalı lehine konulan bir kloz olduğu ve ekspertiz raporunda bedel değer mukayesesinin yapıldığı, bina sigorta bedelinin 4.897.863,01 TL’ye ulaştığı diğer demirbaş emtia ve makine tesisat için poliçede verilen bedellerin enflasyon uygulamasının gerekli kılmadığı belirtilmiştir. Ekspertiz raporunda hasar değerlemesi kısmında bedel ve değer mukayesi yapılmış ve buna göre bina teminatı yönünden 4.250.000 TL sigorta bedeli, 4.897.863,01 TL enflasyonlu bedel, sigorta değeri 4.734.00 TL olmak üzere bedel ve değer yönünden yaklaşık olarak uygun olduğu, demirbaş yönünden sigorta bedelinin 300.000 TL enflasyonlu bedel yönünden 314.301,37 TL, sigorta değeri yönünden 295.681,84 TL olarak belirlenmiş ve bedel değer mukayesesinin yaklaşık olarak uygun olduğu, emtia yönünden 1.700.000 TL sigorta bedeli, 1.781.041,10 TL enflasyonu bedeli 1.693.742,22 TL sigorta değeri olmak üzere aşkın sigorta olduğu, makine tesisat yangın teminatı yönünden 9.585.000 TL sigorta bedeli, 10.041.928,77 TL enflasyonlu bedel, 8.365.734,27 TL sigorta değeri olmak üzere aşkın sigorta olarak tespit edildiği, poliçede eksik sigorta klozu bulunduğu ve kloz gereği bina sigorta değer ve değer kıyaslamasında bina sigorta bedelini %10 ekleme yapıldığı, bina sigorta bedelinin 4.897.863, 01 TL’ye ulaştığı, diğer demirbaş emtia ve makine tesisat yönünden poliçede verilen bedeller nazara alındığında enflasyon bedelinin uygulanmasının gerekli olmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesi: Katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvuran davacı vekilince sunulan dilekçesinde; öncelikle mahkemece gerekçeli kararda davalının verdiği cevaplara yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; zira, davalının cevap vermek üzere süre uzatım talebinde bulunduğu ancak davaya cevap vermediği ve ön inceleme duruşmasına katılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisinde yapılan incelemede davalı tarafçı gönderilen 06.03.2016 havale tarihli beyan dilekçesinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunduğu, mahkemece 11.03.2016 tarihli süre uzatımı kararında davanın talebinin değerlendirildiği ve cevap süresinin dolduğu tarihten itibaren geçerli olmak üzere cevap dilekçesi verme süresinin HMK’nın 127 maddesi uyarınca 2 hafta süreyle uzatılmasına dair karar verildiği, işbu süre uzatım kararının davalı vekili Av. …’a tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı ve davalı tarafın ön inceleme 16.06.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında da hazır olmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sisteminde, ön inceleme duruşmasında tayin edilen kesin süreye uyulmaması, vazgeçme yaptırımına bağlanarak, davayı uzatıcı bu kötüniyetli davranışlar engellenmeye çalışılmıştır. Zira, dilekçelere eklenip sunulmamış, daha sonra ön incelemede ek olarak bildirilen süre içinde de verilmemiş delillere, tahkikat içinde kural olarak (m. 145, c. 1) dayanılamaz. Tahkikatın amacı, kural olarak delil toplamak değil, delilleri incelemek ve değerlendirmektir; aksi halde tahkikat tamamlanamaz ve yargılama uzar. Bu sebeple, 145. maddede belirtilen ve tarafın etki alanı dışında kalan çok özel durumlar dışında, sonradan delil sunulması halinde bu deliller dikkate alınmamalıdır (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Muhammet Özekes, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2015, 3. Bası, s. 328, 332). ”… Görüldüğü üzere, 6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlık konularının ve bu uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin en başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususların özetlenmesi gerekirse; AİHS’nin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için 6100 sayılı HMK’da düzenlemelere yer verilmiş olup, bu bağlamda delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Tarafların, Kanunda belirtilen bu sürelerden sonra delil gösterebilmeleri ancak iki yasa maddesinde belirtilen hallerle sınırlıdır. Onlar da; iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesini düzenleyen 141. madde ile sonradan delil gösterilmesinin hüküm altına alındığı 145. maddedeki durumlardır..” (YHGK 20.04.2016, E. 2014/2-695, K. 2016/522) Davaya konu somut olayda, duruşma zapıtlarının incelenmesinde cevap dilekçesi sunmayan ve ön inceleme duruşmasına katılmayan davalı taraf yeni bir delil sunması amacıyla süre verildiğine dair mahkemece karar ihdas edildiğine dair bilgi yer almamaktadır. -Emtia hasarı yönünden bir kısım palet ve seperatörlerinde sele kapılarak sürüklendiği, sundurmanın tüm sanayi tesislerinde bulunan bir alan olduğu ve açık alan olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, poliçede ve bilgilendirme formunda sundurmanın altında bulunan her türlü emtianın makinenin ve demirbaşı sigorta kapsamı dışında olduğunun belirtilmesi gerektiği ve bu hususun bilirkişi raporunda değerlendirilmediği yönündeki itiraz sebebinin incelenmesi: Emsal mahiyette yer alan Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin16.7.2013 tarih ve 2012/16269 E 2013/14726 K sayılı ilamında ”… Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 29/09/2007-29/09/2008 tarihleri arasını kapsayan klasik yangın ve hırsızlık sigortası akdedildiğini, poliçeye esas alınan binanın üstü açıkta betonarme bir yapı olup, depo olarak kullanılmakta olduğunu, 06/05/2008 tarihinde belediyeye ait gerilim hattında yer alan kablonun yangına sebebiyet verdiğini ve müvekkili sigortalıya ait 61.000,00 TL tutarındaki kimyevi maddelerin zarara uğrayarak kullanılmayacak hale geldiğini, davalı tarafın zarar gören emtianın açıkta ve söndürme altında bulunması nedeniyle sigorta sözleşmesine göre teminat harici olduğunu belirterek sigorta bedelini ödemediğini, zararın sigorta teminatı altında olduğunu ileri sürerek, 61.000,00 TL hasar bedelinin sigorta poliçesi uyarınca dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, poliçede açık bir şekilde açıkta ve sundurma altında bulunan her türlü makine, demirbaş, emtia ve eşyanın teminat dışında olduğunun yazılı olduğunu, hasara uğrayan emtianın açıkta ve sundurma altında bulunduğunu, bu nedenle teminat kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, sigorta poliçesinde ‘muafiyet ve istisnalar’ başlığı altında bulunan bölümde açıkta ve sundurma altında bulunan her türlü muhteviyat, makine/demirbaş/emtia ve eşyanın teminat dışında olduğu hususunun belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” belirtilmektedir. Davaya konu somut olayda, açık alanda bulunan muhteviyat kısmında poliçe üzerinde ayrıca belirtilmemişse açık alanda bulunan muhteviyatı teminat harici olduğu belirtilmiş ve bilirkişi raporunda sundurmanın yapı itibarıyla kapalı alan olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle talebin teminat dışı kapsamında değerlendirildiği belirtilerek tespit yapılmıştır. Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde belirtilen hususların, sundurmanın tüm sanayi bölgelerinde bulunan ve kullanılan bir alan olduğu, açık alan olarak kabulünün mümkün bulunmadığı yönündeki iddiasının tartışılarak ve somut verilerle sundurmanın kapalı alan olarak kabul edilip edilmeyeceğinin tespiti gerekmektedir. Makine hasarı ve demirbaş hasarı yönünden eskime tenzili uygulanmasına ilişkin %10 oranın ve makinelerin açık alanda depolandığı değerlendirilmesinin dosya kapsamında sunulan delillerle değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira demirbaş sebebiyle bilirkişi heyet raporunda davacının zararı 54. 646,54 TL tespit edilmiş, istinaf dilekçesinde davalı sigorta şirketi tarafından bedelinin zararın tazmini edilmesine karar verilen kameraların aktif hale getirilmesinden yaklaşık 4- 5 ay sonra selin meydana geldiği ve birkaç aydır kullanılan kameralar yönünden %10 eksiltme oranının uygulanması fahiş olarak iddia edildiğinden bu hususun da incelenmesi gerekmektedir. Sigorta poliçesine ekli 2 nolu zeyilnamede kurulunca özel şartları kısmında sel su muafiyeti hilafına her bir sel su hasarında 100.000 Eurodan az olmamak üzere toplam sigorta bedelinin %3’ü oranında tenzilin muafiyet uygulanacağı belirtilmiş, bilirkişi raporunda makine kırılması hasarında belirlenen rakama %25 oranında muafiyet uygulandığı, ekspertiz raporunda 2 nolu zeyilnamede makine kırılması teminatı özel notuna göre elektriksel hasarlarla ilgili olarak hasar hesabında hasar bedelinin %25 oranın muafiyet tenzil yapılarak hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de; sigorta poliçesi ve eklerinin incelenerek meydana gelen hasarın sel baskını sonucunda olduğu nazara alınarak tekrar hesaplamanın yapılması gerekmektedir. İnşaat mühendisi, elektrik- makine mühendisi, mali müşavir ve sigorta alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyet oluşturmak suretiyle davacı tarafın hasar dönemine ilişkin tüm ticari defter ve kayıtlarının incelenmeli ve ayrıca önceki bilirkişi heyetinden alınan raporlar, tespit raporları ve taraflarının iddialarının karşılanmasına yönelik sunulan tüm bilgi ve belgeler incelenerek ve taraf vekillerinin sunduğu itirazları karşılar mahiyette , davacının uyuşmazlığa konu takip dosyasında haklılık durumu oranının şüpheye mahal bırakılmaksızın açıklandığı raporun düzenlenmesi gerekmektedir. Borçlar Kanunu 50. maddesinde zarar görenin, zararının ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, ancak uğranılan zararın miktarının tam olarak ispat edilememesi durumunda hakimin olayların olağan akışı ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyeceği yönündeki amir hükmü karşısında sel suları nedeniyle fabrika içerisinden dışarı sürüklendiği iddia olunan malzeme ve makinelerle ilgili kısım yönünden varılacak sonuç çerçevesinde maddi zarar tespitinin yapılması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında, yeni bilirkişi heyetinden ayrıntılı, denetime açık bir rapor alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, taraf vekillerinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/127 Esas, 2018/389 Karar ve 10/05/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye Gelir Kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacı ve davalıya İadesine, 5-Davacının ve davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2022