Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/34 E. 2020/20 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/34
KARAR NO: 2020/20
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/278 Esas
KARAR NO: 2017/458
KARAR TARİHİ: 04/05/2017
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ:24/09/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin, davalı şirkete personel alımı ve işe yerleştirilmesi konusunda 24/02/2014 tarihli İstihdam Danışmanlık Sözleşmesi uyarınca danışmanlık hizmeti verdiğini ve bu hizmet çerçevesinde … isimli personelin davalı şirkete Muhasebe Müdür Yardımcısı olarak 26/01/2015 tarihinde işe başlamasını sağladığını, bu sözleşme gereği davacı şirket sözleşme konusu edimini yerine getirmesi sonucunda işe başlayan personelin işe başadığı gün olan 26/01/2015 tarihinde 5.935,40 TL tutarlı ve … sıra nolu faturasını kesip davalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin bu bedeli 30 gün içerisinde ödemesi gerekirken, davalı şirketin iade faturası kesip davacı şirkete ödeme yapmadığını, davacı şirketin bu alacağına karşın İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itiraz üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile ; davalı şirketin davacı yana anılan özellikleri taşıyan bir faturadan kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen fatura ile icra dosyasında alacağa gerekçe olarak gösterilen faturanın birbirinden farklı faturalar olduğunu, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, haksız açılan davanın reddine ve davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında ”İstihdam Danışmanlık Sözleşmesi” yapıldığı davalı tarafça sözleşmenin inkar edilmediği, bu nedenle geçerli bir sözleşmenin varlığının kabulünün gerektiği, dava dışı …nın davalı şitkettte istihdam edildiği ancak kısa bir süre sonra iş yerini terkettiği, , sözleşmenin 3.1.v – 5.0.i maddeleri uyarınca davacının danışmanlık hizmet bedelini talep edebileceği gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu … İcra Müd. … sayılı dosya ile başlatılmış olan icra takibinde 5.919,34 TL ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen/azalan oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle itirazın iptali ile takibin devamına, Fazlaya dair talebinin reddine, Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminat tutarına davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacıya faturadan kaynaklı herhangi bir borçlarının bulunmadığı, taraflar arasında sözleşmesel ilişkisinin mevcut olmadığı, davalı tarafça gönderilen çalışanın kendi isteği ile işi bıraktığı ve daha sonra davacı tarafça kötü niyetli olarak çalışma isteği olmayan elemanlar gönderildiği ve bu şekilde hizmetin yerine getirilmediği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı aleyhine İstanbul Anadolu .. İcra dairesinin … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dilekçesinde, taraflar arasında düzenlendiği belirtilen danışmanlık sözleşmesi uyarınca dava dışı ..nın davalı şirkette muhasebe müdür yardımcısı olarak 26.01.2015 tarihinde işe başladığı, sözleşmenin 5. Maddesi uayrınca 26.01.2015 tarihinde 5.935,40 TL bedelli … sıra numaralı fatura kesildiği ancak iş bu fatura bedelinin ödenmediği, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadol … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında takip başlatıldığını ancak iş bu takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali, icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesine , dava dilekçesine konu edinilen fatura örneği de eklenmiştir Dava dilekçesine ekli faturanın incelenmesinde, 26.01.205 Tarih … sıra numaralı, ”işe alım danışmanlık hizmet bedeli mali işler …” açıklamalı ve 5.935,40 TL bedelli olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasında ise 18/02/2015 tarihli, … sıra numaralı 5.935,40 TL tutarındaki fatura alacağından kaynaklı toplam 6.019,98 TL” nin tahsiline yönelik davalı aleyhine takip başlatıldığı, dava dilekçesi ile iş bu takibe yapılan itirazın iptalini istenildiği ve taraflar arasındaki istihdam danışmanlık sözleşmesi uyarınca davacının 26/01/2015 tarihinde 5.935,40 TL tutarlı … sıra numaralı faturayı kestiğini belirtmiş ve davalının yaptığı itirazının usul ve yasaya uygun olmadığı iddia olunmuştur. Uyuşmazlık; Davacının takibe konu miktar kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 24 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen ve davacının imzalamış olduğu İstihdam Danışmanlık Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin tarafının davacı (danışman) ile davalı (iş veren) olduğu, iş bu sözleşme ile davalının ihtiyacı olan İstanbul, Samsun, Gaziantep ve Ankara satış yöneticisi ve İstanbul Teknik Müdür kadrolarının sözleşmede belirlenen koşullar çerçevesinde davacı tarafından seçme ve yerleştirme hizmetini kapsadığını, davacı tarafından yerleştirilen ancak iş performansı düşük veya uyum problemi yaşayan veya istifa eden, işe devam etmeyen personellerin danışmana yazılı olarak bildirilmesi halinde personelin işe başladığı tarihi takip eden iki aylık garanti periyodik içerisinde herhangi bir bedel talep edilmeden yeni bir personel ile ve aynı pozisyonda olmak kaydıyla bir kereye mahsus olmak üzere iş bu sözleşme hükümleri uyarınca seçilerek işe yerleştirileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi heyetince dava dosyası, davacının 2015 ve2016 yıllarına ait ticari defterleri ve dava dilekçesinde belirtilen 26/01/2015 tarihinde 5.935,40 TL tutarlı … sıra numaralı fatura birlikte incelenerek düzenlenen heyet raporunda özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi gösterir sözleşme metninin dosyada mevcut bulunduğu, bu sözleşmenin altında davalının imzasının yer almadığı, e-posta metinlerinin mevcut olduğu bunun delil olarak takdirinin mahkemeye ait olduğu şayet mahkemenin sözleşme metni ve e-posta metinlerinin dikkate almaması durumunda davacının alacak talebinin kabul edilemeyeceği, ancak sözleşme metinlerinin tarafları bağladığı yönünde kanaate varılması halinde ise; davacının, davalıdan 5.919,34 TL asıl alacak, icra takip tarihine kadar 39.95 TL işlemiş faiz talep edileceği belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının, danışmanlık hizmet bedeli talep edebileceği kabulü ile sözleşmenin 5.0 maddesinde belirtilen ücret ile bu ücretin KDV’sinin karşılığı olan toplam 5.919,34 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki tüm deliller, icra takip dosyası ve takibe konu fatura, dava dilekçesinde belirtilen fatura, bilirkişi heyet raporu birlikte değerlendirildiğinde; 24 Şubat 2014 tarihli istihdam danışmanlık sözleşmesinin davacı tarafça imzalandığı, davalı tarafın sözleşmede imzası bulunmadığı gibi yazılı beyanlarda da anlaşılacağı üzere bu sözleşmenin davalının kabulünde de olmadığı, ancak mahkemece bu sözleşmenin maddeleri nazara alınarak hüküm tesis edildiği, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda dava dilekçesinde belirtilen 26/01/2015 tarih ve 5.935,40 TL tutarlı … sıra numaralı faturanın incelemeye esas tutulduğu, oysaki takip dosyasına konu faturanın 5.935,40 TL tutarlı 18/02/2015 tarihli ve … sıra numaralı fatura olduğu anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı). YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı ve yukarıdaki bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; alacaklının takip talebine dayandığı belgeye istinaden itirazın iptali davası açabileceği, zira itirazın iptali davasının itiraz üzerine duran ilamsız icra takibinin devamını amaçlayan ve dayanağı olan icra takibine sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olduğu, İİK nın 58.maddesine göre takip talebinde borcun sebebinin gösterilmesi ve borç bir belgeye dayanıyorsa bu belgenin takip talebine eklenmesi gerekmektedir. İİK 60. Maddeye göre, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Ödeme emri alan borçlu ise borcun sebebine ve takibin dayandığı belgelere göre icra takibine itiraz edebilir. Bu durumda da alacaklı süresi içerisinde ancak takip talebinde gösterilen belgeye dayanarak itirazın iptali davası açabilir. Davaya konu uyşmazlıkta ise takibin dayanağı18/02/2015 tarihli, … sıra numaralı 5.935,40 TL fatura iken dava dilekçesine konu olan fatuıra ise, 26.01.2015 tarihinde 5.935,40 TL bedelli … sıra numaralı fatura olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin yerinde görülen istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.05.2017 gün ve 2015/278 Esas, 2017/458 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,: 3- Davanın REDDİNE, -Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; alınması gereken 54,40TL harcın peşin alınan 71.27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.87 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine, – Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, – Davalı kendini vekille temsi ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; istinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 150,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 235,70 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 24/09/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.