Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/463 E. 2021/901 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/463
KARAR NO: 2021/901
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1357
KARAR NO: 2017/206
KARAR TARİHİ: 07/03/2017
DAVA: Tazminat (İşyeri Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait … Hastanesi’nde 01/08/2013 tarihinde meydana gelen ani yağış sebebiyle çatıdan gelen sular yüzünden su baskını meydana geldiğini ve bu su baskının sirayet etmesi sonucunda 3. katta (ameliyathane kat) bulunan tıbbi teçhizatın su içinde kaldığı için kullanılmaz hale geldiğini, meydana gelen olay sonrasında müvekkilinin iş yerinde oluşan zararın sigorta poliçesi uyarınca tazmin edilmesi istemiyle davalı … şirketine başvurulduğunu, ancak zararın teminat dışı olduğundan bu istemin reddedildiğini, ani ve birden bastıran aşırı yağmurun sebebiyet verdiği hasarın teminat dışı addetmenin hakkaniyetle bağdaşmayacağını, hasarın teminat kapsamında olduğunu beyanla HMK’nun 107.maddesi uyarınca şimdilik 5.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı … şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20/12/2014 tarihli dilekçesinde ise; davacı şirketin Asya Hastanesi olarak faaliyet gösterdiği binanın …’e ait olduğunu, davaya konu hasarın …’e ait bina ve demirbaşlarda meydana geldiğini, sigorta poliçesinde sigortalı … olup, sigorta ettirenin ise … olduğunu, davanın maddi hata yapılarak sigortalı yerine sigorta ettiren adına açıldığını beyan ederek, HMK’nun 124/3 maddesi uyarınca taraf değişikliği yapılmasını ve …’in davacı olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alalcak davası olarak görülemeyeceğini, sigortalı … olduğundan davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, zararı talep edilen kıymetlerin dava dayanağı işyeri sigortası teminatı altında olmadığını, dava konusu zarar temmuz ayı içerisinde çatısı bulunmayan binaya çatı yapımı için teras kat zemin izolasyonunun sökülüp beton atılması esnasında yağan yağmurun herhangi bir izolasyon olmayan zeminden içeri girmesi suretiyle meydana geldiğinden ve davacı zararı önlemek için tedbir almadığından rizikonun teminat dışı kaldığını, sigortacının tazminat ödeme borcu TTK 1427/2 maddesi uyarınca 45 gün sonra muaccel hale geleceğinden davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu ayrıca ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraf değişikliği talebine ilişkin sunulan beyan dilekçesinde ise; iddianın genişletilmesine neden olabilecek açıklamalara ve taraf değiştirme talebine muvafakatlerinin olmadığını, talebin usul ve hukuka aykırı olduğunu, HMK 124.maddesi uyarınca taraf değişikliğinin karşı tarafın rızası ile mümkün olduğunu ancak maddi hata halinde rızanın aranmayacağını, madde gerekçesinde ise maddi hatanın karşı tarafın yanlış tespit edilmiş yada tespit edilememiş olması halinde mümkün olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının talebinin bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini beyanla, taraf değişikliği talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “İhtilaf daha ziyade, meydana gelen hasarın sigorta teminatı dahilinden olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yangın sigortası Genel Şartları altında yer alan Dahili Su Klozuna ilişkin Teminat Dışı Halleri düzenleyen maddenin ikinci fıkrasında “…baca deliklerinden, damda bırakılan açıklardan, açık bırakılan pencere ve kapılardan içeri giren suların sebep olacağı zararlar teminat dışı…” sayılmış, aynı hüküm davacılar ile davalı arasında aktedilen poliçe ile de kabul edilmiştir. Somut olayda zarara, olay günü tamir sebebiyle kaldırılan çatıdan dolan suların sebebiyet verdiği dosyada bulunan deliller ile sabit olduğundan, zararın teminat dışı olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Hasarın 01/08/2013 tarihinde, Meteoroloji cevabına göre 7 yılda bir karşılaşılma olasılığı olan ani ve mevsim normallerinin üzerinde yağış nedeniyle kagir binanın beton tavanından bina içerisine su sızması neticesinde meydana geldiğini, karar gerekçesinde “tamir sebebiyle kaldırılan çatıdan dolan sular” denilmiş ise de kaldırılan çatı bulunmadığını, binada çatı yokken beton teraslı iken teminat verildiğini, olay günü yapılan işin ise beton zemin üzerine sonradan çatı yapılmasına ilişkin olduğunu, çatı kaplaması yapılmasaydı doğacak zararın karşılanması gerekirken iyileştirme çalışması yapıldığı esnada doğan zararın teminat dışı olduğu gerekçesinin poliçe kapsamına aykırı olduğunu, TTK 1429.maddesi uyarınca sigortacı ancak kasıt halinde tazminat ödemekten kurtulacağından ve olayda kusur dahi olmadığından hasarın tazmininin gerektiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11/4 maddesi uyarınca sigorta poliçesinde kapsam harici risklerin belirtilmesi gerektiğini, kapsam dışı olduğu belirtilmeyen risklerin teminat altında olduğunu, TTK 1423/2 maddesi uyarınca aydınlatma yapılmayan poliçe şartlarına sigortalının bir itirazı yok ise poliçede yazılı şartlarla kurulmuş olacağını, Sigorta sözleşmelerinde bilgilendirmeye ilişkin yönetmeliğin 8.maddesi uyarınca teminatların kapsamı, riziko ve teminatların istisnaları yönünden bilgi verilmesi gerektiğini, çatı kapatılırken sigortalı mahale zarar verilmiş olduğu ve izolasyonun eksiltildiği düşünüyor ise yani sigortalının kusuru varsa mali mesuliyet teminatı gereğince kiracı iş yerinin gördüğü emtia zararlarının tazmin edilmesi gerektiğini, talepleri hem sigortalı mahal hem de sigorta ettiren hastane işletmesinin zararlarına ilişkin olduğundan poliçedeki tüm teminatların değerlendirilmesi ve kiracı şirketin cihazlarında oluşan hasarın ödenmesi gerektiğini, poliçede dahili su teminatının teminat dışı kalan hallerinde izolasyon kelimesinin olmadığını, açık olan yerlerden giren suların teminat dışı olduğunu, olayda suyun açıklıktan değil aşırı yağış nedeniyle beton zeminden girdiğini ayrıca poliçede izolasyon eksikliği nedeniyle oluşan zararlar için 2.500,00 TL teminat bulunduğunu, açıklanan hususlara rağmen eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerinin kabul görmediğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava; meydana gelen hasar nedeniyle işyeri sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemine ilişkindir. İşyeri Paket Sigorta Poliçesinde, davacı … sigortalı, davacı … sigorta ettiren olarak yer almakta olup, poliçe 30/03/2013-29/03/2014 tarihlerini kapsayacak şekilde düzenlenmiş, ekspertiz raporuna göre dava konusu hasar ise 01/08/2013 günü çatısı bulunmayan binaya çatı yapımı için teras kat zemin izolasyonunun sökülüp beton atılması işi esnasında yağan yağmur sularının zeminden içeri girmesi suretiyle meydana gelmiştir. Davacılar vekilinin taraf değişikliği talepli 20/12/2014 tarihli dilekçesi üzerine, Mahkemenin 18/02/2015 tarihli ara kararı ile “Davacı tarafın taraf değişikliği talebinin kabulü ile, davacı taraf olarak Sevenler Özel Sağlık Hizmetleri AŞ’nin taraf olarak dosyadan çıkartılmasına ve yerine …’in davacı olarak UYAP sistemine kaydına” karar verilmiştir. Hasarın meydana geldiği taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; … adına kayıtlı olduğu ve … ile aralarında 03/09/2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmıştır. Somut olayda ihtilaf, 01/08/2013 günü yağış nedeniyle meydana gelen hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Ekspertiz raporunda özetle; binanın beş katlı betonarme karkas tarzında olup tamamının sigortalı tarafından sağlık merkezi olarak kullanıldığı, olayın temmuz ayı içince çatısı bulunmayan binaya çatı yapımı için üst teras kat zemin izolasyonunun sökülüp beton atıldığı ve sac ile kaplanması esnasında yağan yoğun yağmurun, herhangi bir izolasyonu bulunmayan beton zeminden içeri girmesi suretiyle meydana geldiği, sigortalının hasar nedeniyle 18.455,00 TL tazminat talebinde bulunduğu, davacının üçlü koltuk, tekli koltuk, çekmeceli dolap ve bilgisayar kasasına ilişkin taleplerinin poliçede sadece bina teminatı olması nedeniyle kapsam dışı bırakıldığı, hasara uğrayan ameliyathane salonu epoksi duvar boyası 2.331,00 TL, 3.kat yan duvar boya yapımı 1.989,00 TL, 3.kat tavan boya yapımı 1.728,00 TL, 3.kat elektrik sistemi tamiri 1.260,00 TL, yangın söndürme dedektörleri bakım ve değişim masrafları 945,00 TL, 3.kat asma tavan taşyünü plaka değişimi masrafları 1.890,00 TL olmak üzere toplam zararın 10.143,00 TL olduğu ancak tazminat bedelinin ödenip ödenmemesinin şirket yetkililerinin takdirinde olduğu, ayrıca sigortalının … Sigorta nezdinde elektronik cihaz ve demirbaş sigorta poliçesinin bulunduğu ve hasarlanan elektronik eşya ve demirbaşlar nedeniyle … Sigorta tarafından ekspertiz çalışmalarının yapılmakta olduğu belirtilmiştir. Hasar dosyasında ayrıca sigortalı … ve sigorta eksperi … tarafından imzalanan “ekspertiz tutanağı” başlıklı belgede; 01/08/2013 günü hasar ihbarı üzerine riziko mahalline gelinerek Dr. … eşliğinde ekspertiz çalışmalarına başlandığı, binanın teras katındaki zeminden yağmur sularının bina içerisine girdiğinin görüldüğü, teras katında yapılan incelemede sac çatı kaplama işinin devam ettiğinin görüldüğü, Dr. …’in 15-20 gün kadar önce binanın çatısının sac ile kaplanması için inşaata başladıklarını daha önceden çatı olmadığını, zemindeki plastik izolasyonu söktüklerini, çatı kaplandığında zemini başka bir malzeme kaplayacaklarını ifade ettiği, mevcut haliyle zeminin bir kısmına beton atılmış olduğu, bir kısmında tesviye işleminin devam ettiği belirtilmiştir. Olay günü meydana gelen yağışa ilişkin Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün cevabi yazısında; 31/07/2013 günü saat 09:00 ile 01/08/2013 günü saat 09:00 arasında 22,6 kg/m² yağış kaydedildiği, bu yağışın 20,3 kg/m²’lik kısmının 01/08/2013 günü saat 07:25-07:55 saatleri arasında gerçekleştiği, 01/08/2013 günü saat 09:00 ile 02/08/2013 günü saat 09:00 arasında 37,1 kg/m² yağış kaydedildiği, bu yağışın 28,8 kg/m²’lik kısmının 01/08/2013 günü saat 13:52-14:22 saatleri arasında gerçekleştiği, bu miktar yağışın görülme sıklığının 7 yılda 1 olup, ölçülen miktarların şiddetli karakterde normalin üzerinde yağışlar olduğu belirtilmiştir. Mahkemece yargılama aşamasında inşaat mühendisi, sigorta uzmanı ve hukuçu bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporda özetle; Yangın Sigortası Genel Şartları altında yer alan Dahili Su Klozu’na ilişkin olarak teminat dışı halleri düzenleyen maddenin 2.fıkrasında; baca deliklerinden, damda bırakılan açıklıklardan, açık bırakılan pencere ve kapılardan içeri giren suların sebep olacağı zararların teminat kapsamı dışında bırakıldığı, somut olayda ise yağmur sularının çatısı olmayan binanın damında bırakılan, izolasyonsuz açıklıklardan giren sular nedeniyle hasarın meydana geldiği, bu nedenle teminat dışı olduğu, esasen bu hüküm olmasaydı dahi davacının uğradığı zararda bizzat kendi kusurunun bulunduğu, çatıyı kaldıran davacının olası bir şiddetli yağmur ihtimalini göz ardı etmeyerek geçici önlemleri almasının inşaat tekniği bakımından pekala mümkün olduğu, davacının kendi kusurlu davranışları ile kendi lehine durum yaratamayacağı (TMK 2.madde), Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yazısında yağış miktarının normalin üzerinde olduğu belirtildiğinden mücbir sebep oluşturacak ağırlık ve şiddette değerlendirilemeyeceği, ancak mahkemece meydana gelen hasarın poliçe kapsamında bulunduğu değerlendirildiği takdirde ise ekspertiz raporunda belirlenen 10.143,00 TL’nin rayiç bedellere uygun ve kadri maruf olduğu yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur. Poliçede, Dahili Su Hasarı nedeniyle meydana gelebilecek zararlar, Yangın Sigortası Genel Şartları ile ilgili kloz hükümleri doğrultusunda teminat kapsamına alınmıştır. Yangın Sigortası Genel Şartlarında Dahili Su Klozu (Yangın Sigortası ile Birlikte Verildiği Takdirde Yangın Poliçesine Eklenecek Kloz) “Yangın Sigortası Genel Şartları Hükümleri Saklı Kalmak Kaydıyla; 1-Sigorta konusu bina içindeki, su depo ve sarnıçlarının, su borularının; kalorifer kazan, radyatör ve borularının; temiz veya pis su tesisatının patlaması, taşması, sızması, tıkanması, kırılması ve donmasının doğrudan sebep olduğu zararlar, 2-Yağmur sularının, kar veya buzların erimesi sonucu meydana gelen suların, çatı veya saçaktan sızması; su olukları veya yağmur derelerinin tıkanması veya taşması sonucunda bina içine giren suların doğrudan sebep olacağı zararlar, 3-Kapatılması unutulan musluklardan akan suların taşmasının doğrudan sebep olacağı zararlar, 4-Donma sonucu tesisatta ve tesisata bağlı cihazlarda meydana gelen zararlar ile teminat kapsamına giren zarara yol açan tesisatın onarılması maksadıyla duvarın açılması ve kapatılması için yapılan masraflar, 5-Yağışlar nedeniyle meydana gelmediği takdirde kanalizasyon ve fosseptik çukurlarından geri tepen pis suların doğrudan sebep olacağı zararlar, 6-Şehir su şebekesinin arızası nedeniyle sebep olacağı zararlar, teminata ilave edilmiştir. Yukarıda belirtilen su tesisatları devamlı kontrol edilecek, gereken tamirat zamanında yaptırılacak ve kış başında dona karşı gerekli önlemler alınacaktır. Bina uzun süre boş bırakıldığı takdirde, su tesisatına bağlı ana musluk kapatılacak ve tesisat boşaltılacaktır. Teminat Dışında Kalan Haller 1-Donma sonucu dışında tesisatta ve tesisata bağlı cihazlarda meydana gelen bozulma, aşınma, eskime gibi zararlar, 2-Baca deliklerinden, damda bırakılan açıklıklardan, açık bırakılan pencere ve kapılardan içeri giren suların sebep olacağı zararlar, 3-Kar veya buzların atılması masrafları, 4-İzolasyon yetersizliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya pencere, kapı ve pervazlarından (açıklarından) sızması ve/veya girmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme ile ısı farkı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan hasarlar, 5-Her ne sebeple olursa olsun yeraltı sularının riziko mahalline sirayeti nedeniyle meydana gelen hasarlar. İşbu dahili su teminatı sigorta ettirenin, Yangın Sigortası Genel Şartları’nda öngörülen beyan yükümlülüğüne ilaveten bu klozla ilgili sorulara ilişkin yazılı ve imzalı cevaplarına dayanılarak verilmiştir.” şeklindedir. Poliçede, Dahili Su Tedrici Nemlenme İstisnası; “Yangın Sigortası Genel Şartları çerçevesinde dahili su teminatı verilmiş olup, bina içindeki su tesisatlarının kırılması, delinmesi, taşması ile yağmur sularının çatı veya saçaklardan sızması yada yağmur derelerinin tıkanması veya taşması ve dahili su klozunda açıklanan sair haller sonucu sigortalı yere doğrudan vereceği zararları temin etmekte olup, binanın dış cephe izolasyonunun zayıflığı veya ayıbından ileri gelen tedrici nemlenmeye bağlı dış cephe ve iç dekorasyonda meydana gelebilecek sıva ve boya kabarmaları ile pencere altlarından sızan suların vereceği zararlar teminat haricidir.”, İzolasyon Eksikliği; “Poliçe vadesinde olmak kaydıyla izolasyon eksikliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur veya kar sularının binanın dış cephe, çatı ve terasından yada pencere, kapı ve pervazlarından (açıklıklarından) girmesi veya sızması nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme ve ısı kaybı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan boya, badana vb onarım masrafları poliçe sürecince olay başı ve yıllık 2.500,00 TL’sını aşmamak kaydıyla teminat altına alınmıştır. Bu kloz dış cephe boya kaplama yapılmamış yada bu işlemlerin yapılmakta olduğu binalar için uygulanamaz ve bu binalarda meydana gelen izolasyon yetersizliği ve kaybı nedeniyle oluşan hasar talepleri ödenmez. Aşağıdaki haller ise işbu teminat kapsamı dışındadır; bitişik nizam binanın yıkılması ise ortaya çıkan sıvasız yan cepheden sızan sular, kaba ve ince sıvası yapılmış ancak boyası yapılmamış cepheden sızan sular, yer süzgeci bulunmayan balkonlarda biriken suların, alt kata ve/veya kapı altlarından sigortalı kata sızması, her türlü izolasyon masrafları, dış cephe ve çatıda meydana gelen hasarlar” şeklindedir. Sigorta sözlemeşinin kuruluşu sırasında yürürlükte olan ve poliçeye eklenen genel şartlar aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme döneminin sonuna kadar tarafları bağlayacak olup uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Poliçe ve Yangın Sigortası Genel Şartlarında yağmur sularının, kar veya buzların erimesi sonucu meydana gelen suların, çatı veya saçaktan sızması, su olukları veya yağmur derelerinin tıkanması veya taşması sonucunda bina içine giren suların doğrudan sebep olacağı zararlar dahili su teminatı kapsamına alınmış ise de; teminat dışı haller kısmının 2.maddesinde “baca deliklerinden, damda bırakılan açıklıklardan, açık bırakılan pencere ve kapılardan içeri giren suların sebep olacağı zararlar” ile 4.maddesinde “izolasyon yetersizliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya pencere, kapı ve pervazlarından (açıklarından) sızması ve/veya girmesi nedeniyle meydana gelen zararlar ile tedrici nemlenme ile ısı farkı nedeniyle oluşan terleme, küflenme ve benzeri nedenlerden kaynaklanan hasarlar” teminat dışıdır. Ancak poliçede “İzolasyon Eksikliği” teminatı ile izolasyon eksikliği ve/veya kaybı nedeniyle yağmur veya kar sularının binanın dış cephe, çatı ve terasından yada pencere, kapı ve pervazlarından (açıklıklarından) girmesi veya sızması nedeniyle meydana gelen zararlar poliçe sürecince olay başı ve yıllık 2.500,00 TL’sını aşmamak kaydıyla teminat altına alınmıştır. Bu durumda mahkemece 2.500,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tamamen reddi hatalıdır. TTK’nun 1427. maddesinde ”…(2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur… (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.” hükmü yer almaktadır. Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.I-1.1 maddesine göre Sigorta ettiren/Sigortalı, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Yasal düzenlemeler uyarınca, sigorta tazminatının rizikonun gerçekleşmesinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılacak ihbardan 45 gün sonra muaccel olacağı, 5 günlük süre içerisinde ihbar yapılmamış olması halinde 45 günlük sürenin 5 günlük ihbar süresinden sonra başlayacağı sonucuna varılmaktadır. TTK 1427/4. maddesinde yer alan “borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer” hükmü gereğince sigorta tazminatı bakımından muacceliyet tarihi aynı zamanda temerrüt tarihidir. Somut olayda hasar 01/08/2013 tarihinde ihbar edildiğinden, temerrüt tarihi 16/09/2013 tarihidir. Bu tarihten itibaren talep doğrultusunda reeskont faize hükmedilmelidir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kaldırılarak, yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle yeniden hüküm tesisine ve 2.500,00 TL’nin 16/09/2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’e ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1357 E. 2017/206 K. sayılı 07/03/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 2.500,00 TL’nin 16/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden, a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 170,77 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça yatırılan 86,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 84,77 TL harcın davalıdan tahsili Hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından peşin yatırılan 86,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davacı tarafından başlangıçta yapılan 27,70 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 178,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.706,10 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 853,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, ç-Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, d-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, f-HMK’nın 333. Maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili Hazineye irat kaydına, c-Davacı tarafın yapmış olduğu 134,00 TL harç (istinaf başvuru ve karar harcı toplamı) ve 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 165,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/09/2021