Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/356 E. 2021/715 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/356
KARAR NO: 2021/715
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/163 Esas
KARAR NO: 2018/367
KARAR TARİHİ: 20/03/2018
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ:30/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu arasında yapılan anlaşma gereği jeneratörlerin kontrol ve bakımı yapıldığı, hizmet bedelinin davalı yana fatura edildiği, faturaların zamanında ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 27.01.2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlunun birikmiş faiz, icra harç ve masraflarını ödemeksizin 53.394,74 TL’nı ödediği, ödeme yaptıktan sonra takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, faiz masraflar ve icra vekalet ücretinin bilirkişi marifeti ile hesaplanarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile sürdürmekte olduğu ticari ilişki kapsamında oluşan cari hareket dökümünden hareketle, taraflar arasında herhangi bir vade tarihi belirlenmemesine rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi açıldığını, taraflar arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davacının, girişmiş olduğu icra takibinden önce müvekkili şirkete herhangi bir ihtar ve bildirimde bulunmadığını, müvekkili şirketin icra harç, faiz, masraf ve vekalet ücreti de ödemesi sureti ile zarara uğramasını amaçladığını, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden önce asıl borcu olan 53.394,34 TL’nı davacı şirketin hesabına havale ettiğini beyanla davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Gerek takip dosyasında gerek Mahkememiz dosyasında borçlunun, takipten evvel temerrüde düşürüldüğüne dair bilgi belge bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı takip talebinde ayrıca işlemiş faiz talep etmiş ise de asıl alacağa faiz yürütülebilmesi için borçlunun TBK’nun 117.(BK’nun 101.) maddesi uyarınca temerrüde düşürülmesi gerektiği halde, dosyaya bu yönde sunulmuş bir delil ve iddia bulunmadığından davacının işlemiş faiz yönünden itirazın iptali istemi yerinde görülmemiştir. Davacının bir diğer istemi de icra masraf ve vekalet ücretinin hesaplanması ise de takip talebinde bu kısım alacak talebi bulunmayıp, itirazın iptali davasında Mahkemenin takip talebi ile bağlı olduğu nazara alınarak davacının bu kalemler için hesap yapılması talebi de yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte, takipten sonra ödenen asıl alacak üzerinden davacının icra masraf ve vekalet ücreti talep hakkı bulunduğu nazara alınarak bu yöndeki taleplerin icra dairesince yapılacak kapak hesabında infazda nazara alınmasına karar verilerek” davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalının ihtar çekilmeksizin temerrüde düştüğü, taraflar arasında düzenlenen jeneratör bakım sözleşmesi nedeniyle hizmet verildiği ve faturaların kesildiği belirtilerek mahkemece davanın reddine dair verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından 53.394,37 TL asıl alacak ve 2.105,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.105,71 TL alacağının tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali davası açıldığı, ilk derece mahkemesinde ise takip tarihinden sonra ödemeler yapıldığı belirtilerek bakiye 2.105,71 TL’lık kısım yönünden itirazın iptali davası açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’n 341/2. maddesinde “miktar veya değeri üç bin Türk Lirası’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. Aynı yasanın parasal sınırların artırılması ‘üst başlığı ile ek madde 1’de,’ (1) 200., 201., 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı basından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk Lirası’nı asmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200. ve 201. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341., 362. ve 369. maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. HMK 341. maddesinde 2018 yılı için kesinlik sınırı olarak 3.560 TL belirtilmiştir. Bu haliyle mahkemece verilen kararın kesin olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle her iki taraf yönünden kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 341/2 ve 352/1.b maddeleri uyarınca usulden red kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2016/163 Esas, 2018/367 Karar ve 20/03/2018 tarihli kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/06/2021