Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/357 E. 2021/666 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/357
KARAR NO: 2021/666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1223 Esas
KARAR NO: 2018/407
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:23/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirkete organizasyon ve reklam faaliyetleri üzerine hizmet verdiğini, bu hizmetlerin karşılığında 85.590,22 TL alacaklarının doğdunu, davalının kısmen ödeme yaptığını 9.680,12 TL bakiye alacaklarının kaldığını, bunun bir kısmının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe koyduklarını, davanın haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek itirazın iptaline takibin devamına ve davalıdan % 20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından davalıdan alınan ve muaccel olan hizmet bedelinin tamamını ödediklerini, davacıya borclarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi için bir inceleme günü belirlenmiş; taraf vekillerinin huzurunda belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmemesi halinde sonuçlarıda taraf vekillerine ihtar edilmiş; inceleme gününde davalı kayıtları sunulmamış; bilirkişi davacı kayıtlarını incelemek suretiyle raporunu hazırlamıştır. Davacının usulünce tutulan ticari kayıtlarına göre; takip tarihi itibariyle davacının icra takibinde talep ettiği gibi 6.680,12 TL ödenmemiş alacağının bulunduğu; ödenmemiş alacağın işlemiş faizinin ise 490,68 TL olduğu tespit edildiği, Taraflar arasındaki akdi ilişkinin ihtilafsız olduğu, davalı tarafın davacıdan hizmet aldığını kabul ettiğini, davalının sadece almış bulunduğu hizmete ilişkin tüm borçlarını ödediğini savunduğu; ancak ibraz edilen davacı kayıtlarına göre takip konusu asıl alacağa ilişkin borcun ödenmediği; davacının verdiği hizmetlere ilişkin fatura kestiği; bu faturaların davalıca BA kayıtlarında vergi dairesine beyan edildiğinden; artık davalının kabulünde olmayan miktar yönünden hizmet verdiğini davacının ispat etmiş sayılacağı; davalının bizzat beyan ettiği BA kayıtlarının aksine, hizmeti kısmen almadığını savunduğunu o kısmı ispat etmesi gerektiği; ancak kayıtlarını ibraz etmediği bu nedenle takip konusu miktardan da sorumlu olacağı ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Öncelikle çözülmesi gereken mesele davacının yasal süresi içerisinde istinaf dilekçesini ibraz edip etmediği hususudur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi, “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır” düzenlemesini içermektedir. HMK.’nın 346.maddesinde “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, mahkemenin gerekçeli karar davalı vekiline 11/05/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 28/05/2018 tarihinde kararı istinaf etmiş aynı tarihte de ilgili harçları ikmal etmiştir. Hükmün davalı tarafından HMK 345. maddesi gereğince en geç 25/05/2018 (Cuma) mesai bitimine kadar istinaf edilmesi gerekirken 28/05/2018 tarihinde (Pazartesi) iki haftalık yasal süre dolduktan sonra istinaf edildiği, istinaf talebinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında istinaf başvurusu süresinde yapılmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1.c maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 352/1.c maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına ve artan gider avansının iadesine, 5-Kararın tebliği ile harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/06/2021