Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/548 E. 2021/1216 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/548
KARAR NO: 2021/1216
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1628
KARAR NO: 2018/413
KARAR TARİHİ: 18/04/2018
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Şişli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından borçlu müflis şirket … aleyhine takibin başlatıldığını, müvekkilinin Müflis … A.Ş.’den işçilik alacaklarının bulunması nedeni alacak kaydının yaptırıldığını, iflas masasının mahkeme kararlarına ve Yargıtay’ın onama kararına rağmen alacakları miktarın 13.487,06 TL tutarındaki kısmın reddine karar verildiğini, kesinleşen mahkeme kararına göre iflas tarihi olan 14.04.2014 tarihine kadar işçi alacakları ile ilgili icra dairesince yapılan kapak hesabına göre 49.155,69 TL alacaklı olduklarını, iflas masasının kararda reddedilen miktarın neye göre hesaplandığının açıklanması gerektiğini, müvekkilinin 35.568,63 TL tutarında alacaklı bulunduklarını bakiyenin ise usulsüz olduğu yönünde karar alındığını, müvekkilinin alacaklarının kesinleşmiş mahkeme kararı olduğunu, bu nedenle iflas idaresinin hazırlamış bulunduğu sıra cetveline alacak miktarı olan 49.155,69 TL yazılmasnı talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; şirketin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.04.2014 tarih 2013/134 Esas ve 2014/80 Karar sayılı ilamı ile … A.Ş. nin iflasına karar verildiğini, iflas ile ilgili tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, davacı vekilinin iflas tarihi itibari ile alınmış kapak hesabını hiçe sayarak kendini mahkemeler üstünde bir karar alarak usulsüz ve fahiş olarak faiz istemi olan 13.487,06 TL ‘nin kayıt kabulünü istediğini, ibraz edilen belgelerin incelenmesi ile kayıtlı alacağın 35.668,63 TL kısmının kabulü ile işçi alacağı olması nedeni ile 1 sıraya yazılmasına bakiye alacak miktarı olan 13.487,06 TL’nin usulsüz ve faiz isteminden kaynaklanan miktarın reddine karar verdiklerini bu nedenle ikame edilen davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Davacı tarafın davasının İstanbul 3.İş Mahkemesinin 2008/113 Esas-2008/717 Karar sayılı dosyasına dayanarak Şişli …İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına konu alacağın Müflis idare tarafından tam olarak kayıt edilmemesi nedeniyle Müflisin İflas Masasına kayıt ve Kabulüne ilişkin İ.İ.K.’ nun 235.md ifadesini bulan Kayıt Kabul davası olduğu görülmüştür. Taraflarca ibraz edilen ve talep edilen delillerin toplanılmasını müteakiben Mali Müşavir Bilirkişi Vasıtası ile yapılan inceleme ile; İstanbul 3.İş Mahkemesinin 2008/113 Esas-2008/717 Karar sayılı dosyası ile belirlenen 28.403,83.TL.alacağının yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin İflas kararından önce olduğu anlaşılmakla Mali Müşavir bilirkişi tarafından Takip tarihinden 14/04/2014 İflas tarihine kadar yapılan hesaplama sonucu bulunan 13.292,60.TL.faiz ile toplam 41.696,43.TL.alacağın iflas masasına kaydedilmesinin gerektiği hususu sübut bulmakla ” davanın kısmen kabulü ile; davacının daha önce kabul edilen alacağına ilaveten 13.292,60 TL alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; tespit niteliğindeki alacak davasının ve buna bağlı kesinleşmiş bir icra takibi olsa bile sıra cetveline itiraz davasında taraflar arasındaki borç ilişkisine göre gerçek alacak tutarı belirlenmesi gerektiğini, sadece alacak davasında verilen kararda belirtilen miktarların kesinleşmiş olduğundan bahisle faiz hesaplaması yapılarak, davacının alacağının kısmen kayıt ve kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesince hüküm tesis edildiğini, bu nedenle, raporlardaki hatalı bu tespitler doğrultusunda mahkemesi’nin gerekçeli kararında da hangi gerekçe ile bu sonuca ulaşıldığına dair herhangi bir açıklama getirilmediğini, işbu sebeple, kayıt kabul davasına konu alacağın dayanağı yeterli derecede araştırılmadan kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca vekalet ücreti yargılama giderlerinden olmayıp, iflas masasına imtiyazlı olarak kabulü mümkün olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. Davacı, kesinleşmiş mahkeme ilamına istinaden takip başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, iflas tarihi itibariyle icra dairesince yapılan kapak hesabına göre alacak kayıt talebinde bulunmuştur. Davalı ise davacının alacak talebinin usulsüz ve fahiş faiz isteminden kaynaklandığı gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/113 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının işçi alacağına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 23/12/2008 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 17.969,51 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 19/10/2007 gününden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile 744,11 TL ihbar tazminatından 27/02/2008 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul red oranına göre 353,33 TL yargılama gideri ve 2.245,63 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından müflis … A.Ş aleyhine 02/02/2009 tarihinde, İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/113 esas sayılı ilamına istinaden ilamda hükmedilen alacak miktarları ile davalıdan tahsiline karar verilen 691,93 TL bakiye ilam harcı ile birlikte işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.403,03 TL tutarında ilama dayalı takip başlatıldığı, 21/01/2011 tarihinde ilamlı icra takibinin iflas yolu ile adi takibe dönüştürüldüğü, ödeme emrinin 27/01/2011 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu şirket hakkında İstanbul 10 ATM 14/04/2014 tarihinde iflas kararı verildiği anlaşılmıştır. Somut olay incelendiğinde; Davacı tarafın kesinleşen mahkeme kararına göre iflas tarihi olan 14/04/2014 tarihine kadar işçilik alacakları ile ilgili iflas masasına yapılan kapak hesabına göre 49.155,69 TL alacak kayıt talebinin 13.487.06 TL’lik kısmı usulsüz ve fahiş faiz istemi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının, belli bir süre davalı müflis şirkette çalıştığı, iş akdine 19/10/2007 tarihinde işverence ekonomik nedenlerle son verildiği, bu itibarla davacının iş akdinin İş Kanunun 18. Maddesi gereğince kıdem ve ihbar tazminatını hak eder şekilde sonlandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının alması gereken kıdem ve ihbar tazminatının hesaplanması noktasında İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2008/278 esas sayılı dosyasından rapor alınmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Davacının alacağı kesinleşmiş mahkeme alacağına dayandığından alacağın varlığı konusunda araştırma yapılmasına gerek yoktur. Mahkemece, davacının, iş akdinin feshedildiği 19/10/2007 tarihinden, iflas tarihi olan 14/04/2014 tarihine kadar geçen sürede, Merkez Bankası’nda uygulanan en yüksek mevduat faizine göre kıdem tazminatına hesaplanan faiz tutarı ile ihbar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri alacakların ( ihbar tazminatında 27/02/2008 gününden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde karar tarihinden itibaren) yasal faiz oranına göre faiz tutarı hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken
hükme esas alınan bilirkişi raporunda kesinleşmiş takip tutarı üzerinden takip tarihinden iflas tarihine kadar %9 yasal faiz oranında faizi ile birlikte daha az şekilde alacak hesabı yapılması hatalı ise de yapılan hesaplamanın davacı aleyhine olduğu, istinaf edenin aleyhine hüküm oluşturulması mümkün olmadığından davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporu hatalı ise de istinaf eden davalı aleyhine hüküm oluşturulması mümkün olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 98,10 TL’nın başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’nın istinaf karar harcından, davalı tarafından yatırılan 35,90 TL’nın harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nın istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/11/2021