Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/555 E. 2022/140 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/555
KARAR NO: 2022/140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/853
KARAR NO: 2018/748
KARAR TARİHİ:12/07/2018
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 01/03/2016 tarihinde sermaye ortaklığı ve/veya proje finansmanı kanalı ile form yaratılması öncesi hazırlıklar ve işlerin gerçekleştirilmesi konusunda danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalı tarafından 01/10/2017 tarihi itibariyle feshedildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin sabit bir ücret ve ek başarı primi alması gerektiğini, buna göre hakedilen 283.200,00.-USD’nin ödenmesi bakımından davalıya ihtar gönderildiğini, davalı ihtara cevap vererek itirazda bulunduğunu belirterek 283.200.-USD ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; başarı priminin davacı şirketin aracılık ettiği ve gerçekleştirdiği iş ve işlemler sonucunda davalı için oluşturulacak fayda, yaratılacak finansman sonrasında kazanılacak bir ödeme olduğunu, oysa …’tan sağlanan finansmana ilişkin davacı şirketin hiçbir aşamada katılımı ve katkısı olmadığını, bu nedenle başarı primi koşullarının oluşmadığını, sözleşmede genel işlem şartı mahiyetinde hükümler bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Sözleşme hükümleri, tarafların sözleşme düzenlerken içinde bulundukları koşullar, tarafların gerçek iradeleri dikkate alarak değerlendirildiğinde; sözleşmenin iki ayrı yönünün bulunduğu, buna göre davacının davalıya finansman sağlanması, fon yaratılması gibi konularda belirli bir süre hizmet vermesinin kararlaştırıldığı, bunun için her ay için maktu bir tutar belirlendiği, bu kısmın dava konusu dışında olduğu, yine sözleşme ile başarı primi düzenlemesi getirildiği, sözleşme hükümlerinin tümü birlikte değerlendirildiğinde aylık maktu danışmanlık bedelini zaten almakta olan davacının ekstra bir çabası, katılımı, yönlendirmesi ve desteğiyle finansman yaratılması halinde yaratılan finansman üzerinden başarı primi adı altında bir tutarın ödenmesinin kararlaştırıldığı, taraflardan, sözleşmenin kurulması aşamasında davacının emek ve mesaisinden kaynaklanmayan, onun katılımı ve katkısı olmaksızın yaratılan finansman üzerinden bir bedel ödemesinin kararlaştırmalarının beklenemeyeceği, böyle bir bedelin ödenmesi kararlaştırılacak olsa bile bu bedelin “başarı” primi olarak nitelendirilmeyeceği kabul edilmiştir. Sözleşmenin yukarıda ifade edilen HİZMET BEDELİ başlıklı kısmın 2. Maddesindeki “…’in veya ortaklarının dikkatine gelen ve …’in bilgisine sunulan veya sunulması ihmal edilmiş kuruluştan finansman sağlanması….” konusundaki düzenleme de, maddenin bütünü dikkate alındığında; önceden davacının…’la finansman konusunda temas kurması, bu temas nedeniyle …’tan finansman önerisi gelmesi ancak bu önerinin davacının bilgisine sunulmaması ve benzeri halleri öngörmekte olup dosya kapsamında davacı tarafından … ile temas kurulmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığından anılan düzenleme gereğince davacının başarı primine hak kazandığı kabul edilemeyeceği ” gerekçesiyle davanın oy çokluğu ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Sözleşmenin akdedilmesindeki amacın davalı yanın yatırımcı bulması/yatırım alması veya finansal fayda/yatırım sağlaması olup sözleşme tahtında müvekkilimizce yapılan tüm çalışmalar, davalının yatırımcı bulması veya finansal fayda sağlayabilmesini temin etmeye yönelik çalışmalar olduğunu, davalının, müvekkilimiz tarafından, sözleşmeye uygun şekilde, hizmetler sağlanır iken (bu süreç içinde) …’tan finansman sağladığı, tartışmasız bir şekilde sabit iken, Yerel Mahkeme “…sözleşme hükümlerinin tümü birlikte değerlendirildiğinde aylık maktu danışmanlık bedelini zaten almakta olan davacının ekstra bir çabası, katılımı, yönlendirmesi ve desteğiyle finansman yaratılması halinde yaratılan finansman üzerinden başarı primi adı altında bir tutarın ödenmesinin kararlaştırıldığı, taraflardan, sözleşmenin kurulması aşamasında davacının emek ve mesaisinden kaynaklanmayan, onun katılımı ve katkısı olmaksızın yaratılan finansman üzerinden bir bedel ödemesinin kararlaştırmalarının beklenemeyeceği, böyle bir bedelin ödenmesi kararlaştırılacak olsa bile bu bedelin “başarı” primi olarak nitelendirilmeyeceği kabul edilmiştir.” şeklinde zorlama bir gerekçe ile davacı müvekkilimizin başarı primi kazanmadığı şeklinde haksız ve dosyada mübrez delillere de aykırı kararı oy çokluğu ile oluşturduğunu, oysa ki dava edilen alacağın, sözleşmede (4.sayfa Hizmet Bedeli başlığı altında) düzenlenen ve müvekkile ödenecek olan “sabit ücrete” ek olacağı açık bir şekilde yazılı olan “bu çalışmalar (şirketi büyütmek ve yatırımcı bulunması konularında verilecek stratejik destek) sırasında potansiyel yatırımcılardan ve/veya finansal kuruluşlardan davalı için yaratılacak finansman üzerinden ödenecek olan başarı primi” olduğunu, söz konusu bu düzenlemeye göre, sadece ve sadece, davalı şirketin “borç ve proje finansmanı sağlanması” davacıya, ücrete ek başarı primini talep hakkı verdiğini, bunun dışında müvekkilimiz davacı lehine başarı primi doğması için başka şart bulunmadığını, davalı, sözleşme süresi içinde, dava dışı …’tan proje finansmanını sağlamış olup, müvekkilimiz davacı, sözleşmeye uygun olarak, “sabit ücrete” ek “başarı primi alacağını” talebe hak kazandığını, bu maddi gerçek dosyada mübrez sözleşmeden anlaşılmakta olup, aksine tespit ve değerlendirmenin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, Davalının sonuçta 100.000.000.-USD mertebesinde yatırım alabilmesini teminen, …’ın içinde bulunduğu … Grubu ile davacı müvekkilinin 18/05/2016 tarihinde gönderdiği bir e-mail ile ilk teması kurduğunu, hazırladığı yatırımcı vakasını … Grubuna gönderdiğini, akabinde, davalının, … Grubu’nun iştiraklerinden… ile görüşmeleri kendi arzusu ile doğrudan devam ettirmek istemeleri nedeni ile; müvekkilinin çalışmaları, … nezdinde doğrudan katılamadığını ancak gerek … öncesi, gerekse … yatırım süresince davalı tarafından, talep edilen hizmetler ve tüm destekler (ki buna …’ın sözkonusu yatırımı değerlendirebilmesi için gerekli olan ve … tarafından hazırlanmış yatırımcı sunumu, excel ile hazırlanmış detaylı finansal modeller, temel müzakere pozisyonlarının belirlenebilmesi için gereken faiz oranı, geri ödeme süresi vb finansal verilerin senaryo analizlerinin yapılarak kendisine iletilmesi dahil), müvekkilimiz davacı tarafça bila istisna verildiğini, neticede davalı şirket, sözleşme süresi içinde ve müvekkilimiz davacı yanca, sözleşmeye uygun şekilde, çalışmaların yapıldığı süreç içinde, 100.000.000.-USD finansmanı sağladığını ve fakat (taraflar arasındaki sözleşmede “sadece” finansmanın sağlanması şartına bağlı olan başarı primini kısmını ise) davacıya ödemediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasında, finansman sağlanması amacına yönelik olarak düzenlenen danışmanlık hizmeti sözleşmesi kapsamında, …’tan sağlanan kredi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan başarı prim bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında, davalının güneş enerjisi yatırımlarının finansmanın sağlanması amacıyla bir sermaye ortağı ve/veya proje finansman kanalıyla fon yaratılması işlemlerinin öncesinde buna hazırlanması ve sonrasında işlemlerin gerçekleştirilmesine destek olunması konusunda destek hizmet sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin iki aşamadan oluştuğu, birinci aşamanın ön hazırlık, ikinci aşamanın işin gerçekleşmesi aşaması olduğu, sözleşmenin; “II. Aşama: İşin Gerçekleşmesi” başlığı altında: “İşin gerçekleşmesi için 1. Aşamada hazırlıklar tamamlandığında … potansiyel yatırımcılarla (proje finansman sağlayıcıları da kapsar) …’in onayını almak suretiyle temaslar kurulacak, gizlilik anlaşmaları imzalanarak ilk aşamada yukarıda hazırlanan yatırımcı sunumunun ve daha sonra istenen diğer bilgi ve dokümanların paylaşılması sureti ile görüşmeler başlatacak ve işin gerçekleşmesine yönelik çalışmalar yapacaktır….” şeklinde kararlaştırıldığı, davacı tarafından verilecek hizmetler karşılığında davalının ödeyeceği hizmet bedeli sözleşmenin hizmet bedeli başlığı altında 1. ve 2. Maddelerinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin birinci maddesinde, davacıya ödenecek aylık maktu ücret tutarı, ikinci maddede başarı primi kararlaştırılmış olup davacının hakkettiği aylık maktu ücret konusunda ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın başarı priminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hizmet Bedeli başlıklı kısmın 2. Maddesi” Söz konusu ücretlere ek olarak bu çalışmalar sırasında yatırımcılardan ve finansal kuruluşlardan … için yaratılacak olan finansman üzerinden başarı primi talep edilecektir.Buna göre yatırımcılardan, …’in ve/veya iştiraklerinin ve/veya ortaklarının hisselerini alarak veya şirkete doğrudan sermaye, borç, hisse senedine dönüştürülebilir borç, proje finansmanı koyarak bir defada veya aşamalı olarak yaratılacak olan toplam finansal fayda üzerinden (nakdi, gayrinakdi ve/veya yeni sermaye ve/veya borç, hisse senedine dönüştürülebilir borç koyma, proje finansmanı koyma, hisse alma vb tüm taahhütlerinin ve/veya hisse alım ya da ortaklık anlaşmalarında açıkça belirtilmek suretiyle ilerde gerçekleşebilme ihtimali olan şirkete daha fazla sermaye veya borç koyma ya da ortaktan hisse ya da sabit kıymet alma opsiyonlarının toplamı) ve hiçbir şartta ücyüzbin ABD dolarından az olmamak kaydıyla KDV hariç %60 başarı primi (yüzde sıfır virgül altmış) talep edilecektir. Bu primin tamamı, ortaklık ve/veya hisse satış/sermaye artırım ve/veya proje finansman anlaşmalarının imzalanmasını müteakkip yatırımcı(lar)dan gelecek olan ilk ödemenin …’in ve/veya ilintili şirketlerinin ve/veya ortaklarının eline geçmesiyle eşanlı olarak ödenecektir. Ancak başarı priminin tamamının ödenmesi için, her koşulda ilk ödemenin söz konusu anlaşmalar sonucu yaratılacak olan toplam finansal faydanın en az %30una ya da otuz milyon ABD dolarına denk gelmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ilk ödemede üçyüzbin ABD doları ödenecek, üzerinde kalan prim farkı, yukarıdaki şart gerçekleştiğinde ödenecektir. Sözkonusu başarı priminin potansiyel yatırımcı(lar) ile yapılacak anlaşmalar gereği şirket tarafından karşılanamayacak olan kısmı olur ise, karşılanamayan bu meblağ şirket ortakları tarafından karşılanacaktır. Söz konusu başarı primine, bu anlaşma çerçevesinde veya yürürlükte olduğu süre içinde yapılan çalışmalar sırasında yine … kanalıyla sözlü veya yazılı temasa geçilen veya …’in veya ortaklarının dikkatine gelen ve …’in bilgisine sunulan veya sunulması ihmal edilmiş olan herhangi bir kuruluştan bu anlaşmanın sona ermesinden sonra 18 ay içinde finansman yaratılma anlaşması sağlandığı takdirde dahi hak kazanılacaktır….” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin, davalının, güneş enerjisi yatırımı için yatırımcı/yatırım bulması veya finansman sağlaması amacıyla düzenlendiği, ortada iki aşamadan oluşan (hazırlık ve işin gerçekleşme aşaması) tek hizmetin bulunduğu, verilen hizmetler karşılığında aylık maktu ücrete ek olarak yapılan çalışmalar neticesinde yatırımcılardan ve finansal kuruluşlardan temin edilecek finansman üzerinden başarı primi de ödeneceği kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır. O halde başarı primine esas alınan … Bankası’nda temin edildiği iddia olunan finansmana ilişkin davacının sözleşmede kararlaştırılan birinci ve ikinci aşamadaki hizmetleri (İhtiyaç duyulan finansmanın sonuçlandırılması için gereken tüm aşamalarda destek olunması, “2. Aşama: İşin Gerçekleşmesi, 19. madde” ) yerine getirdiği tespiti halinde davacının sözleşmenin hizmet bedeli başlıklı 2. maddesindeki başarı primini hak ettiği kabulü gerekmektedir. Dosya kapsamına göre …’a yazılan müzekkere cevabında, “bankaca, davalı şirketin aralarında bulunduğu bir takım şirketlere, grup limiti niteliğinde bir kredi tahsis edilmiş olmakla birlikte, işbu yazının tarihi itibariyle, banka tarafından davalı şirkete kullandırılmış herhangi bir kredi ve dolayısıyla davalı şirket tarafından bankaya iletilen bir kredi başvurusu bulunmadığı” bildirilmiş olup limit tahsisi kapsamında davalı ve grup şirketlerin bulunduğu bir takım evraklar gönderilmiştir. Söz konusu belgeler incelendiğinde; davalı şirketçe imzalanmış genel kredi sözleşmesi bulunmadığı, davalının sözleşmelerin birinde kefil olduğu 100.000,00 USD miktarından az olmamak üzere çok sayıda muhtelif miktarlarda grup şirketleri ile imzalanmış genel kredi sözleşmeleri olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde, …’tan sağlanan finansmana ilişkin davacı şirketin hiç bir aşamada dahli ve katkısı olmadığı, söz konusu finansmanın sağlanmasına dair tüm görüşmeler, ön hazırlıklar ve anlaşma süreçleri ile neticede finansmanın sağlanmasında, davacı şirketin katkısı ve bu konuda bir çalışması olmaksızın sadece müvekkil şirketin çaba ve çalışmaları ile gerçekleştiği savunması karşısında, …’tan, davalı ve/veya hangi grup şirketine kredi finansmanı sağlandığı tespiti ile, hazırlık aşamaları dahil kredi kullanımına ilişkin tüm belgeler ilgili bankadan celp edilerek davalı ve/veya grup şirketlerine …’tan sağlanan finansmanda, davacının sözleşmede kararlaştırılan hizmetleri ( ön hazırlık ve anlaşma sürecinde yapmış olduğu çalışmalar ) yerine getirip getirmediği hususunda tarafların delilleri toplandıktan sonra bankacılık alanında uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukuki yanılgı ve eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/853 Esas, 2018/748 Karar ve 12/07/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/02/2022