Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/479 E. 2021/942 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/479
KARAR NO: 2021/942
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/423 Esas
KARAR NO: 2018/416
KARAR TARİHİ: 12/04/2018
DAVA: İstirdat-Tazminat
KARŞI DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 16/07/2013 tarihli “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin akdedildiğini, iş bu sözleşmenin her iki tarafa da yükümlülükler atfetmekte olduğunu, müvekkilinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri düzenli olarak ifa ettiğini, davalının mezkur sözleşme gereğinde taahhüt etmiş olduğu yükümlülüklerin bir kısmına uymadığını, SAP yazılım programının hayata geçirilmesi için mezkur sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken danışmanlık hizmetini ifa etmediğini, İzmir 27 Noterliği’nin … yevmiye sayılı 06/01/2014 tarihli ihtarname ile TBK’nun 117 vd. maddeleri ile TBK 473 vd. maddeleri ve ilgili sözleşmenin 15.3.1. maddesi gereğince sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davalı şirketin yükümlülüklerine uymaması nedeni ile müvekkilinin telafisi imkansız büyük bir zarara uğradığını, müvekkilinin davalıya danışmanlık hizmet ücreti olarak ödemiş olduğu 128.398,75-Euro ile sözleşmenin davalı tarafından ifası için yapılmış bulunan 39.217,87-TL masrafın dışında programın hayata geçmesi halinde davacı şirketin fabrikalarında meydana gelecek üretim/imalat artış, verimliliği ve diğer tüm departmanlarda beklenen verimliliğin gerçekleşmediğinden bahisle sözleşme gereğince davalıya ödenen 128.398,75-Euro danışmanlık ücretinin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline, davalı için yapılan 39.217,87-TL masrafın dava tarihinden itibaren en yüksek banka ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mezkur yazılım programının zamanında hayata geçirilmemesinden dolayı uğranılan zarar karşılığı olarak fazlaya dair talep ve dava akları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; taraflar arasında davaya konu sözleşmelerin imzalanmasını müteakip tarafların kendi proje ekiplerini kurduğunu ve 22/07/2013 tarihinde davacı firmaya hizmet verilmeye başlandığını, davacı ekibine verilen ilk eğitimleri müteakip tasarım çalışmalarının başladığını ve bu süreçte tarafların proje ekiplerinin ortaklaşa yaptığı toplantıların safha safha birlikte yürütüldüğünü, ilgili toplantı notlarının davalı firma tarafından hazırlanıp incelenmek ve gerekli olduğu hallerde düzeltilmek üzere tüm proje ekibine yayınlandığını ve onaylandığını, davacının maliyet alanındaki uç taleplerinin ancak ilave yazılım programları ile sağlanabileceğinin tespit edildiğini, ilgili saptamaların davacı ile paylaşılması ve davacının onaylaması sonucunda 18/09/2013 tarihinde ilave yazılımlar satın alındığını, ilgili gelişmeler neticesinde ilk tasarım raporunun davacı firmanın incelemesine 07/10/2013 tarihinde sunulduğunu, tasarım raporunun davacı firma ile yapılan ortaklaşa çalışmanın ürünü olmasına rağmen davacı firmanın kendisine özel içeriksel ve özellikle de biçimsel değişiklikler ile birlikte daha önce belirtilmeyen ilave konuların da kavramsal tasarım raporunda yer almasını talep ettiğini, davacının dava dilekçesi kapsamındaki taleplerinin mesnetsiz, afaki ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme konusu hizmetlerin tamamlandığını ve gereği gibi ifa edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamı edimlerin yerine getirilmesinde temerrüde düşmediğini, karşı dava yönünden ise bu çalışmaların sözleşmenin imzalanması ile başladığını, müvekkili tarafından sunulan rapor üzerinde davacı tarafın yeni değişiklik talepleri olduğunu ve müvekkili tarafından bu talepler dikkate alınarak yeniden aynı şekilde bir çalışma ile davacının istediği yenilik ve değişikliklerin yerine getirilmeye başlandığını, bu faaliyet kapsamında müvekkili tarafından adam/gün bazlı alacak haklarının doğduğunu ancak bu bedellerin Ekim 2013 tarihinden itibaren müvekkiline ödenmediğini, 2013 yılı Ekim ayından 10/01/2014 tarihine kadar müvekkili tarafından verilen hizmete ilişkin dökümler ile ilgili hizmet karşılığı olarak müvekkilinin alması gereken ücretin 24.131,25-Euro olduğunu ancak davacı tarafça ilgili hizmetin sözleşme kapsamında alınmış olmasına rağmen ödeme yapılmadığından bahisle haksız, mesnetsiz ve kötü niyetle ikame edilmiş olan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 24.131,25-Euro hizmet bedelinin davacıdan hizmetin verildiği tarih itibari ile en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelini ve muhtevasını taraflar arasında akdedilen 16/07/2013 tarihli “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” oluşturmaktadır. sözleşmenin incelenmesinde; “Sözleşmenin amacı/konusu” başlıklı 3. maddesinin; “iş bu danışmanlık hizmet sözleşmesi müşteri (… A.Ş.)’nin …’dan satın alacağı danışmanlık hizmetleri ile ilgili anlaşmanın şartlarını belirlemek üzere tarafların tüm hak ve sorumluluklarını içerir şekilde düzenlenmiştir. İş bu sözleşmenin temel amaçları i. aktivite bazlı yönetim yapılabilmesi için aktivite bazlı maliyet sisteminin uygulanması, ii. Müşterinin karar destek sistemlerini destekleyen benzetim (simülasyon) ortamının kurulması, iii. Genel olarak müşterinin mevcut ve ileride planlanan yapısal ve fonksiyonel iş ihtiyaçlarını karşılar şekilde iş akışları beraberinde üretilen verinin kullanılan/kullanılacak tüm sistemler üzerinden bütünleşik olarak akışının doğru olarak takip edilebilmesi ve yönetimsel verilerin buna dayandırılması için gerekli yazılımların tespit edilmesi ve uygulamasıdır. İş bu sözleşme 2 aşamadan oluşmaktadır. 1. Aşama … sorumluluğunda kavramsal tasarım raporunun müşteri tarafından onaylanması ile tamamlanır. 2. Aşama müşteri sorumluluğunda gerçekleştirilecek projenin uygulamasıdır.” şeklinde düzenlendiği, 2. maddede sözü edilen 1. aşamanın sözleşmenin “1. Aşama; kavramsal tasarım” başlıklı 9. maddesinde düzenlendiği, 9.1. Bendinde kavramsal tasarım adımlarının liste halinde yazılmış olduğu, 9.2. Bendinde kavramsal tasarım bedelinin uygulama danışmanlığı için 325 avro, tasarım danışmanlığı için 350 avro olarak belirlendiği, 2. Maddede sözü edilen 2. aşamanın sözleşmenin “2. Aşama: proje” başlıklı 10. maddesinde düzenlendiği, 10.1. Bendinde proje adımlarının liste halinde yazılmış olduğu, sözleşmenin 11. Maddesinde proje bedelinin ve ödeme şeklinin düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Sözleşmenin incelenen 3. Maddesinden sözleşmenin 2 aşamada oluştuğu, 1. Aşamanın davalı … A.Ş. Sorumluluğunda kavramsal tasarım raporunun davacı tarafından onaylanması ile tamamlanacağı, 2. Aşamada davacının sorumluluğunda gerçekleştirilecek projenin uygulaması olduğu, bu durumda 1. Aşamada davalı … tarafından kavramsal tasarım raporunun sunulması ve davacı tarafından onaylanması ile davalı …’ın sorumluluğu sona erecektir. Kavramsal tasarım raporu davalı …’ın yazılım, analiz ve tasarım aşamaları sonrası oluşturacağı rapor olup, davalının kavramsal tasarım raporunu ilk olarak Ekim 2013 tarihinde davacıya sunduğu, davacı tarafından istenilen süreç modül ve tasarım değişikliklerine istinaden kavramsal tasarım raporunun revize edilerek 10/01/2014 tarihinde davacıya teslim edildiği, kavramsal tasarım raporunun teslimi ile birlikte davalının 1. Aşamada sözleşme gereği yüklendiği hizmeti verdiği anlaşılmış olup, yukarıda incelenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarından davalı … A.Ş.’nin 1. Aşamada tamamlamış olduğu işlerde herhangi bir hata, ihmalkarlık veya eksikliğinin tespit edilemediği anlaşılmıştır. Projenin 1. Aşaması olan kavramsal tasarım aşamasının tamamlanma süresinin sözleşmede belirtilmediği fakat kavramsal tasarımın kabulü halinde sözleşmenin 11. Maddesinde düzenlendiği şekli ile 2. Aşamaya yani proje aşamasına geçilmesine ilişkin olarak ek bir sözleşme tanzim edileceği anlaşılmıştır. “2. Aşama; proje”nin düzenlendiği 10. Maddenin 10.1.8. Bendinde yazılı “canlı geçiş için 01/01/2014 tarihi hedeflenmektedir” ibaresinden canlı geçiş tarihinin 01/01/2014 olarak belirlendiği fakat yukarıda açıklandığı üzere kavramsal tasarım sürecinin ilave yazılım ve değişiklikler nedeni ile uzadığı anlaşılmıştır. Sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından davalı … A.Ş.’ye yapılan 128.398,75-Euro ödemenin canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan süreç ile ilgili olarak yapılmış olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafından geçiş için yapıldığı iddia edilen 39.217,87-TL tutarındaki masraf kalemlerine ilişkin ise dosyaya belirleyici belge sunulmamıştır. Açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı davacı şirket tarafından davalı … A.Ş.’ye keşide edilen İzmir … Noterliği’nin 06/01/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan fesih bildirimi ve istirdat talebinin haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı … A.Ş.’nin karşı davaya konu alacağına ilişkin herhangi bir fatura düzenlemediği, ticari defterlerine göre de herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan karşı davanın da reddine ” karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davalı firmanın, müvekkil firmanın kendisinden revize edilmesini istediği konuları tamamlayamadığını, işi zamanında teslim edemediğini, taraflar arasında düzenlenen “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” tarafların ortak iradeleri ve sözleşme üzerinde tartışmaları sonucunda hazırlanmış olup davalı firmadan, basiretli bir tacir ve iddia ettiği üzere sektörünün öncüsü bir firma olarak, tüm bu süreci ön görmesi ve iş planlamasını da buna göre yapması beklendiğini, davalı firmanın, en azından, revize işlemleri sonucunda işin teslimi uzayacaksa da bunun bilgisini müvekkil firma ile paylaşması gerektiğini, ancak davalı firma üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gibi bunun suçunu da müvekkil firma üzerine attığını, ayrıca söz konusu rapor, davalı tarafa sözleşmeyi feshettiğimizi ihtar ettikten sonra, 10.04.2014 tarihinde revize edilerek müvekkil firmaya teslim edilebildiğini, kaldı ki bu sunulan rapor da eksik bir şekilde teslim edildiğini, şöyle ki kavramsal tasarım sürecinde analizi yapılacak oîan SAP modülleri sözleşme ekinde tek tek belirtilmesine rağmen, davalı tarafça gönderilen dijital dokümanlarda bahse konu modüllerin yer almadığını, dolayısıyla, bu farklılıklar ve eksiklikler kavramsal raporun hazırlanmasında davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve işi zamanında teslim etmediğini gösterdiğini, mahkemece, müvekkil firma tarafından davalı firmaya yaprlan 128.398,75 Euro ödemenin canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan işlemler için yapılmış olduğu kabul edilmiş olsa da davalı firma tarafından canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan herhangi bir işlem olmadığını, dolayısıyla yapılan ödemenin olmayan bir işlem için yapılmış olduğunun kabul edilmesi de mümkün olmadığını, müvekkil tarafından davalı firmaya yapılan ödemelere ilişkin dekont ve faturalar sunulduğunu, bu husus müvekkil firmanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle de anlaşılacağını, davalı firma danışmanlarının ulaşım, transfer konaklama bilet ve ücretleri müvekkil firmaya ait olduğunu, bilirkişilerce bu hususta hiç araştırma yapılmadığından masraf iadesine yönelik talebin reddedilmesi hatalı olduğunu, canlı geçiş için 1 Ocak 2014 tarihinin hedef olarak belirtilmesine rağmen işin yetiştirilemediğini, bu gecikmel, davacının mali yılda sözleşme konusu programdan beklenen verimi alamamasına bunun sonucunda da zararının doğmasına yol açtığını, mahkemece, davalı firma tarafından sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi sonucunda müvekkil firmanın uğramış olduğu zararlar tespit edilmeden hüküm kurulması da hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın yeniden esastan görülerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava ve karşı dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan istirdat, tazminat ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup talimat yoluyla bilgisayar uzmanı bilirkişilerinden alınan 06/11/2015 tarihli raporda özetle; “Davacının sözleşmedeki yükümlülüklerinden bazılarının yerine getirilmediği ile ilgili iddialarına karşılık davalı firma sorumluluğunda olan projenin birinci aşamasını tamamladığını ve aşamanın çıktısı olan kavramsal tasarım raporunu davacıya sunduğu, canlı geçiş olarak belirtilen 01/01/2014 tarihinin sözleşmeye geçmiş bir hedef tarih olduğu, ilk raporun sunulmasından sonra davacı tarafından istenen sürecin modül ve tasarım değişikliklerine istinaden uzadığı, bu sürecin uzamasını takip eden süreçlerin de ötelenmesine neden olacağı, davacı tarafın yeni istekleriyle canlıya geçiş tarihinin aşılmasının yalnızca davalı tarafın sorumluluğunda olmadığı, davacı firmanın sözleşme gereği vermesi gereken danışmanlık hizmetlerini verdiği, bütün bu çalışmalar sonucu ortaya çıkan raporu davalıya teslim ettiği, raporun son teslim aşamasına kadar gerekli çalışmaları da danışmanlık hizmeti karşılığında davacı ile birlikte sürdürdüğü, davacının alması gereken hizmeti aldığı” yönünde görüş bildirilmiştir. Talimat yolu ile alınan 09/11/2015 tarihli mali bilirkişi raporunda “Davacının, davalı firmanın sözleşmedeki yükümlülüklerinden bazılarının yerine getirilmediği ilgili iddialarına karşılık davalı firma sorumluluğunda olan Kavramsal Tasarım raporunun hazırlanarak çıktısını davacı firmaya sunulduğu, canlı geçiş tarihinin 01/01/2014 olarak belirlendiği fakat ilave yazılım ve değişikliklerin sürecin uzamasına neden olduğu, bütün dosya ve ekleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı firmanın sözleşme gereğince alması gerekli olan danışmanlık hizmetlerini aldığı” yönünde görüş bildirilmiştir. 02/12/2016 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle “Asıl dava yönünden; davalı …’nin SAP’a geçiş sürecinde temel olan 5 ana maddenin ilk 2 maddesini (proje hazırlık süreci, kavramsal tasarım) tamamladığı, son 3 maddesini (gerçekleştirme, canlı kullanım hazırlıkları, canlı kullanım ve destek) tamamlamadığı, SAP projesinin canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan süreç ile alakalı olarak dosya ekinde davacı tarafın kendi iş koluna ait teknik detayların ve süreçlerin kavramsal tasarıma geçirilmesi hususunda herhangi bir itiraz veya şikayete rastlanılmadığı, tüm kavramsal tasarım dökümanlarının incelendiği ve gerçekleştirme, canlı kullanım hazırlıkları ve canlı kullanma geçiş süreçleri haricinde davalı tarafın tamamlamış olduğu işlerde herhangi bir hata, ihmalkarlık veya eksik bir çalışmanın tespit edilemediği, davalı şirketin düzenlemiş olduğu 128.398,75-Euro bedelli faturaların sözleşmenin fesih tarihine kadar canlı kullanma geçiş öncesi tamamlanan süreç ile ilgili olarak düzenlendiklerinin kabulünün gerektiği, karşı dava yönünden; davalı şirketin delil listesinin 25 numaralı bendinde yer alan hizmet dökümüne ilişkin herhangi bir fatura düzenlemediği, ticari defterlerine göre de herhangi bir alacağının bulunmadığı, verilen hizmetin fiili gerçekleşme durumunun belirlenemediğinden böyle bir hak ediş alacağının varlığı yönünde değerlendirme yapılamadığı” yönünde görüş bildirilmiştir. 30/11/2018 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda kök rapor ile aynı içerikte beyanda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamına göre, davacı firma 16/07/2013 tarihinde davalı firmadan yazılım kullanma hakkı (lisans) sözleşmesi uyarınca SAP kurumsal kaynak planlaması yazım programı satın aldığı, satın alınan yazılım modüllerine ilişkin olarak davalı tarafından sağlanacak hizmetleri içeren işbu davadaki uyuşmazlık konusunu teşkil eden aynı tarihli danışmanlık hizmet sözleşmesi imzaladığı görülmüştür. Davacı, davalı firmanın taahhüt etmiş olduğu yükümlülüklerinden hizmet sözleşmesinin 3, 6 ve 9. Maddelerine uymadığı ve 10.1.8 maddesi gereğince canlı geçiş tarihi olan 01.01.2014 tarihinde canlı geçişin gerçekleşmediği gerekçesiyle sözleşmeyi fesh etmiş, sözleşme gereğince davalıya ödenen danışmanlık ücreti ile yapılan masraflar ve yazılım programının zamanında hayata geçirilmemesinden dolayı uğranılan zararı talep etmiştir. Sözleşmenin 3. Maddesinde; sözleşmenin amacı ve konusunu belirlendiği, sözleşmenin iki aşamadan oluştuğu, birinci aşamanın davalı-karşı davacı … sorumluluğundaki kavramsal tasarım raporunun davacı müşteri tarafından onaylanması ile tamamlanacağı, ikinci aşamanın, müşterinin sorumluluğunda gerçekleştirilecek projenin uygulaması olduğu, 6. Maddesinde; hangi hizmetlerin hangi danışmanlar tarafından verileceğinin açıklandığı, sözleşmenin 9. Maddesinde; üçüncü maddede belirtilen iki aşamanın birinci aşaması olan kavramsal tasarım aşaması ile ilgili davalı firmanın sorumlu olduğu aşamayı açıkladığı, davalı firmanın sorumlulukları analiz ve tasarım aşamaları sonunda sunacakları rapor ile sona ereceği, 10. Maddesinde; ikinci aşama olan proje aşamasının, müşteri tarafından onaylanan kavramsal tasarım raporunun uygulanması aşaması olduğu, ikinci aşamada olan canlı geçişin yapılması için 1 ocak 2014 tarihi hedeflendiği, 11. Maddesinde; proje bedelinin kavramsal tasarım raporuna göre taraflarca belirleneceği, belirlenecek proje bedeli koşulları ile beraber sözleşme eki olacağı, sözleşmenin 15. Maddesinde; müşteri yazılı ihbarda bulunmak ve 7 gün süre vermek kaydı ile …’ın işbu sözleşmedeki sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda feshetme hakkına sahip olduğu kararlaştırılmıştır. Somut olayda; davalı firma tarafından ilk tasarım raporu 07/10/2013 tarihinde davacı firmaya sunulduğu, davacı tarafından istenilen süreç modül ve tasarım değişikliklerine istinaden kavramsal tasarım raporunun revize edilerek 10/01/2014 tarihinde davacıya teslim edildiği, kavramsal tasarım raporunun teslimi ile birlikte davalının 1. Aşamada sözleşme gereği yüklendiği hizmeti verdiği anlaşılmıştır. Davacı taraf her ne kadar kavramsal tespit raporunun sözleşmede belirlendiği şekilde doğru hazırlanmadığını, hizmetin gereği gibi yerine getirilmediğini, dolayısıyla davalı firma tarafından canlı kullanıma geçiş öncesi tamamlanan herhangi bir işlem olmadığını, canlı geçişin sözleşmede kararlaştırılan tarihte geçilmediğini iddia etmiş ise de bilirkişilerce tüm kavramsal tasarım dokümanları incelenmiş, davalının 1. aşamadaki kavramsal tasarım aşamasını tamamladığı, kavramsal tasarım raporunu sunduğu, tamamlamış olduğu işlerde herhangi bir hata veya eksik çalışma tespit edilemediği bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Mahkeme gerekçesinde belirtildiği gibi Projenin 1. Aşaması olan kavramsal tasarım aşamasının tamamlanma süresinin sözleşmede belirtilmediği fakat kavramsal tasarımın kabulü halinde sözleşmenin 11. maddesinde düzenlendiği şekli ile 2. Aşamaya yani proje aşamasına geçilmesine ilişkin olarak ek bir sözleşme tanzim edileceği anlaşılmış olup 2. Aşamadaki projenin düzenlendiği 10. Maddenin 10.1.8. Bendinde yazılı “canlı geçiş için 01/01/2014 tarihi hedeflenmektedir” ibaresinden canlı geçiş tarihinin 01/01/2014 olarak belirlendiği fakat yukarıda açıklandığı üzere kavramsal tasarım sürecinin ilave yazılım ve değişiklikler nedeni ile uzamış olması nedeni ile davalı 1. aşamada yapmış olduğu hizmetlerden dolayı ücrete hak kazanmıştır. Tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle birbirlerine herhangi bir borcu bulunmadığı ve proje aşamasına henüz geçilmemiş olması ve mevcut danışmanlık sözleşmesinde kavramsal tasarımın kabul edilmesi halinde ek sözleşme ile proje bedeli koşulları belirleneceği gözetildiğinde fatura edilen ve davacı tarafından davalıya ödenen 128.398,75 Euro’nun kavramsal tasarım aşamasına ait olduğu ve davacı tarafından geçiş için yapıldığı iddia edilen 39.217,87-TL tutarındaki masraf kalemlerine ilişkin ise dosyaya belirleyici belge sunulmamış olması nedeniyle davacı şirket tarafından davalı … A.Ş.’ye keşide edilen İzmir … Noterliği’nin 06/01/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan fesih bildirimi ve istirdat talebinin haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’ nin istinaf eden davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birlieği ile karar verildi.06/10/2021