Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/338 E. 2021/610 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/338
KARAR NO : 2021/610
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/77 Esas
KARAR NO : 2018/406
KARAR TARİHİ: 09/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin fatura alacağından dolayı davalı aleyhine Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini, haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili davaya karşı cevabında, davacının takibe dayanak yaptığı fatura içeriğindeki edimini yerine getirmediği, müvekkilinin makine ve ekipmanların üretiminde faaliyet gösteren firma olduğunu, Almanya’da katılmış olduğu fuar organizasyonu nedeniyle stant kurulumu hizmeti almak için davacı şirketle ticari ilişkiye girdiğini, müvekkilinin aldığı hizmete karşılık davacıya toplam 58.115,00 TL ödeme yaptığını, nakliye konusunda müvekkiline verilen kasa ölçülerinin hatalı çıktığını, temin edilen tırın yalnızca yarısının doldurulduğunu, düzgün paketleme yapılmadığını, birçok stant malzemesinin kullanılamaz hale geldiğini, ayıplı hizmet nedeniyle davacıya fiyat farkı faturası düzenlendiğini %30 tutarında bir indirim yapılması konusunda anlaştıkları, buna göre davacı firmaya 24.898,00 TL tutarlı faturanın düzenlendiğini, davacının önce Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe geçtiğini, bu takibe yetki ve borca ilişkin itirazda bulunulduğunu, yetki ve icra dairesi olan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yeni bir takip başlatıldığını, davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… davacı tarafından Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine ilamsız icra yoluyla takip yapıldığı, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, takip alacaklısının aynı sebeple davalı borçlu aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe geçildiği anlaşılmıştır.Her iki takip dosyasının dayanağı borç miktarı, tarafları aynıdır. İlk yapılan Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasına yapılan itiraz üzerine duran takipten açıkça feragat veya vazgeçmede bulunulmadan, aynı faturaya dayalı olarak davacının yeni bir takip yapması takip hukukuna aykırı olup, dava şartı yokluğundan davanın reddine ve davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, kötü niyet tazminatı talebinin reddine ”dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu Bursa … İcra Müdürlüğü’nde açılan takip dosyasına davalı tarafça yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili olarak gösterilen Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve yeni bir takip başlatılmadığı bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedilemeyeceği, davalının hizmet kusuru nedeniyle yaşadığı olumsuzluklar sonucunda davacı ile yaptığı anlaşma sonucunda indirim yapılması konusunda mutabakata varılması sonucunda, davacı firmaya 24898 TL bedelli fiyat farkı faturası düzenlendiği iş bu faturaya davacının itirazının bulunmadığı, davacının çektiği ihtarnamede iade faturasının reddine ve 24898 TL bedelin ödenmesini talep ettiği ancak ihtarname ekinde belirtilen faturanın ekinde yer almadığı, bahsedilen faturanın bir iade faturası değil fiyat farkı faturası olduğu, davalı tarafça 58115 TL ödeme yapılması rağmen 83013 TL’sının takibe konulmasının alenen bir kötü niyet ifadesi olduğu, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu mahkemece davanın usulden reddedilmesi sonucunda ve vekalet ücreti konusunda yanlış hüküm kurulduğu, bilirkişi ücretinin yarısını davalı tarafça ödendiği ve defterlerini ibraz etmeyen davacının iş bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, haklılığını ispat eden davalı tarafın ödediği bilirkişi ücretinin de davalıya ödenmesi gerektiği ancak bu gidenin davalıya ödenmesine ilişkin hükümde bir açıklık bulunmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davalı lehine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, fatura alacağının tahsili davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasının dosya arasında alınan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı tarafça 16.12.2016 tarihli ödeme emri ile 231615 nolu 83.013 TL tutarındaki faturadan kaynaklı olarak 83013 TL fatura alacağının tazmini talepli davalı aleyhine takip başlatıldığı, davalı tarafça 26.12.2016 tarihli itiraz dilekçesinde takibe, borca, faize ve tüm fer ilerine itiraz edildiği, Büyükçekmece … İcra Dairesi’nce iş bu takip dosyası üzerinden 16.12.2016 tarihinde Bursa … İcra Dairesi’ne gönderdiği yazıda … sayılı Bursa … İcra Dairesi’nin takip dosyasının, … esas sırasında kaydının yapıldığı belirtilmiş ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden Bursa …. İcra Dairesi’nin … esas takip dosyasında aynı fatura yani … no lu 83013 tutarındaki faturadan kaynaklı davacı tarafça davalı aleyhine 17.11.2016 tarihinde takip başlatıldığı, davalı tarafça 01.12.2016 tarihinde Bursa … İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğu yetkili icra müdürlüğünün Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü olduğu belirtilerek takibe öncelikle yetki yönünden ve sonra da borç faiz ve tüm fer’ileriyle ile birlikte olmak üzere takibe ayrıca esas yönünden de itiraz edildiği belirtilmiş olmakla; takibin öncelikle Bursa …. İcra müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden başlatıldığı, davalı tarafça sunulan 01.12.2016 tarihli tarihli dilekçesinde öncelikle yetki yönünden itiraz edildiğinin belirtilmesi karşısında takip dosyasına Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayısına kaydının yapılarak davalıya yeni bir ödeme emri gönderildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılamada 07.06.2017 tarihli celsede, taraf vekillerinin katılımıyla yapılan duruşmada, tarafların ticaret defter ve belgelerin üzerinde 10.07.2017 tarihinde bir mali müşavir ve bir fuarcılık alanında uzman sektör bilirkişisi ile makine mühendisi den oluşan bir kişi heyeti ile inceleme yapılmasına, davacı tarafa toplam 1.600 TL takdir eden bilirkişi ücretinin 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkeme veznesine yatırılmasına belirtilen süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı takdirde bir kişi delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verildiği, bu duruşmadan sonra 23.06.2017 tarihinde UYAP sisteminden gönderilen beyan dilekçesi ile davacı vekili Av. … tarafından vekillik görevinden çekildiği ve uyap kaydının silinmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece davacı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesi ekli duruşma günü bir saatini bildirir tebligatın davacı şirkete tebliğe çıkarıldığı ancak davacı şirketin … Mah. … cad. … 51 -9 Beyoğlu/İstanbul adresinden taşındığı yönünde tebligatı üzerine şerh düşülerek tebligatın iade edildiği, İstanbul Ticaret Odası’nın davacı şirketin adresini belirten 13.09.2017 tarihli kaydının davalı vekilince mahkemeye sunulduğu, sunulan iş bu kayıtlarda davacı firmanın sicil bilgilerinin incelenmesinde iş adresi olarak ”… Mah. … cad. … 51 -9 Beyoğlu ”olarak belirtildiği mahkemece TK 35 maddesi uyarınca vekillikten istifa dilekçesinin davacı şirkete tebliğ edildiği, 20.12.2017 tarihli celsede takip tarihi itibariyle davacı alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi amacıyla davalı ticari defter ve belgelerin üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, 600 TL bilir kişi ücreti belirlendiği ve ücretin 1/2 oranında taraflarca yatırılmasına dair karar sonucunda davalı taraça 400 TL ücretin yatırıldığının ve mali müşavir bilirkişisince davalı taraf ticari defterleri incelenmek suretiyle 26. 2.2018 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Mali müşavir bilirkişisince düzenlenen raporda davalı yasal defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı alacağının bulunmadığı davacının tanzimi ettiği 83013 TL’lık faturanın davalı defterine kayıtlı olduğu ve davalının söz konusu fatura karşılığında davacı tarafa 58115 TL’lık bir ödeme yaptığı, davalı tarafın 24.898 TL’lık bakiye yönünden ise 09.08.2016 tarih 686719 nolu 24.898 TL bedellin iade fark düzenlendiği ve itiraz edilmeyen 24.898 TL’lık faturanın davacı alacağından mahsup edilmesi sonrasında davalının takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun kalmadığı belirtilmiştir.Dava dilekçesinde belirten delillerin incelenmesinde taraftarın ticari defterleri ile bilirkişi incelemesine dayanıldığı, davalı tarafın bunların cevap dilekçesinde de bilirkişi incelemesi, ticari defterler ve şirket kayıtlarına delil olarak dayanıldığı ve bu haliyle her iki tarafın da münhasıran kendi ticari defter ve kayıtlarına dayandığı yönünde bir ibarenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, taraflara dava konusu takip dosyasına dayanak alacak ile ilgili döneme ait ticari ve kayıtlarını belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesine ibraz etmesi, etmemesi halinde uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların tam, açık ve doğru belirtir tebligat çıkartılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle takibe konu alacağın varlığının tereddüte mahal bırakılmayacak şekilde tespiti gerekirken, mükerrer takip başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2017/77 Esas, 2018/406 Karar ve 09/04/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine,4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye Gelir Kaydına, 98,10 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya İadesine, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2021