Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/407 E. 2021/884 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/407
KARAR NO: 2021/884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/605
KARAR NO: 2016/972
KARAR TARİHİ: 23/12/2016
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı Tasfiye Halinde SS Çağdaş Kalite Konut Yapı Koop. arasında imzalanan 20/09/2014 tarihli protokolün 2. md. ne göre taraflar arasında görülen İst. Anadolu 11. ATM 2013/14 E. sayılı dosyasının uzlaşma ile sonuçlandırılması ve bu hususta davacı şirkete 414.000,00 TL ödenmesi konusunda anlaştıklarını, yine protokolün 3. md. ne göre kooperatifin hissedarlarından her birinin belirlenen 2.000,00 TL borcu inşaat şirketinin hesabına ödeyeceği kooperatifinde hissedarlardan olan bu kısım alacağını davacılara temlik ettiğini belirtilerek protokol ve temlik sözleşmesi kooperatif genel kurulunda 16/11/2014 tarihinde onaylanmış olmakla ve genel kurul kararı aleyhine dava açılmadığı için kesinleşen genel kurul kararı uyarınca kooperatif hissedarlarından olan davalı borçlu hakkında İst. Anadolu … İcra Md. … E. ile başlatılan takipte, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, borçlunun icra inkar tazminatı ile yükümlülüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle, … İnşaata ve gerekse …’e hiçbir borcu bulunmadığını, aidatlarını 12 yıl boyunca ödediğini, 12 yıl süresince bir çivi dahi çakmadan kendisinden ve kooperatif ortaklarından para aldıklarını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Dava dışı Tasfiye Halinde Çağdaş Kalite Konut Yapı Koop. temlik eden olarak ve davacılarda temlik alan olarak tanzim edilmiş 20/09/2014 tarihli temlik sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. Temlik sözleşmesi ekinde davacı tarafın ibraz ettiği 20/09/2014 tarihli protokolde sözleşmenin tarafları davacı … İnşaat ve dava dışı kooperatiftir. Protokol uyarınca kooperatif inşaat şirketine 414.000,00 TL ödenmesine karar verildiği, 16/11/2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda ortaklar hissesine kayıtlı 41 ortağın esaleten 20 ortağın vekaleten hazır bulundukları belirtilerek 16/11/2014 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak toplantıda olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının gündem içeren ilk 6 md. dışında diğer kararların bulunmadığı, dava dışı kooperatifin henüz genel kurul toplantısı yapılmadan ve karar alınmadan davacılarla 20/09/2014 tarihinde protokol tanzimi ve aynı tarihli temlik sözleşmesi yapması objektif iyiniyet kurallarına uygun olmadığı ve yasal bulunmadığından kooperatif genel kurulunda karar alınmadan protokol ve temlik sözleşmesine dayanarak dava dışı kooperatiften temlik aldığı iddiası ile davacı kooperatif ortağı hakkında temlik alanlarca başlatılan takibe itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Kooperatif genel kurulunda alınan ve itiraz edilmeden kesinleşen genel kurul kararlarının kooperatif üyelerini bağlayacağını, nitekim, davalıyla aynı durumda olan yaklaşık 20-25 üyeye yapılan icra takipleri sonucunda büyük kısmı borcunu ödediğini, davalı gibi itiraz edenlere karşı açılan itirazın iptali davaları farklı mahkemelerce kabul edildiğini, mahkemenin gerekçesi de yanlış olduğunu, zira protokolu yönetim kurulunça hazırlandığı, genel kurula sunulduğu ve genel kurul da icazet verdiğini, dolayısıyla huzurdaki davanın reddedilmesinde hukuka bir uygunluk bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, temlik alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacıların, dava dışı kooperatif üyesi davalı aleyhine kooperatif genel kurul kararı ile davacıya temlik edilen kooperatif alacağına istinaden 2.000,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’n 341/2. maddesinde “miktar veya değeri üç bin Türk Lirası’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. Aynı yasanın parasal sınırların artırılması ‘üst başlığı ile ek madde 1’de,’ (1) 200., 201., 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı basından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk Lirası’nı asmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200. ve 201. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. HMK 341. Maddesi uyarınca hüküm tarihi olan 23/12/2016 günü için kesinlik sınırı olarak 3.000 TL belirtilmiştir. Bu haliyle mahkemece verilen kararın kesin olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/605 Esas, 2016/972 Karar ve 23/12/2016 tarihli kararına karşı davacı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1.b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davacı … tarafından yatırılan 98,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı … tarafça yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için yapılan giderlerin davacı … üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2021