Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/398 E. 2021/951 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/398
KARAR NO: 2021/951
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/732 Esas
KARAR NO: 2018/370
KARAR TARİHİ: 05/04/2018
DAVA: Tazminat (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait pamuk hasat makinesinin davalı şirkete sigortalı iken 19/11/2012 tarihinde pamuk ekili tarlada taşa çarpması sonucunda hasarlandığını, eksper tarafından 53.560,00 TL hasar olduğunun belirlendiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalıya başvurmalarına rağmen davalının ödeme yapmadığını bildirmiş, 53.560,00 TL hasar bedelinin ihbar tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait makinenin geçerli bir poliçe tanzim edilmeden önce hasarlandığını bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan araştırmalar sonucunda hasarın bir önceki poliçe döneminde olduğuna kanaat getirildiğini, davacı tarafın doğru beyanda bulunma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ayrıca makinenin davacının babası adına kayıtlı iken ve davacı satın almadan önce hasarlandığını, önceki malikin kendi sigorta şirketinden hasar bedeli alamayacak durumda olması sebebiyle araç satışının yapıldığını ve davalı nezdinde yeni bir poliçe tanzim edildiğini, ihbar tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu bildirmiş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ile davaya konu makinenin davacı tarafından babası …a’dan 03/10/2012 tarihinde satın alınmasından sonra 08/10/2012 tarihinde düzenlenen poliçe ile davalı … şirketi tarafından teminat altında alındığı, davacının 19/11/2012 tarihinde makinenin hasarlı hale geldiğini iddia ederek bildirimde bulunduğu makinede 53.560,00 TL değerinde hasarın oluştuğu, her ne kadar davacı hasarın satın almasından ve poliçenin düzenlenmesinden sonra meydana geldiğini iddia etmiş olsa da toplanan tüm deliller dikkate alındığında ayrıntıları bilirkişi rapor ve ek raporlarında da açıklandığı üzere gerçekte hasarın davacının makineyi satın almasından ve davalı nezdinde sigorta poliçesi düzenlenmesinden önce meydana geldiği, davacının doğru beyanda bulunmadığı, makinenin babadan oğula geçerli bir neden gösterilmeksizin satış yapılmasının davacı adına sigorta poliçesi düzenlenmesinden sonra önceden oluşan hasarın tazmini düşüncesine yönelik olduğu, buna göre davalı tarafın poliçeden önce oluşan hasar nedeniyle tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine ”dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu makinenin davacıya devredilmeden önce davalı tarafın kazanın meydana geldiğini iddia ettiği tarihte kasko sigortalı olduğu ve mahkemenin önceki hasarı gidermek amacıyla devir yapıldığı gerekçesinin tamamen varsayıma dayandığı, dava konusu hasat makinesinin davacıya devredildiği güne kadar 05.10.2011 başlangıç 05.10.2012 bitiş tarihli poliçe ile kasko sigortalı olduğu, davacının hasat makinesini 03.10.2012 tarihinde satın aldığı, makinenin davalı şirketin 08.10.2012 başlangıç tarihli poliçesiyle sigortalandığı dava konusu hasarın ise 09.11.2012 tarihinde meydana geldiği ve bu durum itibari ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, tanık beyanında iddiaları karşılar mahiyette olduğu, davalı tarafın iddialarının çelişkili olup hukukilikten uzak olduğu, dayandığı yazılı delillerin her zaman düzenlenebilecek üzerinde tarih bile olmayan basit yazılar olduğu, hasarın teminat dışında kaldığını ispat yükü davalı tarafta olup Yargıtay içtihatlarına göre hasarın nasıl meydana geldiğini ispatlamak zorunluluğunda davalı tarafça sağlanması gerektiği, ancak davalı tarafın hiçbir hususu ispatlayamadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, taraflar arasında düzenlenen ”Tüm Oto Sigorta Poliçesi”nden kaynaklı hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. 08.10.2012-08.10.2013 tarihleri kapsar şekilde taraflar arasında düzenlenen … numaralı poliçede, davacının 11.09.2012 tescil tarihli zirai traktörünün, toplam sigorta bedeli olarak 450.000 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Jandarma Kızıltepe/Bektaş Jandarma Karakol Komutanlığınca 19.12.2012 tarihli sigorta amaçlı kaza tespit tutanağı incelenmesinde, …’in alınan beyanında davaya konu pamuk hasat makinesi ile 19 Kasım 2012 tarihinde saat 15:00 sularında Kırkkuyu köyünde …’a ait pamuk ekili arazide hasat yaptığı esnada davacı adına kayıtlı pamuk hasat makinesinin sağ metal ünitesini taşa çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiği ve iş bu iş kazasından dolayı biçerdöver de başka bir hasarın oluşmadığı ve kaskodan faydalanabilmek amacıyla sigorta amaçlı kaza tespit tutanağının bir örneğinin tanzim edildiği belirtilmiştir. 26.11.2012 tarihli ekspertiz ön raporunda; 19.11.2002 günü saat 15:00 sularında sürücü … idaresindeki 47.03.12.106 plakalı pamuk toplama makinesi ile Mardin ilinin Kızıltepe ilçesine … köyünde …’a ait ekili tarlada hasat topladığı sırada ünitenin tarlada bulunan taşa çarpması neticesinde hasar meydana geldiğinin belirtildiği, ilgili pamuk toplama makinesinin eksper testine gidildiğinde ünitenin almış olduğu darbenin büyük olduğunun görülmesi üzerine olay yeri fotoğraflarının dijital ortamda talep edildiği ve olay yeri fotoğraflarının taratılmış bir şekilde kendilerine gönderildiği, gelen fotoğraflardan de görüleceği üzere orta büyüklükte bir taş parçasına çarpmış olduğu, olay yeri fotoğraflarından netice alınamayınca poliçeyi tanzim eden sigorta şirketiyle görüşerek aracın poliçe yapılmadan önceki hasarsız fotoğrafların istenildiği ve gönderilen fotoğraflar incelendiğinde aracın hasarlı kısmını göstermemek üzere fotoğraf çekildiğinin ortaya çıktığı, acente yetkilisine durumu izah edildiğinde aracın fotoğraflarının kendileri tarafından çekildiğini ve aracın hasarlı parçası üzerinde olmadığını görerek poliçe tanzim ettiklerini satış yapılmasının nedeni ise eski malikin … kurumuna borçlu olması nedeniyle eski poliçe (… sigorta) üzerinden hesap açılması halinde hesapları blokeli olacağından dolayı hasar bedelini alamayacaklarını bu sebeple aracın satışını yaparak yeni yapılan poliçe üzerinden hasar bedelini almak istediklerine dair yazılı beyan gönderdikleri, ayrıca kazanın sunulan tutanaklarında belirten taşa çarpması sonucu uyuşmazlığa konu hasarın oluşmadığı, demir boruya çarpmış olduğunun ifade edildiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminata konu hasarın davacı ile davalı … şirketi arasında geçerli sigorta sözleşmesi tanzim edilmeden önce meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı … şirketince düzenlettirilen hasar dosyası araştırma raporunda; acente ve sigorta vekillerinin olay yeri olarak gösterdikleri yerlerin farklı olduğu ve her iki yerin yaklaşık aynı civarda olup birbirinden 3,5 km uzaklıkta olduğu, acentenin gösterdiği yerde yapılan araştırmalarda beyan edildiği gibi bir su kuyusu olduğu ve su kuyusunun demir borusunun yüksekliğinin 20 cm olduğu, sigorta vekilinin göstermiş olduğu olay yerindeyse hasara neden olabilecek büyüklükte bir taşa rastlanılmadığı ve sınır taşı olarak kullanılan taşın hasar yerine 30 m uzaklıkta, toprak üstünde serbest şekilde durduğu, olay günü fotoğrafların incelenmesinde tarih ve saate rastlanılmadığı, serbest yerde olan taşın aletin üzerindeki parçayı parçalayabilecek ve demir aksamında eğilme, kırılmaya neden olabilecek mukavemete sahip olamayacağı, verebileceği en fazla zararın pamuk toplama iğnelerini parçalama şeklinde olduğunun değerlendirildiği ayrıca fotoğraflarının çekilme açısının olay yeri hakkında hiçbir fikir vermediği, hasarlı parçanın Diyarbakırda yapılan incelemesinde parçanın sabit bir nesneye çarpma neticesinde ciddi bir mukavemet gördüğü ve bunun sonucunda bazı yerlerin parçalandığı, demir sürtünmesine benzer izlerin olduğu ve kasanın komple olarak hasar gördüğünü tespit edildiği, aracın bir gözünün eksik olduğu, 4 göz ile çalıştığı, acenteyle yapılan görüşmede tarla sahiplerinden … ile yapılan görüşmede kaza esnasında sürücünün …’ın kaza olayının nasıl olduğunu anlattığını beyan ettiği ve …’in bahsettiği … adlı sürücünün araç sahibi olan ..’nın akrabası olduğunu öğrenildiği, ancak bu şahsın hasarın oluşumu ile beyan vermekten kaçındığını, bu haliyle sigortalı aracın Eylül ayı başından beri 4 göz olarak çalıştığını tespit edildiği, acentanın fotoğrafları çektiğinde de aracın 4 göz olarak görüldüğü ve tüm bilgiler nazara alındığında sigortalı aracın acente beyanlarında olduğu gibi bir önceki poliçe döneminde hasar gördüğüne kanaat getirildiği belirtilmiştir. Tanık … talimatta alınan beyanında özetle; … yetkili servisinde formel olarak çalıştığı ve davacıyı da müşterileri olması nedeniyle tanıdığı, 2 yıl önce hasat mevsimi olan onuncu ayda davacının talebi üzerine Mardin ili Kızıltepe ilçesindeki araziye gittiğini ve orada makinenin 5. ünitesinin taşa çarptığını ağır hasar gördüğünü ve biçerin hasarlı 5. ünitesini çıkarmak suretiyle 4 ünite indirildiği, hasarlı 5. Ünitenin de Diyarbakırdaki servise getirildiği, eksper tarafından yapılan incelemede ağır hasarlı olduğunun belirtildiğini beyan etmiştir. Tanık … talimat alınan beyanda özetle; davacıyı tanımadığını ancak sigortanın müşterisi …’yı iyi tanıdığını, sigorta poliçesi tanzim edilmeden önce pamuk hasat makinesinin hasarlı olup olmadığını bilmediğini ve yürürlükte poliçe olduğundan dolayı bu konuda herhangi bir şüphe duyulmadığını, bu nedenle de herhangi bir araştırma yapmadıklarını, yürürlükte sigorta poliçesinin olduğundan dolayı hasarlı olabileceğini hiç düşünmediğini ve makinenin poliçe tanzim tarihinden önce de kaza yapıp yapmadığını bilmediğini beyan etmiştir . Tanık … talimatta alınan beyanında özetle; davacıyı komşusu olması nedeniyle tanıdığını, çiftçilik yaptığının de 4-5 senedir devamlı biçerdöveri kullandığını, biçerdöverinin alındığı günden itibaren sigortalı olduğunu sigorta şirketini değişip değiştirmediğini bilmediğini, dava konusu kazanın nasıl olduğu hakkında da bilgisinin bulunmadığını, dava konusu biçerdöverin kaza olduğu esnada de davalı tarafından sigortalı olduğunu beyan etmiştir. Hasar dosyası araştırma raporu ekinde yer alan bir sigorta hasar servisinin başlıklı yazıda ”… plakalı araç … adına kayıt olup işletilmesi tarafımızdan yapılmakta ve araç ile ilgili vekaletnamemizi aldırabiliriz. İlgili pamuk toplama makinesi poliçesi uzun zaman kesintisiz olarak yapılmaktadır. Aracın önceki sahibi …’ın babasına aittir. Mali sorunlar nedeniyle oğluna satış yapıldı. Dolayısıyla eski poliçe iptal oldu yeni poliçe yapıldı. Poliçenin neden başka şirkete yapıldığını bilmiyorum ben acentenin poliçeyi yaptırmasını söyledim neden farklı olduğunu bilmiyorum aracın şoförü hep aynı kişi … başka şoför yoktur. Bir de kendisine yardım eder. Araç kaza oluncaya kadar hiç dört göz olarak çalışmadı hasar olduktan sonra gözünün biri sökülüp yolladık ve sonrasında 4 kez olarak çalışmaya devam etti sezonu öyle bitirdik ”yazılı olup iş bu yazının sağ alt kısmında … isminin yazılı olduğu ancak sol alt kısımda …’nın beyanını imzalamak istemediğine dair not düşüldüğü belirtilmiştir. Davalı … şirketi hasar servisine yönelik sağ alt kısımda … isminin yazılı olduğu beyanda ” 19.11.2012 günü …’ın tarlasında pamuk toplarken makine tarlanın sınır taşına çarptı çarpmanın etkisiyle sağdaki 5. Göz hasar gördü hasardan sonra çalışmayı durdurdum. Hemen …yı aradım durumu bildirdim sonra jandarma arandı olay yerine geldiler ve tutanak tuttular servis yetkililerine haber verdiler. Servis Diyarbakır’dan gelerek arızalı gözü sökerek götürdü. Göz takıldıktan sonra biz çalışmaya devam ettik. Sezon başından beri araçta hep ben çalıştım 5 senedir …ların pamuk toplama makinelerinde ben çalışıyorum ” yazılıdır. … tarafından sunulduğu belirtilen yazılı beyan dilekçesinde ise …lara ait toplam pamuk toplama biçerinin 30.09.2012 tarihinde tarlasını biçmeyi 4 gözlü olarak geldiğini beyan etmiştir. Çiftçi … tarafından sunulan yazılı beyan dilekçesinde 04.10.2012 tarihinde otluk köyündeki pamuk tarlasının …’nın makinesiyle topladığını ve belirtilen tarihte toplama makinesinin 5 gözlü makinenin 4 gözlü olduğunu gördüğünü ve bu durumu sorduğumda demir boruya çarptığının tarafına söylendiğini yazılı olarak belirtmiştir. … tarafından sunulan yazılı beyan dilekçesinde 15.10.2012 tarihinde pamuğunu …’nın toplama makinesine topladığını ve makinenin bir gözün eksik olduğunu yerinden sökülmüş olduğunu, 4 gözle pamuğu topladığını belirtmiştir. Makine yüksek mühendisi, ticaret hukuku öğretim üyesi ve sigorta uzmanı bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen kök raporda özetle: hasar tutarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı ve …’ın el yazılı beyanında makinenin 30.09.2012 tarihinde (poliçe düzenlenmeden önce ), …nin el yazılı beyanında 04.10.2012 tarihinde (poliçe düzenlenmeden önce ), …’ın el yazılı beyanında 15.10.2012 tarihinde (poliçe düzenlendikten sonra fakat beyan edilen kaza tarihinden önce) pamuklar toplanırken makinenin 4 ünite ile çalıştığının açıklandığı, poliçeyi düzenleyen acentenin de poliçe düzenlerken makineyi gördüğünü fotoğrafını çektiğini ancak poliçe düzenlenirken pamuk toplama ünitelerinin makinenin üzerinde olmadığı için hasarlı ünite varsa da farkında olmadığının açıklandığı, nitekim fotoğraflarda makinenin üzerinde pamuk toplama ünitesinin bulunmadığı, normal şartlar altında makinenin 5 ünite ile çalıştığı, 4 ünite çalışmaya devam etmesinin %80 kapasiteyle çalışılması anlamına geldiği, …, … ve …ın el yazılı altı imzalı ve telefon numaralarını yazılı olduğu beyanları dikkate alındığında sigorta poliçesinin düzenlendiği 08.10.2012 tarihinden önce pamuk toplama makinesinde dava konusu hasarın bulunduğunun anlaşıldığı ve bu haliyle TTK 1458 hükmü ve Yargıtay uygulaması uyarınca dava sigorta şirketinin tüm sigorta poliçesi kapsamında tazmin yükümlülüğünü mevcut bulunmadığı görüş ve tespitinde bulunulmuştur. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda ise özetle; teknik açıdan yapılan incelemede makinenin ön kısmında hasat yapmaya yarayan 5 çift kol olduğu, çiftlerden birinin kollarından bir tanesinin sert bir cisme çarpması sonucu eğildiğinin anlaşıldığı, acentenin poliçe düzenlenirken makineyi gördüğü fotoğrafını çektiği ancak pamuk toplama ünitelerinin makine üzerinde olmadığı için hasarlarının varsa da farkında olmadığını açıkladığı ve çekilen fotoğrafların sunulduğu, fotoğraflarda makinenin üzerinde pamuk toplama ünitesinin bulunmadığı, Mardin Kızıltepe Bektaş Jandarma Karakolu Komutanlığı’nın 19.11.2012 tarihli kaza tespit tutanağı, …, …, … ve … beyan dilekçeleri, Yargıtay 17. Dairesi içtihatları birlikte değerlendirildiğinde sigorta poliçesinin düzenlendiği 08.10.2012 tarihinden önce pamuk toplama ünitesinde dava konusu hasarın bulunduğu pamuk hasat makinesindeki toplam hasar tutarının 53.560 TL olduğu ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında tazmin yükümlülüğünü mevcut bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20111/5648 E 2012/810 K sayılı ilamında ”…Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzelenmiş poliçe 17.12.2009 tarihinde düzenlenmiş, poliçenin 1.12.2009-1.12.2010 tarihlerini kapsadığı belirtilmiş, poliçe prim peşinatı ise poliçede 16.1.2010 tarihinde ödeneceği belirlenmiş olmasına rağmen 17.12.2009 tanzim tarihinde ödenmiştir. Dava konusu riziko ise kaza tespit tutanağına göre 10.12.2009 tarihinde meydana gelmiştir. Davalı … şirketi poliçenin riziko meydana geldikten sonra düzenlendiğini, savunmuştur. T.T.K.’nun 1279. maddesine göre, sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada sigorta ettiren kimse, rizikonun gerçekleşmiş olduğunu bilmekte ise sigorta sözleşmesi hükümsüzdür. Somut olayda sigorta sözleşmesi kazadan 7 gün sonra düzenlenmiş olup, rizikodan sonra düzenlenen poliçe dava konusu riziko açısından hükümsüz olup, teminatın daha önceki bir tarihten başlatılmış olması da sonucu değiştirmez. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” belirtilmektedir. Dava konusu somut olayda; davacı taraf için pamuk toplama makinesinin 03.10.2012 tarihinde babası …’dan satın alındığı, davalı … şirketinin 08.10.2012-08.10.2013 dönemini kapsayan şekilde sigorta poliçesi yapıldığı ve düzenlenen kaza tespit tutanağı, tanık beyanları davalı … şirketince şirketine sunulan hasar dosyası araştırma raporuna dayanak dava dışı kişilerin makinenin hasarlanma tarihine ilişkin yazılı beyan dilekçeleri bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde; makinede 53.560 TL değerinde meydana gelen hasar oluştuğu ancak uyuşmazlığa konu hasarın poliçenin düzenlenmesinden önce meydana geldiği yönündeki hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitler nazara alındığında sigorta şirketinin poliçe kapsamında tazmin yükümlülüğünün mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 98,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’nin istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/10/2021