Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/44 E. 2020/46 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/44
KARAR NO: 2020/46
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1107 Esas
KARAR NO: 2017/1018
KARAR TARİHİ: 19/09/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigortacı tarafından 14/01/2013 – 14/01/2014 vade tarihli … sayılı Yangın sigorta poliçesi ile sigortası temin edilmiş bulunan dava dışı … A.Ş’ye ait işletmede 09/10/2013 tarihinde 11 nolu ambarda sprinkler su taşıyıcı borularda su kaçağı olduğunun saptanmasıyla yapılan incelemelerde 133 adet bobinin ıslanarak hasar gördüğünü, yapılan ekspertiz değerlendirilmesinde zararın davalı … Ltd. Şti. tarafından kurulumu yapılmakla birlikte, henüz kabul işlemi yapılmamış yangın springlerinde sistemindeki hatalı malzeme ve işçilik nedeniyle patlayan nozülden ortaya çıktığının tespit edildiğini, ekspertiz raporu ile belirlenen 4.262,00TL maddi hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödendiğini ve TTK 1472. Maddesi gereği hasarla ilgili her türlü dava ve talep haklarının devir ve temlik alındığını, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ise de, yapılan itiraz üzerine takibin neticesiz kaldığını belirterek icra dosyasına vaki itirazın iptali talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ekspertiz raporunda iddia edildiği dava konusu hasarın hatalı springler malzemesinden meydana gelmesinin mümkün olmadığını, öncelikle çözüme kavuşturulmayan ambardaki basınç miktarının nozulun hasar görmesinde birinci etken olduğunu, ambar basıncın zaman zaman olması gerekenin üzerinde olduğu konusunda sigortalı şirket yetkililerinin bilgilendirildiğini ve bu konuda ellerinde mevcut kayıt olduğunu, hasarın gerçek nedeninin yerinde yapılacak inceleme ve keşif ile tespit olunması gerektiğinden ekspertiz raporu ve içeriğini kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, söz konusu iş yerinde meydana gelen hasarın sigorta teminat kapsamında bulunduğu ancak binanın yapımı işini yüklenici sıfatıyla üstlenen davalının projenin eksik veya ayıplı olarak tamamlanması ve bir kısım eksikliklerin zarara sebebiyet vermesi halinde hukuken dava dışı iş sahibine karşı sorumlu olduğu gözetildiğinde sigortalının haklarına halef olan sigortacı davacının tazmin isteminin yerinde olduğu anlaşılmakla başlatmış olduğu icra takibinde haklı olduğu, 1.449,99Euro hasar tutarının dava dışı sigortalıya TL karşılığı olarak yapılmış olan ödeme üzerinden başlatılan icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile itirazın iptaline takibin devamına, her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de zarar ve tazminat alacağının takip konusu yapılmış olması ve bu maddi tazminat alacağının likit nitelikte olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; hasara konu sprinkler sisteminin su taşıyıcı borularında meydana gelen hasar, davacının belirttiği gibi işçilik yahut malzeme hatasından değil, sigortalı şirketinin çözmemiş olduğu basınç sorunundan kaynaklandığını, bu husus konusunda uzman bir bilirkişi heyeti tarafından yapılacak inceleme sonucunda da açıkça görüleceğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, “ Yangın Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı … ile dava dışı … şirketi arasında, başlangıç tarihi, 14/01/2013, bitiş tarihi 14/01/2014 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, sel ve su baskının da teminat kapsamına alındığı, sigortalı mahalde 09/10/2013 günü dahili su hasarı meydana geldiği, hasar bedeli olan 4.262,00-TL davacı … tarafından ödenmesi neticesinde davacı … tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 4.262,56 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işlemiş 554,77 TL yasal faizi ile toplam 4.817,33-TL alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itiraz edildiği, davacının ise İİK 67. madde gereğince itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nın 1472.maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Düzenlemede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği belirtilmiştir. Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte, tek başına hasar bedelinin ödenmiş olması davalının sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekecektir. Taraflar arasında, sigorta poliçesi ve içeriği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olup olmadığıdır. Düzenlenen ekspertiz raporunda ” 09.10.2013 tarihinde davalı işyerinde saha güvenlik birimlerinin, 11 nolu keçe ambarında sprinkler hattı su taşıyıcı borulardan su kaçağı olduğunu fark ettiklerini, yapılan inceleme sonucu ilgili ambarda bulunan 133 adet toplam 21.729 kg ağırlığında bobinin ıslanarak hasar gördüğün tespit edildiğini, geri dönüşüme gönderilen ıslak kağıt bobinlerin 383 kg ‘nın kurtarılamayarak hurdaya ayrıldığı ve sovtaj hesabında dikkate alındığı, 21.346 kg nın ise 3. Kalite karton olarak tekrar üretildiği, 3. kalite karton ortaklama satış bedeli 0,95 TL/kg, hurdaya aynlan ürün satış bedeli 0,3220 TL / kg bedeli ve kartonlann ortalama maliyet bedeli 0,10 TL/kg esas alınarak yapılan hesaplamada, … ve … Hasar Miktan 1.449.99 Euro olarak hesap olunduğu” belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, sunulan 07/06/2017 tarihli müşterek raporda; ” Sprink (yağmurlama) sisteminin amacı; yangına erken tepki verilmesinin sağlanması ve yangının kontrol altına alınması ve söndürülmesi için belirli bir süre içerisinde tasarım alanı üzerine belirlenen miktarda suyun boşaltılması olduğu, sistemin; yağmurlama başlıklan, borular, bağlantı parçaları ve askılar, tesisat kontrol vanaları, alarm zilleri, akış göstergeleri, su pompalan ve acil durum güç kaynağı gibi TS EN 12259’a uygun elemanlarla kurulmuş olması şart olduğu, Sprink projesinde (1. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Ek-l/B gereği -bina yangın sınıfı tespiti ve yangın yüküne göre su debisi alımı, 2. Branşman sayısı ve branşmanlar arası uzunluk belirlemesi, 4. Sprinklerler arası maksimum mesafe ile uygulama alanı ve uygulama alanındaki sprinkler sayısı, 5. İstenen minimum akış hesabı, 6. Sprinklerde olması gereken minimum basınç ve basınç düşümü hesabı 7. Boru çapları tayini, 8- Sistemde yangın dolabı, hidrant ve sprink olması durumuna göre de toplam pompa debisi için ilave su ihtiyaçları çizelgesi ) dikkate alınarak hesaplamaların tamamlanması gerektiği halde kurulum sonrasında meydana gelen birden fazla hasar, su kaçakları ve sızmaların sistem projelendirilmesi aşamasında hata kaynaklı olduğu, dahili su hasan nedeniyle ödenmek zorunda kalınan 1.449.99 Euro hasar tazminatının yapılan teknik değerlendirme neticesine, piyasa rayiçlerine uygun ve hasar tarihi itibariyle kadri maruf olduğu, davalının hakkında girişilen icra takibine vaki itirazı haksız olmakla davacının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi talep edebileceği ” şeklinde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür. Somut olay incelendiğinde; 09/10/2013 tarihinde davalı işyerinde bulunan 11 nolu keçe ambarında sprinkler hattı su taşıyıcı borularından meydana gelen kaçak nedeniyle hasarın meydana geldiği, hasara konu yangın springler sisteminin davalı tarafça kurulumunun gerçekleştirildiği hususunda da taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Dosyaya sunulan “… A.Ş- İlave Sahalar Yangından Korunum Sistemleri Malzeme Temini ve Montaj Protokolü ” nün tetkikinden … Ltd Şti’ nin yüklenici sıfatıyla … A.Ş.ye ait … Mah. … Cad.No … … Başiskele/Kocaeli adresinde bulunan (1 Sundurma Sahası-2 Eski Fiktif Depo-3 Keçe Amban ve 4 F2 Amban ) sprinkler sistemlerin yapım işinin davalı tarafça üstlenildiği anlaşılmıştır. İlgili sözleşme kapsamında bahsi geçen sahalann projelendirilmesi, bilgisayar destekli hidrolik hesaplamalannın yapılması, mekanik montaj, tesis ve kurulum sonrası tesis edilerek devreye alma işinin davalı yüklenici tarafında üstlenildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, hasarın, davacının belirttiği gibi işçilik yahut malzeme hatasından değil, sigortalı şirketinin çözmemiş olduğu basınç sorunundan kaynaklandığını iddia etmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda izah edildiği üzere, sprinklerde olması gereken basınç hesabı da dikkate alınarak montaj, tesis ve kurulumun yapılması gerektiği halde kurulum sonrasında meydana gelen birden fazla hasarın, sistem projelendirilmesi aşamasındaki hatadan kaynaklandığı, gerekli teknik şartlar yerine getirilmeden sistemin kurulmasında davalı müteahhidin ayıp hükümleri uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki sözleşme TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup davacı sigortacının TTK 1472. Maddesine dayanarak sigortalısına halef olarak açmış olduğu eldeki davanın da eser sözlemesine ilişkin düzenlemelere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Buna göre; dava ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerine göre yüklenici imâl ettiği şeyi özenle ve sözleşmedeki amacına uygun ifa etmekle yükümlüdür. Ayıbın belirlenmesi başlıklı 474/1.maddesine göre, iş sahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Eserin Kabulü başlıklı 477. Maddesinde de: Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder. İş sahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır. Bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere; dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hasarın, davalı müteahhit tarafından ayıplı olarak yapılan yangın sprinklerinden kaynaklandığı, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğunun görülmesi mümkün olmadığı ve oluşan hasarla birlikte ayıbın fark edilmesi nedeniyle davacının, sigortalısına ödediği hasar bedelini ayıp hükümleri uyarınca davalıdan talep etme hakkı bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre hasarın, piyasa rayiçlerine uygun ve hasar tarihi itibariyle kadri maruf olduğu, davalının hakkında girişilen icra takibine vaki itirazı haksız olmakla davacının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi talep edebileceği dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da tespit edilememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Alınması gereken İstinaf karar harcın 148,60 TL’den davalı tarafça peşin yatırılan 85,70 TL’nin mahsubu ile 62,90 TL bakiye istinaf karar harcının davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 4-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 /1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.01/10/2020