Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/556
KARAR NO: 2022/69
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1425
KARAR NO: 2018/30
DAVA TARİHİ: 26/11/2014
KARAR TARİHİ: 09/01/2018
DAVA: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi 2008/262 E. 2009/30 K. 15/01/2009 tarihli ilamdan kaynaklanan alacaklarını Çerkezköy İcra Müdürlüğünün … E. dosyasında icra takibine konu yaptıklarını, borçlu şirket hakkında iflas kararı verilmesi ile İstanbul … İflas Müdürlüğünün … iflas dosyasına … sıra numarası ile alacak kaydı talebinde bulunduklarını, 6.906,47 TL alacağın haksız red edildiğini beyan ederek, reddedilen 6.906,47 TL alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı alacaklı vekili tarafından, iflas masası alacaklılar sıra cetvelinin 4 numarasına kayıtlı alacak talebinin, iflas idaresinin 03/10/2014 tarihli kararı ile “…ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde, şirket kayıtlarında gözüken 19.880,13 TL’lik kısmın kabulü ile işçi alacağından kaynaklanması sebebi ile (1.) sıraya alınmasına, bakiye 6.906,47 TL’nin usulsüz ve fahiş faiz istemi ile iflasta tahsil harcı ve vekalet ücreti istenemeyeceğinden ve işin halli mahkemeyi gerektirdiği” gerekçesi ile kısmi reddedildiğini, davacı alacağı iş mahkemesinde verilen kesinleşmiş karara ve icra takibine dayalı olsa da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin alacağın varlığını araştırtması ve davacının alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiğini, gerçek alacak miktarının tespitinin zorunlu olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Sıra cetveline yazdırılabilecek alacaklar iflas alacakları olup bunlar iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklardır; başka bir deyimle müflisin iflasın açıldığı andaki borçlarıdır. Müflisin iflasın açılmasından sonra yaptığı iflas alacağı olmayıp iflas masasından istenemez. İflastan önce borçlu müflis aleyhine başlamış oldukları icra takipleri, iflasın açılması ile duran ve iflas kararının kesinleşmesi ile düşen iflas alacaklıları da alacaklarını iflas masasına yazdırırlar. Bu takiplere ilişkin takip giderleri de iflas masasına yazdırılır. İflas alacaklıları iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faizleri ile birlikte masaya yazdırılır. Müflisin iflasın açılmasından sonra yaptığı borçla iflas alacağı olmadığından iflas masasından istenemez; İİK’nın 195.maddesine göre iflasın açıldığı tarihe kadar işlemi olan faiz ile takip masrafları ana paraya ilave edilerek iflas masasına kaydettirilir; hükümde öngörülen alacaklar ana para alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve alacaklı daha önce takibe geçmiş ise takip masrafları olup, tahsil harcı takip masrafı ise de borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemez. Baki Kuru, İcra ve İflas Kanunu Şerhi El Kitabı, 2.baskı. Bu yasal çerçevede somut duruma bakıldığında, davacı Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/262 esas ve 2009/30 karar sayılı ilamı ile Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takibe geçmiş, ancak takip borçlusu hakkında İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/04/2014 tarih ve 2013/134 esas sayılı kararı ile iflasın açılmasına karar verilmiştir. Davacı alacak kaydı için iflas idaresine başvurmuş talep, kısmen reddedilmiştir. Davacının iflasın açıldığı tarih itibari ile masaya kaydı yapılabilecek alacak miktarının hesaplanması için bilirkişi eli ile inceleme yapılmış, bilirkişi dosyaya sunduğu raporu ile masaya kaydedilebilir alacak toplamının 21712,50 TL ve kabul edilen kısmın mahsubu ile kabul edilmesi gereken bakiyenin 1832,40 TL olduğu yönünde hesaplama yapmıştır. Tekmil dosya kapsamı ile bilirkişi eli ile hesaplanan miktar nazara alınarak davanın kısmen kabulüne…” gerekçesiyle, “davacının İflas İdaresince reddedilen 1.832,40 TL alacağının kabulü ile iflas masasına kaydına; fazlaya dair istemin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Çerkezköy İcra Müdürlüğünü … E. sayılı dosyasından alınan onaylı dosya kapak hesabı neticesiyle iflas müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, taraflarınca herhangi bir faiz hesabı yapılmadığı gibi dosyada başkaca bir alacak kalemi eklenmediğini, tamamen icra dairesinden çıkarılan hesap üzerinden iflas masasına başvurulduğunu, buna rağmen alacak talebinin “usulsüz ve fahiş faiz işleminden kaynaklanması, iflasta vekalet ücreti, tahsil ücreti istenemeyeceği” gerekçesiyle hukuka aykırı olarak reddedildiğini, İİK 195 maddesinde iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydettirileceği ve 196 maddesinde iflasın açılması ile birlikte iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam edeceği hükmü yer almasına rağmen faiz hesabı yapılmadığını, mahkemenin gerekçeli kararının hukuki dayanaktan yoksun olup denetime elverişli olmadığını, hükme dayanak oluşturulan bilirkişi raporunun mahkeme gerekçesinin eksik olduğunu, icra harç ve giderlerinin hesaplamaya katılmadığını, davanın kısmen reddedilmesi nedeniyle iş bu davanın açılmasında tamamen kusurlu olan taraf lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin müvekkilinin mağduriyetini arttırdığını beyan ederek kararın kaldırılmasına ve lehlerine hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Cevap dilekçesinde ileri sürdüğü savunmaları tekrar ederek, alacağın ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, yerleşik Yargıtay Kararlarına göre kayıt kabul davasında alacağın varlığının araştırılması gerektiğini, gerçek alacak miktarının yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bu nedenle alacak davasında mahkemece hüküm altına alınan ve kesinleşen alacağın iflas masası yönünden bağlayıcılığı bulunmadığını, davalı müflis şirket ticari defter ve kayıtları irdelenmek alacağın esasına girilmek suretiyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin varlığı araştırılması gerekirken İlk Derece Mahkemesince alınan raporda bilirkişi tarafından alacağın esasına girilmeden sadece alacak davasında verilen kararda belirtilen kıdem, ihbar, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacağı, ikramiye alacağı, yakacak yardımı alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ilam vekalet ücreti alacağı, masraf alacağı, harç alacağı kesinleşmiş olduğundan bahisle faiz hesaplaması yapıldığını, raporda bilirkişi tarafından faiz hesabının hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararında hangi gerekçe ile sonuca ulaşıldığına dair herhangi bir açıklama da getirilmediğini, vekalet ücreti yargılama giderlerinden olmadığını beyanla kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Kayıt kabul davası için yasada öngörülen 15 günlük süre özel dava şartıdır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2020 tarihli 2016/8277 E. 2020/2247 K. sayılı ilamı; “Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iflas tarihi itibarıyla müflis şirketten 28.564,00 TL alacaklı olduğu, iflas idaresi tarafından kabul edilen miktarın 28.138,00 TL olduğu, buna göre kaydedilen miktar düşüldüğünde davacının 426,00 TL daha alacağının bulunduğu ve masaya kaydının gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 426,00 TL’nin kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK’nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi olan 2016 yılı için 2.190,00 TL’dir. Dava dilekçesinde, 6.972,38 TL’nin davalı iflas masasına kayıt kabulü talep edilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 426,00 TL’nin davalı iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmiştir. Davalı aleyhine kabul edilen kısım, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı cihetle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Kararı sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, alacağın iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. İİK’nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun’un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, iflas sıra cetveli, son olarak 02/12/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesin’de ilan edilmiştir. Davacı kayıt başvurusu sırasında tebliğ avansı yatırmamıştır. Buna rağmen iflas sıra cetvelinin 18/12/2013 tarihinde davacıya bilgi mahiyetinde ayrıca tebliğ edildiği görülmüştür. Dava dosyasında mevcut harçlandırma formu, tevzi formuna göre dava 31/12/2013 tarihinde açılmış olup ilan tarihine göre yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, reddedilen miktar yönünden bu sebeplerle reddi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA,” karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf istemi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 09/01/2018, kabul edilen miktar 1.832,40 TL’dir. Ancak 01/01/2018-31/12/2018 (bu tarih dahil) tarihleri arasında istinaf kanun yoluna başvuru için parasal sınır 3.560,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında olan kararlar kesin olup, istinafa konu kararın verildiği tarih itibariyle davalı yönünden kesin olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince istinaf mahkemesince karar verilir. Yasal düzenlemeler gereğince, kanun yolu başvurusuna konu edilen kısmen kabul kararının, karar tarihi itibariyle davalı yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/2 ve 352/1.b maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf istemi; Somut olayda, İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu cevabı yazısına göre, davacı 4 kayıt numarası ile iflas masasına alacak kaydı yaptırarak tebligat masrafını yatırmamış, iflas dairesince düzenlenen sıra cetvelinde alacağın 19.880,13 TL’si kabul edilerek 6.906,47 TL tutarı reddedilmiş, sıra cetveli 04/11/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve 30/10/2014 tarihli … Gazetesinde ilan edilmiş, davacı vekiline ise 03/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından tebligat masraf avansı yatırılmadığından 15 günlük yasal sürenin, son ilan tarihi olan 04/11/2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir. Bu durumda davanın en geç 19/11/2014 tarihinde açılması gerekmesine rağmen 15 günlük yasal süre geçtikten sonra 26/11/2014 tarihinde açılmıştır. Mahkemece reddedilen miktar yönünden davanın yasal süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle özel dava şartı yokluğundan 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 355.maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden hüküm tesis edilmesi gerekmektedir. Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu nedenlerle, kayıt kabul davalarında maktu harç alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, davanın kabul edilen ve reddedilen kısımları yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilen 1.832,40 TL yönünden kararın kesin olması ve davalı vekilinin istinaf isteminin ise yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK 341/2 ve 352/1.b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün aynen muhafaza edilmesine, kısmen reddedilen miktar yönünden davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 355.maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden hüküm tesis edilerek davanın HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/2 ve 352/1.b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 355 maddesi gereğince KABULÜ ile; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2014/1425 Esas, 2018/30 Karar sayılı ve 09/01/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 3-Davanın kısmen kabulü ile 1.832,40 TL alacağın iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, davacının fazlaya ilişkin 5.074,07 TL talebi yönünden 6100 sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE, 4-İlk derece mahkemesi yönünden; a-Dava tefrikle ayrı bir esasa kaydedildiğinden alınması gerekli 25,20 TL başvuru harcı ile 80,70 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b-Davacı tarafından yapılan 573,10 TL yargılama giderinden, davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 152,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, c-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 18,31 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, ç-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, e-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine, 5-İstinaf incelemesi yönünden; a-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, b-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, c-Davalı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, ç-Davalı tarafından yatırılan ve 35,90 TL istinaf karar harcının davalı tarafa iadesine, d-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ve yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, e-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,f-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/01/2022