Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/510 E. 2021/547 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/510
KARAR NO : 2021/547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/191 Esas
KARAR NO : 2018/326
KARAR TARİHİ: 10/04/2018
DAVA: ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından davalıya ait İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde yer alan termik santral projesi için yapılacak olan soğutma suyu sisteminde yer alan boşaltma havuzundan başlayarak soğutma suyunun deniz içi boşalımını temin edecek olan 4.000 mm çaplı CTP boru hatları ile 2200 mm çaplı CTP diffüzör hatları ve diffüzörlerin inşası işinin üstlenildiğini, sözleşme ve teklifname gereği yapılacak işin 2 ay süreceğinin ve bu 2 ay boyunca toplam 220.000,00-TL+ KDV’nin, 2.aydan sonraki dönemler içinse 90.000,00-TL + KDV’nin ödeneceğinin belirlendiğini, sözleşmeler imzalandıktan sonra işlemlerin yapılmaya başlandığını ve ilk aşamada müvekkili tarafından kesilen fatura karşılığı olan 20.000,00-TL + KDV’nin davalı tarafça ödendiğini, gerekli çalışmalar başladıktan sonra su altnda yapılacak inşa işini gerçekleştirecek firmanın zamanıda çalışmaya başlamaması ve davalının ricası üzerinde müvekkilinin iyi niyetli olarak işlemleri 15 gün ötelediğini ve tutanak tutulduğunu, sonrasında geçen 1 aydan sonra müvekkili tarafından 90.000,00-TL + KDV bedelli faturanın düzenlendiğini ve davalı tarafça ödemesinin yapıldığını, ardından geçen bir aylık süre için yine aynı bedelli bir faturanın daha düzenlendiğini ve davalı tarafça itiraz olmaksızın bu faturanın da ödendiğini fakat bundan sonraki 1 aylık süreç için kesilen 90.000,00-TL + KDV tutarlı faturanın ödenmeyerek iade edildiğini ve işveren onayı olmadan ve hakediş bulunmadan fatura kesildiği yönünde itiraz sunulduğunu, bunun üzerine müvekkili tarafından noter kanalıyla ihtarname gönderilerek davalının temerrüte düşürüldüğünü, bahsi geçen dönem içerisinde müvekkilinin 220.000,00-TL+ KDV alacağının bulunduğunu ve toplamda 200.000,00-TL+ KDV ödeme yapıldığını, kalan 20.000,00-TL + KDV’nin halen ödenmediğini, müvekkilinin davalıdan 20.000,000-TL + KDV alacaklı olduğunu, ayrıca sözleşme gereği iş bitim tarihi olan 10/06/2013 tarihinden sonra 10/06/2013 – 15/07/2013 tarhleri arasında geçen 35 gün için günlük 3.000,00-TL toplamı olan 105.000,00-TL alacağının bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile 125.000,00-TL + KDV toplamı 147.500,00-TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile; imzalanan sözleşme uyarınca davacının kontrol amaçlı teknik personelini işyerinde bulundurması gerektiğini fakat bu edimin yerine getirilmediğini, ayrıca çalışanların CV’lerinin ve günlük puantaj kayıtlarının müvekkiline verilmediğini, görevlendirilmesi gereken 9 teknik personelden 4’ünü mobilizasyon tarihi olan 10/04/2013 tarihinden 1,5 ay sonra görevlendirdiğini, davacının sözleşmeye ve eklerine uygun hareket etmediğini, bu personel görevlendirilmesi husunda davacının müvekkili tarafından şifahi olarak uyarıldığını, bu eksiklikler nedeniyle sözleşmenin müvekkili tarafından rızaen feshedildiğini, fesih tutanağı tutulurken davacının herhangi bir hak talebinde bulunmadığını, ayrıca günlük, haftalık ve aylık kontrol raporları ile aylık hakedişlerin müvekkiline verilmediğini, günlük 3.000,00-TL’lik alacak için şartların gerçekleşmediğini, sözleşmede belirtilen sürenin uzamasının sebebinin müvekkili olmadığını, bu nedenle bu bedelden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, dava konusu işte kullanılan ekipmanların işyerinden alınarak başka işlerde kullanıldığını ve gecikme olarak diğer üstlenicinin sorumlu tutulduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasında düzenlenen 27/03/2013 tarihli, işyeri teslim protokolünde; “su alma verme yapısının deniz içi çalışmalarında firmamız adına kontrollük yapacak olan … firması mobilizasyonunu tamamlamış olup, eski liman, eski idare bina yemekhane önünde kendine ait 2 adet konteynır monte ederek 26/03/2013 tarihinde çalışmaya başlamıştır.” denildiği, tarafların imzalarını içeren 01/05/2013 tarihli tutanakta, “… Sualtı Hizmetleri (…) ile aramızda yapılan Hizmet Alım Sözleşmesi’nin mobilizasyon tamamlanma tarihi tarafların birlikte rızaları ile 10/04/2013 olarak kararlaştırılmıştır.” şeklinde olduğu,Taraflar arasında düzenlenen 18/07/2013 tarihli fesihnamede ise 01/05/2013 tarihli tutanakla işe başlama tarihi belirlenen işin konusu kalmadığından tarafların rızasıyla sözleşmenin 15/07/2013 tarihinde fesh edildiği, Taraflar arasında kontrollük hizmetleri konulu, 9 maddeden oluşan bir sözleşme imzalandığı, sözleşme uyarınca 27/03/2013 tarihli işyeri teslim protokolünde davacının 26/03/2013 tarihinde çalışmaya başladığının belirtildiği ancak 01/05/2013 tarihli tutanak ile mobilizasyon tamamlanma tarihini tarafların rızaları ile 10/04/2013 olarak kararlaştırdıkları, sözleşmenin 6.maddesinde, sözleşme kapsamındaki hizmetlerin mobilizasyon ve demobilizasyon süreleri hariç toplam 60 günde tamamlanacağı belirlendiğinden ve 10/04/2013 tarihinde başlandığından, sözleşme kapsamındaki işlerin bitiş tarihinin 10/06/2013 günü olduğu ve taraflar arasında düzenlenen 18/07/2013 tarihli fesihnamede ise 01/05/2013 tarihli tutanakla işe başlama tarihi belirlenen işin konusu kalmadığından 15/07/2013 tarihinde feshedildiğinin belirtildiği, bu durumda davacı tarafın süresi 60 gün olarak belirlenen sözleşme kapsamında 35 gün ilave iş yaptığı ve bu durumda davacının (35 gün x 3.000,00) + KDV = 123.900 TL’lik alacağının bulunduğu ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil şirketin, davalı şirket ile arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken 220.000,00 TL+KDV alacağı olmasına rağmen, 20.000,00 TL+KDV alacağının ödenmemesi yine sözleşme kapsamında belirlenen işin süresinin uzamasından kaynaklanan 35 günlük ilave hizmet süresi alacağı olan günlük 3.000,00 TL’den 105.000,00 TL+KDV alacağının davalıdan tahsili talebiyle açılmış olup toplamda dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı şirketin davalıdan olan 125.000,00 TL+KDV (147.500,00 TL) alacağının tahsiline yönelik olduğunu ancak mahkemece müvekkil alacağının 105.000,00 TL+ KDV (123.900,00 TL) kabul edildiğini ancak sözleşmeden kaynaklı (faturaların ödenmemesi nedeniyle doğan alacaktan) olan 20.000,00 TL + KDV bedelli alacağa ilişkin herhangi bir hüküm kurulmamış olup fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmesi hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kısmen kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca işlerin belirtilen sürede tamamlanması, işverenden kaynaklanan nedenlerle uzaması halinde; işverenin, yükleniciye uzayan her gün için 3.000,00 TL ödeme yapacağı kararlaştırıldığı ancak işlerin uzamasında müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını ve davacının hizmeti gereği gibi yerine getirmediğini, iş yerinde bulundurulması gereken teknik personelin eksik ve geç bulundurulduğunu, kontrollük ve hak ediş raporlarını düzenlemediğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, taraflar arasında imzalanan kontrolörlük sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamına göre; Davacı yüklenici … (…) ile davalı işveren … arasında “İşverenin İskenderun O.S.B.’de gerçekleştirmekte olduğu 2×600 MW Termik Santral Projesi için gerekli soğutma suyu sisteminde yer alan boşaltma havuzundan başlayarak soğutma suyunun deniz içi boşalımını temin edecek olan CTP boru hatları ile difüzör hatları ve difüzörlerin inşaatı işinin kontrollük hizmetleri konulu sözleşme imzalanmış, sözleşmenin 4.A.maddesinde yüklenicinin, 4.B.maddesinde ise işverenin yükümlülüklerinin düzenlenmiş, sözleşmenin 5.maddesinde yüklenicinin sözleşme kapsamında vereceği toplam götürü hizmet bedelinin 220.000,00 TL+KDV olduğu ve mobilizasyonun tamamlanmasını müteakip 20.000,00 TL, ilk aylık hakedişin işveren tarafından onayını müteakip 90.000,00 TL, ikinci aylık hakedişin ve hizmetlerin işveren tarafından onayını müteakip 110.000,00 TL ödemelerin, fatura kesim tarihinden itibaren 10 gün içinde ödeneceği, işin madde 6’da belirtilen sürede tamamlanmasının işverenden kaynaklanan nedenlerle uzaması halinde işverenin, yükleniciye uzayan beher gün için 3.000,00 TL+KDV ödeyeceği, sözleşmenin 6.maddesinde, yüklenici tarafından sözleşme kapsamındaki hizmetlerin mobilizasyonu ve demobilizasyonu hariç toplam 60 gün sürede bitirileceği belirtilmiştir.Sözleşmenin eki olan, “Deniz İçi Boruların Döşenmesi İşi Kontrollük Hizmetleri Şartnamesinin” 5.maddesinde, deniz içi işlerin hava koşullarına bağlı olarak 60 gün içinde tamamlanacağı, yüklenicinin işin ilerleme durumunu, yapılan ve kalan işleri, sorunları, iş güvenliği tedbirlerini vs. anlatan haftalık raporları işverene düzenli olarak sunacağı, 6.maddesinde, kontrollük firmasının bu iş için görevlendireceği personele ilişkin görev dağılım tablosu, her bir vardiyada görevlendirilecek kişi sayısı ve bu işte görevlendireceği kilit personelin CV’lerini vereceği, 8.maddesinde de, kontrollük firmasının yapacağı aylık hakedişlerin işveren tarafından bir hafta içinde onaylanacağı, takip eden bir hafta içerisinde kontrollük firması hesabına ödeme yapılmış olacağı kararlaştırılmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup alınan raporlarda özetle; davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmuş olduğu, dava konusu olan faturanın davacının defterlerinde muhafaza altına alındığı ancak itiraza uğramış olması sebebiyle davacı tarafından resmi kayıtlarına intikal ettirilmediği, davalının defterlerinde, davacı ile ticari ilişkisinde borç alacak bakiyesinin sıfır olduğu, itiraz konusu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı, işe başlama tarihinin 10/04/2013 olarak kararlaştırıldığı ve sözleşme kapsamında hizmetlerin 60 günde tamamlanacağı belirlenmiş olduğundan, sözleşme kapsamındaki işlerin bitiriliş tarihinin 10/06/2013 tarihi olduğu, sözleşmenin 15/07/2013 tarihinde feshedildiği, bu durumda davacı tarafın 35 gün ilave iş yaptığı, sözleşme gereğince yüklenicinin uzayan her gün için 3.000,00 TL+KDV ödeyeceğinin kararlaştırılmış olması sebebiyle, davacının 35×3.000,00=105.000,00 TL, KDV dahil 123.900,00 TL alacağı olabileceği belirtilmiştir.Somut olayda; davacı firma, asıl yüklenici firma olan ve işi yapacak olan dava dışı … İnşaat şirketinin yaptığı işlerin kontrollüğünü üstlendiği, söz konusu işin deniz içi kontrolörlük hizmetleri olduğu, sözleşme kapsamındaki hizmetlerin mobilizasyon ve demobilizasyon süreleri hariç 60 günde tamamlanacağı kararlaştırıldığı, taraflar arasında düzenlenen 27/03/2013 tarihli işyeri teslim protokolü ile davacı firmanın mobilizasyonunu tamamlayarak, kendine ait 2 adet konteynır monte ederek 26/03/2013 tarihinde çalışmaya başladığı ancak 01/05/2013 tarihli tutanak ile mobilizasyon tamamlama tarihi tarafların rızaları ile 10/04/2013 tarihi olarak kararlaştırıldığı, sözleşmesi kapsamı uyarınca işlerin bitiş tarihinin 10/06/2013 günü olduğu, taraflar arasında düzenlenen 18/07/2013 tarihli fesihname ile sözleşmede belirlenen işin konusu kalmadığından tarafların rızasıyla söz konusu sözleşmenin 15/07/2013 tarihinde feshedildiği, bu durumda davacının 35 gün ilave iş yaptığı, sözleşme gereğince yüklenicinin uzayan her gün için 3.000,00 TL +KDV ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Mahkemece her ne kadar bilirkişilerce hesaplanan ilave iş bedeli yönünden alacağın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı, davalıdan sözleşmede kararlaştırılan 60 günlük süre için götürü hizmet bedeli olarak 220.000,00 TL+KDV ve uzayan 35 gün ilave iş bedeli olarak 105.000,00 TL +KDV alacağa hak kazandığı, davalı tarafça toplam 200.000,00 TL +KDV ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davacının toplam 125.000,00 TL+ KDV olmak üzere toplam 147.500,00 TL alacağı bulunduğu gözetildiğinde mahkemece, sadece ilave iş bedeli yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca uyarınca işlerin belirtilen sürede tamamlanması, işverenden kaynaklanan nedenlerle uzaması halinde; işverenin, yükleniciye uzayan her gün için 3.000,00 TL ödeme yapacağı kararlaştırıldığı ancak işlerin uzamasında müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını ve davacının hizmeti gereği gibi yerine getirmediğini, iş yerinde bulundurulması gereken teknik personelin eksik ve geç bulundurulduğunu, kontrollük ve hak ediş raporlarını düzenlemediğini iddia etmiş ise de dosyaya sunalan hakediş raporlarından anlaşıldığı üzere yapım işini üstlenen dava dışı yüklenici Kutay İnş. firmasınca işlerin yapımı devam ettiği, sürenin uzamasının nedeni dava dışı yüklenici firmanın işi tamamlamasından kaynaklandığı, sözleşmede kararlaştırılan 60 günlük süre dolmasına rağmen taraflar arasındaki sözleşme sonlandırılmadığı ve davacının kontrollük hizmeti devam ettiği görülmüştür. Davalı 10.04.2013-10.05.2013 ve 10.05.2013-10.06.2013 dönemleri kapsayan fatura bedellerini hiçbir itirazı kayıt olmaksızın ödemiş, bu dönemler için hizmetin gereği gibi yapılmadığı yönünde bir çekince koyulmadığı gibi davalı tarafça işin, davacıdan kaynaklı olarak uzadığına dair tutulmuş bir tutanak, ihtar ya da bir uyarıya ilişkin iddia ve ispat olunmamıştır. Kaldı ki davacı yan, mobilizasyonun sağlandığı 26/03/2013 tarihinden sözleşmenin feshedildiği 15/07/2013 tarihine kadar dava dışı yüklenici … İnşaat firması tarafından sözleşmeye ve teknik şartnameye konu olabilecek herhangi bir çalışma yapılmamış olduğunu bu sebeple hakediş düzenlenmediğini, gecikmenin… inşaat şirketinin deniz sahası içinde çalışmaya başlamamış olmasından kaynaklandığını ileri sürmüş olup bu husus davalı tarafça itiraz edilmemiştir. Davacı, sözleşme ile dava dışı … İnşaat şirketinin yaptığı işlerin kontrollüğünü üstlendiğine göre öncelikle söz konusu işin yapılması gerekmektedir. Davalının bu yönde bir iddiası olmadığına göre davacının teknik ekibinin iş sahası içinde bulundurma zorunluğu yoktur. Nitekim taraflar arasında düzenlenen 27/03/2013 tarihli işyeri teslim protokolü ile davacı, mobilizasyonu sağlayarak ekip ve ekipman ile işe başlamaya hazır olduğu, bu sepeple sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı anlaşılmakla davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/b-2 madde uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, HMK 353/1.b/2 maddesi uyarınca İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/191 Esas, 2018/326 Karar sayılı ve 10/04/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,3-Davanın KABULÜ ile, 147.500,00 TL ‘nin 12/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, a- Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 10.075,72 TL karar ilam harcından peşin alınan 2.518,95 TL ‘nin mahsubu ile geriye kalan 7.556,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafça sarf edilen dava açılış gideri: 2.544,15 TL ile yargılama aşamasında yapılan 3.843,65 TL olmak üzere toplam 6.387,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,ç-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.962,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,d-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,İstinaf Giderleri Yönünden;4- Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL başvurma harcının Hazineye irat kaydına, alınması gerekli olan 59,30 TL karar harcından davacı tarafça yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 5- Davalı tarafça yatırılan 98,10 TL başvurma harcının Hazineye irat kaydına, alınması gerekli olan 10.075,72 TL istinaf karar harcının davalı tarafından peşin yatırılan 2.115,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.959,82 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 6- Davacı tarafından sarfedilen 134,00 TL istinaf harcı ile istinaf yargılama aşamasında tebligat posta masrafından oluşan 56,35 TL masraf olmak üzere toplam 190,35 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7- İstinaf yargılaması duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2021