Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/550 E. 2021/1349 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/550
KARAR NO: 2021/1349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/241
KARAR NO: 2017/504
KARAR TARİHİ: 12/12/2017
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Düzce ili Gölyaka ilçesinde Düzce Orman İşletme Müdürlüğü tarafından davalının almış olduğu iş sebebi ile tespit edilen ormanlık alanda ıslah çalışmasında müvekkiline ait kepçenin çalışması noktasında anlaştıklarını, davalıya Düzce Orman İşletmesi bünyesinde kepçenin çalıştığı süre ve yapılan çalışmasına göre müvekkili tarafından ekim ayı içeresinde 6 adet fatura kepçe çalışması nedeni ile hizmet bedeli faturası kesildiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, bu konuda davalı tarafın faturaya konu iş tarih ve bedel konusunda bir itirazı olmadığını, ancak söz konusu faturaların elden ödendiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinden fatura tanzimi sırasında tahsil edilmiştir ibaresinin faturaya eklenmesini davalını istediğini, bundaki niyetin sonradan ortaya çıktığını, çünkü faturaların tanzim edildiği tarihlerde henüz Düzce Orman İşletmesinin hakediş yapmadığını ve davalıya bir ödeme yapmadığını, o tarihlerde taraflar arasında güven konusunda bir sıkıntı olmadığını bu nedenle müvekkilinin faturaya bu beyanı koyduğunu, henüz orman işletme müdürlüğü tarafından davalıya bir ödeme yapılmadan davalıya müvekkiline 150.000,00TL gibi bir meblağ ödemesinin söz konusu olamayacağını ,bu durumun ticari defter ve kayıtlarda belli olduğunu, tarafların tacir olduklarını vergi usul kanunu hükümlerine göre 8.000,00TL ödemelerinin banka kanalı ile yapılmasının zorunlu olduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu, bu nedenle davalının Kocaeli … icra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, ayrıca % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında 2015 yılında ticari bir ilişkinin olduğunu, davacının kesmiş olduğu faturalarından alacağı olmadığından dolayı faturaları kapatıp ve tahsilatı yapılmıştır diye yazdığını, davacı vergi gibi borçları olduğundan 3.000,00TL üstündeki tutarların kesileceğini söylediğinden ve kendisine güvendiğinden tüm alacağını elden verdiğini, banka kanalı ile ödeme yapmadığından davacının kötü niyetli bir şekilde böyle bir yola başvurduğunu, bu sebeple % 20 oranında tazminat talep ettiğini, açılan dava haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ” Kocaeli … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası celp edilmiş deliller de toplandıktan sonra SMM bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişi … mahkememize vermiş olduğu 06/09/2017 tarihli raporda, dava konusu faturalar üzerinde “tahsilatı yapılmıştır” ibaresinin bulunması, …’a ait 2015 yılı işletme defterinden söz konusu faturalara ilişkin kayıtların gelir olarak işlenmesi, davalı …’a ait 2015 yılı yevmiye defterinden ödemelerin 100 kasa hesabından yapıldığı tespit edildiğinden dava konusu faturaların ödendiğinin görüş ve kanaatinin oluştuğunu belirtmiştir. Davacının dava dilekçesi, davalının cevap dilekçesi, Kocaeli … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası, tarafların ticari defterleri, faturalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı ile Düzce Orman İşletme Müdürlüğü arasında ormanlık alanda ıslah çalışmasına ilişkin iş alındığı ve davacının da bu ormanlık alanda ıslah çalışmasında kendisine ait kepçesi i ile çalışma yaptığı, yapılan bu çalışma karşılığında toplam 6 adet fatura düzenlenerek davalıya gönderildiği, davalının da bu faturaları faturada belirtilen miktarları ödememesi üzerine davacı tarafından toplam 152.860,89TL alacağın tahsili için 28/12/2015 tarihinde davalı aleyhine Kocaeli … İcra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapılmıştır. İcra takip dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı tarafından 30/12/2015 tarihinde itirazda bulunulmuş ve 6 adet fatura karşılığı paranın tamamının elden ödendiğini belirtmiş ve bu itirazın üzerine icra takibi durmuştur. Davacı davalının itirazının haksız olduğunu, faturalarda belirtilen paraların kesinlikle müvekkiline ödenmediğini, zira faturalarda düzenlendiği tarihte davalının henüz Düzce Orman İşletme Müdürlüğünden hakedişlerini almadığını, dolayısı ile müvekkiline bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davalının faturaların tahsilatı yapılmıştır ibaresinin yazılmasını talep etmesi üzerine, taraflar arasındaki güven ilişkisine istinadene bu ibarenin yazıldığını, bu nedenle davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalının Düzce Orman İşletmesinden ormanlık alanda ıslah çalışmasını üstlendiği, davacının kepçesinin bu ıslah çalışmasında kullanıldığı, yapılan bu çalışma karşılığında davacının 6 adet fatura düzenleyip davalıya verdiği konusunda taraflar arasında bir itilaf bulunmamaktadır. Dosyadaki itilaf bu 6 adet fatura bedelinin faturanın teslimi sırasında davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafından düzenlenen faturalar kapalı fatura olup, faturanın altına davacı tarafından kaşe basılmış ve tahsilatı yapılmıştır ibaresi yazılmak sureti ile kaşenin üzeri imzalanmıştır. Davacı ödemeleri vergi usul kanuna göre banka kanalı ile yapılması gerektiği ve elden ödeme yapılmadığını iddia etmiştir. Oysa davacı faturaların üzerine kaşe basmak sureti ile ve imzalamak sureti ile “tahsilatı yapılmıştır” yazdığı gibi aynı zamanda kendisi tarafından tutulan işletme defterine de söz konusu faturalarla ilişkin kayıtları gelir olarak işlemiştir. Yine davalı da yevmiye defterinde 100 kasa hesabından ödendiğini göstermiştir. Her ne kadar davalı tarafından fatura bedelleri banka kanalı ile ödenmemiş ise de davacının faturayı teslim ettiğinde bedelini tahsil ettiğini yazdığı, her iki tarafın da defterlerine bu şekilde işlendiği, bu yazılı delilin aksine bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının hak ediş almadan ve toptan yapılan işe göre daha az bir meblağ almışken davacıya 150.000 TL ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bilirkişi raporunda davalının gelir kalemlerinin kayıt edildiği gelir hesabı 2015 yılı Ekim ayı itibarıyla ve öncesinde hangi firmadan hangi kalem gelir elde edildiğini tespit edilmediği oysa iş bu davada maddi hakikati ortaya çıkaracak tespit ve incelemenin bu olduğu, davalının 150.000 TL gibi kendi iş hacmi ve cirosu için yüksek bir meblağ ödeyebilecek bir gelirinin hesabına girişi olup olmadığı varsa dökümü gösterir biçiminde hüküm kurmaya elverişli ek rapor tanzim edilmesi talebinin uygun görülmediği ve bu nedenle davanın reddine karar verildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava;Taraflar arasında hizmet sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen fatura bedellerinin davalı taraftan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 6 adet fatura bedeli toplamı 152.860,89 TL alacağın tahsili istemiyle 28/12/2015 tarihinde davalı aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya 30/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiş olup, davalıya 30/12/2015 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş ve borçlu tarafından yapılan itirazın davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı de bu haliyle davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, tarafından kesilmiş iş makinesi çalıştırması karşılığı olan 6 adet fotonun tamamının elden ödendiği ve alacağın olmadığına dair faturanın üzerinde tahsilatı yapılmış şeklinde şerhinde düşüldüğü bu nedenle icra takibinin durdurulması ve kaldırılmasını talep ettiği belirtilmiştir .Davalı tarafça icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesi ekinde takibe konu fatura örnekleri sunulmuş ve faturanın üzerinde tahsilatı yapılmıştır ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince Sunulan dava dilekçesinde, ekim ayı içerisinde 6 adet faturanın kepçe çalışması nedeniyle verilen hizmet bedelini fatura elde ettiği ve davalı tarafa teslim edildiği, taraflar arasında bedel konusunda bir uyuşmazlığın bulunmadığı , fatura tanzimi sırasında tahsil edilmiş ibaresinin faturaya eklenmesinin davalı tarafça istendiği, çünkü faturaların tanzim edildiği tarihlerde henüz Düzce Orman İşletmesinin hak ediş yapmadığı ve birebir davalıya ödeme yapmadığı, tarafının güven konusunda bir sıkıntısı da yaşanmadığından bu ibarenin davacı tarafça faturaya eklendiği, işin bedeli daha davalıya ödenmemiş iken davacıya 150.000 TL gibi yüksek bir meblağ ödendiği iddiasında hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının o dönemde bu şekilde alt yüklenici tarzda işe girişmesinin nedeninin vergi ve SGK borçları nedeniyle kendi üzerine ihaleye girip kendi üzerinden iş alınamayışından kaynaklandığı belirtmiştir.Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ise; faturaların kapatılıp tahsilatı yapılmıştır İbaresinin yazıldığını, davacıdan talep ettiği tutar oranında kötü niyetli hareket ettiği belirtilerek %20 oranında tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle tarafların Düzce ili gölyaka ilçesinde Düzce orman işletme müdürlüğü tarafından davalının almış olduğu iş sebebiyle tespit edilen yanıt tahrip olunan ormanlık alanda ıslah çalışmasında davacıya ait kepçenin çalıştırılması noktasında anlaşıldığı, davacının o dönemde alt yüklenici tarzında işe girişmesinin nedeninin vergi ve sgk borçları nedeniyle kendi üzerinde ihaleye girip kendi üzerinden iş alınmayışından kaynaklandığı, ekim ayı içerisinde 6 adet fatura kepçe çalışması nedeniyle hizmet bedeli faturası kesildi ve davalı tarafa teslim edildiği bir gün tarafların bedel ve faturaya konu iş konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, Bilirkişi raporunda belirtilen -02.01.2017 tarihli yazıda orman genel müdürlüğünün 24.01.2017 tarihli yazıda davalının banka hesabına işletme müdürlüğüne yapmış olduğu işten dolayı döner sermaye saymanlığı nca 27.11.2015 tarihinde 124.770,10 TL ödeme yapıldığının belirtildiği, davacının 2015 dönemine ait işletme defteri ile davalının 2015 dönemine ilişkin yevmiye, envanter, defteri kebir ticari defterlerin incelenmesi sonucunda dava konusu faturalar üzerinde tahsilat yapılmıştır İbaresinin bulunmasının davacıya ait 2015 yılı işletme defterlerinden söz konusu faturalara ilişkin kayıtlarının gelir olarak işlenmesi, davalıya ait 2015 yılı yevmiye defterlerinden ödemelerin 100 kasa hesabından yapıldığı tespit edilmekle dava konusu faturaların ödendiği görüş ve kanaatinin hasıl olduğu belirtilmiştir .
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava açıp faturaların üzerine kaşe basmak ve imzalamak suretiyle tahsilatının yapıldığının yazıldığı ve aynı zamanda kendisi tarafından tutulan işletme defterine de söz konusu faturalarla ilgili kayıtların gelir olarak işlendiği, yine davalının yevmiye defterlerinde 100 kasa hesabının de ödendiğinin tespit edildiği, her ne kadar davalı tarafından fatura bedellerinin banka kanalıyla ödenmemiş ise de davacının faturayı teslim ettiğinde bedelini tahsil ettiğini yazdığı, her iki tarafın defterlerine işlendiği bu durumdan aksine bir delinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine dair karar verilmiş iş bu kararı yönelik davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davaya konu somut olayda ; hükme esas alınan bilirkişi raporu , dava konusu faturalar üzerinde tahsilatın yapıldığına dair İbarenin bulunması ve aksinin ispat edilememesi nazara alındığında ; HMK m. 359/3 uyarınca; yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 98,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’nin istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/12/2021