Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/557 E. 2022/80 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/557
KARAR NO: 2022/80
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/750 Esas
KARAR NO: 2018/659
KARAR TARİHİ: 21/05/2018
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirket tarafından sözleşme süresince davalıya elektrik satışı yapıldığını, kullanım miktarına göre faturanın keşide edildiğini, davalı takip borçlusu sözleşmenin geçerli olduğu 01/02/2015-01/02/2017 dönemi içerisinde sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığını, bunun da sözleşmenin 7.1. maddesi gereğince “sözleşme tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından feshedilmesi halinde abone son 6 ay içerisinde ödemekle yükümlü olduğu en yüksek 2 ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmünü açıkça ihlal ettiğini, bu maddeye göre de cezai şart bedelinin hesaplanarak faturalandırıldığını ve müvekkili şirket tarafından Seri … … sıra numaralı 25.04.2016 vade tarihli, 45.912,65 TL bedelli faturanın davalıya gönderildiğini ancak davalı tarafından bu faturanın ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, bu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile şirketleri arasında 2015 yılı itibariyle bir satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin o tarihteki davacının Mersin Tarsus bayiii ile şirketlerinin yetkilisi … arasında bir yıl olması koşulu ile imzalandığını ancak 2 yıl geçerli olduğunu icra takibiyle gönderilen evrakın arasındaki fotokopiden öğrendiklerini, davaya konu olan Seri … … sıra numaralı 25.04.2016 vade tarihli, 45.912,65 TL bedelli faturanın taraflarına gönderilmediğini, sözleşmenin 3.1 maddesinde “Tarafların alım satımına mutabık kaldıkları Elektrik Enejisi, aboneye ait sayaçlarda tüketilen elektrik miktarıdır,” madde 3.6 da “Satılan elektriğin miktarının tespitinde, endeks değerleri abone tarafından tedarikçiye gönderilecektir, gönderilmemesi halinde sayaç okumayı yapan şirketin PMUM sistemine girmiş olduğu değerler faturalamada esas teşkil edecektir.” düzenlemelerinin yer aldığını, faturalardaki tüketilen elektrik miktarının sayaç okuma bildirimindeki tüketilen elektrikten daha fazla olduğunu 2015 Kasım ayında fark ettiklerini, davacının haksız kazançla sözleşmeyi ihlal ettiğini, 07/06/2016 tarihinde taraflarına verilen cezanın iptal edilmesi için Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna şikayette bulunduklarını beyan ederek itirazın iptali davasının reddinie, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacının üzerine bırakılmasına, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” davacı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 120.02.638 kodlu alıcılar hesabına istinaden 11.188,75 TL alacak bakiyesi ile 128.01.326 kodlu şüpheli ticari alacaklar hesabına istinaden 45.912,65 TL alacak bakiyesi olmak üzere toplam 57.101,40 TL asıl alacak bakiyesi olduğunun kayıtlı olduğu, davalının davacıdan 01.02.2015 – 01.02.2017 dönemleri arasında enerji satın alacağına dair sözleşmesinin bulunduğu ancak davalının 2016/02 döneminden sonra başka bir firmadan elektrik satın aldığı tespit edilmiş olup sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce feshedildiğine yönelik davacı iddiasının yerinde olduğu, davalının ise ticari defter ve belge sunmadığı ve itiraz sebeplerini kanıtlayamadığı “gerekçesiyle davanın kabulü ile , davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin aynı şartlarda devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; mahkemece, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığı, cezai şart koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmadığını, davanın sonucunu değiştirecek EPDK’nın 10/05/2018 tarihli yazısı UYAP’tan çıkartılıp dava dosyasına konulmadığı gibi değerlendirilmediğini, oysaki EPDK’nin, davacının, müvekkilden fazladan tahakkuk ettirildiği tespit edilen tüketim miktarlarına ilişkin bedellerin tüketiciye iadesine ve tüketicinin sözleşmeyi, davacının haksız uygulamaları çerçevesinde sona erdirmiş olması karşısında, tüketicinin buna ilişkin herhangi bir ceza bedelini talep edemeyeceğine ilişkin yazısı bulunduğunu, öte yandan, davalı şirket yetkilisi ısrarla, “davacı ile yapılan sözleşmenin bir yıl süreli olduğu” konusunda anlaştıkları halde, davacı tarafın imzalamak için aldığı boş sözleşmeyi anlaşmaya aykırı şekilde ve el yazısı ile iki yıllık olarak yazdığını ve kendilerine de sözleşme suretinin gönderilmediğini beyan etmesine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasındaki elektrik tedarik sözleşmesinin erken feshi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 1 adet ceza faturasına istinaden 45.912,65 TL asıl alacak, 550,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.463,60 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tespit edilen uyuşmazlık konusunda Mali Müşavir ve Elektrik Mühendisi bilirkişilerinden alınan 28/02/2018 tarihli müşerek raporda özetle; “Davacı şirketin, ticari defterlerin usulüne uygun şekilde tutulduğunu, sahibi lehine delil olabileceğini, davacı şirketin ticari defterlerinde, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 120.02.638 kodlu alıcılar hesabına istinaden 11.188,75 TL alacak bakiyesi ile 128.01.326 kodlu şüpheli ticari alacaklar hesabına istinaden 45.912,65 TL alacak bakiyesi olmak üzere toplam 57.101,40 TL (11.188,75 + 45.912,65 = 57.101,40) alacak bakiyesi olduğunun kayıtlı olarak yer aldığını, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği 18.04.2016 tarihli, Seri … … sıra numaralı 25.04.2016 son ödeme tarihli, “Sözleşme Ceza Tutarı” açıklamalı, 45.912,65 TL bedelli faturanın davacı şirket ticari defterlerine 18/04/2016 tarihinde … numaralı yevmiye maddesi ile kaydedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesine göre davacı şirket tarafından davalıya düzenlendiği iddia edilen Seri … … sıra numaralı 25.04.2016 vade tarihli, 45.912,65 TL bedelli ceza-i şart faturasına esas alınan davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği Seri … … sıra numaralı 04.12.2015 tarihli, 22.859,89 TL Tüketim Faturasının 04.12.2015 tarihinde … numaralı yevmiye maddesi ile, Seri … … sıra numaralı 01.01.2016 tarihli, 23.052,76 – TL Tüketim Faturasının ise 11.01.2016 tarihinde … numaralı yevmiye maddesi ile davacı şirket ticari defterlerine kaydedildiğini, tarafların 01.01.2015 tarihinde tek nüsha olarak düzenlenmiş sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.01.2015, tedarik başlangıç tarihinin 01.02.2015 ve sözleşme bitim tarihinin de 01.02.2017 olarak yazıldığını ve buna göre 2 yıllık sözleşmenin imzalandığının anlaşıldığını, söz konusu ve … abone no’lu davalıya ticarethane grubundan tek zamanlı tarife birim fiyatından %13 indirim uygulanacağının belirtildiğini, sözleşmenin 7.1 maddesinde “sözleşme tarihinden önce sözleşmenin Abone tarafından fesih edilmesi halinde Abone son 6 ay içerisinde ödemekle yükümlü olduğu en yüksek 2 ayın fatura toplamı kadar cezai şartı Tedarikçiye ödemeyi kabul eder” dendiğini, buna göre 2016/02 döneminden 6 ay geriye gidilip bu süre içerisinde tahakkuk eden en yüksek 2 ayın faturalarının toplamının 22.859,89 + 23.052,76 = 45.912,65 TL olduğunun tespit edildiğini” beyan etmiştir. Dosya kapsamına göre davacı ile davalı şirket arasında 01/01/2015 sözleşme tarihi, 01/02/2015 tedarik başlangıç tarihli tarihli 2 yıllık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7.1. maddesinde “Sözleşmede anılan hallerin dışında sözleşme,süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi ve ya sözleşme süresi içerisinde başka bir tedarikçi tarafında talep edilmesi halinde abone fatura dönemi içerisinde ödemekle yükümlü olduğu en yüksek iki ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmüne yer verildiği, ancak davalının 2016/02 döneminden sonra başka bir firmadan elektrik satın aldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan bir sözleşme olmasına rağmen davalı kullanıcı bu sözleşmeyi bertaraf edecek şekilde başka bir tedarikçiden elektrik firmasından bedel karşılığı elektrik satın aldığı gerekçesiyle sözleşmenin 7.1 maddesi uyarınca davacının cezai şart talep etme hakkı bulunduğuna karar verilmiş ise de davalı vekilinin, faturalara yansıtılan elektrik tüketim miktarının, sayaç okuma bildirimlerinden fazla olduğu, müvekkil şirketten fazladan ücret tahsil edildiğinden sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin savunması üzerine bir inceleme yapılmamıştır. Dosyaya sunulan, davalı şirketin, gerçek tüketim miktarından yüksek miktarlarda faturalandırma yapıldığına ilişkin EPDK’ ya yapmış olduğu şikayet başvurusu üzerine EPDK’nın 10/05/2018 tarihli yazısında ” tüketicinin ilgili dönemdeki tüketim miktarları getirtilerek, EPİAŞ kayıtlarındaki tüketim miktarları ile davacı tedarikçi tarafça, tüketiciye fatura edilen tüketim miktarları tabloda gösterilmek suretiyle davacı tarafından neredeyse tüm aylarda haksız bir biçimde tüketim miktarı üzerinden faturalandırma yapıldığı tespiti ” yapılarak fazla tahakkuk ettirildiği tespit edilen tüketim miktarlarına ilişkin bedellerin tüketiciye iade edilmesi ve tüketicinin sözleşmeyi, davacının haksız uygulamaları çerçevesinde sona erdirmiş olması karşısında, tüketicinin buna ilişkin herhangi bir ceza bedelini talep edemeyeceği bildirilmiştir. Davacı vekili, davalının istinafına cevap dilekçesinde ” … A.Ş’de davalının müvekkil şirket portföyünde kaldığı sürece aylık bazda toplam tüketimleri talep edildiğini, …’ın 14.05.2018 tarihli cevabı ile davalının kayıpsız ve kayıplı tüketimleri gönderildiğini, …’ın gönderdiği veriler ile davalının EPDK’dan alıp da sunduğu yazı karşılaştığında, EPDK’nın hata olarak tespit etmiş olduğu farkın kayıplı ve kayıpsız tüketimden kaynaklandığı açık bir şekilde görüldüğünü, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yaptığı tespitler açık bir şekilde hatalı olduğunu, bu nedenle aradaki farklı tespit durumlarının giderilmesi için … A.Ş’ye müzekkere yazılarak; “… Sayaç … Ltd. Şti.’nin … A.Ş portföyünde kaldığı süre boyunca trafo kayıplı ve trafo kayıpsız olmak üzere ayrı ayrı aylık bazda toplam çekişlerinin” celbine karar verilmesini, bunu takiben Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na müzekkere yazılarak “piyasa katılımcılarının (tedarik şirketlerinin) abonelerine, trafo kayıplı çekişli tüketimlerinin mi yoksa trafo kayıpsız çekişli tüketimlerinin mi yansıtıldığı” bilgilerinin celbine karar verilmesi gerektiğini ” ileri sürmüş olup akabinde EPDK tarafından düzeltme beyanı geldiğini, davacının itirazı üzerine EPDK’nın düzeltme yazısında ” Tüketiciye ait tüketim değerleri …’tan yeniden istendiği, daha önce sunulan verilerde trafo kaybı değerlerine sehven yer verilmediğini ifade ederek bu defa kayıplı değerleri de içeren tüketim verilerini sunduğu, ekte yer alan kayıplı tüketim değerleri ile daha evvel ilgi (b)’de kayıtlı yazıda bildirilen tüketiciye fatura edilen değerler karşılaştırıldığında, söz konusu değerlerin Mart 2015 dönemi haricindeki dönemlerle birbiri ile uyumlu olduğu görüldüğü, anılan dönemlerde herhangi bir fazla tahakkuk söz konusu olmadığı, bununla birlikte, Mart 2015 döneminde fatura edilen değer ile kayıplı çekiş değeri arasında fark bulunduğu, söz konusu fatura döneminde aradaki 629 kWh’lik fark kadar fazla faturalandırma yapıldığı, bunun karşılığı oluşturan tutarın, tüketiciye iadesi gerektiği” tespitine yer verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, …’dan gönderilen davalı tüketicinin, 02/2015 ile 02/2016 dönemleri arasındaki kayıplı ve kayıpsız tüketim değerleri ile EPDK yazı cevapları incelenerek gerçek tüketim miktarından yüksek miktarlarda faturalandırma yapılıp yapılmadığı konusunda alanında uzman bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/750 Esas, 2018/659 Karar ve 21/05/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2022