Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/569 E. 2022/71 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/569
KARAR NO: 2022/71
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/947
KARAR NO: 2018/988
DAVA TARİHİ: 19/10/2017
KARAR TARİHİ: 10/09/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalıya ait … markası için daha evvel yazılmış bir hikayeyi senaryolaştırarak “…” adlı reklam filmi senaryosunu hazırladığını ve söz konusu reklam filmi çekime hazır hale getirdiğini, çekimini de süpervize ettiği reklam filminin yanı sıra kampanya için ilan, billboard, raket çalışmaları hazırlayarak davalı ile paylaştığını, tüm bunlara ek olarak reklam verilecek mağazalar içerisinde satış geliştirme malzemeleri tasarımları (Point of Purchase – POP çalışmaları) yaptığını, mağazalara konacak olan poster, roll-up, afiş, ayaklı display/foreks, dönkart, fiyat etiketi, wobbler gibi tüm kampanya POP malzemelerini hazırlayarak tasarımlarını davalı ile paylaştığını, bu hizmetler karşılığında düzenlenen ve davalı tarafa tebliğ edilen faturaların davalı tarafça noter kanalıyla iade edildiğini, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarından da açıkça görüleceği gibi, davalı şirketin kendisine sunulan fiyat teklifini onayladığını reklam hizmeti kapsamında alacağı hizmetlere istinaden seçimler yaptığını ve direktifler verdiğini, bu doğrultuda müvekkili şirket tarafından verecek hizmetlerin şekillendirerek alt yapısının oluşturulduğunu, hazırlık ve masraflar yapılarak anlaşmalar kurulduğunu ancak verilen hizmetler kapsamında oluşturulan tüm reklam ürünlerinin davalı taraf ile paylaşılmasına ve davalı tarafça kullanılmasına rağmen sözleşme bedeli ödenmediğinden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını ancak haksız itirazları nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirketin itirazlarının aksine müvekkil şirket tarafından verilen hizmetler neticesinde hazırlanan çalışma ve malzemelerin davalıya taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde teslim edildiğini ve davalının dava tarihi itibariyle birçok farklı mecrada bunlar üzerinden ticari itibar ve kazanç sağlamaya devam ettiğini, açıklanan hususun İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/102 D.iş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuyla sabit olduğunu beyan ederek davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında verilecek hizmetlerin neler olacağı ve bu hizmetlerin verilmesi sonrasında davacıya ödenecek toplam bedelin kararlaştırıldığını, davacının müvekkili şirkete bedel karşılığı vermeyi taahhüt ettiği hizmetlerin “fotoğraf çekimi ile ilgili olarak tüm fotoğrafların müvekkili şirkete teslim edilmesi ve belirlenen resimlerin retouch işleminin tam olarak tamamlanması, ilan çalışması, mağaza içi pop çalışması, dijital banner çalışmaları, hareketli banner çalışmalarının yapılması, …’nin dijital kullanım için uyarlanması, radyo çalışması ve raket çalışmasının yapılması” olup bu hizmetler davacı tarafından tam ve eksiksiz yerine getirilmediği için müvekkilinin faturalara itiraz edilerek Bakırköy … Noterliği’nin 15/05/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya iade ettiğini, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde reklam ürünleri ve fotoğraf çekimi çalışmalarının davacı tarafından usulüne uygun şekilde yapıldığından bahsetse de retouch çalışmalarının tamamlanmadığını, ilan ve diğer reklam çalışmalarının yapılmadığını, davacının üzerine düşen yükümlülüklerine aykırı davrandığı ve yerine getirmesi konusunda defalarca uyarıldığını, davacının iddialarının aksine hizmet bedelinin ödenmesi için çalışmaların tamamlanmış olmasının kararlaştırıldığını, iki tarafa borç yükleyen taraflar arasındaki sözleşmede davacının kendi borcunu ifa etmemiş ve ifayı dahi teklif etmemiş olmasına rağmen başlattığı icra takibi ve huzurdaki davanın kötü niyetli olduğunu, davacı şirket sorumluluğunda olan fotoğraf çekiminin dahi müvekkili şirket tarafından bizzat şirket bütçesinden karşılandığını ve fotoğraf çekiminin yapıldığı aynı gün elden ödeme gerçekleştirilerek fotoğrafçı …’dan ibraname alındığını, davacı şirket tarafından İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile yapılan 2017/102 D.iş sayılı delil tespitine müvekkili şirketin 25/09/2017 tarihli dilekçe ile yasal süresi içinde itiraz ederek tespitleri kabul etmediğini, davacının müvekkil şirket tarafından senaryolaştırılmış ve çekilmiş reklam filmini ve grafikleri sanki kendi ürünüymüş gibi göstererek müvekkili şirketin yaptığı çalışmalara deyim yerinde ise konmaya çalıştığını, tüm reklam kampanyasının (sloganlar, görseller, grafik ve fotoğraflar vb.) müvekkili şirkete ait olup, davacı ile yukarıda detaylı olarak sayılan hizmetlerin verilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını ancak davacı şirket tarafından verilmesi planlanan hizmetler gereği gibi yerine getirilmediğinden müvekkili şirketin grafik tasarımları ve mağaza içi görselleri kendisi yaptırarak mağazalarında kullandığını, davacı şirketin ücretsiz olarak çekeceğini taahhüt ettiği reklam filmine ait senaryo ve sloganların müvekkil şirket tarafından üretildiğini, davacı şirketin tüm bu süreçte yalnızca fotoğraf çekiminin yapılmasına aracılık ettiğini, çekime ilişkin ücretin ise müvekkil şirket tarafından çekimi yapan …’ya ödendiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için davacının iddia ettiği gibi hazırlık, altyapı gibi çalışmalar yaptığı kabul edilse dahi bu hizmetin karşılığının 30.000,00 TL olmasının hakkaniyete ve piyasa rayiçlerine aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine iki adet fatura karşılığında toplam 30.000-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 27/06/2018 tarihli raporda taraflar arasında mevcut reklam hizmetine ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafın edimlerini yerine getirdiğini, düzenlenen faturaların hizmet karşılığı olduğunu, fatura bedeli ile sunulan hizmetin örtüştüğünü, bu bağlamda davacı tarafın takip konusu yapmış olduğu 30.000-TL alacağının mevcut olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davalı taraf sunulan hizmete ilişkin fotoğraf çekimi için dava dışı …’ya 11.351,60-TL ödemede bulunduklarını, öncelikle bu miktar ödemenin alacaktan mahsup alınması gerektiğini iddia etmiş ise de, söz konusu ödemenin davacı tarafın muvafakatı kapsamında ve sunulan reklam hizmeti gereğince ödenip mahsup edilmesi gerektiği yönünde dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından bu yöndeki istem mahkememizce kabul edilmemiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ve inkar edilmeyen reklam hizmeti sözleşmesi kapsamında, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere icra takibine konu faturadan dolayı davacı tarafın 30.000-TL alacağı bulunduğu, iş bu alacağın ödendiği hususunda dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile takibin aynı alacak üzerinden devamına, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak…” davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmalarını tekrar ederek, davalı şirketin imza yetkilisi olmayan şahısların yapmış olduğu e-mail yazışmalarının delil niteliğine haiz olmayıp müvekkili şirketi bağlamayacağını, davacı tarafça e-mail yazışmalarının kendi işine yarayacak ve lehine olacak şekilde kırpılarak ve geçmiş yazışmalar içermeksizin dava dosyasına sunulduğunu, delil olarak sunulan yazışmaların müvekkili şirket çalışanlarının rızası dışında kayda alınan deliller olduğu için HMK’nun 189/2 maddesi uyarınca hükme esas alınamayacağını, tüm projenin tamamlanması karşılığı bir hizmet bedeli ödeneceği konusunda tarafların anlaşmaya vardığını yani aylık hizmet bedeli ödenmesi şeklinde sürekli bir hizmet ilişkisi bulunmadığını ayrıca projenin çok büyük bir kısmının tamamlanmadığını, tamamlanmış olan kısımların ise eksik olduğunu ve taleplerine uygun olmadığını buna rağmen bilirkişilerin sanki tüm proje tamamlanmış ve teslim edilmiş gibi ajans hizmet bedeli olarak 18.648,40 TL’nin ödenmesi gerektiğine karar verdiğini, bilirkişilerin raporun 5. sayfasında “taraflar arasındaki işbirliği henüz çalışmaların başlangıç aşamasındadır” tespitinde bulunup sonra da tüm proje tamamlanmış gibi ajans hizmet bedelini haklı gösterdiklerini, taraflar arasında anlaşılmış bir hizmet bedeli ve teklif bulunmamasına rağmen davacının tek taraflı e-mail yazışmaları doğru kabul edilerek iş bedelinin davacının beyanları doğrultusunda belirlendiğini, bilirkişiler davacının bir hizmet verdiğine inanıyor ise yapılması gerekenin verildiği iddia edilen hizmet bedelinin piyasa rayiçleri doğrultusunda belirlenmesi olduğunu, yine bizzat davalı tarafından ödenen fotoğraf çekim ücretinin bilirkişilerce değerlendirilmediğini, oysa bu ödemenin ibraname karşılığı yapıldığını, bu ücretin yeniden ödenmesine karar verilmesinin mükerrer ödemeye yol açacağını, sektör bilirkişisi tarafından yapılmış olan tespitlerin yalnızca sektörel bazda genel bilgiler içermekte olup somut olayın özüne ve niteliğine ilişkin tespite elverişli somut ve spesifik bir inceleme yapılmadığını, bilirkişi heyeti tarafından davacı şirketin bilgisayar sisteminde yapılan incelemeler sonucunda dava konusu işlemlerden fotoğraf çekimi, retouch, pop, raket, TVC, outdoor, layout ve ilan çalışmaları için hazırlanmış ve tamamlanmış örneklere rastlanıldığı söz konusu çalışmaların davalı yana mail ortamında gönderildiğine dair taraflar arasında e-mail yazışmalarının mevcut olduğu tespit edilmiş ise de bu tespite yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna karşı sundukları itirazlar uyarınca yeni bir heyetten rapor alınması veya bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken eksik ve hatalı inceleme sonucu tanzim edilmiş olan rapora dayalı olarak karar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından 09/05/2017 tarihli fatura ile 9.620,00 TL + 1.731,60 KDV = 11.351,60 TL bedelli “…” açıklamalı ve 09/05/2017 tarihli fatura ile 15.803,73 TL + 2.844,67 TL KDV = 18.648.40 TL bedelli “…” açıklamalı iki adet fatura düzenlenmiştir. Bu faturaların 10/05/2017 tarihinde davalıya tebliği üzerine, davalı tarafından Bakırköy … Noterliği’nin 15/05/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının sözleşme kapsamında yükümlü olduğu “fotoğraf çekimi ile ilgili olarak tüm fotoğrafların müvekkili şirkete teslim edilmesi ve belirlenen resimlerin retouch işleminin tam olarak tamamlanması, ilan çalışması, mağaza içi pop çalışması, dijital banner çalışmaları, hareketli banner çalışmalarının yapılması, tvc’nin dijital kullanım için uyarlanması, radyo çalışması ve raket çalışmasının yapılmadığı” gerekçesiyle iade edilmiştir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 05/07/2017 tarihinde 11.351,60 TL ve 18.648.40 TL bedelli faturalar nedeniyle toplam 30.000,00 TL alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya 11/07/2017 tarihinde tebliği neticesinde, davalı tarafından 17/07/2017 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine davacı tarafından yasal süre içerisinde eldeki dava açılmıştır. Somut olayda ihtilaf; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafından üstlenilen edim, edimin yerine getirilip getirilmediği, sözleşme bedeli, davacının fatura bedeline hak kazanıp kazanmadığı, 11.351,60 TL bedelli “…” açıklamalı faturaya konu hizmetin verildiği sırada bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır. Davacı tarafından düzenlenerek davalıya tebliğ edilen faturalar, davalı tarafça defterlerine kaydedilmediği ve noter kanalıyla süresinde iade edildiği için hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Sektör (reklam), mali müşavir ve bilgisayar mühendisi bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; her iki taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfı taşıdığı, takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının 30.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki yazışmalara göre aylık ajans hizmet bedelinin 18.900,00 TL, fotoğraf çekiminin retouch bedeli dahil 9.620,00 TL KDV olarak belirlendiği ve beyana göre onaylandığı, davalının itirazında yer alan yapılmayan işler olarak belirtilen (ilan çalışması, mağaza içi pop çalışması, dijital banner çalışmaları, hareketli banner çalışmalarının yapılması, …’nin dijital kullanım için uyarlanması, radyo çalışması ve raket çalışmasının) bu bedellere dahil hizmetler arasında olmadığı, bu çalışmaların her birinin bedeli ve hazırlık süreci farklı olup, gerçekleşme zamanında bedeli ayrıca sunularak reklam veren onayı ile süreç içinde gerçekleştirilecek çalışmalar olduğu, hizmet sektöründe danışılan kuruluşun çalışmasının beğenilmemesi durumunda kurumların izlemesi gereken yolun mevcut çalışılan dönemin aylık danışmanlık bedeli ve dönem içindeki çalışmaların bedellerinin ve masrafların ödenmesi, sonraki dönemler için işbirliğinin sonlandırılması olduğu, davacı şirket adresinde bilgisayar kayıtlarında yapılan incelemede; fotoğraf çekimi ile ilgili olarak tüm fotoğrafların yer aldığı dosya klasörün incelendiği, tüm fotoğrafların ham haliyle korunduğu ve fotoğraflarda retouch yapılacak pozların işaretlenmiş olduğu, fotoğraflar üzerinde ilan çalışmasının, pop çalışması, layout çalışması, outdoor çalışması yapıldığına dair örneklere rastlanıldığı ayrıca incelenen bilgisayarda …’nin dijital kullanımı için uyarlanması ve raket çalışmalarına ilişkin örneklerin yer aldığı, bu örneklerin rapora eklendiği, taraflar arasında geçen mail yazışmaları incelendiğinde çekimi yapılan fotoğrafların, layoutların, davalı yanca seçilen fotoğraflara uygulanan retouch’lı pozların mail ortamında davalı yana gönderildiği, ayrıca fotoğraflar üzerinde yapılan çalışmaların işlem tarihi ve saati ile bu çalışmalar sonucu olarak ortaya çıkan ürünlerin mail ortamında davalı yana gönderim zamanının/süresinin birbirini tamamlar nitelikte olduğu, yani çalışma zamanı ile gönderim zamanının birbirini takip ettiği, davacı şirketin bilgisayar sistemlerinde yapılan incelemeler sonucunda dava konu işlemlerden fotoğraf çekimi, retouch, pop, raket, …, outdoor, layout ve ilan çalışmaları için hazırlanmış ve tamamlanmış örneklere rastlanıldığı, söz konusu çalışmaların davalı yana mail ortamında gönderildiğine dair taraflar arasındaki mail yazışmalarının mevcut olduğu, davacının c) üstlenmiş olduğu ve reklam verenin talep ettiği çalışmanın faturalarla sınırlı bölümünü yerine getirmiş olduğu, davalının yapılmadığını belirttiği işlemlerin her birinin bedeli ve hazırlık süreci farklı olup, gerçekleşme zamanında ayrıca belirtilerek reklam veren onayı ile gerçekleştirilmesi gerektiği, davacının alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından, ihtilaf konularının çözümü noktasında dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından sunulan e-posta yazışmaları incelendiğinde; davacı şirket yetkilisi … ve davalı şirket yetkilisi … arasında 27/03/2017 (pazartesi) tarihli yazışmada, …’nın ajans aylık hizmet bedelinin 18.900,00 + KDV ve fotoğrafçı bütçesinin 9.620,00 TL + KDV (çarşamba günkü çekim için retouch dahil) olarak bildirdiği, davalı şirket yetkilisi tarafından “ikisinin toplamı KDV dahil 30.000,00 TL onaylanmıştır. İnşallah süper bir çekim olur ve uzun süreler devam edebileceğimiz güzel bir anlaşma yaparız” şeklinde yanıt verildiği, bu durumda tarafların anlaştığı bedelin toplam 30.000,00 TL olup, bunun 9.620,00 TL + KDV’sinin fotoğraf çekimine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yine davacı şirket yetkilileri, davalı şirket yetkilileri, yönetmenin dahil olduğu whatsapp grup yazışmaları incelendiğinde 29/03/2017 çarşamba günü çekim yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılan işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler davalıya e-posta ile gönderilmiştir. Bilirkişi heyetinden teknik ve sektör bilirkişilerin yapmış olduğu inceleme neticesinde de, davacı tarafından anlaşılan hususlarda hizmet verildiği tespit edilmiştir. Bu durumda davacının ajans hizmet bedeline (15.803,73 TL + 2.844,67 TL KDV = 18.648.40 TL bedelli fatura) hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça talep edilen diğer fatura ise fotoğraf çekimine ilişkindir. Davalı tarafça her ne kadar fotoğrafçıya elden ödeme yapıldığı ve ibraname alındığı iddia edilmiş ise de ödemenin defterlerinde kayıtlı olmadığı, herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, “…Ltd. Şti.’den tüm hak ve alacaklarımı eksiksiz olarak aldım” beyanı içerir … imzalı belge dosyaya sunulmuş ise de, taraflar arasındaki yazışmalar incelendiğinde bu ibranamenin ödeme yapılmadan alındığı, davacı şirket tarafından çok kez talep edilmesine rağmen bedelin ödenmediği, ibranamenin alınmasının 09/05/2017 tarihli e-posta ile davalı tarafından talep edildiği, davacı şirket yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi …’a gönderilen 12/05/2017 tarihli e-postada; “Fotoğrafçımız tüm fotoğrafların ham hallerini tarafınıza teslim etti. Talep etmiş olduğunuz, seçtiğiniz tüm fotoğrafların retouch çalışmaları 29-30 Nisan günleri, hafta sonu çalışılarak size teslim edildi. Ek olarak, fotoğrafçının ödemesini alabilmesi için, ödeme henüz gerçekleşmeden “…” şeklinde bir imza atmasını talep ettiniz, bunu sağlayarak size temin ettik. Ödemesini ne zaman gerçekleştireceksiniz?” denildiği ve fotoğrafçı ücretine ilişkin taraflar arasında 17/05/2017 tarihine kadar karşılıklı yazışmalar olduğu, 22/05/2017 ve 29/05/2017 tarihlerinde davacı şirket yetkilisi tarafından fotoğrafçı ücretinin ne zaman ödeneceğinin e-posta ile sorulduğu, yine whatsapp yazışmalarında da 29/05/2017 tarihine kadar davacı şirket yetkili … ile davalı şirket adına … arasında fotoğrafçı ücretinin ne zaman ödeneceği yönünde görüşüldüğü anlaşılmakla davalı tarafından fotoğraf çekim bedeli olan 9.620,00 TL + 1.731,60 KDV = 11.351,60 TL’nin de ödenmediği, davacının bu bedele de hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçeler yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf 98,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.049,30 TL istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 512,13 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.537,17 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/01/2022